nurilla.00 yazar profili

nurilla.00 kapak fotoğrafı
nurilla.00 profil fotoğrafı
rozet
karma: 812 tanım: 13 başlık: 2 takipçi: 40
hey there i am using whatsapp

son tanımları


like dogs

sevdiklerinize olan güveninizi kaybetmek iğrenç değil mi? ya buna ilave olarak hayal kırıklığı da eklenirse?

'like dogs' enteresan ve ürkünç amaçları olan bir takım kimselerin, belirli kimseleri kaçırarak onlara köpek muamelesinde bulunmasını konu edinen korku, gerilim ve aynı zamanda bir dram filmidir. kaçırılan ve hayvan muamelesi gören 2 üniversite öğrencisi, korkunç giden bir deneyin katılımcılarıdır. insanları hayvanlar gibi tedavi eden bir davranış deneyini, bir üniversite öğrencisinin araştırmayı manipüle etmesiyle ters gider. bu bir kaçma ve hayatta kalma yarışıdır. hayatta kimler kaldı? ve kimlerin hayatı son buldu? aşk, aile, dostluk?

hâlâ birinin beni bulmasını beklediğim hissini üzerimden atamıyorum.

sahi bulunmaya ihtiyacı olan sadece onlar mıydı? sen, şu an bu yazıyı okuyan kişi kaybolan senin, kaybolduğundan haberi olmayan çevrendekilerin içinde, bulunmaya ihtiyaç duymadın mı?

karanlığın içindeki aydınlığım olduğun için teşekkür ederim. dostluk?

hangi fedakarlık mutluluk getirirdi ki? lisa sen, senin karanlığının içindeki sana ışık olan en yakın arkadaşının ışığını söndürdün. üstelik bunun adına fedakarlık dedin. değer miydi? değmezdi.

şu an burda olmandan mutluluk duyuyorum. aşk?

gerçekte kim olduğunu bilen biri vardı ve kim olduğunu bilmeden varlığından mutluluk duyan biri?
aşk bencilce yaşanmamalıydı ve kişi kendi hisleri doğrultusunda başkalarını görmezden gelmemliydi.

sanırım ve yüksek ihtimalle senarist ve yönetmen, bireyin insanın karanlık yanlarını dışa vurup, insanın insan olma özelliğini nasıl kaybettiğini göstermek ister. eğer bir toplumun dayattığı kurala göre yaşanırsa insanın nasıl hayvana dönüştüğünü de en ince çizgide bizleri sunuyor. fazla spoiler vermek istemedim, bu yüzden konuyu açık açıklamadım. bu deneyin bir izleyicisi olmak isterseniz buyrun izleyin. izleyin, dediğim gibi...
devamını gör...

sabahattin ali

sabahattin ali su gibi türkçesi ile kitaplarını kaleme almıştır. kısacık ömründe hayata her daim pozitif düşüncelerle bakan ali diksiyon takıntısına sahipmiş. yanlış telaffuz edilen bir söz duyduğunda hemen bunu düzeltme girişiminde bulunurmuş. hatta bu durumundan eşi aliye hanım oldukça rahatsız olur bunu da kendisine söylermiş. sabahattin ali bu olayı arkadaşlarına “ aliye hanım bana bu yüzden fena içerliyor. karı koca ağız tadı ile kavga edemiyoruz. kavganın ortasında tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum” diye anlatırmış.
devamını gör...

şahsiyet (dizi)

sen zannediyor musun ki bir tek alzheimer olan sensin? herkes hasta, hepsi hasta. yarın bugün bir milli maç olur, herkes her şeyi unutur. bu millet neleri unuttu, seni mi unutmayacak, sen kimsin ki, alt tarafı bir katil, alt tarafı bir cinayet haberi.
devamını gör...

dost eli

dost: büyüdük mü dersin
z:büyümekle ilgili mi? bazılarımız gerçekten de değişti
kimisi iyi yönde kimisi aşarak dağın boyunu.

dost: sen peki? z ne durumda ondan haberdar mısın?

z: biraz daha yıkık, istemiyor artık bazı şeyleri, hiçbir şeyi, hatta kendini unuttu.

dost: o zaman sana kendini hatırlatalım..
sen z' sana şine denilmesini seversinnnn zioland da eşsiz lakabınn
zekisindir ama aptalca şeyler yapmak zevk veriyorrr
deniz gibi masmavi gözlerin varrrr. şeffafsınn mat tarafına denk gelmedim. duru bir güzelliğin varrr
battaniyenin üstünden atılmasından hoşlanmazsın kitap okurken bölünmesinden dee
işkembe yemezsinnnn sen ki haşlanmış yumurtayı tek lokmada yiyennnn kız
kedi aşığı seniiii benimm kedi korkumu yendirennn kızzzzz
en son elif şafağın bir kitabına çok bağlandığını hatırlıyorummmm
her şeyin düzenlidir notların sürekli renkli kalemle yazılmış herkesin imrendiği defter seninkiii
ingilizce diyaloglarda senden yardım alınır ve sen yine herkese yetişmenin bir yolunu bulursunnnn
tulumba seversinnn dimi ha bide yemek karıştırmayı daaa
çok iyi bir dost çok iyi bir dinleyicii
üşengeç seniii gidi gidiii formasıyla uyuyan kız
ben zaten hazırım hocam diyen sesin...
saçlara karanfil sürülür vanilya parfümü sıkılır
kötü koktuğun bir gün hatırlamıyorum sjjsksk öyle bir gün yok dediğini duymaktayımmmm
çiğ köfte delisi yurtta bir gün gece yediğimiz günü anımsadımmm gelin gömelim demiştin
nara ne olur gitme şarkısı bak hatırla hasanla dans etmiştinizzzzz
bide tekstilde de çalıştık şarkı çalınca birbirimize attığımız o masumaneee bakışsss
kendini unutma tamam mı yoksa bizi de unutursun...

çok şey demek isteyip hiçbir şey demeyeceğim bu gece ve tadında zirvenin doruklarında bırakıp mis gibi bir uyku çekeceğim...

bir de minik bir müzik*
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

devamını gör...

kitap alıntıları

vücudumuz, sadece bacaklar, kollar gibi uzuvlardan oluşsaydı, hayata tahammül etmek kolay olurdu. ne yazık ki içimizde kalp adını verdiğimiz o küçük organı da barındırırız.
devamını gör...

kürk mantolu madonna


“ah maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? niçin yanımda değilsin?”


ah maria, ah dış dünyayla bağlantısını koparan raif efendi...
öncelikle tekrardan güzel bir alıntıyla başlamak isterim.
"bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?"
kitap ön yargıların etkisinden bahsediyor. dışarıdan ne kadar sıradan gözükürse gözüksün insanların iç dünyası basit değildir. onları yakından tanımadan insanların iç dünyalarındaki derinlikleri bilemeyiz. hep başkalarının istediği gibi yaşayan raif efendi hayattan ve tüm insanlardan kendini soyutlamıştır. onu bu memnuniyetsiz hayattan aşık olacağı o gözünü alamadığı kürk mantolu madonna tablosunun sahibi maria puder uzaklaştıracaktır. bir insanın hayatını başka bir insanın nasıl güzelleştirdiğini de göreceksiniz. ama hayatta olduğu gibi kitapta da ömür boyu süreceğini düşündüğümüz mutluluklarımız hazin sonlarla bitebiliyor. bu kitabı ilk kez yanılmıyorsam 8.sınıfta okumuştum. o zamanlar bu kitaba karşı bakış açım, duygum nasıldı hatırlamıyorum. ama eminim şu an ki kadar dokunaklı ve yoğun değildi. bazı kitapları okumak için bir olgunluğa erişilmesi gerektiğini fark ettim. herkes küçükken eminim küçük prensi okumuştur ama çoğumuz küçük prensi gerçekten anlamamışızdır. demem o ki anlayarak ve bazı kitapları zamanında okuyalım. kitap bitti ama etkisinden henüz çıkamadım. her duygulu insanın okuyacağı mükemmel bir kitaptı. okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
devamını gör...

exam

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

imkansızı elediğin taktirde geriye kalanlar gerçeklerden ibarettir.

çok yetenekli hayat şartlarını hiç kimsenin bilmediği 8 kişi 4 kadın ve 4 adamdan oluşan bir grup vardır. ve bunlar çok önemli bir firmada çalışmak için bir sınava tabii tutulurlar. sadece tek bir kişi için alım yapılacak bu sınavda adaylara tek bir soru sorulacaktır ve tek bir cevap hakları vardır. kurallar anlatılır. bilerek ya da yanlışlıkla kağıda zarar veren, görevli ya da bizimle iletişime geçen, odadan dışarı çıkan vs. kişiler diskalifiye olacaktır. adayların önlerine kağıtlar konulur. verilen süre 80 dk' dır. 80 dk sonunda cevaplar alınacaktır. önlerine konulan kağıtta soruyu bekleyen adaylar bomboş bir sayfa ile karşılaşırlar. çünkü soru kağıtta yazmamaktadır. cevabı bulmaları için önce soruyu bulmaları gerekmektedir. aralarından biri soruyu beraber bulmalarını önerir. birbirlerinin adlarını bilmedikleri için dış görünüşlerine göre lakaplar belirlerler. beyaz, kahverengi, koyu kahverengi, sarı, siyah ve hiç konuşmayana sağır gibi takma adlar konulur. fazla detaylı anlatıp spoiler vermek istemiyorum. sonuç olarak ilk önce ekip halinde çalışan adaylar sonra insan doğası gereği bencilce davranışlarda bulunup birbirlerini alt edecektir. insanı ilginç bir soru fanusuna bilinmezliklere hapsediyor. bencil olmayın arkadaşlar, kaybedeceğiniz en önemli şey insanlığınız olacaktır.
devamını gör...

güne bir kedi bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

güne bir film repliği bırak


'başka bir yer varsa orada tekrar görüşürüz belki. yoksa da, seni tanımak benim cennetimdi zaten.'
devamını gör...

güne bir söz bırak

ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz, bir ön yargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha güç.
devamını gör...

güne bir film alıntısı bırak


“unutma çocuk; kahramanlar ve efsaneler vardır. kahramanlar hatırlanır; fakat efsaneler asla ölmez. kalbinin götürdüğü yere git çocuk! asla yanılmazsın.”
devamını gör...

güne bir söz bırak

yüzüne yağmur damlası çarpsa, şiir olur. bunu bir ben bilirim, bir de gökyüzü.
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim