zaman tüneli

bu sıkıntılı bir durum yalnız. takıntılı olmak ve bunu eyleme dökmek gerekmez.
kimseyi huzursuz etmenin anlamı yok.
devamını gör...

şapka takıyor. taksın, taksın. fakat emeklilik başlangıcında kasket hevesi ile meydana gelen bu anlaşılmaz alışkanlığını nedense siperlikli şapkalara yönelerek sürdürme kararı aldı. alsın, alsın... beni rahatsız edip utandıran şey ise bu şapkaların alabildiğine dandik, sıradan olmaları. şöyle kaliteli malzemeden üretilmiş şık bir şapka almasını kaç defa önerdiysem de nafile... bilmem nereden buluyorsa onlarca kıytırık şapka bulup getiriyor eve. bari ters tak be herif! öbürü çok sümsük bir duruş.
devamını gör...

birbirleriyle yaşıyorlarsa sıkıntı büyük. asansörde yiyişen dayılara merhaba diyorum.

ama karşı cinsle yaşıyorlarsa 5 sene sonra geliyorum ben de.
devamını gör...

#2779159 arkadaşın yazdığının bir benzerini yazacaktım, eline sağlık. ben erkek olarak empati kurunca bile bir kötü oldum, birinin bana karşı duygular besleyip beni gizli gizli takip etmesi vs çok korkutucu bir durum. hayır birde bunu başlık açıp yazmak da ne biliyim yani... hani stalker desek daha uygun olur diye derdim ama stalker lıkta sağlıklı bir durum değil bence. bilmiyorum ben erkek olarak kendimi kadın yerine koyunca tedirgin oldum. hani erkeksen bir kadın seni takip etse ne yapacak yani(neyse evrene karşı gelmiyim şimdi, deli psikopat bir kadın falan gelir sonra)
devamını gör...

görüşürüz
devamını gör...

tayyip'in yalaka gazetecisine bu skandal konuşmasını okurken aklıma kertenkele öldürmek sevaptır hadisi geldi. islamcıda hayvan sevgisi ne arar la? arabın allah'ı; kur'an'ında kendisine inanmayanlara "aşağılık maymun", "eşekler", "dilini sarkıtıp soluyan köpek" olarak diye tonlarca hakaret ederken müminleri de ellahtan farklı olmayacaktır.
islam'da köpek sevilmez; köpek giren eve melek girmez diyen bağnaz durumu var bir de... halbuki köpek, insanın en sadık dostudur. köpek kadar olamayan yobazlar utansın tabi utanmaları varsa...
devamını gör...

rus bestecidir. tarkan gümüş eyer filminden aşina olduğumuz müziğin bestecisidir.

altar'ın oğlu tarkan'ım
devamını gör...

şövket elekberova'dan yine. ay qız.
devamını gör...

bekar olmak
devamını gör...

üşenmeden sayacağım:
1) kıyafet ve kombin arayışı içine girmek.
2) makyaj ve saç yaptırmak.
3) kalabalık
4) gürültülü (sağır edici şekilde ses verilmek zorunda mı?)
5) sıkıcı (evin içinde deli danalar gibi oynarken orada hiç oynamak istemem. "oturmaya mı geldik?" eveeet. (:)
6) kapı girişinde selamlaşma olayı. mıç mıç (bu incelikten ama sevmediğim yere zorla götürülürken batıyor kb. gereksiz temasta sevmem. yüzlerine fondöten ve pudra geçiyorlar. o yüzümün sanki talaşa değme hissinden hiç haz etmiyorum. düğünde de makyajım göz ve dudaklardan ileri gitmez. sevmem pütürlü şeyler.)
7) ilk saatlerden gitmezsek tebrik etme olayı. düğüne gelmişken cidden buna gerek var mı?
8) sağda solda koşturan veletler. ya abur cubur ya da içecek döküyorlar. bir ara pasta kesildikten sonra uçarak geçen velet tabağı benim elbiseme yapıştırmıştı ve ben o zaman ilkokul sonu veya ortaokul başıydım yani. kirlenmekten nefret ederim. o yüzden gittim onun takım elbisesine yapıştırdım ben de bir tane. bir daha uçmak yerine yürümeyi öğrensin diye. güzelim pembe gelinliğimin içine etmişti. sonradan öğrendim benden 2 yaş küçük uzak kuzen. umrumda mıydı yok. o an normal kuzenim olsa bile affetmem. babamın aldığı pembe gelinliğimin içine etmişti çünkü.
9) evde kalmış veletlerine kadın/erkek bakmaya giden teyze veya amcalar. resmen o yerleri görücü çıkarmak için kullanıyorlar. herkesin amacı eğlence değil ki. o yüzden az özenirim. eve gelince canım sıkılıyor çünkü.
10) zıp zıp yapıp yağmur altında durmuş gibi terleyenler. kaç yaşına gelmişsin git az otur ama yok. bir süre sonra oynayanlar arasına girerseniz yazda otobüste ayakta kalmış hissine kapılırsınız.
11) artık eve gelelim yani. o can sıkıntısından mayışmış bir şekilde eve gel. hem üzerini değiştirmen lazım hem de makyaj silmen. biliyor musunuz makyaj silince yüz yıkanmış gibi oluyor ama ben uyuyacaktım? uyandım mı ki hayır uyuyacaktım. gel sonra 30-40 dk sonra uyu. yıkamak için abartı makyajda gerekmiyor bir rimel sürsen yeter ya da göz kalemi falan. bu ikisi en illet olanı ki zaten. ovuştur biraz.
eskiden düğünlü çalgılı şeyler vardı diyeceğimiz günleri göremeyecek miyim? yani böyle orijinal değişiklere gidilse daha güzel olur. ben mesela klasik düğün isteyen kişiyi almayacağım. vizyona sahip olmalı. bir de ben akrabalarımın çoğundan nefret ediyorum ne diye onları eğlendirip bir de o sevimsiz ağızlarını tadlandırayım ki? bir de mutlu günümde onları yanımda niye isteyeyim ki? bu kadar samimiyetimiz yok. onları hiçbir an'ıma çağırmayacağım.
en kötü olay ise evlenme fobimin olması. :d ne kendimi ne de geleceğimi yıpratmak istiyorum. insanlar çok adi ve çok şerefsiz. evlilik ciddi bir müessese. :p doğru insanı bekleyip en son kendimle kalacağım. bu daha eğlenceli. :)
devamını gör...

başarılar diliyorum. o kendini bilir.
devamını gör...

bir insanı ailesi satarsa herkes satar. ve paran yoksa maalesef ki insan yerine konulmuyorsun.
devamını gör...

daha önce buraya yazmışım zaten (7 mart 1981).

kesinlikle 29 şubat 1980'de doğmak isterdim. ucundan x kuşağı olmayı kaçırdım zaten. 2 ay 1 hafta önce doğsam x kuşağından olacakmışım. x ya. daha havalı. haha. x kuşağı hayranı olduğumdan değil de. x harfi çok "cool". *

29 şubat zaten cool oğlu cool.

evet. 29 şubat 1980 doğumluları kıskandığım doğrudur. *
devamını gör...

herkes tipi kadar sevilir; iki kere iki dört.
devamını gör...

dünya'nın ve tarihin en büyük yalanı dindir. dinin atası yalan, sancaktarlığı ise cehalettir.
devamını gör...

solağım bir enteresan yanı yok ama toplumda süksesi var. aa solak mısın? solaklar zeki olurmuş efenim becerikli olurmuş. (alakası yok ama çaktırmayın)
devamını gör...

özgürlüğün sadâkat adı altında kısıtlanmamasıdır.
devamını gör...

1 ocak.
insan dediğin saçma sapan tarihlerde doğup kafa karıştırmaz. yılın ilk günü doğar geçer.
devamını gör...

levent yüksel'in ve ondan önce sezen aksu'nun yorumladığı şarkı. şarkının orijinali büyük azeri besteci eldar mansurov'a ait olup bayatilar adıyla bilinmektedir. sezen aksu'nun yazdığı söz ve levent yüksel'in icrası çok güzel bir yere çekse de orijinali ile aynı tadı taşımamaktadır kanımca. vokali icra eden brilliant dadaşova'yı da ayrıca bir anmak gerek tabi. dumanlı, buğulu leziz bir icrası var.

ayrıca daha önce de yazdığım üzere the gaslamp killer muhtereminin pek bir güzel şarkısının adı da zalim. dinleyince insanın zeybek oynayası geliyor. türkiye'den abd'ye gitmiş ermeni kökenli bir abimiz kendisi ama pek çok eserinde türk ezgilerini duymak mümkün.

yalın'ı da ünlü eden şarkı ayrıca. yalın bu entrydeki en zayıf halka ancak şarkının çıktığı ilk zamanlar hepimiz ezberledik o şarkıyı da.

geldi sıra zalim isimli en kral en kıyak en daşşşşşşşşdaşşşşşş sahibi şarkıya. aşık mahzuni'den. başlık altındaki tüm entryleri okudum ancak görmedim bu şarkıyı. zalim diye zalım diye telaffuz ettiğinden sanırım.


dünya zalimler dünyası
giden zalim gelen zalim
insanlığın yüz karası
hayvan gibi ölen zalim

zalim, zalim, zalim, zalim
ne olacak benim hâlim?

almış ele arsızlığı
baştan başa yersizliği
bilmem neden hırsızlığı
bilmem neden hırsızlığı
yapan değil bilen zalim
zalim, zalim meyhaneler
sarhoş olur divaneler

zalim, zalim, zalim, zalim
ne olacak benim hâlim?

ben insanlar dargınıyım
dertlilerin yorgunuyum
sanki felek vurgunuyum
sanki felek vurgunuyum
bu hâlime gülen zalim

zalim, zalim, zalim, zalim
ne olacak benim hâlim?

sevmem dünya muradını
görenler görmüş tadını
mahzuni'nin kanadını
mahzuni'nin kanadını
kırıp kırıp yolan zalim

zalim, zalim, zalim, zalim
ne olacak benim hâlim?

devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim