yazarların en sevdiği şair ve şiiri
başlık "lennie" tarafından 17.02.2023 02:43 tarihinde açılmıştır.
1.
küçük iskender - bir nedeni yok yalnızca öptüm
devamını gör...
2.
turgut uyar - geyikli gece.
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
bazen çok korkuyorum
ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor
çünkü pek fena yaraşıyor birbirine gece ve balta
ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah
pantalonum gibi şimdi ay!
tekhnem dolu müfsidle!
bu da caddelerden derviş devşiregelmeme mâni değildir
yolları ay bastı mı lambalara koşuyorum ya, bundan
bunun için kent nesnesi o bıçakla bakunin'di deştiğim
ki ben devletin taş kestiğini en başından bilirdim
isa'yı polise doğru
lttuğum zaman
ellerini el olarak tutmak istiyor ellerim
de ki bunun kaburgamdaki kiliseyle ilgisi yok değildir
zaten en az on kişi kişiden biri haindir
ama gözlerimi öyle yırtma annem ilkokul öğretmeniydi benim!
sokaklara çıkıyorum sonra kedilerden görüyorum
gazinolardan
inanmazsın bir taşra kurmuşlar aynı bize bakıyor
bir yanımı asaf halet söylüyor diğer yanım fabrika
bir şiiri birkaç kalemle yazmak lazımdır geliyor bana
bugün yepyeni bir imparatorluk öğreniyorum
ekmeğin ağırlığından da yeni bir imparatorluk
örneğin gül dönüyor bir beygiri tasfiye ediyor şair
arabca akdeniz diyor ben
aynadan dönüyorum ayna
benden dönmüyor
çok sihirli bir kabri sürdürüyorum
bir havari morfin gibi anne söylüyor
ağlıyorum bak bir çocuk bak bir çocuk bak
bak bir çocuk çok kötü bir gömlek kuruyor
belki de yangın çıksa ve ikna edilmiş olurum
torbamı topluyorum ve annem şarkı dinlemiş olur
korkuyorum çobanım yok metal nazlı pim aktif
çözmüyorum çözersem kın fena kalınlaşıyor
manchesterden geliyorlar ve liverpooldan geldiler
birazdan bir padişah mı öldürülecekmiş dedim
bir milyon kadardılar ah atları vardı
artık seni bir çiçeğin yerine kopartmak
istiyorum sevgilim
işte sahneden indim ve öpüyorum ağzından
annem meç yaptırmazsa iftara geç gelir haz
ey sıkıntının sevgilim aritmetiği
söyle banabana söyle; bir kere bir kabz?
inanmışım kaybetmek esrarıdır esrarın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
helvetius haklı devlet şaşkın piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu tüyük bürk şairi ben
ve emir 'kûn' diyor, doğruluyorum
'bu ülke'den daha bıçkın tamlama bilmiyorum
ayakkabılarını kapımın önünde görmeyi istiyorum!
çünkü bu
seni seviyorumun içine nal salmak demektir
ve hareketinin bana durduğunu akla uydurur
oysa seni sevmem toplumu meşru kılar
ve gitmen beni dile indirger sevgilim
zaten kırılmış bir kızsın şimdi dövülmüş bir av
yanmış ırmaklar öneriyorsun toy bedenine
kavmin yanlış tufanlardan geçip duruyor
gözlerime baka baka ağlayıp aşk diyorsun
bir tekkenin ortasına sirk tireni devriliyor
ki hâlâ çocuk övmeye duruyorsam bu
'şehrin en uzak yerinden gelen o'nunla
ve izmit'le ve fargo'yla ve horasan'la
ve hafıs'ın beni eve götürdüğü kınla ilgili bir matkabı
girdiği çenemden kemiğiyle birlikte söküp
şu karşıki düğün salonuna ilave edemememdendir
yoksa orospular ve ortaokul öğretmenleri giremesinler diye
babam ve bilhassa dedem
mahallemize yeterince toplum polisi gönderilmesi konusunda
gerekli telefonları etmiş durumdadırlar sevgilim!
ama yine de sırf sen sürdürülebil diye ayın alnında melekçe
ve şüpheye düşmeden kelebek besleyebilsin diye bir padişah
açıkça
benim alıp kını
öte yana geçmem gerektir
içinden memleketi çekeyim diye
hem düşünsene
bu bizi nasıl da imparatorluklaştırır!
yoo, hayır! omzunu açma. omzun ideoloji taşır
ve fakat dil'e rağmen bütün bunlar sevgilim
ayaklarına beyaz çoraplar giydirmek istemediğim anlamına gelmeyebilir
çünkü bak süleyman bu sayfadan henüz geçmiş gibi şu gül lekesi
ve apaçık kudüsmüş bir zebrayım ben uzun menzilli şiirlere şikâr!
elbet gün batar, kuşlar döner, çarmıh baştan düzenlenir
ve bana tertemiz eller verir cezayirli o tüccar
o vakit sana bakıyorum kadar büyür akdeniz
cumhuriyetin tersinden tertib ettiği çarşılar gibi
sonra uzun süre bir takibedilmiyormuşum hissi
siz hiç yahudi bir münübüs şöförü düşlediniz mi?
ah muhsin ünlü
devamını gör...
5.
muharrem ince.
mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu,
aylardan bir deli zemheri,
canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri.
elveda bedenden bedene yollandığım günlere,
elveda beline sarıldığım güzellere,
elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere.
gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim,
seni martılara emanet ettim,
ıslak, yorgun, huysuz martılara…
bektaşi tekkesinde deyiş okudum,
okudukça sana dokundum.
yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım.
ben yalova’dan bir öğretmen,
50’sine yeni bastım.
gözlerim gözlerine akmak ister,
sen ister gizle ister göster.
gözlerimden başka göze gitme,
gidersen de sevme, seversen de delirtme.
beni incitme,
kapatma gözlerini gözlerime.
sana derdimi kaç satırda anlatırım,
kaç bahar dayanırım yokluğuna,
yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına.
dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım,
yeşil dallarda kızıl kirazlarım,
meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım,
varlığın yıldız yangınları aydınlanırım,
yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım,
seni 100 dilde kıskanırım
mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu,
aylardan bir deli zemheri,
canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri.
elveda bedenden bedene yollandığım günlere,
elveda beline sarıldığım güzellere,
elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere.
gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim,
seni martılara emanet ettim,
ıslak, yorgun, huysuz martılara…
bektaşi tekkesinde deyiş okudum,
okudukça sana dokundum.
yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım.
ben yalova’dan bir öğretmen,
50’sine yeni bastım.
gözlerim gözlerine akmak ister,
sen ister gizle ister göster.
gözlerimden başka göze gitme,
gidersen de sevme, seversen de delirtme.
beni incitme,
kapatma gözlerini gözlerime.
sana derdimi kaç satırda anlatırım,
kaç bahar dayanırım yokluğuna,
yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına.
dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım,
yeşil dallarda kızıl kirazlarım,
meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım,
varlığın yıldız yangınları aydınlanırım,
yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım,
seni 100 dilde kıskanırım
devamını gör...
6.
sevgilerde- behçet necatigil
devamını gör...
7.
durakta üç kişi
adam kadın ve çocuk
adamın elleri ceplerinde
kadın çocuğun elini tutmuş
adam hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
kadın güzel
güzel anılar gibi güzel
çocuk
güzel anılar gibi hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi güzel
cemal süreya
adam kadın ve çocuk
adamın elleri ceplerinde
kadın çocuğun elini tutmuş
adam hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
kadın güzel
güzel anılar gibi güzel
çocuk
güzel anılar gibi hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi güzel
cemal süreya
devamını gör...