sözlüğümüzün medar-ı iftiharları. iyi ki varlar. bazen ne kadar haksızlık yapsak da bize karşı anlayışlı olup, kızmadan, kırmadan, üzmeden sorunları çözülebilmek için uğraşıp, çözüm üretmeye çalışıyorlar ki her sorunu çözdüklerine de şüphe yok. buradan kendilerine teşekkür ediyorum.

teşekkürü etmeyi başka yerlere çekenlere özel edit:

soru(n)larıma çözüm sağladıkları için, bir çok yazarın da kendilerinden memnuniyetini gözlemlediğimden dolayı, burada ki yüzlerce düşünceye karşı herkese eşit ve ayrım yapmadan yaklaşım ve tutumlarından dolayı herkes önünde teşekkürü hak ediyorlar. herkes bu teşekkürü istediği gibi algılayabilir. teşekkür etmeyi yakalalık olarak algılıyanlar, demek ki teşekkür etmeyi yakalık için kullanıyorlar.
devamını gör...

babama "biz nasıl doğduk?" diye sorduğumda "büyük bir ağacın arkasında bekliyordun. biz seni çağırınca geldin" demişti. ben de inanmıştım. abimle aramda 5 yaş olduğu için de "beni çağırmak için niye 5 sene beklediniz?" diye ağlamıştım.
devamını gör...

yanlis anlaşılmak ya da hiç anlasilmamak. deliriyorum gerçekten. tabi kişisine göre değişir.
devamını gör...

20 ye kadar herkes yaşımdan büyük gösterdiğimi söylüyordu 20 den sonra da küçük gösterdiğimi söylemeye başladılar. galiba ben benjamin button biriyim.
devamını gör...

vatandaşın yuvasına mahkum olduğu günlerde bir çok youtube yayıncısı gibi fırsattan istifade ederek kendini ortaya atan, modası geçmiş bir rutini tekrar tekrar insanların gözlerine sokmak suretiyle şöhret basamaklarını tırmanan ve son olarak acun ile işbirliğine girerek içeriklerine acun'un platformundan devam eden yayıncıdır.

cem yılmaz'ın çoğu misafir olduğu programda, röportajlarında ve hatta gösterilerinde dahi zaman zaman yer verdiği bir husus var. diyor ki, seyirci ile atışarak, şakalaşarak, laf sokarak show yapmak bir yere kadar kabul görür.

hatta kendisi de stand up yapmaya ilk başladığı dönemler bu tip hatalar yaptığını dile getirdi.

şimdi hasan can kaya'ya dönüyoruz, yaptığı işin formatı ne? seyirircilerin zaaflarını, günlük rutinleri, rezil olabileceği durumları öne çıkartarak söverek güldürmek. iyi de bu yeni bir şey değil ki? lafı gediğine oturtur şekilde sövdüğün vakit recep ivedik'e de gülüyoruz, mahalleden ahmet amcaya da gülüyoruz, haliyle hasan can'a da gülüyoruz.

sonuçta ne oldu, pandemi döneminde millet evde tıkılı iken iki kakırdadı iki güldü, normal hayatına yavaş yavaş geçiş yapınca kaynadı gitti. 5-6 ay öncesine kadar sosyal medya hesaplarında bile minik minik videoları döner dururdu bak buna nasıl giydirmişler, şuna nasıl sövmüşler, ay kadın nasıl rezil oldu bilmem ne... şimdi? malzeme bitti.

-en büyük fantazin ne?
+uludağdan kaymak
-kayma erbabı mısın hehehehehe....


bariz bir şekilde hasan can kaya'da bu şekilde devam edemeyeceğinin farkında, bence. çünkü farklı içeriklere, farklı projelere yöneliyor, senaryodur, dizidir vs.

varsa kabiliyeti, ki var gibi görünüyor, bu cendereden kendini kurtaracaktır.
devamını gör...

geldik çok az kişinin bildiği 1984 yapımı fantastik türk filmi klasiğimize izlemeden söyleyeyim bu filmin yanında dünyayı kurtaran adam bir the shawshank redemption'dan 100 kat kaliteli kalıyor. yönetmenler yavuz yalınkılıç ve giovanni scognamillo nasıl bir iş çıkarmış diye soruyorsanız? dünyayı kurtaran adamı yöneten çetin inanç yavuz yalınkılıç ve giovanni scognamillo isimlerinin yanında bir tarantino gibi parıl parıl parlıyor derim size.
konuya gelince;
bıyıklı süpermenler , alakasız çinliler, geçmişe dönmeler alakası olmayan absürt sahneler ,mezdeke dansı ile dua eden abla ,sürekli bir veliefendi hipodrom'a dönmeler ,ku klux klan tipinde tipler, bol dekolteli ablalar, antik yunanda olan kara yağız bıyıklı abiler, sigara içen süpermen abimiz (yılmaz köksal) , sapır saçma bir feminst ayaklanma sahnesi, herkesi sürekli döven süpermenler ve unutmadan dünyayı kurtaran adama rahmet okutacak robot.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu nedir yahu?

bir de türk-italyan yapımı film bence ne italyanlar ne de bizimkiler biz ne çekiyoruz aga dememiştir hatta film çektiklerini bile bilmiyorlardır. ya da bunu çekerken kesin bir madde etkisi altındadırlar.

kısacası kötü film izlemeyi seven yazar arkadaşlarıma bile önermeyeceğim derece de filmimsi bir video oluşumu.

edit: o çıkan beyazlı imam abimiz senide unutmadım.
devamını gör...

vefat eden sevdiğiniz.artık sadece rüyanızda görürsünüz ya da fotoğraflarına bakarsınız.
sağlık.gidince geri kazanmak için çok uğraşırsınız ama tam anlamıyla geri gelmez.artık sizi yöneten o hastalıktır.
devamını gör...

mümkünü olmayan durum başlığı.boşuna uğraşma dostum insanların algısı kadarsın ! sen kendini memnun et kendini keşfet.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mide rahatsızlığı olanın izlemesini tavsiye etmediğim bir vıcık vıcık utanmazlık arlanmazlık ve yüzsüzlük videosu.
youtube linki aşağıda bir eksi vermek de tepkisizlikten iyidir.
atalardan;
“ar damarı çatlamış”
“suratına tükürdüm yarabbi şükür dedi”
“zeytinyağı gibi üste çıktı”
“yavuz hırsız ev sahibini bastırır”
benim favorim “ hırsız içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul “
seç beğen al...
buradan
buradan
sıralı yalanlar videosu
devamını gör...


herkes ne diyecek! herkesten ne gördüm ki?
bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız hale sokmaktan başka ne yaptı?
-sabahattin ali
devamını gör...

insanı yalnız ve çaresiz hissettiren bir histir.
bendeki aksi eskisi gibi hayatı içinde, bütün duygularla yaşayamama, sanki hayal alemindeymişsincesine günlerin geçmesi.
devamını gör...

kyk borcu...
devamını gör...

yemeği az yemek, kilo aldıran kalorili şeylerden uzak durmak en azından bir süre.
akşam 7-8 den sonra yemek yememe gibi çeşitli aktivitelerdir.
devamını gör...

anthony burgess’ın , 1971’de filme de çevrilmiş romanı.

konusu itibariyle tartışmalara yol açması çok normaldi. yazar kitapta farklı bir şey denemek istediğini de belirtmiştir.


queer as as clockwork orange’- olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi’.


yazar bu sözü , bir gün yazacağı kitapta başlık olarak kullanmak istemiş. şimdi soru şu; söz mü kitaptan çıktı, kitap mı sözden? kitabın sözden çıktığını düşünüyorum. ha bir de pavlov’un meşhur deneyi de kitaba girince, farklı garip bir konusu olan bir kitap çıkmış ortaya.

kitabın ortaya çıkışı da yazarın geçirdiği beyin tümörü hastalığı sırasında olmuştur. kısa bir ömür biçilen yazar, yokluğunda karısının yokluk çekmemesi için miras olarak 5 kitap yazmış. bu kitap da onlardan biri. sonrasında yanlış teşhis konduğu ortaya çıkmış. bu yanlış teşhis olmasaydı, yazar böyle cesur bir kitap yazar mıydı bilemiyorum.

henüz 15 yaşındaki alex ve çetesinin , yapabilecek en vahşi, duygusuz, empatiden uzak bir halde şehirde terör estirmesini konu alıyor. alex, bu vahşi ve empatiden yoksun karakterinin altında, tezat oluşturacak şekilde mozart, beethovan hayranıdır. gariplikleri içinde bulunduran kişi diyoruz ya, bu da en net örneği sanırım.

çetesinin ihanetine uğrayan alex, hapishaneye düşer ve şart olarak yeni bir deneyin üzerinde denenmesini kabul etmesi şartıyla , cezasının affedileceği söylenir. bu deney kısmında işte pavlov’un deneyi devreye giriyor. tüm yaptığı kötülüklere karşı, acı çekme ile şartlanma.

filmini izlemedim. kitap ile ilgili görüşüm ise şu: beni rahatsız eden, distopik kitapları severim ve bu kitap beni hayli rahatsız etti. aile, toplum, arkadaşlık ilişkileri hakkındaki masum hisleri yerle bir etmiş; gerçekte olan ve aramızda gezen ama kitaplarda sıklıkla karşılaşmadığımız karakterlerden farklı bir kitap yaratmıştır.

iş bankası yayınlarından, aziz üstel çevirisini okudum. çeviri başarılıydı. farklı bir tür denemek isteyenler için tercih olabilir.
devamını gör...

rasim öztekin'in ölümünden sonra yazdığı meltubunda bir gün ben de uçup geleceğim gökyüzüne. buluşuruz gökyüzünde neşeli bir meyhanelerinde diye yazmıştı.. ah be bu kadar mı çabuk!
günaydın lan yaşamak... olmadı bu günaydın...
çok büyük bir usta kendisine çok hayrandım. bir gün bir söyleşisine denk geldim kavuğunu aldığı ustası münir özkul'u anlatırken ki o nahifliğe şahit oldum. gözyaşlarını tutamamasıyla birlikte gözlerim doldu o an ... o an bir kez daha hayran kaldım kendisine, düşüncelerine,duygularını anlatma biçimine. bu kadar etkileyici.. duygularını karşı tarafa bu kadar samimi geçiren bir ustaydı işte.
tiyatro'da oynamadılar, yaşadılar, yaşattırdılar. iyi ki geldiler bu dünya'ya elleri kolları dolu dolu geçtiler önümüzden. bize de paylaştırdılar ve bize de verdiler her aldıklarından.
bugün içim yandı sanki bir devrin kapandığını hissettim.
çok güzel insanlardınız be...

güle güle en sevdiğim meddah. ahhh bee..
devamını gör...

hak yemeyiz biz anca kafayı yeriz
hafız bir önce bak kendine bu nasıl giriz
önce bir selam ver
sonra birbirimize gireriz.
devamını gör...

işlemci üretim sürecinde çok büyük sıkıntılara girmiş artık rakiplerinin gerisinde kalmaya başlayan kendisine ait x86 cisc komut modeline sahip şirket.

dünya da kendi isasına kendi işlemci tasarlama yeteniğine ve kendi üretim tesisine aynı anda sahip tek şirket olabilir.

intelin geride kalma durumu kaynaklı olarak muhtemel olarak teknik bilgisi olan yeni bir ceo başa getirilmiştir. getirilen ceo üretim süreci ile çok büyük yatırım planlarını paylaşmıştır. ancak intelin üretim sürecinde geri kalması tek sıkıntısı değil. ayrıca işlemci tasarımında da yeterli performans artışları sağlayamıyor. x86 tasarımı için amdnin gerisinde kalmaya başlamıştır. önceden de böyle bir süreçten geçse de önceden x86 isasına sahip intel ve amdden başka rakip firma olmadığı geri gelmesi çok zor olmamıştır. ancak şimdi gerçekten iyi derleyicilere sahip arm isası var.(ve derlecilerin yanında bir çok işl3tim sistemi arma destek vermeye başlamıştır ve armda çalışan pek çok program yayınlanmıştır) ve arm firması bu isayı herkese lisansladığı için herken arm işlemci tasarlyabiliyor. bu sefer rakibi çoktur ve rakipleri olgundur. bu yüzden rekabete geri dönmesi eskisine göre daha zordur. örnek apple m1 işlemcisi ile intel, değil x86yı da terk edip arma ve kendi tasarladığı işlemciye geçmiştir. tsmc'ye işlemciyi ürettirmektedir.

yine de bu kötü durumunda bile dünyanın en önemli teknoloji şirketlerindendir.
devamını gör...

hocam ödev vardı diyen tip. kendisi için tüm sınıfı yakan kişi.
devamını gör...

kişiyi bir süre sonra dış dünyadan koparan psikolojik rahatsızlıktır. ayrıca günlük hayat işlerini oldukça aksatır. gördüğü, işittiği en alakasız detaylar bile hayal için tetikleyici olabilir, genellikle müzik bunlardan en tetikleyici olandır.

ilk başta bu güzel bunla yaşamak istiyorum diye düşünebilirsiniz fakat bu rahatsızlığın yıllar boyu sürebileceğini unutmayın gittikçe daha çok vaktinizi almaya başlayacak. bu yüzden kesinlikle profesyonel yardım gerektiren, asla küçümsenmemesi gereken bir rahatsızlıktır.
( kendimden biliyorum)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim