türkiye’nin ak parti’yi hak ettiği gerçeği

bugün iyice kani olduğum gerçektir. ekşi sözlükte türkiye’den ... olup gitmek başlığına doluşan insanların arkaik zihin yapılarının ortadoğu ahlakı ile dolup taştığını görüyorum. sosyal demokrat olduğunu iddia eden partinin belediye başkanının yabancılara suyu 10 katı fiyata satacağı açıklamasını övenlerin utanmadan almanya’ya kapak atma isteğini gördükçe iyice midem bulanıyor. en son ırkçı olduklarında şehirleri işgal edilip ülkeleri 2 parçaya bölünüp kukla devlete dönüşen almanya ile başlarına atom bombası yiyip, tarihin en utanç verici mağlubiyetini alan japonların milliyetçilik sayesinde yükseldiğini zanneden cahilleri #1194962 gördükçe utancım daha fazla artıyor. avrupa’nın gelişmişliğine özenen ama onun özgürlükçü politikalarına türkiye’de destek verenleri liboşluk ile suçlayanları gördükçe, ilericiliği rakı içmek zanneden gericileri gördükçe açtığım başlığa bir kez daha hak veriyorum. haksızlık ve hukuksuzlukları değil bunu yapan kişilerin kendi sınıfından olmamasını eleştiren kişileri görünce ak partinin bile türkiye’ye fazla olduğuna emin olmaya başlıyorum. türkiye’de en ala ırkçı kesilip almanya’da solcu ve mülteci dostu yeşiller partisine oy verenleri gördükçe kusasım geliyor. avrupa’dan ve amerikadan bu kadar nefret edip tek arzuları oraya kaçmak olan insanları gülesim geliyor. ey iktidarından muhalefetine yurdum insanı, hak ediyoruz böyle yaşamayı boşuna şikayet etmeyin. sorun ak parti değil, sorun size sözde eğitim sistemi ile enjekte edilmiş arkaik zihin yapınız. ırkçı olduğu halde ırkçı olduğunu bilmeyen ve hala türklerin türkiye’de ırkçılığa maruz kaldığını iddia eden yurdum insanı hiç bir zaman avrupa ülkesi olmayacak. herkes toplu bir şekilde hristiyan olsa bile olmayacak.

türkiye hak ediyorda ben etmiyorum. benim gibi insanların suçu ne..

ben de akp'nin türkiye'de yaşayan insanların karakterlerinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.

ancak, başlık sahibi yazarın da ortadoğu kafası ile düşündüğünü ve kendi milletinin ortalama entellektüel birikiminden biraz fazlasına sahip olduğunu düşünerek şunu soruyorum; hep "ezildiğini" düşündüğün kürt halkının bu yaşadıklarımızda ve türkiye'nin asla avrupa'daki ülkeler ayarında olamayacağı gerçeğinin oluşmasında payı var mı, yok mu?

malum partinin bugünlere gelmesinde kürt politikasının ve kürt oylarının payı göz ardı edilebilir mi?

ayrıca, türkiye nasıl bir yönetime sahip olsaydı avrupa tarafından kabul görürdü? hristiyanlıkla avrupa'lı olmak arasında bağ kurmak da faşist bir zihniyetin yansıması değil midir?

yine tekrar ediyorum, milliyetçilikle faşistlik çok farklı şeylerdir. türkiye'deki türk milleti kavramının ilk andan itibaret türkiye cumhuriyeti vatandaşı anlamına geldiğini düşünerek, ki bu gerçekten de böyledir. "ne mutlu, türküm diyene!" sözünden bile faşistlik çıkarmak hangi zihniyetin sonucudur?

ben bu ülkede faşistlik probleminden ziyade bir kin, nefret ve düzen karşıtı tutum problemi olduğunu düşünüyorum.

ancak, bu kin ve nefret zamanla azalacağına durmadan bir takım söylemlerle sürekli şişiriliyor. kimsenin kimseyle problemi yokken durmadan sadece bir etnik kimliğin hakkını alamadığından, sürekli ezildiğinden bahsediliyor.

"biji serok obama!" diye haykıran zihniyet bir kere olsun kendisini bu ülkenin bir parçası hissedebilmek amacı ile ne mutlu türküm diyene diye bildi mi?

şunu söyleyerek sonlandırmak istiyorum. içinizdeki kini bir başka etnik kimliğe odaklamak yerine etnik kimlikten bağımsız olarak cehalet ile savaşa odaklayın. çünkü hiçbir millet bir başka gücün himayesinde bağımsızlık kazanamaz.

türkiye akepeden ibaret olmadığından, bu da gerçek olmayan bir iddiadır. türkiye en iyisini hak etmektedir, en kötülerini değil.