yazarların unutamadığı seyahatleri
başlık "homo ludens" tarafından 22.06.2023 23:03 tarihinde açılmıştır.
1.
aklımıza ara sıra gelen seyahatlerdir. benim çok fazla ama italya seyahatimi unutamıyorum, harikaydı. sonra arkadaşlarla bir eskişehir yolculuğum vardı ki o da efsaneydi.
devamını gör...
2.
mekke-medine (2004 yılı)
devamını gör...
3.
doğuya olan yolculuğum şimdi diyeceksiniz ki neden bu kadar önemliydi her yolculuğumda otobüsümden kaçaklar çıkmıyor
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
belgrad ve üsküp gezileri.sırt çantasını alıp çıkmıştık sonra direkt havaalanina.aralık ayında akşam büyük iskender havaalanina inince balkan soğuğunun ne demek olduğunu anlamistik.
devamını gör...
6.
gürcistan rustavi de bir ailenin evindeydik. müstakil oldukça bakımlı bahçesi olan tek katlı bir evleri vardı. arka tarafta ise tam mahzen denmese de kendi şaraplarını yapıp sakladıkları bir baraka vardı. oraya girdik. 6-7 fıçı şarap vardı yıllanma halinde.
bir köşede ise günlük tüketimde kullandıkları bir fıçı daha vardı. fıçının yanında da bir sehpa , sehpanın üzerinde bardak, bir kaç şırınga vs vardı.
6-7 kişiydik . tadına bakmamız için bardak arandı ev sahibi , ancak kirliydi hepsi. canım da nasıl çekti şarabı. gideyim evden alayım dedi dur dedim gerek yok aldım şarap şırıngasını sehpadan , yanız şırınga devasa birşey yaklaşık 250 mg civarı tüpü vardı. şırıngayı şarapla fulledim , ağzımı açtım diğerleri de kullanabilir mantığıyla dudağıma değdirmeden tüpü pompasından ittirdikçe şarabın damağıma çarpması filan; adam , çocukları öylece bakakalmıştı. herkes aynı yöntemle şarabı denedi. benimki deneme değil kana kana içmekti tabii. adam dedi ki bunca senedir burada şarabımı yaparım , bunu yapacağım aklıma gelmezdi.
bir köşede ise günlük tüketimde kullandıkları bir fıçı daha vardı. fıçının yanında da bir sehpa , sehpanın üzerinde bardak, bir kaç şırınga vs vardı.
6-7 kişiydik . tadına bakmamız için bardak arandı ev sahibi , ancak kirliydi hepsi. canım da nasıl çekti şarabı. gideyim evden alayım dedi dur dedim gerek yok aldım şarap şırıngasını sehpadan , yanız şırınga devasa birşey yaklaşık 250 mg civarı tüpü vardı. şırıngayı şarapla fulledim , ağzımı açtım diğerleri de kullanabilir mantığıyla dudağıma değdirmeden tüpü pompasından ittirdikçe şarabın damağıma çarpması filan; adam , çocukları öylece bakakalmıştı. herkes aynı yöntemle şarabı denedi. benimki deneme değil kana kana içmekti tabii. adam dedi ki bunca senedir burada şarabımı yaparım , bunu yapacağım aklıma gelmezdi.
devamını gör...
7.
üniversiteye ilk kayıda gidişim olan eskişehir seyahatidir. hayatımda o geceki uşak kamil koç tesisindeki gibi bir soğuğa daha da rastlamadım.
devamını gör...
8.
malatya istanbul yolculuğu, cam kenarında sevgili, can kenarında ben..
devamını gör...
9.
geçen seneki istanbul - aydın ve istanbul - ankara yolculuklarım.
devamını gör...
10.
sayısını hatırlayamayacağım kadar çok unutulmaz yolculuklar yaşadım. otomobille, uçakla, otobüsle, gemiyle hatta motosikletle.. sanıldığı gibi değil.. yaşandıkça unutuluyor..
deniz kıyısı bir meyhanede, rakı keyfi sırasında gözlerinizle çıktığınız uzak mavi yolculuklardır unutulmaz olanlar.. yaşadım, yaşıyorum eminim..!
deniz kıyısı bir meyhanede, rakı keyfi sırasında gözlerinizle çıktığınız uzak mavi yolculuklardır unutulmaz olanlar.. yaşadım, yaşıyorum eminim..!
devamını gör...
11.
amasya'ya gittim otobüsle. hayatımın en yanlış kararlarından birisiydi. bir öncesi de mersine gitmekti.
devamını gör...
12.
tanım: yazarların iyi veya kötü anıları bulunduğu için hafızasında her zaman yer edinen seyahatleridir.
trabzon - ankara arası yaptığım otobüs yolculuklarının ve sürücü olarak geçirdiğim yolculuğun benim için yeri hep ayrıdır ama ankara - almanya seyahati benim için çok ayrıydı. kötü yaşanmışlıklar olarak da ankara - trabzon arası geçirdiğim bir otobüs yolculuğu ve uçak fobisine sahip biri olarak ilk uçuşumu trabzon - van arası gerçekleştirirken iniş esnasında birtakım problemler yüzünden atılan çığlıklar eşliğinde yaşadığım korkuyu hiç unutamam.
trabzon - ankara arası yaptığım otobüs yolculuklarının ve sürücü olarak geçirdiğim yolculuğun benim için yeri hep ayrıdır ama ankara - almanya seyahati benim için çok ayrıydı. kötü yaşanmışlıklar olarak da ankara - trabzon arası geçirdiğim bir otobüs yolculuğu ve uçak fobisine sahip biri olarak ilk uçuşumu trabzon - van arası gerçekleştirirken iniş esnasında birtakım problemler yüzünden atılan çığlıklar eşliğinde yaşadığım korkuyu hiç unutamam.
devamını gör...
13.
geçen sene tam da bu vakitlerdeydi sanırım. belki de bir kaç hafta sonrası. istanbul’da hava yağmurlu, boş boş uzaklara dalmışken çalan telefon ve sonrasında apar topar çıkılan bir yol. tramvaya binerken saçım ve sakalımın birbirine karışmışlığıyla göz göze geldik. umursamadım. sarhoşluğum ağır basmıştı. yanıma almak istediğim tek şey içi ağır bir konyakla dolu olan içki mataramdı. almıştım da. otobüs mola verdikçe biraz biraz içiyordum halen. hemen otobüse binmeden de üstüm başım içki kokmasın diye neredeyse bir şişe parfümü ve 3 paket sakızı heba etmiştim yol boyunca. velhasıl istediğim yere geldim. sonrasında konyağa ne mi oldu? döktüm romalılar. o gün bu gündür asla konyak içmedim. kokusunu duysam bana o buruk yolculuğu hatırlattığı için hiç içmedim.
devamını gör...
14.
mardin
ve elbette sular altinda kalmadan once butun gorkemiyle hasankeyf
ve elbette sular altinda kalmadan once butun gorkemiyle hasankeyf
devamını gör...
15.
istanbuldan antalyaya ilk gidişim. o günkü araba uykusunun verdiği zevki hiçbir şey veremedi.
devamını gör...
16.
iyi kalpli bir kıbrızlı abi arabasını ödünç vermişti.
yan koltukta sevgilim girne-mağusa-lefke teker giren tüm asfaltları
şereflendirmiştim
unutulmaz bir keyf idi.
yan koltukta sevgilim girne-mağusa-lefke teker giren tüm asfaltları
şereflendirmiştim
unutulmaz bir keyf idi.
devamını gör...
17.
planlayıp gerçekleştiremediğim bir seyahat var asla unutamıyorum ahhaha.
üniversitedeyim ve sivas’a sevdiğim bir arkadaşıma gideceğim ve kızla bazı kişisel sebeplerden ailem gitmeme sıcak bakmaz dırdırlarından ölürüm diye söylemeden gitmeye karar vermiştim.
hiç de gizli bir şey yapmam özellikle böyle yol mezvularımda. ölsem birde kandırmışım diye üzülecekler falan diye düşünürüm. ( ölmüşsün neyin tribi halbuki sen pamuğu düşün dkkfkd)
tam bu sıralardı çünkü doğum günü 15 marttı. orada olmak istiyorum falan.
edirne’den istanbul’a, istanbul’dan kayseri’ye kayseri’den sivas’a gideceğim.
huuh yazarken yoruldum.
15 gün önceden almışım, uçak biletleri ucuza gelmiş, (uçak gidiş dönüş 350 falan) keyfim yerinde.
üzerinden birkaç gün geçti ders sonrası kampüsteki kafede tavla oynarken abim aradı.
napıyosun ıvır zıvırdan sonra
- biz de oraya gelmeyi planlıyoruz ama belli değil daha.
+ ( haahh göz onu bir arar) hmm aa çok iyi, nasıl belli değil?
- öyle işin bitişine bağlı
+ ee iyi bakalım annemi de getir.
deyip kapattım. kızlara anlattım herkes başka bir şey söylüyor biri onlar haftaya gelir sen rahat gidersin öteki diyor sen gidip geldikten sonra gelirler.
içime öyyleee bir öküz oturdu ki o an. dedim ki bunlar kesin o günlere yakın gelirler. sçtık. arkadaşımı artıp gelemeyecğimi söyledim. nerden biliyorsuuun, zaten gelmek istemiyooduun, sen bana güven onlar önce gelecek, ya çok istiyorum nolur bozma moralimi dedi. neyse bari iptal etmeyeyim son gün bakarım dedim.
neyse günler geçti uçağımın olduğu gece arkadaşlarımın evindeyim, alkolden ve sigaradan göz gözü görmezken telefonuma bildirim geldi.
uçuşu gösteriyor “ emin misin gelmeyeceğine bak ben sabah kalkıcam heee” dercesine.
son kez bi düşünüyorum yok ya içim hiç rahat değil gitmeyeceğim deyip yatıp uyuyorum.
sabahın 5i telefon zır zır
annem:
+ kızım bil bakalım nerdeyiz?
- ne diyon anne nerdesin saat kaç?
+ senin yurdun önündeyiz hadi gel de kahvaltı yapalım
vay amküm ya!! ya sahiden mi ya. yataktan ülkü’yü çiğneyerek bi kalkışım var. şu an uçakta telefonum kapalı olacaktı , indiğimde aradığımda annem şey diyecekti;
bil bakalım nerdeyiz edirne’de,
sen bil bakalım ben nerdeyim sivas’ta hahahha.
ülkü kalk annemler gelmiş diye ülkü’yü uyandırıyorum, zafer kazanmışım sanki. oha cidden mi diyor gözünün biri kapalı ahhaha
sonrası önemli değil. kırk yılın başında habersiz bir şey yapayım dedim o da elimde patlayıverdi işte.
üniversitedeyim ve sivas’a sevdiğim bir arkadaşıma gideceğim ve kızla bazı kişisel sebeplerden ailem gitmeme sıcak bakmaz dırdırlarından ölürüm diye söylemeden gitmeye karar vermiştim.
hiç de gizli bir şey yapmam özellikle böyle yol mezvularımda. ölsem birde kandırmışım diye üzülecekler falan diye düşünürüm. ( ölmüşsün neyin tribi halbuki sen pamuğu düşün dkkfkd)
tam bu sıralardı çünkü doğum günü 15 marttı. orada olmak istiyorum falan.
edirne’den istanbul’a, istanbul’dan kayseri’ye kayseri’den sivas’a gideceğim.
huuh yazarken yoruldum.
15 gün önceden almışım, uçak biletleri ucuza gelmiş, (uçak gidiş dönüş 350 falan) keyfim yerinde.
üzerinden birkaç gün geçti ders sonrası kampüsteki kafede tavla oynarken abim aradı.
napıyosun ıvır zıvırdan sonra
- biz de oraya gelmeyi planlıyoruz ama belli değil daha.
+ ( haahh göz onu bir arar) hmm aa çok iyi, nasıl belli değil?
- öyle işin bitişine bağlı
+ ee iyi bakalım annemi de getir.
deyip kapattım. kızlara anlattım herkes başka bir şey söylüyor biri onlar haftaya gelir sen rahat gidersin öteki diyor sen gidip geldikten sonra gelirler.
içime öyyleee bir öküz oturdu ki o an. dedim ki bunlar kesin o günlere yakın gelirler. sçtık. arkadaşımı artıp gelemeyecğimi söyledim. nerden biliyorsuuun, zaten gelmek istemiyooduun, sen bana güven onlar önce gelecek, ya çok istiyorum nolur bozma moralimi dedi. neyse bari iptal etmeyeyim son gün bakarım dedim.
neyse günler geçti uçağımın olduğu gece arkadaşlarımın evindeyim, alkolden ve sigaradan göz gözü görmezken telefonuma bildirim geldi.
uçuşu gösteriyor “ emin misin gelmeyeceğine bak ben sabah kalkıcam heee” dercesine.
son kez bi düşünüyorum yok ya içim hiç rahat değil gitmeyeceğim deyip yatıp uyuyorum.
sabahın 5i telefon zır zır
annem:
+ kızım bil bakalım nerdeyiz?
- ne diyon anne nerdesin saat kaç?
+ senin yurdun önündeyiz hadi gel de kahvaltı yapalım
vay amküm ya!! ya sahiden mi ya. yataktan ülkü’yü çiğneyerek bi kalkışım var. şu an uçakta telefonum kapalı olacaktı , indiğimde aradığımda annem şey diyecekti;
bil bakalım nerdeyiz edirne’de,
sen bil bakalım ben nerdeyim sivas’ta hahahha.
ülkü kalk annemler gelmiş diye ülkü’yü uyandırıyorum, zafer kazanmışım sanki. oha cidden mi diyor gözünün biri kapalı ahhaha
sonrası önemli değil. kırk yılın başında habersiz bir şey yapayım dedim o da elimde patlayıverdi işte.
devamını gör...
18.
iki arkadaş, alanya - ölü deniz arası yaptığımız 11 günlük bisiklet turu. ilk defa böyle bir şey yapıyorduk ve birçok kez “bu an gerçek mi” hissine kapıldık.
devamını gör...
19.
20.
ekim 2023 arnavutluk gezisi
devamını gör...