zaman tüneli

karanlık.

en meşhurları anlamadıklarımızdı zira lazca bir şeyler söyler giderdi. sorunca da ne dediğini "lazca öğren" anlarsın derdi. deli midir nedir rahmet olsun.*

onlar din kardeşimiz. onlara birşey diyemeyiz.gunah olur. daha fazla araplaşırsak bu sorunlar çözülecektir.

güney batı avrupa'da greko romen, başta meksika olmak üzere ispanyolca konuşulan bazı latin amerika ülkelerinde serbest stilde yapılan spor türü. güreşte dikkat edilecek en önemli husus boğaya elense çektirmemek. maazallah ardından kündeye getirip çift saltoyla sırtınızı mindere, pardon arenanın kumlarına yapıştırıverir.

hikayeleri 19. yy. ve öncesinde geçen dönem filmleri. ingilizler veya fransızlar genelde tadında bırakırken hollywood abarttıkça abartır. olmazsa olmazları balolar ve yelpazelerdir.

2016 yapımı korku/ gerilim filmi. filmde fran kranz ve adam goldberg başrolde.

konu:
kyle her gün sıkıcı banka işine gidip gelen iyi bir aile babası. bir gün üniversite yıllarından arkadaşı zack ziyaretine geliyor ve ona inanılmaz bir deneyim yaşatmak istiyor: rebirth.
tüm kokuşmuşluktan, kekremsi yaşamından kurtarıcam seni diyor kyle'a. kyle önce korkuyor, endişeleniyor ama iş yerindeki amiri chad de o kadar asslek bi adam ki, tak ediyor artık kyle'a. tamam diyor kyle, ben varım.

bir hafta sonunu birlikte geçirmek üzere önce bir otele yerleşiyorlar, oradan da başka bir konuma. ancak burada kyle'ın başına gelmeyen kalmıyor. her odada farklı bir macera, her odada farklı bir travma. zack'i eli kolu işkenceler içinde bir odada kilitli halde bulması da bardağı taşıran son damla oluyor hatta. kyle sisteme başkaldırıp kaçıyor bu delikten. ama gerçekten kaçış mümkün mü? öyle elini kolunu sallayarak çıkabilir misin? hiç sanmıyorum sevgili kyle.

eyyor:
film çok güzel gerebilecek bir senaryoya sahipken germiyor. hele korku hiç yok. kyle'ın başına gelenler benim başıma gelse ılık ılık bırakırım oracıkta, ama izlerken hiçbir gerginlik hissetmiyorsunuz. gerilmek için izlediğim bir filmde gerilememek beni üzer.
naomi'nin olduğu tüm sahnelerden nefret ettim. filmin en boş en itici diyalogları naomi sayesinde gerçekleşti. gerilimden kastınız buysa şayet, hiç olmamış sevgili yönetmenler...
bir de filmin sonunda noldu ya? hani videolar çekildi filan? yıllar geçti aradan. kyle'ın eşi ve arkadaşları gerçekten sisteme girdi mi? başına bir şey gelmedi mi kimsenin? neler yaşandı kyle'ın ik rebirthünden sonra?

bu öyle kötü bir nane ki başlığı okuyunca insanın boynu ağrıyor. yıllarca bilgisayar karşısında oturunca boyun fıtığından kaçış yok gibi. boynu sürekli sıcak tutmak, özellikle rüzgardan korumak, saçları duştan sonra iyice kurutmak ve bunu yazın bok gibi sıcakta bile yapmak, gün içinde sürekli oturuşu düzeltmek, her gün 15 dakika düzenli egzersiz yapmak, ağır kaldırmamak ve düzenli masaj yaptırmak gerek. yanında da boyun düzleşmesi sahibesi olduğum için ben çareyi robot süpürge ve yukarıda saydıklarımda buldum, çünkü artık 10 dakika vileda yapsam bile boynum ağrıyordu. hepsini düzenli yapmasanız da fayda göreceğiniz kesin.

filmin ıskarpela, sizin odun olduğunuzu gösterir.

aslında doğru değil ancak doğal. bence mesele şöyle:

romantik erkekleri arzulayan kadınlar, genelde ilgi ihtiyacı yoğun kadınlardan oluşuyor. bu kadınlar bu erkeği, salt “yoğun ilgi gösteren biri” olarak tanımlayıp, bu nedenle o kişiyle birlikte oluyorlar. yani o kadın için erkek, “romantik erkek” olarak görünüyor; “romantik de bir erkek” olarak değil.

gün sonunda, kadının ilgi ihtiyacı beğenilmek üzerine kuruluysa; en ufak bir ilgisizlik tavrında, kadın kişisi bu romantik erkeğin üzülmesini sağlıyor.

tabi başka ihtimaller de her zaman söz konusu olabilir.

pantolonunun paçası sökülmüş, yerleri süpürüyordur. diktirmek gerekiyordur. o kadar para vermiştir o pantolona. size minnettar olacaktır. hele bir de parasını siz verirseniz, oooo mis mis.

borş (borscht) çorbası.
alin ozinian adlı yazarımız yapmış. kendisinin yalancısıyım.

"kill them all"
ma parker'in kendilerini kuşatan fbı ajanları için oğluna söyledikleri. torunu tarafından aktarılmıştır.
sonuçta oğlu ölmüş, kendisi ağır yaralanmıştır.

yemen'de çocuklar suudi arabistan'ın yaptıkları yüzünden açlıktan kum ve taş yemeye çalışıyorlar. peki bizim dinciler gazzeye ses çıkarırken israil ve abd konsolosluklarının önüne gidip kola dökerken , starbucksa girip milletin kahvesini döküp keyfini kaçırırken neden yemen'e ses çıkarmıyorlar ? çünkü emin olun gazze de filisitin de kudüs de bu riyakar dincilerin umurunda değil onlar sadece bunları istismar ederek bir şekilde gündem olmanın ve beyinsizliklerini göstermenin peşindeler. bakın göreceksiniz reisleri birkaç sene sonra israil ile arayı yumuşatacak sonra devekuşu gibi kafalarını kuma gömecek bu akkafalar.

buradan

"la bi git şimdi"

sunucu "seyirciler sahaya 'yabancı cisim' atıyor" diye tanımlar bunu. hakem maçı durdurur. hatta iptal edebilir.
demek ki neymiş? sahaya tanıdık cisimler atmalıymış. limon kolonyası, kadın pedi, şişe mantarı, patlıcan kabuğu gibi şeyler yani.

birinci mustafa'ya burun farkıyla geçilip ikinci olan mustafa adlı padişahtır. birincinin adı mustafa değil de abdülrezzak olsaydı mesela, ya da murtaza, bugün kendisini birinci mustafa diye anıyor olacaktık. nasip işte.

mukadderat

eczane'de ağlayan zeynep'in göz yaşlarını silmesi için "ortaaam üstünde süper emici yazıyor" diyerek ped vermesi sşdlisa
bakınız

bilal'in babası ile olan tohumluk muhabbeti asşdlöa

bir de genel olarak en sevdiğim karakter olan kekeç mürsel :d

son olarak da;
leblebeyi kavurak
dumanını dumanını savurak
ah bici bici leblebici