tyt'nin gereksiz bir sınav olması

avukat olmayı planlayan birine temizlik malzemelerinin formüllerini ezberlettiren bir sınavdır tyt, kısacası gereksizdir.

uçaklarda nasıl ekonomi sınıfı ve business class varsa , herkes kendi çalışma düzeyine uygun bir yere giriyor.

insanlara umut vermek zorundasınız. sınavda sıfır çeken çocuk bir şekilde umut etmeye devam etmeli.

il dışına çıkıp harcama yapmalı. eğer tyt olmazsa iş bulması gerekecek ama iş yok. 2 yıllığı bitirince de dgs ile 4 yıllık okumak isteyecek.

yani gereksiz diyenler yanılıyor. bu kadar çok üniversite açılmasa bu kadar insan işsiz kalacak. mezun olup iş bulamayınca şöyle farklı bir durum var.

iş bulan nasıl buluyor. size iş var siz iş /maaş beğenmiyorsunuz. ya da kendini geliştirmemişsin ki deme imkanı var.

diğer türlü lise mezunu olup üniversite okumamış insan için istihdam yaratamazsın çünkü amacın büyümek kalkınmak değil.

ortalama seksen beş milyon gibi fuzuli bir nüfusa sahip ülke için gerekli olandır. az ezberleyenin elenmesi gerekir.

'temel yeterlilik testi' adı üzerinde. bu sınav sen hangi mesleği istiyorsun sınavı değil, alan belirleme sınavı değil. sorun öğrencilerin sınava hazırlanma süreci, okullarda verilen eğitim. sözel/sayısal/eşit ağırlık bölümleri.

bu mantıkla bakılırsa hukukçunun türevle integralle işi ne? psikologların, sosyologların, tarihiçilerin vs. komple fen bilimleri ve matematikten muaf tutulmaları gerekir. sayısalcılar niye tarih, coğrafya bilsinler?

bunun bilgi değil çalışma disiplinini ölçtüğünü ve bunca nüfusu elemek için yapıldığını hatırlarsak gayet gerekli olandır.

ayrıca alanı dışında bari lise düzeyinde temel bilgisi olsun üniversiteye girecek insanın.

gerekli olan bir sınav söyler misiniz?

tyt, 9. ve 10. sinifta ogretilen gayet temel bilgilerin ölçüldüğü bir sinavdir. yigilma'nin onune gecmek ve genel olarak kültürlü bir nesil yetistirmek acisindan yararli olduğunu dusundugumden katilmadigim onermeyimsi. ha, egitim programimiz rezalet orasi ayri.

ayt de gereksiz diyerek yükselttiğim bahis. şöyle;

bir yerlere kalifiye insan almak için mutlaka bir eleme yapmak zorundasınız ve bunun en kolay yolu da sınav gibi görünüyor. yalnız bu öyle, ilk tanımda da söylendiği gibi, alakasız konuları, ömrü boyunca belki hiç kullanmayacak kişilerin kafasına zorla sokarak olmaz.

çok eskiler bilir; hangi bölüme gireceksen gidip o okulda ona göre sınava girerdin. elenen yok muydu? yine vardı ama en azından kafalar gencecik yaşta bu kadar yorulmuyordu.

bugün gelişmiş ülkelerin bazılarında lisede verilen matematiğin, bizim ilkokullarda verilen matematiğe eşdeğer olduğunu söyleyenlere denk gelirsiniz. gelişmişlik kafaya kısa sürede çok fazla bilgiyi zorla sokmakla olmaz. hayal kurabilme, soru sorabilme, zamanla doğru soruları sormayı öğrenebilme ile mümkündür gelişmek. kafalarınızın rahat olması, yarınlarınızdan endişe duymamanız, bir şeyleri böyle zorlanarak, mecburen değil severek yapmanız gerekir.

mesela beslenme ve diyetetik denen bölüm sayısal puanıyla alıyorsa, neden palangaları, çıkrıkları öğrenmek zorunda kalsın o bölümde okumak isteyen insan? mademki iç mimarlık sayısal puanıyla öğrenci alıyor, neden bir iç mimar adayı hücre bölünmesinin en ufak ayrıntılarına kadar ezber yapmak zorunda bırakılıyor?

yok arkadaşlar, bu iş gerçekten bu hâliyle normal değil.

bazı bölümler vardır, dolaylı olarak bazı derslerin konularını bilmeye de ihtiyaç duyarsınız. mesela astronomi okursanız doğrudan biyoloji ile bir ilginiz olmaz. astrobiyoloji alanında çalışacaksanız o zaman değişir durum sadece. bunu yapmak isteyenlere üniversitede ek ders olarak verilebilecek dersleri, lisede ayrım yapmadan herkese itelemenin kimseye faydası yok. hatta maalesef zararı var. ayrıca insanları kendilerini geliştirmek, ihtiyaç duydukları bilgileri kendi kendilerine öğrenmeye teşvik etmek de başarıya giden başka bir yöntem.

dolayısıyla işin özü; kim hangi alanda uzmanlaşmak ve hangi bölümde okumak istiyorsa buna göre sınava alınmalı.

***

bakın aşağıdaki resimde gördükleriniz, bir sayısal öğrencisinin sadece fizik dersinden sınava girerken bilmesi beklenen formüller. bu sadece tek bir ders için. bunun daha geometrisi var, kimyası var, biyolojisi var... bu gençlere yazık günah gerçekten. elinizi vicdanınıza koyup söyleyin; bu kadar formül ezberleyen insanda hayır mı kalır? genç yaşta beyinler yorulmaya başlıyor zaten. üstelik yös gibi sınavlarda çok daha kolay sorularla öğrenci alıyorlar. mademki soruların seviyesinin o kadarı mühendis olmaya, doktor olmaya, avukat olmaya yeterli, bizim öğrencimiz neden bu zulme maruz bırakılıyor?



pdf'nin kaynağı

barajdan önce gerekliydi bence süzgeç görevi görüyordu çoğu insan bunu ayt giriş sınavı olarak görüyordu ama barajın kalkmasıyla hiçbir önemi kalmamıştır.