deli ibrahim

osmanlı imparatorluğu'nun 18. padişahıdır. meşhur kösem sultan ile 1. ahmed'in oğludur. kardeşi 4. murad'ın ölümü üzerine 1640'da tahta geçmiş, 8 yıl padişahlık yapıp 1648'de şeyhülislamın fetvasıyla idam edilmiştir. yerine oğlu 4. mehmed tahta çıkmıştır.
hakkındaki en bilindik efsaneler, sakalına inci dizdirmesi, samur ve ambere aşırı düşkünlüğü sebebiyle saraydaki kedilere samur giysiler giydirdiği, beğendiği kadınlar için aşırı uçuk harcamalar yapmasıdır.
23 yıl boyunca öldürülme korkusuyla yaşadığı için bozuk ruh haliyle çıktığı tahtta ülkesine yarar mı getirdi yoksa zarar mı verdi diye düşünmek gerekirdi.
osmanlı'ya aşırı düşkün olanların bile adını anmaktan hoşlanmadığı padişah ibrahim tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş ve hatırlanmak istenmeyen biri olmuştur. ağzını fatih, yavuz, süleyman ve abdülhamitle açan halkımız bir kez bile ibrahim' in de torunuyuz demiyor ya ben ona yanıyorum.

(bkz: ibrahim üzülmez)

deli ibrahim'in torunlarıyız.


adam kadının hasosundan anlıyormuş,1. sınıf abaza..
bu kafadan kontak osmönlı padişahını kadına olan düşkünlüğünün arşı aleme çıkıp dünyaya devleti aliye'yi rezil etmesi üzerine önce yalnızca 1 yüksek penceresi olan odaya kapatırlar sonra verirler padişah macununu ardından pencereden kadınları odaya itelerler bu deli sürekli 24 saat pompa.


*-

deli ibrahim'in torunlarıyız.

*
sürekli pompa sonucu onlarca hatta rivayet odurki yüzden fazla çocuk doğar ,en sonunda ne yapalım derken şeyhülislam fetvası ile karı kız sapığı deli ibrahim idam edilir.
sonrası daha da beter yani beterin beteri
bundan çocuk yapan kadınlar ve kundaktaki bebeler ve yürüyen çocuklar dahil denilen odur ki 200'e yakın kadın-bebek-çocuk sarayburnu'ndan çuvala konulup denize atılır .
*
deli ibrahim'in torunlarıyız.

*
böyle bir manyaklık dünya tarihinde yok var diyen yalancıdır..

işte osmanlı buydu.
yakında koko hüsam'dan ıv. murat enstantaneleri.

deli ibrahim'in torunlarıyız .

bu adamın sülalesini övüyorlar,mustafa kemal'i yeriyorlar .

iyileri yok mu idi vardı iki üç padişah,biri genç osman diğer ıı. mahmut.


bu kadar hikaye yeter tekmili birden 32 kısım geliyorrrrrrr ..

ulan götünde don yok,osmanlı zamanında atan taş kemiriyordu ,ne okul ne iş ne huzur ama torun osmanlı'dan.

reziller.

yaşasın cumhuriyet....!

kösem sultan'ın gücünü elde tutmak adına zaten çöküşe doğru geçmiş koca imparatorluğun köküne kibrit çaktığını bile bile çıkardığı padişah. zaten sembolik olarak tahtaydı. bütün güç kösemdeydi ama ikisinin de sonu kötü oldu. 4.murat tarafından öldürülmüştür.
edit: padişahlar karıştı. 4.murat 1.mustafa yani amcasını öldürmüştür. o da kafes hayatı yaşayıp psikolojik problemler yaşamıştı.

rivayet bu ya, b.kunda boncuk aradiği söylenir.devlet adamlari o zaman anlamislar bir sıkıntı olduğunu.

bizim mahallede de vardı bir tane bundan. kendisine padişah olduğunu hiç söylemezdik. nemize lazım.

saltanatinin ilk doneminde kadinlara olan ilgisizligi ile bilinen deli ıbrahim annesi kosem sultan'in gonderdigi sifacilarla muhatap olmasi sonucu bir nemfomanyağa donusmustur.
artik ne yiyip ictiyse:)
-cariyesinin anlattigi bir masaldan etkilenip saraydaki odasini samur kurklerle kaplatmistir;imparatorlugun her yanina haber salip samur kurk toplattigi bilinir niyeti butun saray duvarlarini samur kurkle kaplamaktır.
-tahta cikmasi icin cagırıldiğında sultan agabeyinin onu bogdurtacagini sanmis gelenlere saldirmistir.
en guzel kadinlarin sisman kadinlar oldugunu duymus emir cikartip ıstanbul'un en sisman kadinini kendine cariye yapmistir
yaninda gezdirdigi cinci buyucu tayfasinin telkinleriyle annesi kosem'in oldurulmesi buyrugunu verdiyse de sonradan kosem sultan'in gazabindan korkup buyrugunu geri almıstır.

birileri bizi de 35 yil tek basimiza bir odaya kapatsa kimbilir ne manyakliklar yapariz az bile delirmis bu deli ibrahim

akrabamız olur.

osmanlı’da “samur devri” olarak bilinen devrin başrolüdür kendileri.
yıllarca yaşadığı odada her an 4. murat tarafından öldürülme korkusu ile yaşadıktan sonra tahta çıkacağı söylendiği vakit buna inanmayarak odasından çıkmamak için direndiği bilinmektedir. tek başına ve ölüm korkusu ile geçirdiği o yıllarda her normal insan gibi ruhi birtakım bunalımlarla mücadele etmiştir ancak delidir demek fazla iddialı olacaktır. öyle ki; birçok tarihçi de yazmış olduğu yazılardan yola çıkarak iyi/kötü, doğru/yanlış ayrımının olduğu ancak ağır bir ruhi bunalım geçirdiği yönünde görüş belirtmiştir. keşke psikolojik destek alabilseydi vesselam..

(bkz: üç bin yıllık bekleyiş)

(bkz: metin akpınar)