uzayın sonu varsa ondan sonra ne var sorunsalı

kelime anlamı boşluk zaten ...

uzayın bir sonu yok aslında. genelde bahsi geçen sınır, evrenimizdeki maddelerin ulaştığı en uzak nokta olarak kabul edilir. yani bir perde gibi sınırdan söz edilemez.

kafa yakan sorular...

bir karıncanın dünyadan çıkınca ne var sorusu gibi düşününce , küreler içinde küreler içinde küreler (milyar x milyar) olan evrene bakınca, evrende başka bir kürenin içinde bir sistem olabilir

kastedilen son, big bang ile oluşan patlamanın sonu.

sonuçta bir merkez vardı ,patlama oldu ve dağıldı, belli bir ivme ile ilerliyor sürekli, bu yüzden uzay genişliyor sürekli diyoruz. çünkü evrenimizdeki maddeler sürekli daha uzağa gidiyor. en son noktaya erişmiş olan, yani en uzaktaki kütle şeydide uxayın sonu, sonrası boş, tıpkı ayla bizim aramız yada diğer gezegenler ile aramız gibi.

uzayın sonundan sonra kütle yok. yan parçacık yok.

dipnot : çok ufak , ışık parçası gibi olan cisimler vs uzay boşluğunda , yoğunluğu çok az olaraktan olduğunu okumuştum ama ayrıntısı denir, işin aslı nedir, bilmiyom :).

cevabını bilenin nobel alacağı soru. yani buna sözlükte yanıt aramak biraz anlamsız.

yine de 3-5 şey söyleyeyim.

evrenin tamamını göremiyoruz. hakkında bilgiler verdiğimiz galaksiler, yıldızlar, kara delikler ya da aklınıza gelebilecek tüm diğer cisimler, gözlemlenebilir evren dediğimiz kısıtlı alanda bulunuyor. bundan ötesini göremiyoruz. o yüzden ötesi var mıdır, varsa nasıldır, sonlu mudur, sonsuz mudur gibi soruların hiçbirinin cevabı yok şu an bizim için.

büyük patlama'dan öncesi de aynı şekilde bilinmiyor.

tüm bunların özeti şu; evrenimiz, başka bir evrendeki tek bir noktada yoğunlaşan herhangi bir enerji alanı nedeniyle oluşmuş olabilir. eğer bu doğruysa esas merak etmemiz gereken şey "o zaman o ana evrenin öncesinde ne vardı?" sorusu oluyor. yine benzer bir nedenden ötürü evrenimiz, bir başka evren içinde genişliyor olduğundan, bir sonu varsa dışında bahsi geçen o ana evren olmalı. yine konunun okları, içinde yaşadığımız evrenden çıkıp başka bir evrene doğru yönleniyor bu durumda.

nihai özet: bu soruların cevabını bilmiyoruz.

cevabini ogrenmenin cok zor oldugu bir konu. ınsanligin sahip oldugu bilgi birikimi su an buna cevap vermekten cok uzak. ancak dinlerin orataya koymus oldugu verileri, bilimsel verilerle harmanlayarak bir takim çıkarımlar elde edilebilir diye dusunuyorum.

bunu bilmemiz istenilseydi evren bu kadar büyük ve geniş olmazdı zannımca.

istinaf duvarı.

yakıt parası nedeniyle, gezmek için kendi yaşadığım ilin dışına dahi çıkamadım. uzay'ın sonunda ne var sorusu düşünecek olduğum en son soru olabilir.

daha ay sonunu göremeyen beni, oldukça zorlayan bir sorudur.

very important !!!
akıl ve bilim sahipleri, bu yazıyı mutlaka okusunlar.

necm suresi.
13 - onun bir başka inişini de görmüştü.
14 - sidretu'l-müntehanın yanında.
--- hz. peygamber'in cibril'i ikinci defa görmesine işaret. bu seferinde onu aslî sûretindeki azametiyle görmüştü. sidretu'l-münteha, hz. peygamber'e miraç gecesinde cebraili gördüğü öbür dünya coğrafyasında bir yer.
15 - me'va cenneti de onun yanındadır.
16 - o dem ki sidre'yi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu...
17 - peygamberin gözü kaymadı, şaşmadı, aşmadı da.
hz. peygamber (a.s.) rabbine o kadar yönelmişti ki gök melekûtunda temaşa ettiği sayısız güzellikler onu meşgul etmedi.
18 - vallahi gördü, hem de rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü!
hicr suresi.
16 - gerçekten biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik.
17 - hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
18 - ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar.
enbiya suresi
104 - gün gelir, gök sahifesini, tıpkı kâtibin yazdığı kağıdı dürüp rulo yapması gibi düreriz. biz ilkin yaratmaya nasıl başladıysak diriltmeyi de biz gerçekleştiririz. bu, üzerimize aldığımız bir vaaddir. bunu gerçekleştirecek olan da biziz.
mearic suresi.
4 - melekler ve (cebrail) rûh, o'nun arşına; miktarı ellibin sene olan bir günde yükselirler.
zariyat suresi.
47 - göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten biziz. çünkü biz geniş kudret ve hakimiyet sahibiyiz.

allahın kuranda öbür dünya ve uzay bilimleri hakkında pek çok ayeti vardır.
dünyamızın coğrafya ve koordinat sistemi olduğu gibi ; uzayında bir coğrafyası ve koordinat sistemi vardır.
din adamları bu konulardan bahsetmezler. sadece cami ve örtünmekten bahsederler.
oysa kuranı hakkıyla okursanız gerçek uzayı ve gerçek evreni çözersiniz.
necm suresinde hz muhammedin miraca çıktığında yaşananlar ve uzayın koordinasyon sisteminden örnekler verilir.
meva cennetinin yanında şu var, burada bu var gibi uzay coğrafyasından tüyolar verilir.
rabbinin en büyük ayetini gördü denilir. allahın en büyük ayeti lehvu mahfuzdur veya arşı ala'dır.
hicr suresinde cinlerin lehvu mahfuza kadar sokulup, arşı alaya kadar sokulup öbür dünya meselelerini dinlemekten men edildikleri yazılıdır. melekler arşı alaya ve lehvu mahfuza kadar yaklaşacak cinleri ve şeytanları ışın tabancası gibi, can yakıcı silahlarla kovalarlar.
enbiya suresinde gök dürülen bir kağıt gibi dürülür benzetmesi yapılır. bu gök denilen şey bizim evrenimizdir.
gerçek uzay ve bizim galaksilerle dolu evrenimiz aynı şey değildir.
bizim evrenimiz olan ve galaksilerle dolu olan uzay ; gerçek uzayın sadece bir parçasıdır.
mearic suresi dördüncü ayette ; fizik ve zaman boyut farkından bahsedilir. dünyaya gelen ve giden cebrailin geliş ve gidiş esnasında boyut değiştirmesinden bahsedilmez. allahın yanından bu dünyaya gelirken yolda geçirdiği zamana vurgu yapılır. ve işin garibi cebraile 50 000 sene olan zaman dilimi ; insan için sadece bir saniyedir. zamanın algı farkı.
yani kısaca öbür dünya dediğiniz mekanlarda bu uzayın bir parçasıdır. bizim evrenimizde bu uzayın bir parçasıdır.
zariyat suresinde evrenin genişletilmekte olduğundan bahsedilir. uzayın genişlemesinden bahsedilmez. uzay zaten sonsuzdur.
bu başlık şu şekilde düzeltilmelidir.
bizim evrenimizin sonu varsa, ondan sonra ne var şeklinde başlık açılmalıydı.

very important !!!
akıl ve bilim sahipleri, bu yazıyı mutlaka okusunlar.

necm suresi.
13 - onun bir başka inişini de görmüştü.
14 - sidretu'l-müntehanın yanında.
--- hz. peygamber'in cibril'i ikinci defa görmesine işaret. bu seferinde onu aslî sûretindeki azametiyle görmüştü. sidretu'l-münteha, hz. peygamber'e miraç gecesinde cebraili gördüğü öbür dünya coğrafyasında bir yer.
15 - me'va cenneti de onun yanındadır.
16 - o dem ki sidre'yi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu...
17 - peygamberin gözü kaymadı, şaşmadı, aşmadı da.
hz. peygamber (a.s.) rabbine o kadar yönelmişti ki gök melekûtunda temaşa ettiği sayısız güzellikler onu meşgul etmedi.
18 - vallahi gördü, hem de rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü!
hicr suresi.
16 - gerçekten biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik.
17 - hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
18 - ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar.
enbiya suresi
104 - gün gelir, gök sahifesini, tıpkı kâtibin yazdığı kağıdı dürüp rulo yapması gibi düreriz. biz ilkin yaratmaya nasıl başladıysak diriltmeyi de biz gerçekleştiririz. bu, üzerimize aldığımız bir vaaddir. bunu gerçekleştirecek olan da biziz.
mearic suresi.
4 - melekler ve (cebrail) rûh, o'nun arşına; miktarı ellibin sene olan bir günde yükselirler.
zariyat suresi.
47 - göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten biziz. çünkü biz geniş kudret ve hakimiyet sahibiyiz.

allahın kuranda öbür dünya ve uzay bilimleri hakkında pek çok ayeti vardır.
dünyamızın coğrafya ve koordinat sistemi olduğu gibi ; uzayında bir coğrafyası ve koordinat sistemi vardır.
din adamları bu konulardan bahsetmezler. sadece cami ve örtünmekten bahsederler.
oysa kuranı hakkıyla okursanız gerçek uzayı ve gerçek evreni çözersiniz.
necm suresinde hz muhammedin miraca çıktığında yaşananlar ve uzayın koordinasyon sisteminden örnekler verilir.
meva cennetinin yanında şu var, burada bu var gibi uzay coğrafyasından tüyolar verilir.
rabbinin en büyük ayetini gördü denilir. allahın en büyük ayeti lehvu mahfuzdur veya arşı ala'dır.
hicr suresinde cinlerin lehvu mahfuza kadar sokulup, arşı alaya kadar sokulup öbür dünya meselelerini dinlemekten men edildikleri yazılıdır. melekler arşı alaya ve lehvu mahfuza kadar yaklaşacak cinleri ve şeytanları ışın tabancası gibi, can yakıcı silahlarla kovalarlar.
enbiya suresinde gök dürülen bir kağıt gibi dürülür benzetmesi yapılır. bu gök denilen şey bizim evrenimizdir.
gerçek uzay ve bizim galaksilerle dolu evrenimiz aynı şey değildir.
bizim evrenimiz olan ve galaksilerle dolu olan uzay ; gerçek uzayın sadece bir parçasıdır.
mearic suresi dördüncü ayette ; fizik ve zaman boyut farkından bahsedilir. dünyaya gelen ve giden cebrailin geliş ve gidiş esnasında boyut değiştirmesinden bahsedilmez. allahın yanından bu dünyaya gelirken yolda geçirdiği zamana vurgu yapılır. ve işin garibi cebraile 50 000 sene olan zaman dilimi ; insan için sadece bir saniyedir. zamanın algı farkı.
yani kısaca öbür dünya dediğiniz mekanlarda bu uzayın bir parçasıdır. bizim evrenimizde bu uzayın bir parçasıdır.
zariyat suresinde evrenin genişletilmekte olduğundan bahsedilir. uzayın genişlemesinden bahsedilmez. uzay zaten sonsuzdur.

bilemeyiz ya da hiçlik diye cevaplayacağım sorunsaldır. kaldı ki cennet ve cehennemin yeri bilinmez, o yüzden uzaydadır demek saçma olur.

sonuna geldik, inecekler insin.

sonundan ziyade nereye doğru genişlediği merak edilendir.

(bkz: dünyanın sonundaki restoran)

uzay aslında bir çeşit yanılgıdır. sürekli genişleyen bir uzay var ve buna devam ediyor olması uzayı başka bir boyutta olduğuna götürüyor. uzayı büyük alan olarak algılıyoruz ama uzayında içinde küçük kaldığı daha büyük bir alan var. başka bir uzay. sonunda bir şey yoktur, belkide hep başa dönüyoruzdur. zaten her şeyi sınırlı bir madde bilgisiyle anlamlandıramayız gibime geliyor.

paralel evrenlerin başladığı bir nokta ? belkide.

sürekli genişlediği gerçeğini kabullenirsek bir sonu yoktur.
ancak bunu kabul edemiyor isek olsa olsa komşu uzay vardır.

evet bir zamanlar da dünyanın sınırından aşağı düşeceklerine inanırlardı insanlar ne günlerdi be . *