elaine benes - öne çıkan tanımları (1. sayfa)
1.
climax
üzerinden grup dinamikleri üzerine bolca okuma yapılabileceğini düşündüğüm filmdir. bir tehlike durumu sezildiğinde grubun ilk kendinden farklı olanı feda etmesi, belli bir grubun ortak paydada buluşunca kendinde olmayana karşı ne kadar vahşileşebileceği, aynı grubu uyuşturan bir madde olduğunda (bu maddenin somut bir madde olmasına gerek yok herhangi bir etken -inanç, politik görüş vb.- olabilir) grubun nasıl ilkelleştiğini izlediğimiz film.
devamını gör...
2.
vivarium
bu filmle ilgili ilk yorumum çok ilginç olması olacak.
ev bakıyorsunuz ve emlakçı sizi evde bırakıp gidiyor ve bıraktığı mahalle bir labirent gibi çıkışı yok sürekli dönüp dolaşıp 9 numaralı o eve geri dönüyorsunuz, emlakçının sizi bıraktığı o eve, bir kaçış yolu ararken kapınıza bir de bebek bırakılıyor bir de not, çocuğu büyüt özgürlüğüne kavuş şeklinde. olaylar gelişiyor, izlerken gerildiğiniz ama bir yandan merakla kendini izleten bir filmdi.
ev bakıyorsunuz ve emlakçı sizi evde bırakıp gidiyor ve bıraktığı mahalle bir labirent gibi çıkışı yok sürekli dönüp dolaşıp 9 numaralı o eve geri dönüyorsunuz, emlakçının sizi bıraktığı o eve, bir kaçış yolu ararken kapınıza bir de bebek bırakılıyor bir de not, çocuğu büyüt özgürlüğüne kavuş şeklinde. olaylar gelişiyor, izlerken gerildiğiniz ama bir yandan merakla kendini izleten bir filmdi.
devamını gör...
3.
swallow
2020 yapımlı filmde, pica yeme bozukluğu ele alınmış. pica yeme bozukluğu besleyici değeri olmayan şeyleri yeme hastalığıdır; toprak, taş vb. maddeleri yiyen kişiler bu grupta değerlendirilir. filmde bir kadının pica yeme bozukluğunun gelişim sürecini izliyorsunuz, merak uyandıran ilginç bir filmdi.
devamını gör...
4.
dönersen ıslık çal
etkileyici bir filmdir, "öteki" olmanın, öteki olarak toplumda bir yer edinmenin zorluğunu çok iyi anlatır film ama en önemlisi bir dostluğu anlatır çünkü bilirsiniz insan dostunu sesinden, kokusundan hatta sümkürmesinden tanır.
devamını gör...
5.
köpek dişi
2009 yılı çıkışlı yunan yönetmen yorgos lanthimos tarafından çekilmiş bir film. dün izleme fırsatı buldum aile kurumunu sertçe eleştiren tokat gibi bir film. aileniz size köpek olmayı öğretirse, en iyi köpek olmaya çabalayabileceğinizi gösteren film. bu film ailenin benlik üzerindeki etkilerini rahatsız edici bir şekilde işlemiş. bu yönetmenin başka filmini izlemedim ama anlatılana göre bu yönetmenin tarzı böyleymiş işlediği konuları bilerek izleyiciyi rahatsız ederek sunarmış. özetle, ilginç bir filmdi fragmanına göz atarak kendinize uygunluğunu ölçebileceğiniz film. fragman için
devamını gör...
6.
filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca
bir yaşar kemal kitabıdır. george orwell'ın hayvan çiftliğinin bu kadar sevildiği ve övüldüğü zamanlarda insanlar gözümüzün önündeki yaşar kemal'in bu kitabını nasıl keşfedemiyor şaşıyorum. eski baskısında adı filler sultanı olarak geçse de yky yeni baskılarda filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca adıyla basıyor.
kitaptan biraz bahsetmem gerekirse, kitap hayvanlar arası hiyerarşiyi ve aslında emperyalizmi bize sade bir dille anlatıyor. filler çalışkan hayvanlar olan karıncalardan saray yapmalarını istiyor, karıncalar bunu kabul etmeyince ettirmek için ölüm korkusu salıyor ve tabiri caizse filler karıncalara ölümü gösterip sıtmaya mecbur bırakıyorlar, bu şekilde başlayan macerada karıncaların baş kaldırısına da şahit olacaksınız, filleşmesine de ve çokça eleştiriye rastlayacaksınız. herkese önerimdir.
"ölüm umutsuzluktur, oysa ki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar."
kitaptan biraz bahsetmem gerekirse, kitap hayvanlar arası hiyerarşiyi ve aslında emperyalizmi bize sade bir dille anlatıyor. filler çalışkan hayvanlar olan karıncalardan saray yapmalarını istiyor, karıncalar bunu kabul etmeyince ettirmek için ölüm korkusu salıyor ve tabiri caizse filler karıncalara ölümü gösterip sıtmaya mecbur bırakıyorlar, bu şekilde başlayan macerada karıncaların baş kaldırısına da şahit olacaksınız, filleşmesine de ve çokça eleştiriye rastlayacaksınız. herkese önerimdir.
"ölüm umutsuzluktur, oysa ki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar."
devamını gör...
7.
duvara karşı
cahit'i canlandıran birol ünel'in vefatı ardından eylül ayında beyoğlu sinemasında tekrar izleme fırsatı bulduğum filmdir. sanırım bir süre benim için yeri ayrı olacak bu filmin, dünyayı değiştiremeyeceğim için dünyamı değiştirene kadar. buradan
devamını gör...
8.
inside out
en sevdiğim animasyonlardan biridir. gün içerisinde hissedilen çoğu duygumuzu tanımlayamıyoruz, farkında olmadığımız duygularsa aslında yaptığımız davranışların çoğunu açıklayacak kadar güçlü. duygularınıza karşı farkındalığınızı arttıracak duygu dolu bir animasyon.
devamını gör...
9.
soul
o kadar güzel bir şekilde anlatılmak istenen anlatılmış, mesaj verilmiş ki hayran olmamak elde değil. çok beğendim kesinlikle izlenmeli. en beğendiğim alıntısı aşağıdadır, dikkat farkındalık yaratır.
--- alıntı ---
bir balık hakkındaki bu hikayeyi duydum. genç balık daha yaşlı bir balığa doğru yüzüyor ve şöyle diyor: "okyanus dedikleri bu şeyi bulmaya çalışıyorum." "okyanus? şu anda buradasın" diyor yaşlı balık. "bu su, benim istediğim okyanus!" diyor genç balık.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
bir balık hakkındaki bu hikayeyi duydum. genç balık daha yaşlı bir balığa doğru yüzüyor ve şöyle diyor: "okyanus dedikleri bu şeyi bulmaya çalışıyorum." "okyanus? şu anda buradasın" diyor yaşlı balık. "bu su, benim istediğim okyanus!" diyor genç balık.
--- alıntı ---
devamını gör...
10.
seinfeld
hiçbir şey hakkında bir dizi yapıp bu kadar izletmek bir başarıdır. çoğu zaman hayatımda diziden anlar yaşayıp kendimce güldüğüm, referans yaparak şaka yaptığımda anlaşılmadığım, yılmadan sürekli bahsettiğim dizidir. şu ana kadar izlediğim sitcomların en iyisidir.
devamını gör...