zaman tüneli

formülü ch4 olan kokusuz bileşik.

determinizm ve fatalist yaklaşıma göre mevzubahis olmayacak durumdur.

kendi iradenle araba alabilirsin ama arabanı aldığın gün gezintiye çıkıp kazada öleceğini kontrol edemezsin.

özgür irade/ kader kavramı ile çürütülebilecek bir kavram olarak düşünülebilir.

(bkz: misophonia) yani seslere , özellikle bazı seslere karşı aşırı hassasiyete verilen isim. kimi tıp çevreleri bu hastalığa seçici ses duyarlılığı sendromu da diyorlar. son derece rahatsız edici bir hastalıktır. kendimden ötürü biliyorum. bunun direkt bir tedavisi yok . bu hastalıktan mustarip bir doktor arkadaşımla beraber bir gruba dahil olmuştuk bir keresinde. ilk temastan sonra uzadık oradan. çünkü bu tip grupların , grup terapisi vs.nin birbirinin hikayesini dinledikçe insanın ben çok iyiymişim yaa deyip şükretme mekanizması çalışsın diye planlandığı kanaatindeyim.
rahatsız eden sesler aşağı yukarı her hangi bir ses şemsiyesi altında toplanıyor ama özellikle en çok etkilenilen sesler
kahve makinası sesi
asansör düğmesine basınca çıkan ses
tamir araç ve gereçlerinin çıkardığı süreğen sesler
bebek ağlama sesi
kapı pencere çarpması
straforun duvara sürtmesiyle çıkan ses
ağız şapırtısı
öksürük
burun çekme
sakız çiğneme
tırnak kesme
patlayan egzoz sesi
hızla yoldan geçen motosiklet sesi
koklama
topuklu ayakkabı sesi
kahkaha sesi
aniden yükselen herhangi bir ses
tabak - çanak çıkardığı sesler
duvar saati sesi
ambalaj hışırtısı
vb...
misofonisini sevdiğim insanoğlu...

dinlediğim bir podcastin konu edindiği durumdur.


buradan

ilaçtır ilaç:

modern dünyanın, toplumların getirdiği her nimetten faydalan ama iş kuzen s.kmeye gelince islam'a saldırı, yüz yıllardır herkes yapıyordu bıdı bıdı. mal mısınız nesiniz ?

akraba evliliği ensestten farklı bir durumdur. sırf miras bölünmesin diye bu işi normal gören topluluklar var. olacaktır da. anadolu irfanı !!!

genelde at yarışları izlenilen mekan. bir alt katımızda mevcut. biraz daha coşmadan izlerseler çok sevinirim. at yarışları bizzat aşağıda mı oynanıyor diye düşünüyor insan. tepiniyorlar çünkü.

bu sıcakta kombimi açılır.

olan olaylara kişilere takılmam, psikolojik duygusal ve fiziksel olarak hiç bir insan evladına el avuç açmam, dâhi ihtiyaç duymam. kendimi ömrüm boyunca bu şekilde terbiye ettim. yaptığım işte saplantılı derecede takıntılıyımdır. durumum ne olursa olsun tek sığındigim ve el avuç açtığım allah tır. bu yüzden de ömrümün hiç bir safhasında çaresiz hissetmedim.

yapılarda sistem bir bütün olarak ele alınır. mühendislik ilkeleri gereği farklı, bağımsız birimler olarak düşünülemez. ısıtma, havalandırma, asansör gibi yapı elemanları buna göre düzenlenir. yani apartman hayatınız komşularınızdan bağımsız olarak değerlendirilemez.

bu açıdan zaten kombi (kanunda geçtiği adıyla ferdi ısıtma sistemi) daha baştan, apartmanın bilimsel yapısına aykırıdır. sorun burada başlıyor. teknik bir yanlışı kanunda kabul ediyorsun.

yasal olarak, komşunun kombiyi yakmamasının, sizin evinizi normal sıcaklıkta tutma masrafınızı arttırdığını kanıtlayarak 18. madde üzerinden dava açabilirsiniz. bunun kanıtı zordur, milyon tane görüş var, ama hakime kalır gibi anladığım kadarıyla.

ek: pay ölçerli ve kalöriferli sistemlerdeki evi 15 derecenin üzerine tutma zorunluluğu, kombi ile ilgili bir emsal davada kabul edilmiş mi bakmadım.

ya bunların suçu ne! bunun gibi insanları şişirip gözümüze sokan, onların zengin bir hayat sürmesini sağlayan cahil ve salak bazı insanların bu suç.

bence bunları takip eden, semirmesine göz yuman salakları tıksınlar içeri.

sınav döneminde öğrencilerini yaşlandıran fakülte.

tahtaya 3 kere vur hemen gelirim.

yan dairemde oturan gerzek kızın zırlaması ve vitaminsiz sevgilisiyle kavgaları. tekmeyi vurup ikisini de camdan aşağı atasım nasıl geliyor biliyor musun. bilemezsin.

çiçekçiden almak para israfı, doğa ne güne duruyor.

git fakir bir çocuğun karnını doyur, hayalini gerçekleştir. bana da canın isterse bir dua et bari gelmişken. he birde gitmeden bir su dök, çiçeklere faydan olsun.

gönül almak, sevmek, özür dilemek için başka bir yol bilmeyen, kırarken oldukça cömert ama özür dilerken cimrilikten kırılan insanların buna israf demesi... bize çiçekle yetinmeyi daha doğrusu çiçekle mutlu olmayı öğrettiler naaaapalım

canım dedikleri canını aldı

bir tane tanıdım oda samimi sıcak biri, ama benlik biri olmadığı için flört etmeyi düşünmedim. bu arada türkmenistan, türkiyeden daha berbat sanırım iş bulma konusunda. burda seçenek daha fazlaymış, yurt dışıda düşünmüyormuş, burda tanıdığı arkadaşları vs varmış bir sürü.bu arada kız baya has türkmen, konuşma ve tıp direk ele veriyir.