ağlamaktan iyidir. kahkaha atarak kendi kendime söylenir sonra da kalkarım.
devamını gör...
iyi düşemediyse demekki. iyi düşse canının derdinde olurdu.
devamını gör...
ankarada kayarken backflip yapan arkadaşım vardı. ben değil bir arkadaş.
devamını gör...
herşeye gülerek tepki veren biri olarak girdiğim gurup
düşmek nedir ben daha nelere kahkaha atıp geçtim
gülmek diye bir şey olmasa napardım şu dünyada
devamını gör...
sanırım ben oluyorum. normal hava şartlarında düz yolda yürürken bile düşebilme yeteneğine sahip olduğum için bu hava şartlarında düşmemek bir mucize. pek tabii düştüğüm anlarda da orijinalliğimi sergilediğim için çevremdeki insanlardan önce ben kendime gülmeye başlıyorum sonra onlar bana eşlik ediyorlar.
devamını gör...
göğe düştüğünde ise ağlar.
devamını gör...
kendim dahil herkese gülerim, hiç affetmem.
müdürüme bile gülmüştüm sonra çok özür diledim ama.
devamını gör...
bozuntuya vermemeye çalışan insandır. ama tek ihtimal bu değil misal ben de bir kez buzla kaplı alanda kıçımın üstüne oturmuştum çokta komik düştüğüme inanıyorum. kase biraz incindi ama gülmüştüm kendime.
devamını gör...
yere düşmeye alışan insandır.

küçükken düşünce dünyaları yıkan çocuklara ifrit olurdum. "alt tarafı biraz canın acıdı, kolun mu koptu bee?" der uyuz olurdum. çünkü düşe düşe bilirdim o kadar kötü olmadığını sadece ilgi budalılığıydı yaptığı. mesela bir tane sağlam külotlu çorabım kalmamıştı sürünmekten. sıranın demir kısımlarına, buzun üstüne yüz üstü düşmeler mi dersin, tepecik yerden itilmeler mi neler neler... ağlamanın, sızlanmanın hiçbir şeyi değiştirmediğini o anlarda anladım.

en son kapaklandığımda ise telefonumun camı tuz buz olmuştu, elim, dizim kan içinde kalmıştı. ne yaptım? tabii ki yine güldüm, üstümü başımı temizlerken kahkaha attım. millet öldü lan bu diye bakarken ben sırıta sırıta evin yolunu tuttum. sanırım bu yüzden kötü bir anı olarak hatırlamıyorum bunu.
devamını gör...
yalnız olmadığımı öğrendiğim başlık.
ne düşüşlerim, o düşüşlere ne gülüşlerim var.
en çok güldüğüm, üniversitede merdivenlerden düştüğüm idi.
grup halinde yürüyoruz, birden ben yerdeyim.
arkadaşlar şok, ben katıla katıla gülüyorum.
dizim kanıyor, ama umurumda değil.
onlar da gülmeye başladılar.
birde, karlı buzlu bir trabzon günü, hamile hamile düşüşüm var.
adımımı attım, hop yere oturdum.
eşim hem şok olmuş hem bana kızıyor.
ben gülüyorum.
millette bir telaş, hamile kadın düştü ne olacak diye.
bir şey olmadı, bir süre etlerim mor oldu sonra geçti.
eskiden gülerdim de şimdi az tırsıyorum.
karlı buzlu yollarda, önüme bakıyorum.
bir yerimi kırmaktan tırsıyorum.
nerden baksan, 1 ayım gider diye.
ayağımı kırıp, tüm ayağı alçılı olarak, tüm yazı evde geçirmişliğim bile var çünkü.
artık spor olsun diye evde düşüyorum.
gülerek tabii ki.
devamını gör...
(bkz: gülme teorileri)nden birisidir insanın düştüğünde gülmesi. olağan bir durumun olağandışı bir hal almasından doğan uygunsuzluk gülmeye sebebiyet verir. cenazelerde ya da en gülünmemesi gereken yerlerde gülünmesinin sebebi de budur.
devamını gör...
kendime de gülüyorum başkasına da. özellikle aşırı komik düşen biri varsa gülmekten hemen yanına gidemiyorum. (ciddi düşmeler harici)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yere düştüğünde gülen insan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim