zaman tüneli

okuyan bir matmazel

ayağının tozu ile, sevgili olmadan laf soktukların kesmedi mi ?

asit kuyusuna yuvarlanması dileğiyle. bir tanesi elime düşmüyor ki kemiklerini un ufak edeyim pedofili o.evlatlari.

nefret değil de belki affedememek olabilir. ebeveynlerimizin kişiliğimizde, hayatı anlayış yaşayış tarzımızda o kadar büyük etkisi var ki.. fark etmesek bile büyüdüğümüzde birçok alışkanlığımızı onlardan almış oluyoruz.

caddelerde hareketli lokasyonlarda mimariyle tamamen alakasız uyumsuz rengarenk mağaza tabelaları ve ledli panolar. bir yerin kalitesini direkt etkileyen faktörlerden

ayakkabıları fi tarihinden beri dışarı bırakmamam. aldığım en iyi karar olabilir.

köyde buludları çekmezsem olmaz…

hiç nefret etmedim ama bazen sevgimin azaldığını düşünüyordum. tâ ki zorunlu bir ayrılığa kadar. o kadar özledim ki anlatamam. canım benim, tontişim,az kaldı kavuşmamıza babam.

ağız kenarına bulaşan yemek ya net.

okeyde joker taşı ( okeyi ) belirlemek için seçilen taşın adı. bir gösterge çekersiniz ve o taşın bir büyüğü ve aynı renkte olanı okey olur.

101 oynarken oyun başlamadan önce elinizdeki göstergeyi gösterirseniz çifte gitme halinde masadan diğer eşini alabilirsiniz.

ayak fetişi olup toynak atanlar yüzünden gelişir.

sesli kitap istiyorum t.me/Ekitap_oku
illede roman olsun t.me/Roman_Hikaye_kitaplari
storyel sesli kitap t.me/Storyelseslikitap
arşiv t.me/dkitap
kütüphane t.me/e_kutuphanen

kimse kusursuz değil. bazen bütüüün olumsuzlukların tek sorumlusu ilan ederiz birilerini. bütün birikmişliklerin ağırlığıyla suçlanan genellikle baba olur. çünkü eleştirilecek tarafları az değildir onların. günah keçisi olup çıkarlar. yine de kızgınlıklarında adil olmalı insan. vicdanlı olmalı. düşman gibi bakmak. çok üzücü..
baba bir gün ölürse insan vicdanıyla baş başa kalır. haksızlık etmediğinden şüphesi olmamalı bu yüzden. gerçekten hak ediyorsa nefret et. ama gerçekten hak ediyorsa...
huyunu sevmezsin, dunya goruşleriniz farkli olabilir. size göre yeterince ilgili bir baba olmamıştır belki.. falan filan.
bu tarz şeyler yüzden düşman kesilmeye gerek yoktur.

kimse bizim istediğimiz standartlara göre biçimlenemez. artısı ve eksisiyle kabul etmeli.

varsa storytel databeys'ine erişebilen, link atarsa fena olmaz.

#3482460 buna bayılırlar.

ferdinand de saussure'a göre 's.ö.z.l.ü.k' sözcüğündeki sesleri yan yana dizip oluşturmam ile oluşan bu biçimsel form gösterendir. 'sözlük' dediğim zaman karşıdaki kişinin zihninde oluşan kavram ise gösterilendir. sözlük kelimesinin ifade ettiği anlam ise göndergedir. bu üç kavramın yani anlamın ve işitimin birleşimi ise göstergedir. dilin işlevlerinden biri olan göstergeyi açıklar nitelikte wittgenstein'ın bir sözü var.
eğer gösteren yani sözcüğü daha önce hiç duymamışsam gösterilen yani zihnimde bir anlam oluşmaz.

açılın ben doktorum. konunun uzmanı ayağınıza geldi, 5 dakikada yapılır hemen teslim edilir.

ben babamı aşırı severdim. öyle böyle bir sevgi değil. o kadar çok severdim ki 15 sene görüşmedik. telefonda bile görüşmedik. hasret beni hasta etmeye başlamıştı 10. yılda falan. diyordum ki canım babamı bi görsem, şöyle kemiklerini kırarcasına sarılsam, yerden yere vurup aparkat çeksem. kendisi de tabii bu fikirlerimi bildiği için pek denk gelemiyorduk.

sonra bi gün öldü adam. feci hayal kırıklığına uğradım ve boşluğa düştüm. hani ölmeden önce yapılacak 100 şey listenizden en tepedeki maddelerden birinin artık imkansız hale gelmesinin oluşturduğu bir hayal kırıklığıydı bu.

babaağğğğmm gölgesi yeter babacık cicikuş cibili cibili cibili şak şak şak tayfasını hiçbir zaman ciddiye almadım, muhtemeldir ki ömrümün sonuna kadar da alamam. kötü babalar da kötü anneler de vardır. kötü baba yoktur babalar kutsaldır diyenlerin de kutsalını malum yerlerime sürdüm.

gelsin alsın.

(bkz: love bombing)

#3482356

önemli.