zaman tüneli

pozitif olun.

the lumineers-sleep on the floor.

millet dövüş işini yanlış yorumluyor. elbette siklet, kas yoğunluğu önemli ama bundan ibaret değil.

20'lerimin başında düzenli yakın dövüş çalışıyordum. artistik olsun diye de değil, o zamanlar bir yakın dövüş okulu fırençayzının şubesini açmaya niyetlenmiştim. derdim paraydı yani. yağsız olduğumdan giysiyle ufak tefek görünüyordum ve sataşan çok olurdu.

sonra dizim sakatlandı, ayı gibi yemeğe devam ettim, hareket durunca 12 kilo aldım. işin garibi irileştim ya, o zaman millet çekinir oldu. oysa gayet koftiydim artık. hala da öyleyim.

bu yüzden dövüş bilen insan iş ciddiye binince sadece kendi cüssesine güvenip artistlenmez. bakın bunlar hep birbirini tartarlar. ille kendini sopalayacak birinin olduğunu, karşısındaki olabileceğini bilir. ne bileyim biraz ne yaptığını bilen 3-4 kişi atladı mı kimsenin şansı olmadığını bilir.

tarafların ikisini de bugün öğrendim. kim haklı konusunu bilmem.

durumumun ne kadar vahim olduğunu bir hikayeyle anlatmayı çok isterim.
annem, teyzem, kuzenlerim bir de kuzenimin deniz ismindeki kızıyla beraber kız kıza gezelim diyerek denize gittik. gittiğimiz yer aslında bir bankanın kampı ama dışarıdan da girelebiliyor. kuzenimin kızı deniz de 8 yaşında ve yeni yeni kolluksuz yüzmeye başladı. bizimkiler sahilde otururken ben deniz'le beraber denize girdim. bana emanet. girerken haliyle yüksek numaralı gözlüğümü çıkardım ve dünya artık pek de net değil benim için. bu noktada işe bir de su kaydırağı dahil oldu. öncesinde bir hayli yükseğe tırmanmak gerekiyor ya da benim için burnumun dibi bile uzak mesafe gibi bulanık emin olamadım. deniz yukarı çıkmadan önce "ben kayacağım ama beni düşmeden tut tamam mı?" diyip çıktı yukarı. suyun içinde, sorumluluğumun bilincinde onu bekliyorum. o mesafeden tüm çocuklar birbirine benzediği için pembe bikinili olanı kesiyorum sürekli. yukarıdan "geliyorum birazdan" diye bağırdı, ben de "hadi gel buradayım" dedim. hop yakaladım da suya düşmeden. görev başarılı. o anda arkamdan bir adam yanaştı. bana ters ters bakıyordu kızımı niye kucaklıyorsun der gibi. tam o anda bizimki suya düştü. elimde başka bir pembe bikinili kız. kıza yapışmışım. kızı babasına uzatıp suyun içinden deniz'i çıkardım.

yazarlara yazarlık tavsiyesi yapılan başlık.

şu sözlüğe girin de iki satır bir şey yazın. tavsiyem bu olsun.

butun hayatını ana ve babasi tarafindan organize edilmiş. her problemini aile buyuklerini okula tasiyarak halletmis is konusunuda aile torpili ile halletmis.hic bir evrede kendini dunya ve ulkesinde ne olup bittiğinin cok umrunda olmayan zaten ulkede buyuk sıkıntı olsa ilk ucak biketleri ailesi ile beraber hali hazirda topuk yapmak için bulunan insanlar.sonra cikip ay pozitif olalım yogani kendi odanda yap gerçek hayat senin ana baba kanatlarinin arasindaki hayal hayat değil.

karanlık ama coşkulu bir opera dinliyorum şu anda. hissettiklerimi yansıtırsam nasıl olur bilemiyorum.

pozitif olur ama ya. karanlığın negatiflik anlamına gelmesi gerektiğini kim söyledi?

yaşasın batı klasik müziği! yaşasın gino marinuzzi! *

zengine dahi yakıştıramadığım marka deliliğini fakir insana hiç yakıştıramam. insan ayağını yorganına göre uzatmalı.
ya da bu merak görmemişliğinden olabilir. ayranı yok içmeye...

erkekler o kadar rahat ki. ne kadınlar gibi bakirlik alametleri var ne de abdest namaz niyaz alametleri. hepiniz cennete girin de biz de hepimiz cehennemde takılalım.

1937 doğumlu türk aktrist, şarkıcı ve tiyatrocu.

pek çok filmde rol almış, şarkılar söylemiş ve yunus emre şiirlerini farklı dillerde dünyaya tanıtmıştır.
pek çok filmde oynamış, ödüller almıştır.
hayatına devam etmektedir.

ah güzel istanbul

boyle abim olcak var ya. öyle bir yazar.

o arap çıkacak ceddimize türklüğümuze ulkemize sayıp sovecek biz pozitif dusunelim aman gerilmeyin ....

şöyle bir her şeye herkese sayıp sövesim var ama başlarsam durmam. bir de hanımefendi kişiliğimi bozmak istemiyorum.

m.uludagsozluk.com/e/45982748/

bunların bir de kapalı olup oje sürenleri var ki aman yarabbi evlerden ırak.

savaşasınız yoksa da savaştırır.

(bkz: hücum marşı)

sevdiklerinle beraber dolu dolu yaşamaktır. her anın tadını çıkartarak.