yalnızlık

iki türlü yalnızlık vardır :
1- konuşacak insan bulamamak
2-onlarca insanın içinde kendini o insanlarla aynı aidiyette hissetmemek

ilk madde için konu basittir,muhabbet kuşu misali yanına eşini koy,konu kapansın. camilerde yaşlı amcaların olmasının nedeni sadece ibadet değil. gençken camiden daha eğlenceli yerlerde yaşayabiliyorlardı. günlük hayatta işlevleri olmadığı için , en işlevsel alanları olan ibadetlerini yaparken(cemmaatle namaz kılarken) muhabbet edecek eşlerini buluyorlar.

ikinci madde de ise durum vahimdir. bazı özel insanlar hayatının bir bölümünde bunu yaşar.bu durum öyle bir hal ki yalnızlığını fazla düşünmek yok oluşa,kendini bitirmeye, kararında düşünmek ise büyük değişimlere yol açar.

yakın dönemde milliyetçi olan bir arkadaşımın son dönemlerde olan kriz ve anlayışsızlıktan dolayı kendisini ülkeye ait hissetmeyip, yurt dışa gitmesi çabasına girmesi yalnızlığa güzel örnek oldu.

duygusal olarak yalnız hissetmek ise, aslında bir yerde insanın kendi kendine yetememe durumu gibidir.

kişisel yaşamımda ise her iki maddeyi de yaşadığım dönem oldu.aklım karacaoğlanın şiirinin iki dizesini motto aldı.

''üryan geldim dünyaya ,üryan giderim''

sonra mfö'nün yalnızlık ömür boyu şarkısını dinledim. demek ki eğlenerek,severek ve kıymet vererek de yalnızlık yaşanıyormuş.

''senle beraber olsam da sevgilim
hiç görmesek birbirimizi özlesek
ömür boyu bağlansak da
sevinsek de üzülsek de
yalnızlık ömür boyu''

demek ki insan ölene kadar yalnızlığını kontrollü bir şekilde hüzün ve eğlenceyi yaşayacağı insanlarla yaşamalı ve aynı özveri de yaşatmalıdır. yalnızlığa en güzel antibiyotik değer gördüğün yerde hüzün ve eğlenceyi yaşayabilmektir.

bu arada üryan geldim ve yalnızlık ömür boyu linkleri:
(mfö-yalnızlık ömür boyu)
(cem karaca-üryan geldim)

iyi gelendir sabah sabah kahvemi iciyorum hava mis.

yaınızıık,insanın çevresinde insan oımaması demek değiıdir. insan, kendisinin önemsediği şeyıeri başkaıarına uıaştıramadığı ya da başkaıarının oıanaksız buıduğu bazı görüşıere sahip oıduğu zaman, kendisini yaınız hisseder.

carı gustav jung

yalnızlık insana bazen huzur veren bir şey olsa da tercih dışı kalınan yalnızlık insanı içten içe çürüten bir şey olsa gerek.
derdini söyleyecek kimsenin olmaması, o en kötü anında tek başına ağlamana sebep olan şeydir yalnızlık, insan anlatmak rahatlamak ister ama bulamaz ya o anda birini işte o andır, oysa sarılsan yine ona anlatsan derdini hafifleyecektir içindeki sıkıntı dert tasa ama yapamazsın o yoktur yanında ve yalnızlık hapseder seni içine sonra alışır çıkmak istemezsin o hapisten alışırsın her şeye alıştığın gibi...

iki türlü yalnızlık vardır.
birincisi kendi tercihimiz olan.
ikincisi tercihimiz dışında oluşan.

birincisi dünyanın en güzel hissi iken, ikincisi resmen azaptır.

yalnızlık denen uçurumun en uç noktasındayım. kendimden başka kimsemin olmadığını gördüğüm o noktada. beni ben olarak kabul edip elimi tutan herkes bir bir elimi bıraktı. ailem zaten beni ben olarak kabul etmesede yanımda. yalnızlığımın uçurumundan öylece atlayasım var. kendime bile güvenip dayanamayacak kadar yalnızım.

bakmak lazım içerde neler var..
iyidir yalnızlık,kendinle başbaşalık, eğer ben gibi özellikle tercih ediyorsan..etmiyorsan dal kırılır,çıt diye ses gelir,kırılma sesi,ama kimse duymazsa dolayısıyla o sesi ,imdat au secour!help! diyene yardım etmek lazım..
tekliğimi çok seviyorum...
insanın tekliğini,kendisiyle birlikteliğini sevmesi, bence en büyük güzellik ve lüks bu dünyada..

yalnızlık, geçmişe duyduğun özlem ve saygıdan ötürü oluşan durumdur. geçmiş o kadar güzeldir ki onunla devam edersin. takılı kalırsın.

insansız hava sahası+huzur+kafa dinlemek

3-a sınıfından dilek kardeşimizi dinledik.

görüldüğü üzere dilek (ceren) kardeşimiz format kurallarına riayet etmediği gibi imlayı da pek takmıyor. bu genç yaşında bu anarşist tavrı için dilek kardeşimizi tebrik edelim.

yalnız kalınca ciğerim çıkana kadar ağlıyorum (her gün)

çay içerken çaydanlığı yakınına koymak, evden çıkarken her şeyi tek tek kontrol etmek, kendin için yemek yapmaya üşenmek, televizyonun sesinin diğer insanlara hep çok kısık gelmesi..vs..vs

hasta olduğunuzda ufak bir yardım isteyecek bir dostunuzun veya ailenizin olmamasi, sadece kendi başınıza olma durumu, sadece...

tavuk zehirlenmesinde dahi,nerdeyse ölmek üzereyken,acil servise yalnız gidip yalnız dönersiniz.şikayet etmezsiniz.
ağır gribal enfeksiyonları saymıyorum bile.
(bkz: güçlü olmak)

tercihse çok güzel, zorundalıksa tecrit.

alışması zor ama alışınca vazgeçmesi de zor olan durum. bazen de saatlerce bakarsın resmine, özlersin içten içe hiç tanımadığın birini ama yapacak bir şey yoktur. olması gereken olur her zaman, olmuyorsa gerekmiyordur.

ben yalnızlığa değil insanların kendini yalnızlaştırdığına inanıyorum

bazen dunyda beni taniyan ve anlayan bir allahin kulu yok gibi hissediyorim. o zaman yerkure bana cok yalniz geliyor.

"bazen etrafına yalnızlıktan bir duvar örmelisin.
diğerlerini kendinden uzaklaştırmak için değil,
kimin seni görmek için bu duvarı yıktığını anlaman için."
jean-paul sartre

biriyle birlikteyken olandansa tek başıma olanını tercih ettiğim durum. oldukça mutluyuz kendisiyle.