venedik rönesansı
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 10.09.2024 16:11 tarihinde açılmıştır.
1.
sanatından önce venedik'ten kısaca bahsetmek lazım bana kalırsa.
1300 ve 1600 yılları arasında avrupa'nın en büyük ticaret şehri venedik'tir. floransa gibi cumhuriyetle yönetiliyor olsa da, venedik aslında bir imparatorluktur.
şehir, kuzey italya'yı, adriyatik kıyılarını ve yunanistandan kıbrısa kadar uzanan bölgedeki sayısız adanın kontrolünü elinde tutar. seçkin bir yönetici sınıfı tarafından idare edilen bu denizcilik şehri, istikrarlı siyasi ilimi ve başarılı ticaret etkonomisi ile, "la serenissima", yani en huzurlu şehir olarak adlandırılmıştır ki benim daima içimi karartır.
venedik'in lagün üzerindeki eşsiz konumu ve doğu ile olan güçlü ticari bağlantıları* sanatın gelişimi üzerine de büyük bir etkide bulunur. şehir, egzotik ve lüks malların ticarini yapar ve bu yüzden seramikçiler, cam işçileri, ahşap ustaları, oymacılar, heyeltıraşlar ve ressamlarla doludur. zengin ortyantal desenler ve tasarımlar, şehir kültürünün içinde işlemiş ve bu durum venedik sanatına da yansımıştır.
misal ressam gentile bellini, fatih sultan mehmet'ee saray ressamı olrak hizmet eder. saray'da bulunduğu 1480 yılında istanbul fatihinin portresini yapar.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/os8wheyjnjjnj2cz-t.jpg)
o dönemlerde, portre ve sosyal prestije duyulan ilgi, vittoria carpaccio'nun venedik'teki birçok sayıda okul ve toplantı salonları için yaptığı çalışmalara da yansımıştır.
sanat dünyasının hakimi dini siparişler olsa da, 16.yüzyıl başında venedikli sanatçıları ve mesenlerinin istekleri önemli ölçüde değişir, artık dinsel imgelerle tatmin olmayan sanatçılar ve varlıklı kesim, hem üslup hem de konu bakımından orijinallik arayışı içerisine girer ki bu kısım da, venedik rönesansını, erken veyahut yüksek rönesans'tan kesin bir çizgide ayıran noktadır *mesela ben bir eğitimci olsam bu kısmı kesin sınavda sorardım*
bu değişim ilk olarak giorgione ve onun iki takipçisinin, tiziano ve sebastian del piombo'nun eserlerinde görülür.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/k6lryqngc5emszze-t.jpg)
titziano abimizin bacchus ve ariadne eseri.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/lyaagj0wctylw9zu-t.jpg)
del piombo'nun polyphemus adlı eseri.
venedik, nemli iklimi sebebiyle köklü bir fresk geleneğine ne yazık ki sahip değildir. bu nedenle sanatçılar, daha coşkun renkler, etkiler yaratmalarını sağlayan ve resim yaparken fikir değiştirme imkanı sunan yeni bi yağlı boya tekniğinden yararlanmışlar, ve panel veyahut tuval üzerine daha serbest bir üslupla resim yapmışlardır. venedik tersanelerindeki yelkencilerden alınan büyük tuvaller, sanatçıların büyük ölçekli eserler yapmalarına imkan tanımıştır.
tiziano ağabeyimiz tarafından yapılan bakire'nin göğe yükselişi isimli eser 1518 yılında ilk kez gösterildiği zaman büyük sansasyon yaratır, zira bu eserde havarilerin kırmızı giysileri ile oluşturulan üçgenler ve onların üzerindeki tanrı'nın el hareketi, meryem'in göğe yükselişini son derece gerçekçi kılar.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/42w6wcitheytfvgp-t.jpg)
tulli lombardo ve kardeşi antonio ağabeyimiz gibi venedikli heykeltıraşlar, erken rönesansın klasik dünyayı yeniden yaratma arzusuyla ressamlardan çok daha fazla meşgul olmuşlardır. *hatta sırf bu olay yüzünden, erken rönesans ustalarından beslenen yüksek rönesans ustası michelangelo da bir ressam olarak değil, bir heykeltıraş ve mimar olarak anılmak ister ama bunun konusu bu değil, neyse devam* ancak paralı asker bartolommeo colleoni'nin atlı heykelini yapmak için 1478 yılında görevlendirilen andrea del verrochio örneğinden de anlaşılacağı gibi, 15.yüzyıl sonunda floransa heykelciliği hala saygın bir konumdadır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/fwtqccrjtbnfcgdl-t.jpg)
floransa ve roma sanatına duyulan ilginin artması, özellikle 1535'ten sonra resim sanatında da belirginleşir. venedikli sanatçılar, michelangelo ve maniyerist ressamlardan firür ve kompozisyonlarını nasıl daha canlı hale getireceklerini öğrenirler, ancak venedik'e özgü etkileyici fırçadarbeleri ve parlak renklere de sadık kalırlar.maniyerist üslup basmakalıplaşırken titziano, tintoretto ve paolo veronese gibi ressamlar, eserlerindeki canlılıkları devam ettirmek için oldukça büyük bir uğraş verirler. tintoretto'nun azize ursula ve on bir bin bakire adlı eserinde enerjik fırça darbeleri, ressama neden "il fruiosa", yani öfkeli dendiğini ortaya koyuyor... resimde kullanıan etkili perspektif alanı ve ışıklandırma efektleri, tintoretto'nun barok sanatın öncüsü olduğunu göstermektedir. titziano, tintoretto, veronese'den oluşan byük üçlü, 17.yüyılda tüm avrupayı etkileyen başyapıtlar üretmişlerdir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/53zreqcupiadwgfb-t.jpg)
yüksek rönesansın üç büyüğü da vinci, michelangelo, raffaello ise, venedik rönesansının üç büyüğü de bu abilerdir!
1300 ve 1600 yılları arasında avrupa'nın en büyük ticaret şehri venedik'tir. floransa gibi cumhuriyetle yönetiliyor olsa da, venedik aslında bir imparatorluktur.
şehir, kuzey italya'yı, adriyatik kıyılarını ve yunanistandan kıbrısa kadar uzanan bölgedeki sayısız adanın kontrolünü elinde tutar. seçkin bir yönetici sınıfı tarafından idare edilen bu denizcilik şehri, istikrarlı siyasi ilimi ve başarılı ticaret etkonomisi ile, "la serenissima", yani en huzurlu şehir olarak adlandırılmıştır ki benim daima içimi karartır.
venedik'in lagün üzerindeki eşsiz konumu ve doğu ile olan güçlü ticari bağlantıları* sanatın gelişimi üzerine de büyük bir etkide bulunur. şehir, egzotik ve lüks malların ticarini yapar ve bu yüzden seramikçiler, cam işçileri, ahşap ustaları, oymacılar, heyeltıraşlar ve ressamlarla doludur. zengin ortyantal desenler ve tasarımlar, şehir kültürünün içinde işlemiş ve bu durum venedik sanatına da yansımıştır.
misal ressam gentile bellini, fatih sultan mehmet'ee saray ressamı olrak hizmet eder. saray'da bulunduğu 1480 yılında istanbul fatihinin portresini yapar.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/os8wheyjnjjnj2cz-t.jpg)
o dönemlerde, portre ve sosyal prestije duyulan ilgi, vittoria carpaccio'nun venedik'teki birçok sayıda okul ve toplantı salonları için yaptığı çalışmalara da yansımıştır.
sanat dünyasının hakimi dini siparişler olsa da, 16.yüzyıl başında venedikli sanatçıları ve mesenlerinin istekleri önemli ölçüde değişir, artık dinsel imgelerle tatmin olmayan sanatçılar ve varlıklı kesim, hem üslup hem de konu bakımından orijinallik arayışı içerisine girer ki bu kısım da, venedik rönesansını, erken veyahut yüksek rönesans'tan kesin bir çizgide ayıran noktadır *mesela ben bir eğitimci olsam bu kısmı kesin sınavda sorardım*
bu değişim ilk olarak giorgione ve onun iki takipçisinin, tiziano ve sebastian del piombo'nun eserlerinde görülür.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/k6lryqngc5emszze-t.jpg)
titziano abimizin bacchus ve ariadne eseri.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/lyaagj0wctylw9zu-t.jpg)
del piombo'nun polyphemus adlı eseri.
venedik, nemli iklimi sebebiyle köklü bir fresk geleneğine ne yazık ki sahip değildir. bu nedenle sanatçılar, daha coşkun renkler, etkiler yaratmalarını sağlayan ve resim yaparken fikir değiştirme imkanı sunan yeni bi yağlı boya tekniğinden yararlanmışlar, ve panel veyahut tuval üzerine daha serbest bir üslupla resim yapmışlardır. venedik tersanelerindeki yelkencilerden alınan büyük tuvaller, sanatçıların büyük ölçekli eserler yapmalarına imkan tanımıştır.
tiziano ağabeyimiz tarafından yapılan bakire'nin göğe yükselişi isimli eser 1518 yılında ilk kez gösterildiği zaman büyük sansasyon yaratır, zira bu eserde havarilerin kırmızı giysileri ile oluşturulan üçgenler ve onların üzerindeki tanrı'nın el hareketi, meryem'in göğe yükselişini son derece gerçekçi kılar.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/42w6wcitheytfvgp-t.jpg)
tulli lombardo ve kardeşi antonio ağabeyimiz gibi venedikli heykeltıraşlar, erken rönesansın klasik dünyayı yeniden yaratma arzusuyla ressamlardan çok daha fazla meşgul olmuşlardır. *hatta sırf bu olay yüzünden, erken rönesans ustalarından beslenen yüksek rönesans ustası michelangelo da bir ressam olarak değil, bir heykeltıraş ve mimar olarak anılmak ister ama bunun konusu bu değil, neyse devam* ancak paralı asker bartolommeo colleoni'nin atlı heykelini yapmak için 1478 yılında görevlendirilen andrea del verrochio örneğinden de anlaşılacağı gibi, 15.yüzyıl sonunda floransa heykelciliği hala saygın bir konumdadır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/fwtqccrjtbnfcgdl-t.jpg)
floransa ve roma sanatına duyulan ilginin artması, özellikle 1535'ten sonra resim sanatında da belirginleşir. venedikli sanatçılar, michelangelo ve maniyerist ressamlardan firür ve kompozisyonlarını nasıl daha canlı hale getireceklerini öğrenirler, ancak venedik'e özgü etkileyici fırçadarbeleri ve parlak renklere de sadık kalırlar.maniyerist üslup basmakalıplaşırken titziano, tintoretto ve paolo veronese gibi ressamlar, eserlerindeki canlılıkları devam ettirmek için oldukça büyük bir uğraş verirler. tintoretto'nun azize ursula ve on bir bin bakire adlı eserinde enerjik fırça darbeleri, ressama neden "il fruiosa", yani öfkeli dendiğini ortaya koyuyor... resimde kullanıan etkili perspektif alanı ve ışıklandırma efektleri, tintoretto'nun barok sanatın öncüsü olduğunu göstermektedir. titziano, tintoretto, veronese'den oluşan byük üçlü, 17.yüyılda tüm avrupayı etkileyen başyapıtlar üretmişlerdir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/09/10/53zreqcupiadwgfb-t.jpg)
yüksek rönesansın üç büyüğü da vinci, michelangelo, raffaello ise, venedik rönesansının üç büyüğü de bu abilerdir!
devamını gör...