yazarların yazın yapmak isteyip de yapamadığı şeyler

metal konserinde sahneye çıkıp kalabalığa atlamak. sık yapıyorlar. yapamadım. muhtemelen yapamam da. ama yapmak istiyorum da. en iyisi izlemek...

f-16 ile ankara eskişehir yoluna inip bilkente, odtüye giden kızların yanından geçerken afterburner açmak.

o kadar çok ki. hangisini yazsam.

henüz: kumsalda ffm

datçaya gidecektim kısmet olmadı. sağlık olsun

tatile gitmek.

senelerdir hayalini kuruyorum ama hep bir sorun çıkıyor hep araya bir şey giriyor ve bir türlü kısmet olmuyor, tıpkı bu sene de olmadığı gibi.

arkadaşlarımla tatile çıkmak istedim kısmet olmadı. ama onun haricinde ne istediysem yaptım allaha şükür.

benim değil ancak kurucumuz yoldaş benjamin franklin'in yapmak isteyip yapamadığı tatilin hikayesini anlatmak istediğim başlık buldum ne güzel. *
aylardan mayıstır, yoldaş ile olan sohbetimizde yazın neler yapacağımız üzerinde sohbet etmekteyizdir.
yoldaş benjamin franklin: bu sene ege akdeniz taraflarına gitmek istiyorum ama önce bi ada taraflarına mı gitsem yoksa bolu mu?
bengaripsengüzeldünyaumutlu: oh valla ne güzel, gez tabi gez.
yoldaş benjamin franklin: gezeyim tabi, oraya gideyim burayı göreyim, şurayı gezeyim oh mis.
aylardan haziran olmuş yoldaş herhangi bir konum değişikliği belirtisi göstermemiş ancak tatil planı yapmaya devam etmektedir.
yoldaş benjamin franklin: ya bakma bolu falan olmadı ama kesin egeye giderim.
bengaripsengüzeldünyaumutlu: olsun daha yaz uzun gidersin tabi sıkma sen canını.
bu sırada temmuz ayı gelip çatmış insanlar tatile gitmeye başlamıştır. gerek penceren bakıp gerek sosyal medyada tatile gidenleri gören yoldaşın aklından şu geçmektedir:

ne sandın sayın kurucum herkes seni mi bekleyecek ?
her neyse, temmuz ayı bitip ağustos ayına girmişken tatil fotoğraflarına bakıp bakıp iç geçiren yoldaş'tan aldığımız görsel şu şekildeydi:

hayır adam aylardır tatil planı yapıyor, kıyamıyorum da dalga geçmeye ancak bugün olanlar oldu. aramızda geçen muhabbet;
yoldaş benjamin franklin: ya şurası sana ne kadar uzaklıkta? denize girenler ıslanıyormuş doğru mu, suyu da tuzlu diyorlar aslı var mı? bir arkadaşım anlattı da bana palavra gibi geldi sen söyle, doğru değil di mi?
bengaripsengüzeldünyaumutlu: hayır canım ne alakası var bakma sen onlara.*
bu sırada yoldaş;

bakın sevgili sözlük ahalisi, bakın sevgili yazarlar, arkadaşlar, kardeşler! gelin bu adamı tatile gönderelim, çok değil 1 hafta sakin sakin sözlüğü bitirmeden, kapatmadan, batırmadan kendi halimizde takılalım. bırakalım adam denizin çağırdığı yerlere şu sekilde koşsun ve rahat rahat tatilini yapsın:

yoksa tüm sene şu şekilde tatile gitmeyen yoldaş tribi yeriz benden demesi.*

bateri çalmak, yalnız tatile gitmek, geçmişte kırıldığım insanlarla yüzleşmek, kavga anında insanlara bağırıp çağırabilmek

bisiklet sürmek.. tam bir özgürlükle herkesten ve herşeyden uzak saatlerce bisiklet sürmek.

memleketimi özledim. doğduğum yer değil ama doyduğum yer. aydın... yine gidemedim. 1 yıl daha rüyalarımda göreceğim

alışkanlıklarımı tamamen bırakmak.
6 sene önceki kendimi çok özlüyorum be sözlük, hiç kimseye bulaşmadan kendi kendime kitap okuyup, ders çalışıp araştırmalar yaptığım günlerimi özlüyorum. neden böyle dağıldım biliyorum ama kendimden hiç memnun değilim. eski günlerime dönmek istiyorum, eski kendimi bulmak istiyorum. kadere teslim olmadan savaştığım, insanları zerre kadar umursamadığım zamanlarımı istiyorum. korkak, zayıf ve başarısız oldum artık. bugün sabahtan beri düşünüyorum, deli gibi memnuniyetsiz olduğumu iyice idrak ettim. hayatımda yaptığım değişiklikler hep ani olmuştur, bıçakla keser gibi yaparım çoğu değişimi. bugün buna o kadar ikna oldum ki*, belki de hayatımın merkezi olan inanç sistemimi bile terk edeceğim. bana hizmet etmeyen inançları neden tutuyorum ki? ilk defa bu adımları atabilecek gücü buldum seneler sonra, sanırım miladım olacak bugün ve ben yıllar sonra bu yazdıklarımı okuduğumda iyi ki yapmışsın be kızım diyeceğim kendi kendime.

2 yıldır denize girememiş olmak beni çok üzdü ama yapacak bir şey yok.

balıkları öldürmeden balık tutmak bunlardan biridir. açıkçası kendi ekosisteminde benim dünyaya olan faydamdan kat be kat daha çok faydası olan, ekmeğinin peşinde olan bir balığı öldürmek zoruma gidiyor.

uzun süredir konuştuğum biriyle buluşmak.

rohee miran'la yemek yeme yarıçması.

tatil
yapmak istiyorum da yapamayanlardanım
işler fazla oluyormuş da yaz ayların da
kışın da soğuk olur ondan yapamıyormuşuz

arkadaş grubuyla sahilde kamp kurmak. bide gece deniz kıyısında yıldızların altında, hafif bir ateş yakıp dalga sesleri eşliğinde sohbet etmek.

01 mayıstan başlayıp 15 ekime kadar yaz tatil yapmak ama 15 gün anca yapabildim :(

habuzbaşı partisi...



selülitim çok olduğu için bu sene de erteledik... seneye inş.