evlenmem. erkek erkekle evlenir mi hiç olm. kafa mı buluyorsunuz benle.
şimdi ciddi olalım. aslında teknik olarak kadınlar bakir olan erkekle evlenmek istemez. kadın biyolojik olarak daha fazla külfete girer. erkeğin işi tık tık olayında biter. kadın 9 ay kendi bedenini bu projeye verir. dolayısıyla "rüştünü ispatlamamış" bir erkek istemez.
erkek ise... erkek işte. tık tık için bakire arar. bulamazsa gidip olmayana tık tık yapacak. nasıl olsa 9 ayını projeye veren o değil.
- kültürün zorladığı babalık rolünü kolaylıkla terk eden pek çok baba örneği olduğu için pi değeri 3 alındı-
ışlerine gelince demokrasi, insan hakları. gelmeyince akdeniz gazı ve petrolü.
hayatları yalan bunların.
ama bizimkisi de dünyayı kasımpaşa ile karıştırıp kozu olmadığı yere bile posta koydu. delikanlı adam dayak yiyeceği yere posta koymaz. sabır çeker, tesbih çeker, gününü bekler. bununki guru gürültü oldu hep.
tarifin gördüğü en büyük asker, devlet adamı, deha ...
biraz abartı değil mi?
mustafa kemal osmanlı jön türk hareketi ile başlayan, ittihat ve terakki ile devam eden ve türkiye'yi kuran sivil-asker bürokrasinin bir lideridir.
fikirlerini seversiniz sevmezsiniz bilmem ama bir george washington değildir. bir robespierre değildir.
mustafa kemal türkiye'deki bir halk hareketinin lideri değildir. bir elit grubun lideridir ve ülkeyi ve kültürünü yukarıdan aşağıya doğru tanzim etmek istemiştir. gerçek devrimler ise her zaman aşağıdan yukarıya doğru gerçekleşir.
o yüzden rica ederim daha az inkılap tarihi dersi işlensin. çünkü ülkede öğrencilere yapılan bu çarpık indoktrinasyon gerçeklikten kopuk nesiller yaratıyor.
bu ülkeye laiklik de cumhuriyet de kadın hakları da gökten zembille indi.
elin gavurunun 300 yıl boyunca vuruşa vuruşa, öle öle kazandığı hakkı daha dün padişaha el etek divan duran marabaya bedavaya şlink diye verirsen elbette tayyip olur herşey.
komünizm parayı görünceye kadardır diye bir söz var emmi. bildin mi?
emmi göz ucuyla seyrek sakallı delikanlıya baktı. alnında biriken terine, mintanındaki toprak kirine göz gezdirdi. ağa haklıydı. komünizm bu ülkeye işçinin, marabanın öfkesi ile gelmeyecekti. ağanın zoruyla gelecekti.
birinci ve ikinci kitabı güzeldi. üçüncü kitapta bakalım ne göreceğiz. ghanima ve leto'yu ne bekliyor.
tahmin edeceğim için spoiler sayılmaz. stilgar bu çocukları bence büyütecek. ıdaho ile alia muhtemelen yoldan çıkıp kan revan edecekler imparatorluğu. bu çocukların stilgar sayesinde büyük bir direnişi organize edeceğini düşünüyorum.
yamuluyor da olabilirim. belki de paul çölden geri gelir ve beni şaşırtır.
vakti zamanında ikinci kitap beğenilmemis. çünkü kahraman anti kahramana dönüşmüş. frank herbert gerçekten de güzel bir destan yazmış. taht oyunları'ndaki gibi kurguda ters köşe kırılma noktaları var.
şimdi, beyler ve bayanlar. eğri oturup doğru konuşalım. anladığım kadarıyla bu mekan "abi biz bir ticari kuruluş olmayacağız, bir çeşit kâr amacı gütmeyen dernek olacağız" mantalitesinde. şimdi bu felsefe ile ülkede birkaç parlak beyni açık kaynak bir sözlük projesine kazandırırsan bu bahsedilen mucize gerçekleşebilir.
ınternette sözlük scripti bulmak çok kolay. sürü ile var. kafa sözlük sıfırdan mı yaratıldı bilmiyorum. ama aslolan...
ah. evet. bir hayal. oldukça sofistike bir yazılım. bir sözlük yazılımı.
açık kaynak bir proje ile yola çıkan, thepiratebay kadar inatçı, william wallace kadar özgür, tesla kadar akıllı, bütün ülkenin kendini ifade edebileceği kadar demokrat, tröllenemeyecek kadar auto modere, bir proje. apache server projesi gibi. linux debian gibi. akıllı birşey. kendi kendine organize olabilen;yazara, yazılana otomatik etiket koyan, semantik temelde, vs vs...
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.