zaman tüneli
abd'nin 2025 ulusal güvenlik stratejisi
abd'nin 2025 ulusal güvenlik stratejisi yayınlandı.

"
> dünyadan ne istiyoruz?
- batı yarımküre’nin makul ölçüde istikrarlı ve iyi yönetilen bir yapıya sahip olmasını sağlayarak amerika birleşik devletleri’ne yönelik kitlesel göçü önlemek ve caydırmak istiyoruz.
- hükümetlerin, narkoteröristler, karteller ve diğer ulusötesi suç örgütleriyle mücadelede bizimle iş birliği yapmasını hedefliyoruz.
- yarımküre’nin düşmanca yabancı müdahalelerden veya kritik varlıkların yabancıların eline geçmesinden uzak kalmasını, hayati tedarik zincirlerini desteklemesini ve stratejik öneme sahip kilit bölgelere sürekli erişimimizin güvence altına alınmasını istiyoruz.
> başka bir ifadeyle, monroe doktrini’ne bir “trump korolarisi”ni ortaya koyacak ve uygulayacağız.
- yabancı aktörlerin amerikan ekonomisine verdiği mevcut zararı durdurmak ve tersine çevirmek isterken, hint-pasifik bölgesinin özgür ve açık kalmasını, tüm kritik deniz yollarında seyrüsefer özgürlüğünün korunmasını ve güvenli, dayanıklı tedarik zincirleri ile kritik ham maddelere erişimin sürdürülmesini hedefliyoruz.
- avrupa’nın özgürlüğünü ve güvenliğini koruma çabalarında müttefiklerimizi desteklerken, aynı zamanda avrupa’nın medeniyet temelli özgüvenini ve batı kimliğini yeniden güçlendirmesini istiyoruz.
- orta doğu’da düşmanca bir gücün bölgeye, onun petrol ve doğalgaz kaynaklarına ve bu kaynakların geçtiği boğaz ve geçitlere hâkim olmasını engellemeyi; bunu yaparken de bölgeye büyük bedeller ödeten “sonsuz savaşlardan” kaçınmayı amaçlıyoruz.
- yapay zekâ, biyoteknoloji ve kuantum bilişim alanlarında, abd teknolojisinin ve abd standartlarının dünyanın ilerleyişine yön vermesini güvence altına almak istiyoruz.
> amerika'nın istediklerimizi elde etmek için mevcut araçları nelerdir?
- hâlâ çevik kalan ve gerektiğinde yönünü düzeltebilen bir siyasi sistem;
- stratejik çıkarlarımıza yatırım yapmamızı sağlayan zenginliği üreten ve pazarlarımıza erişim isteyen ülkeler üzerinde bize kaldıraç gücü sağlayan, dünyanın en büyük ve en yenilikçi ekonomisi;
- doların küresel rezerv para statüsünü de içeren, dünyanın lider finansal sistemi ve sermaye piyasaları;
- ekonomimizin belkemiğini oluşturan, ordumuza niteliksel bir üstünlük kazandıran ve küresel etkimizi güçlendiren, dünyanın en ileri, en yenilikçi ve en kârlı teknoloji sektörü;
- dünyanın en güçlü ve en yetenekli ordusu;
- dünyanın stratejik açıdan en önemli bölgelerinde, antlaşmaya dayalı müttefikleri ve ortakları kapsayan geniş bir ittifak ağı;
- bol doğal kaynaklara sahip, kendi yarımküremizde fiziksel olarak baskın rakip güçlerin bulunmadığı, sınırları askeri işgal riski taşımayan ve diğer büyük güçlerden geniş okyanuslarla ayrılmış, gıpta edilecek bir coğrafi konum;
- eşi benzeri olmayan “yumuşak güç” ve kültürel etki;
- amerikan halkının cesareti, irade gücü ve vatanseverliği.
"
kaynak

"
> dünyadan ne istiyoruz?
- batı yarımküre’nin makul ölçüde istikrarlı ve iyi yönetilen bir yapıya sahip olmasını sağlayarak amerika birleşik devletleri’ne yönelik kitlesel göçü önlemek ve caydırmak istiyoruz.
- hükümetlerin, narkoteröristler, karteller ve diğer ulusötesi suç örgütleriyle mücadelede bizimle iş birliği yapmasını hedefliyoruz.
- yarımküre’nin düşmanca yabancı müdahalelerden veya kritik varlıkların yabancıların eline geçmesinden uzak kalmasını, hayati tedarik zincirlerini desteklemesini ve stratejik öneme sahip kilit bölgelere sürekli erişimimizin güvence altına alınmasını istiyoruz.
> başka bir ifadeyle, monroe doktrini’ne bir “trump korolarisi”ni ortaya koyacak ve uygulayacağız.
- yabancı aktörlerin amerikan ekonomisine verdiği mevcut zararı durdurmak ve tersine çevirmek isterken, hint-pasifik bölgesinin özgür ve açık kalmasını, tüm kritik deniz yollarında seyrüsefer özgürlüğünün korunmasını ve güvenli, dayanıklı tedarik zincirleri ile kritik ham maddelere erişimin sürdürülmesini hedefliyoruz.
- avrupa’nın özgürlüğünü ve güvenliğini koruma çabalarında müttefiklerimizi desteklerken, aynı zamanda avrupa’nın medeniyet temelli özgüvenini ve batı kimliğini yeniden güçlendirmesini istiyoruz.
- orta doğu’da düşmanca bir gücün bölgeye, onun petrol ve doğalgaz kaynaklarına ve bu kaynakların geçtiği boğaz ve geçitlere hâkim olmasını engellemeyi; bunu yaparken de bölgeye büyük bedeller ödeten “sonsuz savaşlardan” kaçınmayı amaçlıyoruz.
- yapay zekâ, biyoteknoloji ve kuantum bilişim alanlarında, abd teknolojisinin ve abd standartlarının dünyanın ilerleyişine yön vermesini güvence altına almak istiyoruz.
> amerika'nın istediklerimizi elde etmek için mevcut araçları nelerdir?
- hâlâ çevik kalan ve gerektiğinde yönünü düzeltebilen bir siyasi sistem;
- stratejik çıkarlarımıza yatırım yapmamızı sağlayan zenginliği üreten ve pazarlarımıza erişim isteyen ülkeler üzerinde bize kaldıraç gücü sağlayan, dünyanın en büyük ve en yenilikçi ekonomisi;
- doların küresel rezerv para statüsünü de içeren, dünyanın lider finansal sistemi ve sermaye piyasaları;
- ekonomimizin belkemiğini oluşturan, ordumuza niteliksel bir üstünlük kazandıran ve küresel etkimizi güçlendiren, dünyanın en ileri, en yenilikçi ve en kârlı teknoloji sektörü;
- dünyanın en güçlü ve en yetenekli ordusu;
- dünyanın stratejik açıdan en önemli bölgelerinde, antlaşmaya dayalı müttefikleri ve ortakları kapsayan geniş bir ittifak ağı;
- bol doğal kaynaklara sahip, kendi yarımküremizde fiziksel olarak baskın rakip güçlerin bulunmadığı, sınırları askeri işgal riski taşımayan ve diğer büyük güçlerden geniş okyanuslarla ayrılmış, gıpta edilecek bir coğrafi konum;
- eşi benzeri olmayan “yumuşak güç” ve kültürel etki;
- amerikan halkının cesareti, irade gücü ve vatanseverliği.
"
kaynak
devamını gör...
senin için yapmayacağım şey yok
tabii efendim.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
çiğköfte markası kurmak
panda arkadaş umarım dileklerinin gerçekleştiği bir yaşamın olur. (da.. aman sakın kurduğun markayı kıvamında mı, tavana yapışıyo mu diye havaya fırlatma. sektörde yadırganabilir :)
devamını gör...
içki içen insanların ahirette vereceği hesap
adisyona alkolle beraber işlenen diğer günahları da ekleyip hesabı kitlemezler umarım..
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
sevdim sevilmedim
bana düştü dünya derdi
usandım allahım
kıyamet mi kopacakmış aman
keyif benim köy seninse
bunaldım allahım
alacaksan al canımı hemen
sevdiiiiim sevilmedim.
devamını gör...
güney amerikalı uyuşturucu kartelleri
hegseth karayipler’de kartellere ait olduğu iddia edilen teknelere yönelik ölümcül saldırıları savundu
pentagon’un uyuşturucu karşıtı operasyonu kapsamında abd, karayipler’deki tekneleri hedef alıyor. şimdiye kadar onlarca tekne vuruldu, en az 87 kişi hayatını kaybetti.
abd savunma bakanı pete hegseth, cumartesi günü yaptığı açıklamada, karayipler’de uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle hedef alınan teknelere yönelik saldırıları savundu ve abd başkanı donald trump’ın ülkeyi savunmak için “gerek gördüğü şekilde” askeri harekât başlatabileceğini vurguladı.
euronews
uyuşturucu kartelleri ile sert yollarla mücadele etmeyi tercih eden abd savaş bakanı hegseth, aynı zamanda israel'i seviyor ve avrupa ülkelerinin savunma için daha fazla harcama yapmasını savunuyor. yoksa sıkıntı çıkabilirmiş.
bu yakışıklı ve sportif abimizin sağ kolunda latince yazılmış deus vult, ibranice yazılmış isa ve arapça yazılmış kafir dövmeleri var bu arada. bana göre islamla arası pek iyi değil.
donald trump çok fazla göz önüne çıkıyor, herkes onu konuşuyor, manyak, deli falan diyorlar da kabinesindeki kişiler ondan daha radikal aslında. vance, hegseth, rubio, bondi... ahahah
devamını gör...
bu saate alkol kullanan yazarlar
fermante edilmiş dut suyu da buna dahil mi? zaten benim gecem gündüzüm belli değil ki.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
bana aşık bir yazar. ben de sana karşı boş değilim.
devamını gör...
senin için yapmayacağım şey yok
evet, kalp de atarim.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
noktayı koyup nokta atışı yapan yazar...
devamını gör...
senin için yapmayacağım şey yok
aynen cnm yaa..
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
...
noktayı koyayım, sırası geçmesin öyle yazayım devamını. (artık her üstteki tanıma böyle yapıyorum)
evetttt sevgili yazarımız: gulmekicinyaratilmis
en geç 08.12.2025 saat 23.59 a kadar yazmış olurum diye düşünüyorum. bekleyiniz....
2. edit
evet yine erkenden tamamladım, kısa tuttum ki insanlar sıkılmasın.
..............................................................................................................................................................................................
“uzun bir kahve molasında” başlık yazılı yazarımız.
2024 april sözlük doğumlu. bu kadar kısa zamanda 5100 küsür tanım girmiş soluksuz.
51.. tanıma 6030 artı oy alarak büyük başarılara gark olmuştur. nedense takipçi sayısı görece düşük kalmış. belki de takipçi kitlesinin niş olmasından ileri geliyordur.
dominant (baskın), höt derse uzar gidersiniz dikkat etmeli bu özelliğine. 258 sayfa tanımını okuyunca farkediliyor ki; gündelik yaşamına-yaşantısına ilişkin bilgi verdiği ilk göze çarpan hususlardan.
sanatsal faaliyetler onun için önem arzediyor. 50-60 yaşındaki aktristlerin oyunlarını beğenerek izlemiş, cennet mahallesinin pembesi melek baykal ve trakyalı nurseli idiz’i performanslarından dolayı takdir etmişliği var.
yazılarının içerisinde kişisel deneyimlerinden bahsetmesinin yanısıra, bireysel tanıtım niteliğinde birçok açık bilgi kaynağı mevcut (itirafları) gibi.
troll sevmez, trollerin sahiplerini de sevmez. itin hatrı yoksa sahibinin de hatrı yoktur onun için.
her ne kadar yazdıklarının büyük bir kısmını şahsi kanaatimce artılasam da, 23 yaşında edindiği tecrübesine katılmıyorum. haklı olmanın değil, güçlü olmanın önemine vurgu yapacağına, güçlü olmak yerine mutlu olmanın önemini tercih etse daha fazla huzurlu olurdu diye düşünüyorum. mutlu olduğunda ses duymaya ihtiyacı olmayacak çünkü. sesini duymak için başkaları çaba sarfedecekti aslında. ki sesini 87 milyonun seçkin yazarları zaten duyuyor merak etme. yeter bence bu kadar özgün sözlük yazarları. bir o kadar da etrafındakiler var. ohooooo fazla bile. bence asla, asla dememeli insan. ya da ya – sin.
şahsının bahsettiği gibi çok düşmanı olduğunu da düşünmüyorum, kim neden bile bile düşmanlık beslesin ki. “o düşmanlık edenlerin sorunu” de hatırlama bile bence. yazdıklarınla dünyayı kurtardın bence, ideallaerinin peşinden aynı şekilde hız kesmeden devam.
evet tanımında bahsettiğin üzere sen birileriyle aynı kahveyi seviyor olabilirsin, bu belki bir işrettir, fakat aynı müziği de dinliyor olabilirsin bir başkasıyla, aynı şeylere gülebilirsin, hatta aynı şeylere hüzünlendiğin gibi. bak hiç tanışmadığın benimle bile ortak özelliğin var. bak sen tarihi değiştiren kadınları okudun, ben de tarihe iz bırakan kadınları, kimileriyle adlarımız, farklı, dinimiz mezhebimiz, dünya görüşümüz, ırkımız, insimiz cinsimiz ama soyadlarımız aynı, hislerimiz gibi.

yazılarının bir kısmını ingilizce klavyeli laptoptan ya da telefonunun ingilizce t9 klavyesinden yazdığını düşünüyorum şçöğüı kullanmamasına istinaden.
yaycı, aralıkçı…insan ayırmıyor, hümanist, evrensel ırkları sevici rus, arap, japon, fin, slav, fransalmanya, amerikan, burkina fasolu, tibetli, nijeryalı,,,
eti canga gibi dağınık sever ama dağınıklığında da her aradığını bulur hanımağa. yüksek özgüven mount.
zihnindeki koskaca dünyanın daracık cosmosundaki kalkan içerisinde yaşayan insanı.
maximum özgüvenle kendini neden bu kadar savunmasız görüyor tanım yapamıyorum, çelişkiler yüzünden el fakir-ül hakiki ibrahim-ül hakkı’nın 40 yıllık eserinden vazgeçeceği gibi beni bir üstteki yazara yaptığım yorumlarımdan vazgeçirecek neredeyse.
4 mevsim,7 coğrafi bölge, gece ve gündüz gibi, gündüz faşizm gece özgürlük insanı,
vefa liseli ya da vefa bozcısılı, karakoldan çıkarır kendisi için değerli olanı gece üçte, omzunda ağlarsın ama vefa görmediğinden de hayıflanır haliyle.
bazı tanımlarında sanki özel bir imaj inşa eden mühendis edası seziyorum.
o da herkes gibi birileri kendisine bir yol gösterdiğinde o yolu bilmese bile “ben biliyorum o yolu sen kendi yoluna bak” ya da edinmediği bir tecrübe neticesinde kendisine telkinde bulunan kimseye “ben tavuk da değilim ama yumurta nasıl yumurtlanır biliyorum” diyen atanamayan sarkastik.
şu anda paul walker’ın öldüğü yaştan 3 yaş fazla olmasına rağmen sanki 92 yaşında vefat eden münir özkulun yaşadığı tecrübeye sahip bir ömür yaşamışçasına davranıyor.
…m e l a n k o l i k…
sürekli sitem, biraz kabulleniş, bir miktar nefret, bayağıca isyan bir araya gelmiş te türlü gibi bir yemek ortaya çıkmış sanki.
bir ara kamyonculuğa heves salmış olacak ki par….ent aqua slim üflüyor. ama ince slim, kamyoncu olamamış ta anadol kullanan şehir içi nakliyeci olmuş.
kazan’dan türkiyeye hatta yozgata göçmüş, top sakallı, 65 yaşında felsefe mezunu bir yazarın (her fikirden yazarlara da bir şans veriyor) suskunlar isimli kitabını okumuş yalamış yutmuş, mevlevi ve yaradılış hakikatının hayaletçisi.
bir koltuğa iki karpuz sığmaz ama. burdayım be burdayım diyen elemanın muhalif olduklarına kafayı yorup, sigarayı bırakmayı düşünüp, 7 den 10 a çalışıp, hem temizlik yapıp, hem kirletip, karşısındaki karşı cinse buzdolabı olmak herşeyi eksik yapmaktır. agatha christie değilsin hanım abla.
tek birisi seni korusun isterken alternatifler arasından seçim yapmak zor olur. indirge, indigo, intense
kimse prensesleri incitmeyen küçük kursunla oldürmez, annesi, acı verir yaralar.
beklemekle olmaz, beklersen kimse yanına gelmez. gelmezse de, yanına aldırmaz.
kahverengi, kumraldır,
aynı ayakkabı, aynı çantayla ömür geçmez.
33 yaş eşiği olmuş, yeniden hayata merhaba diyebilmiş mi bilinmez.
bazen ruh eşi ararken, bazen ruh ikizi ile karşılaşmayı bekler ama genellikle ruh öküzüne denk gelir.
her işte var, bazen ping pong çu (masatenisçisi), bazen basketbolcu, bazen yüzücü, bazen dansçı bazen balerin. fransızca, ingilizce spontane tercüman. bazen galatasaray liseli bazen robert collegeli, bazen kandıralı. offf benden daha fazla meziyete sahip insanlara tahammül edemiyorum.
çin takvimine göre köpekmiş kendisi.
rastık çekerek mahmure, yastık diekrek mahmureci nükhet sever.
o mark twain’in “insan nedir” ini okurken diğerleri tolstoy’un “insan ne ile yaşar”ını okuyordur.
flexy garden bahçe mobilyasının üzerine kitaplarını seren aristokrat. yazımı kısa tutayım ki insanlar rahat okusunlar, başka zaman başka yorumlarda görüşmek üzere.
beni çok yordun, okurken yıprandım, yaşlandım, hırpalandım, yığıldım kaldım bunu da belirtmeliyim.
mersi…
noktayı koyayım, sırası geçmesin öyle yazayım devamını. (artık her üstteki tanıma böyle yapıyorum)
evetttt sevgili yazarımız: gulmekicinyaratilmis
en geç 08.12.2025 saat 23.59 a kadar yazmış olurum diye düşünüyorum. bekleyiniz....
2. edit
evet yine erkenden tamamladım, kısa tuttum ki insanlar sıkılmasın.
..............................................................................................................................................................................................
“uzun bir kahve molasında” başlık yazılı yazarımız.
2024 april sözlük doğumlu. bu kadar kısa zamanda 5100 küsür tanım girmiş soluksuz.
51.. tanıma 6030 artı oy alarak büyük başarılara gark olmuştur. nedense takipçi sayısı görece düşük kalmış. belki de takipçi kitlesinin niş olmasından ileri geliyordur.
dominant (baskın), höt derse uzar gidersiniz dikkat etmeli bu özelliğine. 258 sayfa tanımını okuyunca farkediliyor ki; gündelik yaşamına-yaşantısına ilişkin bilgi verdiği ilk göze çarpan hususlardan.
sanatsal faaliyetler onun için önem arzediyor. 50-60 yaşındaki aktristlerin oyunlarını beğenerek izlemiş, cennet mahallesinin pembesi melek baykal ve trakyalı nurseli idiz’i performanslarından dolayı takdir etmişliği var.
yazılarının içerisinde kişisel deneyimlerinden bahsetmesinin yanısıra, bireysel tanıtım niteliğinde birçok açık bilgi kaynağı mevcut (itirafları) gibi.
troll sevmez, trollerin sahiplerini de sevmez. itin hatrı yoksa sahibinin de hatrı yoktur onun için.
her ne kadar yazdıklarının büyük bir kısmını şahsi kanaatimce artılasam da, 23 yaşında edindiği tecrübesine katılmıyorum. haklı olmanın değil, güçlü olmanın önemine vurgu yapacağına, güçlü olmak yerine mutlu olmanın önemini tercih etse daha fazla huzurlu olurdu diye düşünüyorum. mutlu olduğunda ses duymaya ihtiyacı olmayacak çünkü. sesini duymak için başkaları çaba sarfedecekti aslında. ki sesini 87 milyonun seçkin yazarları zaten duyuyor merak etme. yeter bence bu kadar özgün sözlük yazarları. bir o kadar da etrafındakiler var. ohooooo fazla bile. bence asla, asla dememeli insan. ya da ya – sin.
şahsının bahsettiği gibi çok düşmanı olduğunu da düşünmüyorum, kim neden bile bile düşmanlık beslesin ki. “o düşmanlık edenlerin sorunu” de hatırlama bile bence. yazdıklarınla dünyayı kurtardın bence, ideallaerinin peşinden aynı şekilde hız kesmeden devam.
evet tanımında bahsettiğin üzere sen birileriyle aynı kahveyi seviyor olabilirsin, bu belki bir işrettir, fakat aynı müziği de dinliyor olabilirsin bir başkasıyla, aynı şeylere gülebilirsin, hatta aynı şeylere hüzünlendiğin gibi. bak hiç tanışmadığın benimle bile ortak özelliğin var. bak sen tarihi değiştiren kadınları okudun, ben de tarihe iz bırakan kadınları, kimileriyle adlarımız, farklı, dinimiz mezhebimiz, dünya görüşümüz, ırkımız, insimiz cinsimiz ama soyadlarımız aynı, hislerimiz gibi.

yazılarının bir kısmını ingilizce klavyeli laptoptan ya da telefonunun ingilizce t9 klavyesinden yazdığını düşünüyorum şçöğüı kullanmamasına istinaden.
yaycı, aralıkçı…insan ayırmıyor, hümanist, evrensel ırkları sevici rus, arap, japon, fin, slav, fransalmanya, amerikan, burkina fasolu, tibetli, nijeryalı,,,
eti canga gibi dağınık sever ama dağınıklığında da her aradığını bulur hanımağa. yüksek özgüven mount.
zihnindeki koskaca dünyanın daracık cosmosundaki kalkan içerisinde yaşayan insanı.
maximum özgüvenle kendini neden bu kadar savunmasız görüyor tanım yapamıyorum, çelişkiler yüzünden el fakir-ül hakiki ibrahim-ül hakkı’nın 40 yıllık eserinden vazgeçeceği gibi beni bir üstteki yazara yaptığım yorumlarımdan vazgeçirecek neredeyse.
4 mevsim,7 coğrafi bölge, gece ve gündüz gibi, gündüz faşizm gece özgürlük insanı,
vefa liseli ya da vefa bozcısılı, karakoldan çıkarır kendisi için değerli olanı gece üçte, omzunda ağlarsın ama vefa görmediğinden de hayıflanır haliyle.
bazı tanımlarında sanki özel bir imaj inşa eden mühendis edası seziyorum.
o da herkes gibi birileri kendisine bir yol gösterdiğinde o yolu bilmese bile “ben biliyorum o yolu sen kendi yoluna bak” ya da edinmediği bir tecrübe neticesinde kendisine telkinde bulunan kimseye “ben tavuk da değilim ama yumurta nasıl yumurtlanır biliyorum” diyen atanamayan sarkastik.
şu anda paul walker’ın öldüğü yaştan 3 yaş fazla olmasına rağmen sanki 92 yaşında vefat eden münir özkulun yaşadığı tecrübeye sahip bir ömür yaşamışçasına davranıyor.
…m e l a n k o l i k…
sürekli sitem, biraz kabulleniş, bir miktar nefret, bayağıca isyan bir araya gelmiş te türlü gibi bir yemek ortaya çıkmış sanki.
bir ara kamyonculuğa heves salmış olacak ki par….ent aqua slim üflüyor. ama ince slim, kamyoncu olamamış ta anadol kullanan şehir içi nakliyeci olmuş.
kazan’dan türkiyeye hatta yozgata göçmüş, top sakallı, 65 yaşında felsefe mezunu bir yazarın (her fikirden yazarlara da bir şans veriyor) suskunlar isimli kitabını okumuş yalamış yutmuş, mevlevi ve yaradılış hakikatının hayaletçisi.
bir koltuğa iki karpuz sığmaz ama. burdayım be burdayım diyen elemanın muhalif olduklarına kafayı yorup, sigarayı bırakmayı düşünüp, 7 den 10 a çalışıp, hem temizlik yapıp, hem kirletip, karşısındaki karşı cinse buzdolabı olmak herşeyi eksik yapmaktır. agatha christie değilsin hanım abla.
tek birisi seni korusun isterken alternatifler arasından seçim yapmak zor olur. indirge, indigo, intense
kimse prensesleri incitmeyen küçük kursunla oldürmez, annesi, acı verir yaralar.
beklemekle olmaz, beklersen kimse yanına gelmez. gelmezse de, yanına aldırmaz.
kahverengi, kumraldır,
aynı ayakkabı, aynı çantayla ömür geçmez.
33 yaş eşiği olmuş, yeniden hayata merhaba diyebilmiş mi bilinmez.
bazen ruh eşi ararken, bazen ruh ikizi ile karşılaşmayı bekler ama genellikle ruh öküzüne denk gelir.
her işte var, bazen ping pong çu (masatenisçisi), bazen basketbolcu, bazen yüzücü, bazen dansçı bazen balerin. fransızca, ingilizce spontane tercüman. bazen galatasaray liseli bazen robert collegeli, bazen kandıralı. offf benden daha fazla meziyete sahip insanlara tahammül edemiyorum.
çin takvimine göre köpekmiş kendisi.
rastık çekerek mahmure, yastık diekrek mahmureci nükhet sever.
o mark twain’in “insan nedir” ini okurken diğerleri tolstoy’un “insan ne ile yaşar”ını okuyordur.
flexy garden bahçe mobilyasının üzerine kitaplarını seren aristokrat. yazımı kısa tutayım ki insanlar rahat okusunlar, başka zaman başka yorumlarda görüşmek üzere.
beni çok yordun, okurken yıprandım, yaşlandım, hırpalandım, yığıldım kaldım bunu da belirtmeliyim.
mersi…
devamını gör...



