zaman tüneli

lan bu ben...

konuşmuyom mugu. öyle duvara bakıyorum inan saatlerce.
sonra denize bakıyorum.
mugu diyorum, bak göçmen kuşlar geldi sürüyle.
yine yakaladın bu sene onları. selam çakıyorum.
yaz da geldi. yarın güzel, yarın yine genç.
yarın ben yine çocuk.

mutsuzluk getirmesi daha insanidir.

ben degilim. karsima cikinca sadece kafam karisiyor:

ı identify my gender as…

❑ man

❑ woman

❑ transgender

❑ genderqueer

❑ agender

❑ genderless

❑ non-binary

❑ cis man

❑ cis woman

❑ trans man

❑ trans woman

❑ third gender

❑ two-spirit

❑ bigender

❑ genderfluid

derdini seveyim mi?

intihar etsen bunu bütün sözlüğün bilecek olmasından daha iyidir.
insanların üzülmesi hoş mu len arkandan...
yani illa canımızı yakacaksın öyle mi?

çocuklar sakın ola intihar etmeyin. o sıkıntıların esiri olmayacaksınız ebediyen. inanın iyi günlerinizde gelecek.
kıymeti, anlamı var çektiklerinizin. belli mi olur gün gelir belki birine dokunursunuz. insanlar benzer ateşlerin pençesine düşüyor bu çağda. insanlara anlatacaklarınız olmasın mı?
size de ihtiyaç var.
yarının sizden beklediği bir şeyler var.
bekleyin, sıkın dişinizi. vazgeçmeyin öyle kolay.
öptüm mugu.

benim o. aslında sadece sevdiğim birisiyle yan yana olmak bile bana yetiyor. konuşmaya gerek yok, bakışmak kafi.* konuşkan insanların yanında olunca sürekli konuşmak zorunda hissediyorum kendimi. sanki konuşmassam batıcak, iletişim kuramayacağım, benden nefret edecek. çok büyük baskı oluyor benim için çünkü konuşkan bir insan da değilim.

resminin çizilip çizilemeyeceği abidin’e sorulduğunda klişe bir espriye dönüşen kelime.

bir ahterbin ukdesi.

başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin cümlesini melodili okuyunca gelen ikna perilerinin sözlerine kulak vermeye çalışırken mavi ekran veren zihnin, optik forma dönen karar mekanizmasında şaşı bakıp şaşırması durumu.

bir sürü ben var gerçekten. mutsuz medeniyetsiz bir tane var, yardımsever bir tane var, gereksiz konuşkan bir tane var.

hangisiyle güzelim anlatsın, öyle demekle olmuyor !

paylaşamam, sevgilime nazar değer mazallah.

uzunca bir süredir kalbinde yer eden boşluğu kafasındaki zibilyonlarca soru ile doldurur. düşüne düşüne dönmeye devam der; ta ki düşeceği ana kadar.

şarkıları iq dejenerasyonuna neden olan şarkıcı.

mutlulukla ilgili olduğu zannedilen şey

dünyanın garip işleri işte. rte dinden soğutuyor, ateistler de ateistlikten. öyleyse olması gereken neymiş? doğru yerde doğru adım atmakmış.

bu adamın arabada bağırdığı videoyu çok duyduğum için merak edip açtım baktım youtube'dan. klasik bir akp'li gibi batının güzelliklerini almayı batıya kulluk kölelik olarak gören, fakat bunu yaparken kendi gibilerinin de araplara kulluk kölelik ettiğini fark etmek istemeyen, bir ırk olan türklüğü din olan müslümanlıkla eşit tutan ve bu eşitliği herkese çirkince dayatmaya uğraşan bir adam. atatürk'ün getirdiği şapka kanunu'na laf söylemesi de cabası. bu adamın konuşurken sarf ettiği bir söz var ki duyunca şoke oldum resmen.

''türklük i'la'yi kelimetullahtır!''

evet, resmen bu sözcükleri birleştirip bu cümleyi kurdu adam. sözcük grubu ''allah'ın kelimesi'' anlamına geliyor. ama ne anlama geldiğinden çok şu önemli, adam türklüğü türkçe anlatamıyor.* türklükten bahsederken arapça konuşmayı tercih ediyor. bu şuna benziyor, ingilizce konuşuyorsunuz ve diyorsunuz ki;

''english is a mükemmel language.''

ne kadar saçma oldu değil mi? işte bu adam bunu yapıyor. bu adam tam olarak bunu yapıyor ve yaptığından hiç utanmıyor. gerçi utanması gereken daha büyük durumlar var ama türklük hakkında 1,5 dakika boyunca nutuk çekerken de türklüğü arapça tanımlama be adam :) böyle adamlar bir yerden sonra çok sıkıyor insanı. bolca hamaset, araplığı ve müslümanlığı dayatma, atatürk'ün zamanını eski türkiye diye adlandırıp yeni türkiye diye din ile zehirlenmiş bir topluluğu isteme, arada fetö'ye sallamayı da sos olarak kullanma... böyle adamları görmeyelim artık. lütfen...

kaybettiğim arkadaşlarımın tanidiklarimin 50 binden fazla insanin sesi hâlâ kulaklarımda nur içinde uyusunlar. soruyorum nerde kaldı o her günkü sesleri?

mobilya reklamı çıkınca televizyonu kırmak istiyorum.

uyuz herif. çok pis gıcık kapıyorum lan ben bu adama.
saçlarını yolasım geliyor. neyse.

bir keresinde başa çıkmak zorunda kaldığım salaklık.

hatıralarla eastern serenade

evde içmece düzenledim millet geldi, sayın yunan heykeli gecenin bir noktasında yakın davranmaya başladı lakin benim öyle bir hevesim yoktu. sevgilimi falan anlattım zaten ortamdaki herkes onunla da arkadaştı. gecenin sonunda bana "bugün seninle seks yapacaktım, sevgili falan ben pek sallamam. ama görüyorum senin gözün ondan başkasını görmez"

"hayatımda biri olmasa dahi seninle yatmak isteyeceğimi nereden çıkarttın bro"

ülkem erkekleri söz konusu olduğunda damacana der susarım. çirkin mirkin geçin o işleri.

bugün çok havalıyız.