zaman tüneli

ajdar ile selfie yapmışlığım var.

ataşehir'de bir benzinliğin market sırasında denk geldik bu keltoş oğlu keltoşla, insanın yalamaya utanacağı çubuk şeklinde dondurmalardan birini almış sırada bekliyor ben de arkasında yakıt parası ödemek için bekliyorum. öyle bir özgüven var ki ibnede anlatamam ya hahahahahahahaha. ajdar bey dedim büyük hayranınızım * bi selfie çekilebilir miyiz? tamam dedi ama telefonu bana vereceksin ben çekicem. içimden ne alaka anunaki ibnesi dedim ama tamam dedim verdim telefonu. aldı telefonu elimden 3 farklı açıdan selfie çekip geri verdi telefonu.
devamını gör...


çoklu ölüm...

sonsuz damlacıkları var duvarlarımın
kayıtsız ve sansürsüz pürüzleri
içinde buruk içkiler mayalanır
dışarda ulaşmaya çalışan yığınca zampara
her darbe döker boyalarını duvarlarımın
her darbem yeni bir dünya savaşı yaşatan, canavarların
asılsız haberleri bölük pörçük hissiyatımın ölümü
ve yazamamam sevgisizliğin en büyük eseri, en bildiğim yokluğunun filizleri...
ve ahmaklığın oyununda
en ön balkonunda
ağlıyorum...

yanıyor cehennem
ayaklarımın altında...
ellerim duaya aç...
ve susayan cennette...
nerede sorarım seni?...
kime?...
kaçta?...
nasıl, nasıl sorarım seni?...
buzul isyan damarlarında...
şakaklarında kardelenler çatırdar....

turkuaz kana bulandı
artık hiçbir şiir masum değil
elleri cinayetli...

benim küçük sine’m
hayatı boyunca bağrında acıyla
sırtında tüm namus kanlarının yükü
teninde açan karanfiller
ellerinde urgan kesiği
ayağındaki nasır yarığı, topuk dikeni
belinin kıvrımında mıhlı şiirleri
ne yaşarsın, ne yaşamışsın ve yaşayacaksın,
arsız kıyamet önce sende koparken, saniyesine öldüren...

hayat karartan elleri intiharımla hapsettim
yaşamayan acımasızlar çıkardı müebbetinden...
ya tekrar ölürsem?...



bir insan birden fazla ölebilir elbet...
cehennemden kurtulmak için...




e f t e l y a...
(akdeniz’i cebinde taşıyan kız... )
devamını gör...

türkiye'nin değil, bir kısım şanslı azınlığın. türkiye bi dünya para ödeyip onlardan satın alıyor türkiye'nin güneşinden ürettikleri enerjiyi.
devamını gör...

seshayvanı daha profesyonel ve matematiksel bakmak durumunda meslegi geregi. dinleyiciler ise duyguya odaklaniyor daha cok sanıyorum. duyguları içinde barındıran her seye yorum yapma hakkımız vardir diye dusunuyorum.
devamını gör...

yazılan tarihlere kalemdir galatasaray!
devamını gör...

bu çizgide yer alan yerler normalde tropik orman oluyor.
devamını gör...

çok klas goller atsa da bir adapte olamayışlık sezdiğim futbolcu. sanırım kafasını biraz daha oyuna verse daha iyi işler yapacak. kesinlikle kötü bir oyuncu değil aksine kariyeri kalitesini gösteriyor.
devamını gör...

tuf ve rog serisi anakartları, gigabyte'ın aorus'ları ile birlikte piyasanın en iyilerindendir. bilgisayar toplarken bu üçü dışında anakart bakmam bile. hele bir de 750w 80+ gold güç kaynağı var ki bende, çok seviyorum. 0 desibel moduyla geceleri bilgisayarda takılırken ses duymamak harika.
devamını gör...

çok zaman olmuş bunu yazalı...


lili...


son kılcal damarlarım kopuyor ruhumdan
umudun bahşettiği o tebessüm
yorgun bir gözyaşının habercisi şimdi...
yalnızım...
bilinmeyen bir ülkenin kör sokakları kadar...
ellerim kayboluyor bu karanlıkta...
küçük ve tombul parmaklarım
yıldızlarla oynayamayacak kadar yaşlı...
aklım ve kalbim,
benle kalamayacak kadar tecrübe sahibi şimdi...

yine de affetmiyorum
o yaş dolmuş kirpiklerle örtülü gözlerini
bir yalnızlık busesinin içerisine hapsettin...
kırıldım
çırılçıplak kaldı tüm acılarım...
oysa bir güneşli plaj sabahında hayal etmiştim
el ele dizelere yürüyüşümüzü...

bir isteksizlik bakışı yüzündeki
akdeniz griye çalar
istemez misin
yoksa bir hayır mı dilinin tomurcuklarında yeşeren
oysa sen geldin diye kağıt kalemle sevişti
sen geldin diye bu baharlar...
belki dilinde bir "sen" türküsü konuşur
ama gözlerinde yosunlu duvarlar örülü...
gitsem mi gelsem mi memleketine?...

ama, ayrıldı tüm yollar...

dudakları çatlamış bir aşkın
kaybedenleriyiz artık...

e f t e l y a...
(akdeniz’i cebinde taşıyan kız...)
devamını gör...

sadece türkiye'de... bunu söyleyebilmek için her ülkeyi tanımak lazım.

ama mcdonald's, burger king... bunlar mesela rusya'da, avrupa'da, abd'de falan düşük gelirlilerin tercih ettikleri yerlermiş diye duydum.

bizde 90'larda ve 2000'lerin başlarında bir statü göstergesiydi buralardan yiyebilmek. hala bile biraz öyledir bence.

bir de algida viennetta dondurma şeysi vardı. öyle reklamları vardı ki böyle çok seçkin bir şeymiş gibi empoze ettiler bize. ben ergenken falan çıkmıştı galiba bu dondurma ülkemizde. alıp yediğimizde kendimi zengin/elit gibi hissettiğim doğrudur o zamanlar. lkajdlkajdlkajdlkaj.

"yabancılar" da öyle sanıyormuş, alttaki görsele göre. ahahaha.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

#3604920
duaların bir kısmının kabul olup bir kısmının olmaması çok olağan hocam. zaten temelde istediğin şeylerin bir gerçekleşme ihtimali var ve bazıları gerçekleşiyor ve bu ihtimallere metafiziğin etkisi yok. ayrıca kabul olduğu ve olmadığı örnek varken bundan sonuç çıkarmak da doğru olmaz diye düşünüyorum. çok uzatmayayım da duanın kabul olması birçok ihtimalden birinin olmasıdır.
öldükten sonrasının bi karşılığı olmadığı için merasim ailemin fln istediği şekilde olabilir. ölüm ölen için çok problem değil kanımca. ama tamamen bana kalacaksa gömülmeyi ya da ormana atılmayı falan isterim fakat mezar, tören vs. istemem. olabildiğince doğada yaşayan hayvana benzeri şekilde olması tercihim olur. yıllarca sömürüyoruz bari ölünce doğaya katkımız olsun belki bi çiçek oluruz:)
devamını gör...

sporun beşiği galatasaray.
devamını gör...

morata kafasında futbolu bitirmiş bence. bu gece de ispanya'yı kupadan etti. gs.dan gitmesine üzülmüyorum.
devamını gör...

benim nazarımda akrofobi ve klostrofobi ikilisi olan korkulardır.
ikisinin birleşimi bana bir ömür yetecek korku demek zaten, o konuya hiç girmiyorum.
devamını gör...

korktuğum çok şey var... bu kadar korkmak da bünyeye zarar...

daha dile getirip bir de bunları kafaya takmayacağım...
devamını gör...

ağır işsizliktir.
devamını gör...

araba
devamını gör...

kentleşme anlayışımız düşünülürse, apartmanlar yıl boyu zaten iki ayaklı sığırla dolu. bir bahtsız dana için bir iki günü mü çok göreceğiz yani.
demem o ki, garip dananın ne suçu var, götüren sığırla ilgilenin..
devamını gör...

bu 2001.entrym
devamını gör...

portekiz'in bileğinin hakkıyla aldığı maç. 40 yaşındaki ronaldo bizim 35'lik olup kıçını kaldıramayanlardan daha iyi koşuyor.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim