yok akrabam yoldan geldi yemek verelim, yok o yok bu derken zaten acısı olan bir ailenin utanmadan rızkına çökülmesi olayıdır. akraba yoldan gelse bile eğer utanmaz değilse o eve yemek yemeye girmez. zaten islamda da bu durum mekruh olarak görülmüştür. bkz:

bir yakınını kaybetmenin üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen misafirlere yemek hazırlayıp sunması ilave bir telaş ve sıkıntıya sebep olacağından mekruh görülmüştür (ibn âbidîn, reddü'l-muhtâr, ııı, 148).
devamını gör...
rezil bir durumdur. insanların acısı var ama acılarını yaşamak yerine sana yemek ve çay ikramı yapıyorlar. gerçekten rezil bir durum. ve bunun artık bırakılması lazım. ki nerden çıktı bu? dinde yok hatta üç gün cenaze evine komşuların yemek taşıması icap ediyorken gerçekten çok merak ediyorum nereden çıktı bu? bir tane aklı başında adam yok mu buna karşı çıkacak, olduğu bölgede buna izin vermeyecek?
devamını gör...
nereden çıktığını bilmiyorum ama köy-kasaba, kasaba-şehir, şehir-kent geçişleri sırasında evrilmiş ve tahminimce eski türk gelenekleri ile yeni cumhuriyetçi orta sınıf arayışlarının bir sentezi olarak ortaya çıkmış olabilir bu şey. sadece anadolu'da yaşandığını zannetmiyorum bunun ben, insanlığın yakın geçmişinden, yani ortacağın kapanışından bu yana evriliyor böyle gelenekler.

dindar insanlar ölenleri için sadaka verirlermiş, öteki dünya'da ölenlerinin hayrına yarayabilmek için. paganlar ölüm nehrini geçebilsinler diye metelik koyarlar ölenlerinin gözlerine. şamanist toplumlardan tek tanrılı dinlere geçinceye kadar pek çok inanç grubu ölenleri ve doğanları için hayvan adakları sunmuşlardır kutsal ruhlara.
monarşi dünyaya egemen oluncaya kadar tek tanrılı dinler dahil tüm inanç gruplarında, yaşamın bedeli olan bir takım çileleri belirli zaman aralıklarında yaşamak zorunluluğu kutsaldı. devrimler bilimsel anlayışı, yani doğa bilimlerinin keşifleri perspektifinden bakan yaklaşımları dayattı, biz bugün laiklik tartışmaları içerisinde değerlendiriyoruz bu olguyu. devrimler, psikanalizmin keşif, deney ve duyarlıkları ile çileci yaklaşımların hepsine savaş açtı. fransız devrimi, sanayi devrimi, bolşevik devrimi..

biz bugün, insanların ne şekilde yas tutacaklarına ya da tutmak isteyeceklerine karar vermek lüksüne sahip değiliz. insanlığın üzerinden devrimler geçti, kara trenler gibi. artık insanları kişi kişi ele alıp yasın, mutluluğun, kederin ve neşenin ne zaman ne kadar gerekli olduğunu analitik fizyoloji parametrelerini ölçerek karar vermeye çalışıyoruz. ani ve hızlı gelişen topluluk hezeyanlarında ya da neşe cümbüşlerinde ise bir takım melez adetler yama programlar gibi yardımımıza koşuyor. aslında çaresizlik karşısında bireysel kararlar ve/veya tepkiler arzetmek, bencillik, cahillik, sorumsuzluk olacağı için çoğunluğu artık kentlerde yaşayan gelenekçi insanlara folklorik eylemler önerebiliyoruz, kendi kültür önderleri aracılığıyla.

yoksa illaki pek çok insan cenaze günlerinde ne yaptığını ve neden yaptığını bilmeden bir çok şeyi yapıp geçiyor öylesine..
devamını gör...
yok edilmesi gereken bir kültürdür. zaten geleneklerin çoğu ölmelidir. insanı geriye götürmekten başka hiçbir halta yaramazlar.
devamını gör...
“orası cenaze evi yemeği biz götürelim” demesi gereken insanlar yerine “yemekte ne var?”, “helva fıstıklı mı cevizli mi” diyen insanlar varken bu kültür bitmez.
devamını gör...
kültürümüzdeki yönüyle eleştiriyoruz ancak esas olan cenaze evine gidenlerin birer kap yemek götürmesidir. sonrasında aileye yakın olan birisi bu yemeklerin servisini yapar. tüm bu işlemler ölen kişinin hayrına yapılır. o evde karnı doyan her insanın ölen yakınımız için bir nevi kefalet olacağına inanılır. islamiyetten önce de türklerde ahiret inancı olduğu için ölen yakınlarının ahirette daha rahat edeceği düşüncesi bulunur. bu gelenek taa o zamanlara dayanmaktadır. yani cenazesi okandan yemek pişirmesi ve servis etmesi beklenmez. ama kültürümüzün bir çok öğesi gibi bu da dağılmış şu ara. artık komşuluk ve yardımlaşma köreldiği için bu kültür de eskisi gibi değil.
devamını gör...
cidden kınadığım durumdur. daha da beteri vefat eden kişi hakkında dini açıdan iğrenç, kötü yorumların yapılması. ateş düştüğü yeri yakar derler boşuna değilmiş.
devamını gör...
kınıyorum, reddediyorum, yeri geldiğinde cenaze sahibi olarak bunu talep edenlerle kavga ediyorum.
"pide yok mu" sorusuyla karşılaşmak acı çeken cenaze sahibi olarak o an tüm üzüntüyü, tüm duygusal çöküntüyü saf bir nefrete dönüştürüyor.
"pide yok mu?"
şu yaşımda benim bildiğim, benim büyüklerimden gördüğüm şey cenaze sahibi yemek yapmakla uğraşmasın diye cenaze evine taziyeye giderken yemek götürülmesi idi. ne ara değişti bu adet?

olur da bir gün pideci açarsam cenaze evine sipariş verildiğinde" yapmıyorum ulan" diyeceğim.
devamını gör...
bartın'da böyle bir kültür de yok. baş sağlığı için gelenler ellerinde tencereyle geliyor. aileden birini kaybetmişiz bir de yemek mi düşüneceğiz? hiç umurumda değil açıkçası. kimsenin boğazını düşünecek hâlde değilim o sırada. zaten islam'da üçü, beşi, yedisi diye bir şey yok. ben saçma buluyorum böyle şeyleri. eniştem öldüğünde de yapmadık hiçbirini. gereği yok çünkü. milleti doyurmayı geçtim bir de sürekli "ah kızım, ne yapacaksın şimdi? ah ah, çok üzüldük ya. ne iyi insandı vah vah." demesini mi çekeceğiz? ajitasyon yapma abla, ilerle.

bu ülkenin boş boş adetleri var ama allah'a şükür ki adetlere bağlı bir ailem yok yoksa cidden katlanılacak gibi değil bu saçma adetler.
devamını gör...
bizde yıllardır süren gelenek, catering şirketi ile anlaşılır. 5 gün boyunca yemek getirilir. her şey bittikten sonra taziye masrafları bütün sülaleye bölünür.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye'deki cenaze evinde yemek yeme kültürü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim