birpesimistingözyaşı - tüm tanımları (2. sayfa)

son yıllarda siyahilerin de çokça yaşamaya başladığı yer. tabi merkez ve sincana yakın yerlerden bahsediyorum. üstteki yazarın da söylediği gibi etimesgut kendi içinde de çok değişken bir yer.

ayrıca ankara'nın üvey evladı gibidir öyle çok da ankara değildir yani. kızılay ulus tarafına gitmek istesen 1 saat, tunalı'ya gitmek istesen bir buçuk saat daha ötesini araban yoksa düşünme bile. elvankent için konuşacak olursak; tek dezavantajı bu uzaklık ve toplu taşımanın yetersizliğidir bence. iki adımda bir park ve yeşillik alan olan, 5er katlı ve büyük bahçeli sitelerin geniş sokaklarla yan yana dizildiği, halen komşuluğun sıkı sıkıya sürdüğü bir yer.

şuraya entry girince bir şeylerin değişebileceğini düşünen polyanna bir yazar tarafından açılan başlık. ayrıca gençler demişsiniz de bu ülkede daha önce gerçekleşen hangi suikaste yeterince tepki verdi ki halk? gençleri gömmeye çalışmadan önce aşılanmaya devam eden "biz türküz devlete itaat ederiz." kafasına tepki gösterin siz.

işi vardır diye kendini teselli etmek isteyen bazı platonikler görüyorum, kendinizi kandırmayın*. gerçekten meşguliyetten yazamıyor olsa bunu belirtir sonra konuşalım falan der ve sizin için bir zaman yaratır zaten.

ikinci dünya savaşında alman tanklarına karşı sovyetlerin kullandığı savaş tekniklerinden birine de ilham olmuştur.

alman tanklarıyla baş edemeyen sovyetler, yüzlerce köpeği barınaklarda günlerce aç bıraktıktan sonra et dolu tankların önüne çıkartarak zil sesi yerine tank görünce koşullanmalarını sağlamış. daha sonra köpeklere bomba bağlayıp gelen alman tanklarının üzerlerine salmışlar. ancak kimilerine göre başarılı olmuş bir girişimken kimilerine göreyse köpeklerin çoğu daha alman tanklarına ulaşamadan patlayıp rus ordusuna zarar verdiği için başarısız olmuş bir girişim olarak anlatılır.

ahmet kaya'nın fosso nejdat şarkısında geçen kelime.

insan değildir. hayvan da değildir. mahlukat falan olabilir en fazla.

bu yönde adım atmaya engel değildir. artık çoğu şeyin ulaşılabilir olduğu bir çağdayız. youtube'dan sürekli takip ettiğim bir psikolog var mesela o kadar yardımcı olduğunu düşünüyorum ki belki başka birine yüz yüze gitsem bu faydayı göremezdim. aynı şekilde yabancı bir psikoloğun yazdığı toksik ebevynler diye bir kitap vardı okuyan herkes eminim iyi yönde çok şey katacaktır kendine.

(bkz: görünen adam)

sanırım bu türkiye'nin ilk internet dizisiydi. onur ünlü'ye ait ve youtube'da 15er dakikalık bölümlerle yayınlanmıştı.

kesinlikle sarımsaklı şampuan kullanmak.(mümkünse lokman hekimlerden alın.)
saç kremi vs. kullanmamak.

keyfi bebek kusana kadar sürülebilecek kokudur. kazara kusmuş bir bebeği koklayayım falan dersiniz aman diyeyim ekşi ekşi çürümüş süt kokusunu çekiverirsiniz içinize.

ha bir de bebek kokusu sevenler ebebek mağazalarına girip çıksın daha garanti adamlar yapay bebek kokusu yapmış.

otobüste değil de dolmuşta ise zıplamaktan ve mide bulantısından yapılamayacak aktivite.

her limanda bir tane imalarıyla karşılaşıp durmaktır.

herhalde kendi kendimize bir müzik üretme konusunda kısırlaşıp ümmü gülsüm*, feyruz gibilerin dünyada büyük çıkış yapmasıyla arap müziği aranje etmeye başlamak fikridir.

afili filintalar yazarlarından biridir. dahil olduğu topluluktaki diğer yazarlar gibi karakterlerinde 5-6 yaş çocukluk dönemi bilinçaltını konu edinir.

moğollar - yolum seninle ile bağdaşmış film.

"gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı." didem madak

annenin senin için söylediklerine inanmak. "ben beceriksizim, ben çirkinim, ben hiç annem gibi değilim..."

1- cezveye suyu değil kahveyi önce koymak. (kullanılacaksa şekeri de)
2-çok karıştırmamak (ocağa koymadan önce azıcık karıştırıp öyle ocağa koyun ve sonra hiç dokunmayın.)
3-tahta kaşık kullanmak (plastik de olur ama metal asla)
4-soğuk ve hazır su kullanmak

not: maddeler arasında önem sırası yoktur hepsi önemli.

böylelikle kahve makinalarından bile daha köpüklü kahveniz olur.

her insan birilerine göre gerekli olduğu için saçma önerme.

engin günaydın'ın masada arkadaşlarıyla yemek yerkenki sahnede kitaptan söylediği tirat, senaryomu çaldı diyerek küs olduğu nuri bilge ceylan'a atıfta bulunmak için yazıldığı söylenen film.

ilgili sahne: