türkiye’nin ekonomik çöküşün eşiğinde olması

faiz sebep enflasyon sonuçtur isimli ekonominin temel prensiplerini inkar ve inat üzerine kurulu saçma sapan bir teorinin kaçınılmaz sonucu olarak içine düşülmüş,
“çok alametler belirdi, vakit tamamdır. haram helal oldu, helal haramdır”. sözlerinin de bu gidişe cuk oturduğu bir durumdur. bu gün başlayan ve farklı mecralarda şikayetlerin artması ile iyice netleştirdiği gibi artık gidişat hiç ama hiç iyi değil. sonumuz pakistan sri lanka venezuela gibi olacağı bir yolculuğa pupa yelken gidiyoruz, zaten ülkede yaşayan herkes bir şekilde iliklerine kadar hissediyor olanı cahiller hariç…

“ticari krediler durduruldu.
kredi kartları için nakit avanslar durduruldu. onaylanmış ve ekspertize gönderilmiş konut kredileri durduruldu.
bankalar 4 günde anca döviz ödeyebiliyor.
büyük iflaslar kapıda. işletmeler ne müşteriden tahsilat yapabiliyor, ne kredi kullanabiliyor. erdoğan’ın temsil ettiği ekonomik model, büyük bir felaketi getiriyor. ithalat patladı; ama elde döviz yok! bu ne demek? kıtlık kapıda demek.iflas ediyoruz. insanlar nakit avansla borcunu ödüyordu şimdi herkes borç batağında.”
buradan

inanın insanı üzen ekonomik krizin derinleşecek olması değil sonrasında " dış güçler yüzünden sofranızda bulgur bile yok. siz keyfinize bakın doktor, öğretmen dövmeye devam edin" ya da " islam aleminin tek umut bağladığı ülkeyiz. biz düşersek .... düşer ... düşer....düşer" gibi açıklamalara bu ülkenin %50 sinin inanacak olmasıdır. kenya gibi kıtlık başlasın yine de inanmayacak insanlar kimim yüzünden bu halde olacağımıza. bazı canım arkadaşlarım "ya iki yıla kalmaz tekrar seçim olur ya" umudundalar. yazık gerçekten yazık. en doğrusunu allah bilir ama olma ihtimali çok düşük. bu ülkede "tencerenin deviremeyeceği hükümet yoktur " sözü demirelle beraber öldü. ülkede cep telefonunun yaygınlaşması ve face,insta vb sosyal medya uygulamaları sayesinde "cahillik devrimi" yaşandı ama farkında değil diğerleri.

neden bu halde olduğumuzun kaynağına gidelim, haritanın turuncu kısımları aşağıdaki ektedir:

türkiye ekonomisi çökmez arkadaşlar rahat olun. alım gücü düşer, hayat çok pahalılaşır ama ülke iflas etmez. biz bir venezuela arjantin değiliz. bizim iflasımız ticari iş ve yollardan dolayı avrupa birliğini de çok etkiler. özetle türk ekonomisi iflas etmez.

popülist ekonomi yönetiminin kaçınılmaz sonucudur.

gömdük, peki çözüm var mı? her zaman vardır.

mesela;
hükümet döviz kurunu baskılamaktan vazgeçerse, ihracat ve turizmden gelecek döviz iflası engeller okey ,ancak 84 milyonun hepsi otelci ve ihracatçı olmadığından, bordro mahkumu ve küçük esnaf olan vatandaşlar kuru ekmek yemek zorunda kalır, halk borcunu ödeyemez vs.

bizim gibi ayarı bozulmuş dışa bağımlı ekonomilerde bedeli her zaman dar gelirli öder, devlet ise tasarrufa gider, yolsuzluğu azaltır( yolsuzluk hep olacaktır yeter ki az olsun), toplanan vergileri akılcı kullanır ve yol-köprü-havaalanı gibi geri dönüşü uzun yıllar alacak beton ekonomisinden de vazgeçerse, ülke 2 yıl içinde kendine gelebilir.

o da mı olmadı? daha ağırını göze alırsın ve tıpkı batık bir şirket gibi konkordato ilan edip, ben battım alacaklılar hele az bekleyin ve üretim kapasitesi olan bir ülkeyiz ama şimdi ödeyemiyoruz gelin dış borcumuzun faizini filan silelim denebilir. itibar gider ama gelecek yıllar kurtarılabilir. yoksa her maaş ödeme gününde yeni para basarak bir şey çözülemez. çünkü maaşlara zam yapıp, para basıp ödedikçe enflasyon tırmanmaya devam edecektir.

basit kural; yolsuzluk, baskılanmış döviz kuru, tüketimin düşmemesi enflasyonun körükleyicileridir.

okunması gereken bir yazı:

twitter.com/aykuterdogdu/st...