zaman tüneli

kadın bokunu çok fazla yemiş zevat beyanı.

namı diğer bode plot .
bir elektronik sistemin (devrenin) frekans tepkisini gösterir grafik bir araçtır.
frekansa karşı tepki genlik ve/veya faz açısıdır.
diyagramda frekans, tepkinin geniş bir aralıkta gösterilmesi istendiğindenlogaritmik skalayla verilir.
örnek:

çok büyük bir kısmın şu mesajları atmaya cesareti yok, ama bol keseden sallamak güzel geliyor tabi.

hayata dair büyüklerime de kucuklerime de bir tavsiye verecek olsam "yük edine edine ilerlemeyin yolda, yük edinmeden ilerleyin ki hem kendinize hem çevrenize faydaniz olsun" derdim.
günlük hayat çok kaotik olabiliyor.
ama yük edinmeyin kendinize.
ilerleyin. bazen emekleyerek, bazen koşarak.
ve inadına hep gülümseyin..

kendimi cok şarkı dinliyor sanıyorum, daha fazla şarkı keşfedemem diyorum, açtığın coğu şarkıyı biliyor oluyorum ama her seferinde şaşırtıp elimde iki üç tane yeni şarkıyla dönüyorum programdan. bu da öylesi bir şarkı oldu.

normal radyo programcıları içinde ''candan erçetin''in değerini bilen ve yansıtan tek programcımızsın
hem de delisin
ne güzel

aldatan kadının pembe sıçtığını herkes biliyor. bos yapmış eleman.

en büyük sıkıntım bu oldu senelerdir. zaten nasıl atılacağını bilseydim böyle yapayalnız kalmazdım.

yakın zamanda ünlü bir kahve zincirinde işe başladım ve fark ettim ki gençliğin çok ciddi bir kafein bağımlılığı var... öyle bi az bir kafein bağımlılığı da değil bu, bazıları büyük boy filtre kahve üzerine 4 espresso shot falan çektiriyor...

ayrıca hiç de masum değil kafein bağımlılığı... sabahları ayılmak, akşamları dayanmak, gün ortasında yorgunluğu azaltmak için içilen kahveler çok ciddi bir bağımlılık... önce bir fincan yetmez oluyor, iki fincan derken büyük kocaman kupada içmeye başlayınca o da kesmeyecek hale geliyor insanı...

daha da kötüsü ne biliyor musunuz? içilmediği günler ayılamama, el titremesi, odaklanamama, çabuk sinirlenme, baş ağrıları başlıyor bünyede...

merak ediyorum 10 yıl sonra ne olacak bu insanların hali? önce işi edebiyata döktüler, kahve kitap edebiyatı derken olay ''abi, sabahları içmeden ayılamıyorum...'' gibi bir modaya dönüştü. yük binecek böbrekler, zorlanan kalp, harap olmuş bağırsaklar... çok değil, 10-15 sene içerisinde yarısı kalp krizinden gidecek bağımlıların.

sap yiyen saman sıçar.

kendine çok iyi bak deli kız. yeni bir programda görüşmek üzere hoşça kal. iyi ki varsın. ben kendi dünyama giriş yaptım an itibarıyla. dinleyen herkese de keyifli dinlemeler.

bok yemiş. gerçek anlamda.
şu mahluk kendini bilim adamı, çok zeki, çok dayanılmaz falan sanıyor tamam, ya ona inananlara ne demeli.
kaynağını nereden sağladığı belli olmayan araştırmalarını(!), tezlerini, makalelerini kendi sahibi olduğu bilim dergisinde yayımlayan; din, köylü kurnazlığı, cimrilik, ukalalık,sonradan görmelikle harmanlanmış anadolu irfanina sığınıp bas bas bağıran bir şarlatan.

(bkz: eksik dişin var mı)

ulan bu soruyla lisede facebook'ta ne dalga geçerdim milletle. ve bir bok anlamadıkları için tüm kızlar cevap verirlerdi, konuşma başlardı. atçılık, hayvancılık gibi işlerle uğraşanlar sorudaki espiriyi, inceliği anlarlar.

falcılara ,üfürükcülere itibar etmeyin efendiler.

(bkz: oğuz çetin)

paul von hindenburg, 1847-1934 yılları arasında yaşamış alman bir siyasetçi olup weimar cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanıdır ve bir mareşaldir. paul von hindenburg, 1933'te adolf hitler'i şansölyeliğe atamıştır.

şhtt yavruuu senin annen arı mı?

güzel başlangıçlar için mük bir mesaj.

bize şarkı açıp sen başka bir şarkı mı dinliyorsun acaba ?