robert mckee'den önce burcu abla vardı;
annem beni burcu ablaya bırakmış, burcu abla televizyon izlerken ben ders çalışıyormuşum..
her şey mastürbasyon yapmayı keşfettiğim ilk andan sonra zihnimi boş tutarak fiziksel bir coşkuya dalmak yerine kafamda bir hikaye yazabileceğimi fark etmem ile başladı. bugün yazdığım öyküler olur da dikkat çeker ve istediğim noktaya gelirsem
nobel edebiyat ödülünü kazandığım zaman yaptığım konuşma sonrası alacağım alkış sesleri, burcu abla ile başlayan hayallerin arka fonunda yankılanan seslerin yansıması olacak; tek kişilik bir performanstan bir orkestraya.
konu bulmak o zamanlarda çok basitti belli başlı ahlaki kurallara sahip öyküler yazardım, asla mustafa amca'nın kızını düşünme sana her zaman iyi davrandı o. hikaye girişinde evi her zaman boşalt ve kimsenin gelmeyeceğine emin ol. senin mastürbasyonunu mu okuyacağım diye düşünebilirsiniz şu an ama sextinge giden ilk yok kendi monologlarımızdan geçiyor daha sonra ise bu monologlar birer diyalog halini alıyor, işte burada doğuyor sexting.
sexting iki kişinin yazdığı bir öyküdür her şeyden önce, pornografik bir
boris ve arkadi strugatski eseri gibi.
herkesin hayatının bir döneminde yaptığı ama başarı oranının çok düşük olduğu bu kavramda yapılan temel hataları ele alarak sözlük dertlilerine bir nebze olsun faydam dokunsun istiyorum.
her şeyden önce en büyük eksiklik edebiyat, yazının bu kısmında edebiyat kuramlarının sexting üzerine etkisini inceleyeceğiz.
a) arzunun doğuşu,
realizm;
sexting arzunun doğuşu ile başlar ve bu anlar realizm etkisi altında olmalıdır hem arzunun doğuşunun hem de realizmin en büyük silahı betimlemelerdir. her detayı tek tek üşenmeden betimlemelisiniz ki bu karşı cinsin zihninde tam olarak sizin hayaliniz gibi canlansın.
iki temel hatadan bahseteceğim burada;
1. acelecilik
betimlemelerin duygunun oluşması için bu denli önemli olduğu yerde acele etmemelisiniz. örnekleyelim;
"şimdi ağzıma almışım/ ağzına vermişim."
bak güzel kardeşim sakin ol kaçan bir şey yok edebiyata sırt çevirme. şimdi doğrusunu örnekleyelim;
"pencere önünde duran yatakta kolların başın yanından yukarıya doğru uzanırken güneş ışığı koltuk altından yüzüne doğru çapraz bir şekilde tenini ısıtır. bu sıcaklıkla uzanırken yatakta ve ellerim yataktan sarkan bacaklarını okşarken, saatimin metal kordonunun soğukluğu bacaklarını çizerek ilerler ellerimin peşi sıra."
şimdi bu cümle örneklerini verirken ikinci önemli hataya da değinmiş olduk.
2. duyulan geçmiş zaman.
arkadaşlar duyulan geçmiş zaman kullanmayın mastürbasyon yapmıyorsunuz siz o an orada olduğunuz hissetirmelisiniz. bu zaman kipi ergenliğinizde kalsın artık sanatınızı başka bir alana taşıdınız. arzunun doğumu kısmı olarak ele aldığımız ilk bölümde geniş zaman kullanmalısınız.
b) arzunun paylaşılması,
modernizm
modernizm en önemli özelliklerinden biri olan klişelere yer vermemesi ve deneysel yazım tarzı burada fetişler ile ortaya çıkar ancak orta seviye fetişler arkadaşlar bunu unutmayın.
buradaki zaman kipi geniş zamandan şimdiki zamana kayar, artık olabilecek bir olayı anlatmak yerine var olan bir olayı seslendiriyor konumuna geçmelisiniz.
fetişlerinizi edebiyatın gücünü kullanarak karşı tarafa hissettirin. örnekleyelim;
"çıplak bedemin ağırlığı tüm gücü ile bedenini eziyor, soğuk çıplak ayakların çırpınırcasına bacaklarıma dokunuyor."
ayaklarını yalıyorum diyerek fetişini anlatmak yerine karşı tarafın kelime aralarında sizin fetişinizi keşfetmesine olanak tanıyın. böylece bir bulmaca gibi çözülmemin hazzını yaşarsınız.
c) arzunun hakimiyeti,
kirli realizm,
postdrama ve
vahşet tiyatrosu
bu bölüm, ilk bölümde eleştirdiğimiz arkadaşların krallığı ve evet ağzına veriyorsun. dirty realizmin üslubunu, postdramatik tiyatronun konu seçimini ve vahşet tiyatrosunun kurallsızlığı bu noktada birleşir.
artık penis, becermek, vajina gibi kelimeler yerlerini en ilkel hallerine bırakmalıdır çünkü biliyoruz ki ne realizm ne de modernizm bizi tam olarak anlatabiliyor ancak ne onlarla oluyor ne de onlarsız bu sebeple aşamaları direkt atlamayın.
bu bölüm gelecek zaman kipine ait olmalı artık varolan bir olayı anlatan bir ses değilsiniz gelecek vaad ediyorsunuz, başına gelecekleri haykıran bir düşmandan farkınız yok.
şimdi evde yalnızmışsınız...
devamını gör...