1.
ilk bakışta birbirine zıt iki şey gibi gelebilir. bir tarafta insanın içini sıkan, yalnız kaldıkça kendini hapsolmuş gibi hissetmesi, diğer tarafta ise yaratıcılığın patladığı, zihinlerin özgürleştiği anlar. ama aslında, ikisi arasında derin bir bağ var. kimse yalnız kalmaktan hoşlanmaz ama bir düşünün, yalnız kaldığınız an kafanızda kocaman bir boşluk oluştuğunda, o boşluğa neler sığdırabileceğini! işte o an yaratıcı fikirler doğar.
yalnızlık, tam da yaratıcı düşünceler için ideal bir ortam. sosyal medyanın sesleri, insanlarla yapılan o gereksiz sohbetler, dış dünyadaki karmaşa… bunlar tamamen sustuğunda, zihin bir tür reset tuşuna basmış gibi oluyor. her şey bir anda netleşiyor. artık o kafa karışıklığının içine girmiyorsun. ve bir anda o kaybolmuş fikirler, düşünceler, hayaller, hepsi yeniden canlanıyor. bir bakıyorsun, beyninin daha önce hiç keşfetmediğin köşelerinden yeni bir fikir doğmuş. işte bu, yalnızlığın sihri.
albert einstein diyor ki, "yalnızlık bir bilim insanının en iyi arkadaşıdır." ya da franz kafka... herkes onun yazdığı karanlık hikayeleri bilir. kafka, kimseyle konuşmadan, kendi kafasında o derin yalnızlık içinde yazdı. belki de bu yalnızlık onun en büyük kaynağıydı, kim bilir? yalnız kaldığı her an, kendi içindeki yaratıcı gücü keşfetti. hepimiz biliyoruz ki bazen sadece insanları değil, kendi sesini de duymaya ihtiyacımız var.
tabii, demek istediğim, yalnızlık illa uzun süreli olmak zorunda değil. bir mola alıp, kafanı dağıttığın zaman, kafandaki karışıklıklar dağılır. zihnin bir süreliğine serbest kalır ve sen de sonrasında neler yaratacağına hayret edersin. ancak dikkat edilmesi gereken şey, her yalnızlık yaratıcılık gücünü beslemez. eğer yalnızlık seni karamsarlığa iterse, o zaman bir sorun vardır. yalnızlık, doğru zamanda ve doğru yerde yaşanmalıdır.
yalnızlık ve yaratıcılığın dansı da böyle bir şey işte. kimisi ondan korkar, kimisi ona sarılır. kimisi yalnız kalınca kafasında yaratıcılık fırtınaları koparır. bazen yalnızlık, yaratıcılığımızın en güzel hali olur ve kafamızda yeni dünyaların kapılarını aralar.
yalnızlık, tam da yaratıcı düşünceler için ideal bir ortam. sosyal medyanın sesleri, insanlarla yapılan o gereksiz sohbetler, dış dünyadaki karmaşa… bunlar tamamen sustuğunda, zihin bir tür reset tuşuna basmış gibi oluyor. her şey bir anda netleşiyor. artık o kafa karışıklığının içine girmiyorsun. ve bir anda o kaybolmuş fikirler, düşünceler, hayaller, hepsi yeniden canlanıyor. bir bakıyorsun, beyninin daha önce hiç keşfetmediğin köşelerinden yeni bir fikir doğmuş. işte bu, yalnızlığın sihri.
albert einstein diyor ki, "yalnızlık bir bilim insanının en iyi arkadaşıdır." ya da franz kafka... herkes onun yazdığı karanlık hikayeleri bilir. kafka, kimseyle konuşmadan, kendi kafasında o derin yalnızlık içinde yazdı. belki de bu yalnızlık onun en büyük kaynağıydı, kim bilir? yalnız kaldığı her an, kendi içindeki yaratıcı gücü keşfetti. hepimiz biliyoruz ki bazen sadece insanları değil, kendi sesini de duymaya ihtiyacımız var.
tabii, demek istediğim, yalnızlık illa uzun süreli olmak zorunda değil. bir mola alıp, kafanı dağıttığın zaman, kafandaki karışıklıklar dağılır. zihnin bir süreliğine serbest kalır ve sen de sonrasında neler yaratacağına hayret edersin. ancak dikkat edilmesi gereken şey, her yalnızlık yaratıcılık gücünü beslemez. eğer yalnızlık seni karamsarlığa iterse, o zaman bir sorun vardır. yalnızlık, doğru zamanda ve doğru yerde yaşanmalıdır.
yalnızlık ve yaratıcılığın dansı da böyle bir şey işte. kimisi ondan korkar, kimisi ona sarılır. kimisi yalnız kalınca kafasında yaratıcılık fırtınaları koparır. bazen yalnızlık, yaratıcılığımızın en güzel hali olur ve kafamızda yeni dünyaların kapılarını aralar.
devamını gör...
2.
bir insanla olan ilişki enerji alır ve bu da beyninizin içindeki düşünceleri duymamanıza yol açar.
einstein dedemiz doğru söylemiş.
insan bazen neye odaklanacağını seçemez.
kafasındaki denkleme odaklanması gerekirken pazar sabah kahvaltısında nereye gitsek tarzı bir sohbetin içinde yer düşünürken bulur kendini...
bak mesela az önce spotify'da bir şarkı ararken kendimi 2000ler hits gibi bir listede buldum.
bunları yazarken arka planda lumidee - never leave you (uh oh) çalıyor, odaklanamıyor ve muhtemelen saçmalıyorum.*
einstein dedemiz doğru söylemiş.
insan bazen neye odaklanacağını seçemez.
kafasındaki denkleme odaklanması gerekirken pazar sabah kahvaltısında nereye gitsek tarzı bir sohbetin içinde yer düşünürken bulur kendini...
bak mesela az önce spotify'da bir şarkı ararken kendimi 2000ler hits gibi bir listede buldum.
bunları yazarken arka planda lumidee - never leave you (uh oh) çalıyor, odaklanamıyor ve muhtemelen saçmalıyorum.*
devamını gör...
"yalnızlık ve yaratıcılık ilişkisi" ile benzer başlıklar
yaratıcılık
15