zaman tüneli
sexting partnerinin başka kişiyle sexting yapması
devamını gör...
yazarların cennetten kovulurken hissettikleri
cehennem daha güzelmiş lan.
devamını gör...
mesem çocuk katilidir
çocuklar bir toplumun geleceğidir. ya onları geleceğe hazırlayıp koruyan, kollayan "adli" bir sistem vardır ya da "adi" bir sistem. (ama inanın ikisi arasında 'bir harften' çok çok daha fazlası fark vardır.)
devamını gör...
sexting partnerinin başka kişiyle sexting yapması
devamını gör...
yazarların cennetten kovulurken hissettikleri
van minut ! van minut !!! bir dahada cennete gelmem ! der kalkar giderim....
devamını gör...
buji
bir burak soyer kitabıdır.
aslında bir gazeteci olan ve çeşitli internet sitelerinde editörlük görevleri yapan burak soyer'den okuduğum ilk kitap oldu bu. ve büyük konuşmak gibi olmasın ama yazarın okuduğum son kitabı da bu olacak.
aslında kitabın başlangıcında çanakkale'den bahsediliyor olması beni biraz cezbetti. sonuçta yaşadığım ve çok sevdiğim bir şehirden bahseden ve kendini çanakkaleli olarak gören bir yazarın kitabı idi elimdeki. ama olmadı.
belli ki ziyadesiyle otobiyografik bir eser bu. ama sanki bir yeraltı edebiyatı denemesi gibi. denenmiş ama başarılamamış.
kitapta anlatılan sarı isimli karakter tıpkı yazarın kendisi gibi oyunculukla, internet gazeteciliği ile uğraşan bir karakter. tıpkı yazar gibi çanakkale ve istanbul hayatında yer tutuyor.
durmadan içki ve uyuşturucu kullanan sarı ailesi ile kendinden kaynaklı sorunlar yaşarken bir yandan da girdiği hiçbir işte dikiş tutturamaz. durmadan içer, durmadan ve anlamsızca küfreder. dünyaya katlanamadığını söyleyen katlanılmaz bir insan karakterdir.
son zamanlarda bu kadar kötü yazılmış ve bu kadar anlamsızca ilerleyen bir kitap okumamıştım. elbette daha kötülerini de okudum ama bu kitap da hakkı yenmeyecek kadar kötüydü.
aslında bir gazeteci olan ve çeşitli internet sitelerinde editörlük görevleri yapan burak soyer'den okuduğum ilk kitap oldu bu. ve büyük konuşmak gibi olmasın ama yazarın okuduğum son kitabı da bu olacak.
aslında kitabın başlangıcında çanakkale'den bahsediliyor olması beni biraz cezbetti. sonuçta yaşadığım ve çok sevdiğim bir şehirden bahseden ve kendini çanakkaleli olarak gören bir yazarın kitabı idi elimdeki. ama olmadı.
belli ki ziyadesiyle otobiyografik bir eser bu. ama sanki bir yeraltı edebiyatı denemesi gibi. denenmiş ama başarılamamış.
kitapta anlatılan sarı isimli karakter tıpkı yazarın kendisi gibi oyunculukla, internet gazeteciliği ile uğraşan bir karakter. tıpkı yazar gibi çanakkale ve istanbul hayatında yer tutuyor.
durmadan içki ve uyuşturucu kullanan sarı ailesi ile kendinden kaynaklı sorunlar yaşarken bir yandan da girdiği hiçbir işte dikiş tutturamaz. durmadan içer, durmadan ve anlamsızca küfreder. dünyaya katlanamadığını söyleyen katlanılmaz bir insan karakterdir.
son zamanlarda bu kadar kötü yazılmış ve bu kadar anlamsızca ilerleyen bir kitap okumamıştım. elbette daha kötülerini de okudum ama bu kitap da hakkı yenmeyecek kadar kötüydü.
devamını gör...
old man's child
fall of man ağır maskülen bir albümüdür.
devamını gör...
yazarların cennetten kovulurken hissettikleri
şimdi cennette kapının önüne koyuyorlarsa yine üzülürüm ama bu cehenneme atacakları kadar üzülmem. hee cehenneme atacaklarsa valla başımdan aşağı kaynar sular dökülür. bir tarafta huriler şarap şelaleleri hem de şirince karadut. öbür tarafta zebaniler ve ateş. o kadar kötü hissederim ki. böyle çok özür dilerim falan diye yalvarırım. gerekiyorsa ağlamaya da başlarım.
devamını gör...
old man's child
nicholas barker'lı in defiance of existence albümlerinin hastası olduğum topluluk.
(bkz: in defiance of existence)
(bkz: black seeds on virgin soil)
(bkz: felonies of the christian art)
bu sene türkiye'ye geldiler miydi, gelecekler miydi, öyle bir şeyler vardı.
(bkz: in defiance of existence)
(bkz: black seeds on virgin soil)
(bkz: felonies of the christian art)
bu sene türkiye'ye geldiler miydi, gelecekler miydi, öyle bir şeyler vardı.
devamını gör...
büyükçekmece adliyesinden çalınan 25 kg altın ve 50 kg gümüş
basortulu bacimla beraber planlayip yapmislar....
devamını gör...
büyükçekmece adliyesinden çalınan 25 kg altın ve 50 kg gümüş
bu para senden benden çıkacak çünkü devletin emanet kasasından çalındı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
itfayiyeee
devamını gör...
şarkıların sorduğu acımasız sorular
something is changing inside you and don't you know?
(bkz: don't cry)
(bkz: don't cry)
devamını gör...
üniversitede senin yerine imza atarım devrinin sona ermesi
yıl olmuş 2025 hala üniversitelerde devam zorunluluğu olmasını aklım almıyor. eğer, bir insan evladı hiçbir derse girmeden o dersi geçmeyi başarıyorsa, bunu sadece ödüllendirebiliriz bence. kopya da çekmiş olsa, türlü çeşitli üçkağıtlar da yapmış olsa ya da sadece götünü sıkıp çalışmış da olsa, bu takdir edilesi bir şeydir bence.
devamını gör...
old man's child
1989 yılında norveç’te kurulmuş senfonik black metal grubudur.
grubun kurucusu galder (thomas rune andersen orre) 2000-2024 yılları arasında, 2001 yılı itibarıyla senfonik black metal icra eden dimmu borgir’ın gitaristliğini de yapmıştır. galder norveççe yazıldığı gibi okunur ve anlamı büyü’dür.
grup halihazırda galder’in tek kişilik projesi niteliğini taşır. 2001 öncesi dönemde galder merkezli dönen müzisyenler kolektifi diyebileceğimiz bir yapıdadır. özellikle 2001 yılından itibaren galder’in dimmu borgir’da çalmaya başlamasıyla grup olma özelliğini tamamen yitirip, galder’in vizyonu ve emekleri doğrultusunda yol almış, buna rağmen yine de başarılı 3 albüm yayımlamıştır.
old man’s child’ı diğer norveç black metal projelerinden ayıran en temel unsur, galder’in yazım sürecine yaklaşım tarzıdır. besteler genellikle gitar riff iskeleti üzerine değil, senfonik arka plan motifleri üzerine inşa edilmiştir. galder gitar rifflerinde çok sesli armonilere ağırlık verir ve besteleri barok etkili pasajlarla zenginleştirir. (2001 sonrası dimmu borgir gibi) grubun müziğinde tek bir ana riff yoktur, parçalar tıpkı progressive metal türünde sıkça rastladığımız gibi sürekli evrim geçiren bölümler arasında akar gider. aklıma ilk gelen şarkı olan the millenium king’de bu durum deneyimlenebilir, fakat parçaların genel yapısı esasen bu şekildedir. klavyeler sıkça ve armoniyi yönlendirici bir unsur olarak kullanılır. davullar gitarların ritmik vuruşlarına uyumludur ve çoğu black metal grubundaki parça boyunca devam eden blast beat sabitliği yerine aksak hız değişimleri ile göze çarpar. bas gitarlar çoğunlukla gitarlarla aynı notaları aynı anda çalarak (bkz: unison) ilerlese de, kayıt ve miks aşamasında bilinçli olarak temiz ve belirgin bir karakterde öne çıkarılmaz. black metalin karanlık atmosferini desteklemek için daha az seçilebilir, yoğunluk kazandıran bir şekilde mikslenir. birçok black metal grubu, özellikle 2000 yılı öncesi dönemde benzer atmosferi oluşturmak için aynı prodüksiyonel yaklaşımları tercih etmiştir.
ilki 1996, sonuncusu 2009 yılında yayımlanmış toplam 7 stüdyo albümleri bulunur. uzun süredir albüm için stüdyoya girmemiş olsalar da, konser faaliyetleri aktif şekilde sürmekte ve birçok büyük grupla birlikte sahne almaya devam etmektedirler.
velhasıl omc, black metal sahnesinde benzersiz bir kimlik yaratan gruplardan biridir ve hem bestecilik anlamında hem de prodüksiyon açısından baktığımızda bence çok başarılı bir grup/projedir.
grubun kurucusu galder (thomas rune andersen orre) 2000-2024 yılları arasında, 2001 yılı itibarıyla senfonik black metal icra eden dimmu borgir’ın gitaristliğini de yapmıştır. galder norveççe yazıldığı gibi okunur ve anlamı büyü’dür.
grup halihazırda galder’in tek kişilik projesi niteliğini taşır. 2001 öncesi dönemde galder merkezli dönen müzisyenler kolektifi diyebileceğimiz bir yapıdadır. özellikle 2001 yılından itibaren galder’in dimmu borgir’da çalmaya başlamasıyla grup olma özelliğini tamamen yitirip, galder’in vizyonu ve emekleri doğrultusunda yol almış, buna rağmen yine de başarılı 3 albüm yayımlamıştır.
old man’s child’ı diğer norveç black metal projelerinden ayıran en temel unsur, galder’in yazım sürecine yaklaşım tarzıdır. besteler genellikle gitar riff iskeleti üzerine değil, senfonik arka plan motifleri üzerine inşa edilmiştir. galder gitar rifflerinde çok sesli armonilere ağırlık verir ve besteleri barok etkili pasajlarla zenginleştirir. (2001 sonrası dimmu borgir gibi) grubun müziğinde tek bir ana riff yoktur, parçalar tıpkı progressive metal türünde sıkça rastladığımız gibi sürekli evrim geçiren bölümler arasında akar gider. aklıma ilk gelen şarkı olan the millenium king’de bu durum deneyimlenebilir, fakat parçaların genel yapısı esasen bu şekildedir. klavyeler sıkça ve armoniyi yönlendirici bir unsur olarak kullanılır. davullar gitarların ritmik vuruşlarına uyumludur ve çoğu black metal grubundaki parça boyunca devam eden blast beat sabitliği yerine aksak hız değişimleri ile göze çarpar. bas gitarlar çoğunlukla gitarlarla aynı notaları aynı anda çalarak (bkz: unison) ilerlese de, kayıt ve miks aşamasında bilinçli olarak temiz ve belirgin bir karakterde öne çıkarılmaz. black metalin karanlık atmosferini desteklemek için daha az seçilebilir, yoğunluk kazandıran bir şekilde mikslenir. birçok black metal grubu, özellikle 2000 yılı öncesi dönemde benzer atmosferi oluşturmak için aynı prodüksiyonel yaklaşımları tercih etmiştir.
ilki 1996, sonuncusu 2009 yılında yayımlanmış toplam 7 stüdyo albümleri bulunur. uzun süredir albüm için stüdyoya girmemiş olsalar da, konser faaliyetleri aktif şekilde sürmekte ve birçok büyük grupla birlikte sahne almaya devam etmektedirler.
velhasıl omc, black metal sahnesinde benzersiz bir kimlik yaratan gruplardan biridir ve hem bestecilik anlamında hem de prodüksiyon açısından baktığımızda bence çok başarılı bir grup/projedir.
devamını gör...
içinde hapsolmak istediğiniz yıl
2008. daha çocuğuz. hayallerimiz yağmalanmamış. umutlarımız kırılmamış ve insanlara olan güvenimiz sarsılmamıştı. türkiye her maçta yargı dağıtıyor. gelecek, umut vaadediyordu ki bir sabah 2009'a uyandık.
devamını gör...
büyükçekmece adliyesinden çalınan 25 kg altın ve 50 kg gümüş
bir gram alsam ömür boyu kahrını çekerim. nasıl bir vicdan var insanlarda anlamış değilim.
devamını gör...
şarkıların sorduğu acımasız sorular
bi daha?
devamını gör...
mesem çocuk katilidir
bence koca ülkede bizden birilerine bile çocuk katili demek çok ağır geliyor ya. genç biri ölüyor. sapkın sapkın ölümler de türedi. iğrenç gerçekten. insan duymak istemiyor. inancınız olsun haberleri izlemiyorum şunları duymamak için.
ya makata hava basmak nedir!
ya makata hava basmak nedir!
devamını gör...