zaman tüneli

bazı yönetmenlerin filmlerini bıdıbıdı efem şöle böle demeden sevebilirsin. benim kriterim filmlerini iki kere izleyip aynı keyfi almaktır, bunu başaran da kraldır. severim kendisini. zeki tüplü televizyon nbc yapay zekadır.
devamını gör...

doğal olarak yani.
devamını gör...

şu hayatta en başarılı olduğum şey.
devamını gör...

sabahları asla hemen kendime gelemezdim. zaten uykuluyken bana her şeyi yaptırırlardı. annem sabah erkenden gelip pekmez içirirdi.
sabah kalkar biraz yatakta durur sağa sola bakardım. bazen otururdum öylece. ve bunda yalnız olmadığımı öğrendim. sonra zamanla bu durum geçti. erken kalkıyorum oyalanmıyorum artık.
devamını gör...

kortizolünüze sağlık
devamını gör...

bir süredir papa john's söylüyorum özür dilerim.
devamını gör...

ulaşılamaz müşteri hizmetleri yapmışlar . aynı numaralarda dönüp duruyorsun. hani şu yüzyılda bunu nasıl başardılar valla ilginç. başka alternatifim olsa beş dakka durmam bunda.
devamını gör...

buz gibi bir gerçektir.

bu mevzunun bu kadar olay olup mizah haline gelmemesinin sebebi ise erkeklerin "beni anlasınlar" gibi bi takıntılarının olmamasıdır.
devamını gör...

sözlükte 10 beğeniye 50 karma puan yapsak ölüyü diriltir miydik acaba?
devamını gör...

ilkesiz, ideolojisiz, mandacı, yanlamacı siyasetçilerden tiksinti gelmesi...
devamını gör...

kuru fasülye, pilav.
geleneksel yemeklerde en çok yaptığım bu ikili.
hatta şimdi şöyle bi dönüp bakınca.
başka da pek bi şey yapmıyormuşum zaten.
devamını gör...

siyonistlerin, insanlıktan nasibini almamış kişi yada kullanışlı aptal olarak söylediğim söz.

100 yıl önce peygamberin mirasını emperyalistlerle iş tutan peygamber torunlarına karşı korumaya çalışan zavallı türk askerini hastane yataklarında süngüleyen şerefsizlerin torunları beni ilgilendirmiyor.
unutmayınız ki filistin'in bugünkü halinden de islamcı bir terör örgütü olan hamas sorumludur.

etrafı aynı soydan olan onca arap ülkesi onları düşünmüyorken kendi halkimin sorunlarini bırakıp ben mi onlara sahip çıkacağım ?
türk'ün meselesi olsa olsa kudüs olur. filistin olmaz.
ayrıca anti semitik düşüncenize ters olarak ben yahudileri düşman olarak gören bir zihniyete sahip değilim. türkiye'nin ortadoğudaki tek istikrarlı devlet olan israille iyi politikalar yürütüp ortaklık kurmasindan da yanayım.

edit: azerbaycan ermeni savaşında ermeni tarafini tutan, sözde soykırımı tanıyan, mavi vatan konusunda rumlarla anlaşma yapan yine filistin yönetimidir. geçmişte onlar şöyle böyle yaptı demiyorum çünkü bugün de aynısını yapıyorlar.
devamını gör...

asla yapamadığım şeydir. uyanıp, boş bakışlarla 10 dakika etrafı süzüp sonra bir sigara içerek ayılmam gerekiyo. uyku mahmurluğuyla yaptığım rezillikleri şuraya yazsam zaten destan olur. ama o son rezilliğim... hafıza silme gibi bir teknoloji gelse, ilk işim o rezilliğimi hafızasından silmek olur. ne bokuma uyanır uyanmaz şu telefonu eline alırsın ki salak.
devamını gör...

aslında ilk ortaya çıkışı bir numaradan ziyade bir zorunluluktu.
plak kayıtlarından sonra insanlar bantlara kayıt yapmaya başlayınca, plakta daha önce görmedikleri bir rahatlık gördüler; edit.
plak kayıtları -büyük çoğunluğu- editlenemezdi ve müzisyenler yapabilecekleri performansların en iyisini yapmak için yüzlerce kez prova alırlardı. çünkü tek bir şansları olurdu masraflar yüzünden.
bant dönemine geçince kes+yapıştır durumu biraz esneklik sağladı. bütün grup aynı anda -hücum kayıt- çalmak ve kaydetmek zorundaydı evet ama bir farklılık vardı; bütün bir section birleştirilebilirdi.
fakaaat ilk kim keşfetti bilmiyorum fakat bantları eğer dik bir açıyla kesip, diğer bantla birleştirirseniz pop efekt adı verilen patlama-çatlamalar duyulurdu. bunun sebebi ses dalgalarının transient'larının kusursuz biçimde denk gelemeyecek olmasıydı. pratik olarak mümkün değil.
zamanın mühendisleri, fizikçileri ise bantları 45 derecelik açılarda kestiklerinde bu pop efektinden kurtulduklarını fark ettiler. üst üste binen dalgaların bazıları yıkıcı bazıları ise yapıcı girişime sebep olarak aslında teorik olarak sessiz bir kaosa sebebiyet veriyor ve sonucunda bu patlamalar duyulmuyordu. bu tekniğe de crossfade* dediler.
bu şekilde birleştirilen bantlar bize "süreklilik" hissiyatı verdiğinden dolayı da günümüzde bile hala kullandığımız birleştirme yöntemi olarak varlığını sürdürmekte.

fade in ve fade out meseleleri ise bu süreklilik hissinin bir getirisi aslında. birden başlayan ve biten parçalarda bir süreklilik algısı oluşmuyordu -ta ki modern döneme kadar.-
konsept yayınlanan albümlerde bu sürekliliği sağlamak için "denenmiş" yöntemlerdi aslında.
çünkü fade out ile biten bir parça size bitme hissinden ziyade uzaklaşma hissi veriyor. siz de müziğin icra edildiği ortamdaymış gibi daha doğrusu o dinamikteymiş gibi algılıyorsunuz.
işin garibi bu psikolojik olarak o kadar iyi çalışıyor ki, hala kullanıyoruz.
bir de teknik tarafı var tabii. bir parça miks ve mastering aşamalarından geçerken dikkat edilen parametreler vardır. bunlar kabaca; kısa süreli yükseklik, uzun süreli yükseklik.
ölçüm cihazları daha keskin sonuçlar vermeye başlayınca mühendislerden beklenen iş yükü de artıyor. bu şu demek; yayın, plak, prodüksiyon şirketleri belirli standartlar getiriyor. örneğin bir şirket der ki; kısa süreli yükseklik ortalaman maksimum -6db olacak, uzun süreli yükseklik ortalaman ise maksimum -15db olacak.*
fakat siz şarkının genel volümünü düştüğünüzde cansız kalıyor. değerleri yakalayamıyorsunuz.
o yüzden uzun süreli yükseklik sınırlarına* uyabilmek adına hala bir çok prodüktör bu fade out durumunu tercih eder. çünkü yayınlanacak olan parçanın sadece sesi değil, sessizliği de analiz edilir. müziğin en yüksek bölümüyle en düşük bölümü arasında bir hesap yapıldığı için, fade out süresince yavaşça azalan müzik de bu hesaplamaya dahil edilir.
bu sayede siz hem standartları yakalamış, hem de müziğinizin gücünden feragat etmemiş olursunuz.

biraz uzun oldu kusura bakmayın, sevgiler.
not: gerilla usulü yazdım biraz, herhangi bir kaynak okumadım anlık olarak. yanlışım varsa düzelten arkadaşıma şimdiden teşekkür ediyorum.
devamını gör...

telefonunu çıkar!
devamını gör...

cin işidir.
devamını gör...

(bkz: devamı hangi gün hangi kanalda)
devamını gör...

ah bunu diyen bir de türk olsaydı.
ne mutlu türküm derdi.
kadir mısıroğlu.
rahmetle
devamını gör...

selo belki çıkar ama sen ölünce bile kurtulamayacaksın bu milletin elinden konuşan kadavra. mezarında bile rahat vermeyecek bu yaptıklarınız size, bence kendine şimdiden tel aviv'den bir mezar ayarla bu memleketin toprağı bile kabul etmeyecek sizi.
devamını gör...

ok.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim