türkiye'nin geri kalma nedeni
başlık "hatay president" tarafından 17.02.2022 22:39 tarihinde açılmıştır.
1.
cevabı peşinen veriyorum; bitmek bilmeyen kavgalarımızdır.
1917 de sovyetlerin kurulması (devrimin getirdiği iç karışıklık) ile beraber ruslardan bağımsız olan finlandiya bizimle bağımsızlık tarihi açısından aynı ama halihazırda devlet mekanizmaları olmadığından bizden daha kötü durumdaydı.
finlandiya'nın ekonomik büyümeleri gayet istikrarlı ve sürekli olarak devam ediyor, 1950-1975 arasında yıllık ortalama yüzde 6 büyüme katediyorlar.
finlandiya kişi başına düşen milli gelir grafiği
data.worldbank.org/indicato...
onlar ile aramızdaki en büyük fark olarak gördüğüm şey ise bizim bitmek bitmeyen kavgalarımız
gelen taraf düşman bellediği gruba hiçbir şey bırakmamak için ne var ise yalayıp yutuyor ve bunu kendisine mübah görüyor, bu mesele 5 yıllık imam*glu - ak*p meselesi değil neredeyse 100 yıllık bir kavga ve bu kavganın haklısı yok kazananı yok sadece kavganın insanlarda bıraktığı yorgunluk var, cehalet var, düşmanlık var.
ve bu çatışmanın getirisi devleti ve yöneticilerini sanki düşmanla savaşıyormuşcasına kendi vatandaşları ile savaşmaya itiyor ve bunun sonucu da büyüyemeyen istikrarsız bir türkiye oluyor.
türkiye kişi başına düşen milli gelir grafiği
data.worldbank.org/indicato...
peki bu kavgalar nasıl oluştu? niye bitmiyor? ve kavgalar öncesi mükemmel miydik?
devletlerde insanlar gibidir doğar gelişir yaşlanır ve ölür, yüz yıl öncesi önceden hakim millet olan atalarımızın kurduğu devletin ölüm zamanı idi. yani yıkılacak devlette nasıl emareler aranıyorsa bircoğu mevcuttu, sisteme değil adama itimad, adaletsizlik rehavet vs. fakat bunun aynısını osmanlılar kuruluş döneminde diğer devletlerde gördüler ama onlar yeni doğan bir çocuk gibi doğduklarından bir hastalık olmadan tertemiz kavgasız ve gürültüsüz at koşturmaya başladılar iş böyle olunca bırakın finlandiya'nın istikrarını amerika'nın istikrarını yakaladılar.
data.worldbank.org/indicato...
- abd
peki ya biz? bizden öncekilerden kalan yok ama hala 200 yıl önceki olayların kavgasını veriyor ve bu tartışmalar doğrultusunda birbirimizi kesip doğruyoruz ve sonra oh olsun çekiyoruz. durum böyle olunca o daha yüz yaşına basmamış bebek kendi babaları ve dedeleri gibi bebekliğini sağlıklı değil ateşli hastalıklar içerisinde geçiriyor demektir, burada merak ettiğim şu; bu bebek hastalığını yenecek mi? yoksa o hastalık mı onu yenecek?
kesiyor birisini geçmişin hayaletiyle
ne zor bu yerlerde hayal etmek bile
fark ettin mi, cancağızım?
"can" diyen bütün toplumlara kan lazım
rant için geçirirler boğazından tankı
sanki bi' cehennem burası
ayrıca (bkz: işleri dinimiz gibi dinleri işimiz gibi) #119533
1917 de sovyetlerin kurulması (devrimin getirdiği iç karışıklık) ile beraber ruslardan bağımsız olan finlandiya bizimle bağımsızlık tarihi açısından aynı ama halihazırda devlet mekanizmaları olmadığından bizden daha kötü durumdaydı.
finlandiya'nın ekonomik büyümeleri gayet istikrarlı ve sürekli olarak devam ediyor, 1950-1975 arasında yıllık ortalama yüzde 6 büyüme katediyorlar.
finlandiya kişi başına düşen milli gelir grafiği
data.worldbank.org/indicato...
onlar ile aramızdaki en büyük fark olarak gördüğüm şey ise bizim bitmek bitmeyen kavgalarımız
gelen taraf düşman bellediği gruba hiçbir şey bırakmamak için ne var ise yalayıp yutuyor ve bunu kendisine mübah görüyor, bu mesele 5 yıllık imam*glu - ak*p meselesi değil neredeyse 100 yıllık bir kavga ve bu kavganın haklısı yok kazananı yok sadece kavganın insanlarda bıraktığı yorgunluk var, cehalet var, düşmanlık var.
ve bu çatışmanın getirisi devleti ve yöneticilerini sanki düşmanla savaşıyormuşcasına kendi vatandaşları ile savaşmaya itiyor ve bunun sonucu da büyüyemeyen istikrarsız bir türkiye oluyor.
türkiye kişi başına düşen milli gelir grafiği
data.worldbank.org/indicato...
peki bu kavgalar nasıl oluştu? niye bitmiyor? ve kavgalar öncesi mükemmel miydik?
devletlerde insanlar gibidir doğar gelişir yaşlanır ve ölür, yüz yıl öncesi önceden hakim millet olan atalarımızın kurduğu devletin ölüm zamanı idi. yani yıkılacak devlette nasıl emareler aranıyorsa bircoğu mevcuttu, sisteme değil adama itimad, adaletsizlik rehavet vs. fakat bunun aynısını osmanlılar kuruluş döneminde diğer devletlerde gördüler ama onlar yeni doğan bir çocuk gibi doğduklarından bir hastalık olmadan tertemiz kavgasız ve gürültüsüz at koşturmaya başladılar iş böyle olunca bırakın finlandiya'nın istikrarını amerika'nın istikrarını yakaladılar.
data.worldbank.org/indicato...
- abd
peki ya biz? bizden öncekilerden kalan yok ama hala 200 yıl önceki olayların kavgasını veriyor ve bu tartışmalar doğrultusunda birbirimizi kesip doğruyoruz ve sonra oh olsun çekiyoruz. durum böyle olunca o daha yüz yaşına basmamış bebek kendi babaları ve dedeleri gibi bebekliğini sağlıklı değil ateşli hastalıklar içerisinde geçiriyor demektir, burada merak ettiğim şu; bu bebek hastalığını yenecek mi? yoksa o hastalık mı onu yenecek?
kesiyor birisini geçmişin hayaletiyle
ne zor bu yerlerde hayal etmek bile
fark ettin mi, cancağızım?
"can" diyen bütün toplumlara kan lazım
rant için geçirirler boğazından tankı
sanki bi' cehennem burası
ayrıca (bkz: işleri dinimiz gibi dinleri işimiz gibi) #119533
devamını gör...
2.
verilen mola, çalışılan saatten daha uzun olursa, elbette geri kalır.
devamını gör...
3.
siyasal islamcilar ve onların kitlesi.
devamını gör...
4.
(bkz: köy enstitülerinin kapanması)
şayet kapanmasa şu an iç anadolu'nun bir köyünde hatice teyze berlioz ya da bach dinliyor olacaktı.
hani nasıl bizler norveç, danimarka, izlanda, kanada gibi ülkelere gıpta ile bakıyorsak şu an onlar bize böyle bakacaklardı.
şayet kapanmasa şu an iç anadolu'nun bir köyünde hatice teyze berlioz ya da bach dinliyor olacaktı.
hani nasıl bizler norveç, danimarka, izlanda, kanada gibi ülkelere gıpta ile bakıyorsak şu an onlar bize böyle bakacaklardı.
devamını gör...
5.
insanlara hakların verilmiş olması.
devamını gör...
6.
sorarlarsa 'dıj güccer' der savarsın, inanmayanı da 'trend düşman' her neyse/kimse artık, onunla suçlarsın. (bunu da tartışmayalım artık be.! kendinden saymadığın kim/ne varsa, odur işte. bu kadar basit yahu.!!)
devamını gör...
7.
dinsizligin artmasi, demokrasinin olmasi ve olmamasi, rapin gelisimi, batiya ozenmecilik, akp.
devamını gör...
8.
din diye saçma bir şey olmadı.
devamını gör...
9.
dıj güjlerin halkın paralarını çalarak fakirleştirmesi.
devamını gör...
10.
cinsiyete göre pozitif ayrımcılık uygulanması.
devamını gör...