vicdan azabı çektiren şeyler

asansörde kapı kapanırken yetişmek için koşturan birini görüp görmezden gelmek.
allah affetsin hemen kapı pencere kapatasım geliyor.

bilgi içerikli tanım girdiğini zannedenlerin çektiği azabı görmek.

tüm keşkeler.

hayvanlarla ilgili değilse azap çekmem.

tarz meselesi.

küçükken muhabbet kuşum vardı. adı fıstıktı. onu sürekli sinirlendirmekten zevk alıyordum. kafesinin yanına gidip, hayvana bir türlü huzur vermiyordum. hayvanın kalbi korkudan güm güm atmasına rağmen kafesin içine elimi sokup avcuma alıp seviyordum. bazen yakalanmamak için yemliğine sığınıyordu. bacaklarıyla öyle bir çubuğu sıkı tutuyordu ki ben çekiştirdikçe bacakları uzuyordu neredeyse bacakları kopacaktı o derece yani. parmağımı ısırınca kutunun içine koyup ceza veriyordum. hayvanın poposunda benim yüzümden stresten ur çıkmıştı. bunları onu çok sevdiğim için yapıyordum ama kötülük olsun diye değil. ölünce çok üzülmüştüm. günlerce ağladım. şuan aklıma geldikçe hayvana çok eziyet çektirmişim diye vicdan azabı duyuyorum açıkcası. aklıma geldikçe üzülüyorum. canım kuşum benden çok çektin. *