21.
boğazıma kadar kızgın kumlara gömülüp, başım taşlanmayacaksa itiraf etmeliyim ki ben beğeniyorum. kız kıza da eğlenebiliyorsun. ortam meyhanelerden daha güvenli geliyor bana. meyhaneye şık şıkıdım giyinip gidemiyorsun mesela ortam biraz salaşlık götürüyor. giydiğin kıyafet yeni nesil meyhanelerde hiç eğrelti durmuyor. ayrıca zenneler var. hep dansözler mi oynayacak, erkekler izleyecek. biraz da zenneler oynasın biz izleyelim.*
devamını gör...
22.
doğrusu kendi adıma eski nesilden şikayetçi olmayanlardanım. (ancak bir tercihtir. yadırgamıyorum.)
devamını gör...
23.
rakı adabı bilmeyen, masada "şerefe" dendiğinde kadehini büyüğünün kadehinin altına vurmaktan bihaber, meze ile ana yemeği aynı anda sipariş edip masayı açık büfeye çeviren bir kitlenin, kendisini kandırma yeridir.
meyhane dediğin gedikli meyhanelerden koltuk meyhanelerine kadar bir hiyerarşiye, hepsinden öte bir "adaba" sahiptir. gürültü mekanı değil, demlenme yeridir. kör agop, todori, eski nevizade nedir bir bakın da meyhane kültürünüz olsun biraz. salaş bir semt meyhanesinde bile müzik sohbetin önüne geçmez. şerefe sözü sohbette anlatılanın o masadan dışarı çıkmaması üzerine verilen sözdür. arkada bir ince saz vardır en fazla. rakı da meze için içilmez, sohbetin cilasıdır.
sizin gittiğiniz yer pavyon. süslü konsomatrise masraf yapmıyor artık mekanlar. onların yerine siz süslenip püslenip gidiyorsunuz, sizi ön masalara alıyorlar, sizi görüp gelen sap yığınlarını da diğer masalara dolduruyorlar, bir de üstüne para ödüyorsunuz. siz ön masada ofisteki pelinsuyu çekiştirirken, arka masadakiler pantolonlarının ön taraflarını çekiştiriyorlar primitif belaltı esprileri arasında. bunu mekan çalışanları da yapıyor emin olun. inanmayan bir ara gelsin, kadıköy'de birkaç mekan sahibi arkadaştan dinletirim neler döndüğünü. pavyondaki ankara havaları yerine 90'lar pop çakıyorlar bir de patlak kolonlardan. yediğiniz ise meze değil, humusa avokado karıştırmak gibi saçmalıklarla gastronomik deneyim diye bünyenize soktuklarınızı kustuğunuz sokaktan temizlemek de garibim belediye işçilerine düşüyor.
meyhane dediğin gedikli meyhanelerden koltuk meyhanelerine kadar bir hiyerarşiye, hepsinden öte bir "adaba" sahiptir. gürültü mekanı değil, demlenme yeridir. kör agop, todori, eski nevizade nedir bir bakın da meyhane kültürünüz olsun biraz. salaş bir semt meyhanesinde bile müzik sohbetin önüne geçmez. şerefe sözü sohbette anlatılanın o masadan dışarı çıkmaması üzerine verilen sözdür. arkada bir ince saz vardır en fazla. rakı da meze için içilmez, sohbetin cilasıdır.
sizin gittiğiniz yer pavyon. süslü konsomatrise masraf yapmıyor artık mekanlar. onların yerine siz süslenip püslenip gidiyorsunuz, sizi ön masalara alıyorlar, sizi görüp gelen sap yığınlarını da diğer masalara dolduruyorlar, bir de üstüne para ödüyorsunuz. siz ön masada ofisteki pelinsuyu çekiştirirken, arka masadakiler pantolonlarının ön taraflarını çekiştiriyorlar primitif belaltı esprileri arasında. bunu mekan çalışanları da yapıyor emin olun. inanmayan bir ara gelsin, kadıköy'de birkaç mekan sahibi arkadaştan dinletirim neler döndüğünü. pavyondaki ankara havaları yerine 90'lar pop çakıyorlar bir de patlak kolonlardan. yediğiniz ise meze değil, humusa avokado karıştırmak gibi saçmalıklarla gastronomik deneyim diye bünyenize soktuklarınızı kustuğunuz sokaktan temizlemek de garibim belediye işçilerine düşüyor.
devamını gör...
24.
meyhane pek sevmem, ne yeni nesil, ne de eski nesil…
ocakbaşı öneririm. alkol, meze, kebap, müzeyyen senar…
ocakbaşı öneririm. alkol, meze, kebap, müzeyyen senar…
devamını gör...
"yeni nesil meyhane" ile benzer başlıklar
meyhane
20