roza the linsha yazar profili

roza the linsha kapak fotoğrafı
roza the linsha profil fotoğrafı
rozet
kendisi dondurmuş
karma: 2022 tanım: 110 başlık: 4 takipçi: 80
Düşünüyorum, bi dakika

son tanımları


normal sözlük 2024 yılbaşı çekilişi

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şimdiden herkese mutlu yıllar dilerim...
devamını gör...

yazarların uyuyamama sebepleri

midem bulanıyor. ülkenin bu durumu sinir sistemimi altüst etti. artık ruh hali dengesizliğim sağlığımı bozmaya başladı. aynı vatanım gibi, bünyemdeki zararlı şeyleri kussam rahatlayacağım...
devamını gör...

malefiz

birkaç sene önce izlediğim ama tekrar izlemekten kendimi alıkoyamadığım film. bir şeyleri tekrar izlemekten / okumaktan hoşlanmam ama film hem görsel olarak hem de oyunculuklar açısından o kadar güzel ki... birden bire tekrar izleyesim geldi, iki filmi de art arda izledim *

fantastik dünyaları seviyorsanız, sevgiye ve kötülüğe dair farklı bir bakış görmek ilginizi çekiyorsa filme bir şans verin derim.

not: kargalara karşı anlam veremediğim bir düşkünlüğüm var. the vampire diaries - damon, kargalar meclisi (six of crows)'nden kaz brekker ve karga başlı bastonu, burada da maleficent' in kanatları olan karga diaval. eh, diaval gerçekten sempatik bir karakter bence :)
devamını gör...

okuduğun kitaptan bir alıntı bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yazma üzerine - ernest hemingway
devamını gör...

intihara meyilli birine ip hediye etmek

bana mantıklı geldi ve evet empati yapabiliyorum. empatinin kralını yaptığım için de intihara meyilli bir insanım.

çocuğun buna darıldığını sanmıyorum ki yazan kişi de parti boyunca sevgilisinin yanından ayrılmadığını söylemiş. sevgilisi açısından gerçekten cesaret isteyen bir şey, sen kalk iki kere intihar teşebbüsünde bulunan sevgilini iki seferinde de hastaneye yetiştir, bana ne ulan deyip çekip gitme, ilişkiyi devam ettir falan... kendimi adamın yerine koyuyorum ve bu gerçekten değerli bir hediye. "tamam seni seviyorum ama sana saygı da duyuyorum. seni anlıyorum ve bu yüzden de yanında durmaya devam edeceğim" demek bu bana göre. mutlu olurdum yani adamın yerinde olsam * kafanda intihar düşünceleri dolanırken, herkes devam eder ama sen yaşamak için bir sebep bulamazken, bu aciz/ezik(!) hâlinle bile sevilmek ve saygı duyulmak, bunu da hissetmek o kadar güzel ki. bu benim görüşüm tabi, insandan insana göre değişir. *
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

ben hayalleri olan biriydim. bir yanım intihar edip sessizliğe kavuşmak için yanıp tutuşurken diğer yanım yazar olmak ve kafamda dönüp duran dünyaları insanlara anlatmak istiyordu. şimdiyse hiçbir şeye halim yok.
bazı karakterlerim var geleceklerini çok merak ediyorum; ne yapacaklar, nasıl yaşayacaklar (ya da yaşayacaklar mı), sevdiklerine kavuşacaklar mı, intikamlarını alacaklar mı, huzurlu bir uyku uyuyabilecekler mi..... ama kendi geleceğim gibi onların da geleceklerini görmek de çok zor artık. umarım bir gün gönül rahatlığıyla tekrar onlarla ilgilenir, hak ettikleri hayatı yaşarlarken onlara eşlik ederim.
devamını gör...

the man from earth

bu başlığa yazdım sanıyordum... ilk film çok güzeldi açıkçası, insana ve dünyaya farklı bir bakış sunuyordu. tek bir odada geçmesine rağmen argümanlar o kadar fazla ve mantıklıydı ki hiç "aman olay yok burada" diyip sıkılmadım (izleyeli birkaç ay oluyor) tabi eleştirebileceğim, eksik bulduğum yönleri de var.

bunlardan en önemlisi filmin sonunda arkadaşının(!) aslında babası olduğunu öğrendiği sahneydi. buna hiç gerek yoktu çünkü eğer böyle bir sahne olmasa seyircide kuşku uyandıracağı için daha unutulmaz bir film olabilirdi. son sahne filmin amacına ters düştü diye düşünüyorum


az önce ikinci filmi izledim. ilk filmin sonundan 10 yıl sonra falan geçiyor.


bu filmde çağdaş dünyanın john'u nasıl riske attığını daha net görüyoruz. ve ayrıca fanatik dindarlığın da ne kadar tehlikeli olduğunu. film, ilk film gibi kendine çekmiyor açıkçası. çok sık "yapılmak için yapılmış" diye düşündüm. evet bazı sahneler insanı düşünmeye itiyor ama bunlar da parmakla sayılabilecek şeyler. hele son sahnede "iyice batırmışlar" dedim, ilk filmdeki gibi son bir vuruş yapalım demişler ama filme tamamen ters düşen bir sahneydi bence. john hakkında başka bir teori atmışlar ortaya kendilerince ama bu bana john'un olduğu kişiden bambaşka birini çağrıştırdı ve bu yüzden inandırıcılığı sıfır bir sahneydi


kısacası, spoilersiz bir şekilde diyebilirim ki, ilk film gerçekten çok güzel ve bazı şeyleri sorgulamanıza, şöyle bir durup düşünmenize sebep oluyor. ama ikinci film için aynısını söyleyemeyeceğim. boş vaktiniz varsa izleyebilirsiniz ama izlemeseniz de bir şey kaybetmezsiniz bence.

ilk film 9/10 iken (1 puanı son sahne yüzünden kırdım) ikinci film zar zor 5/10 bana göre. eğer ilginizi çektiyse iyi seyirler dilerim.
devamını gör...

kitap fiyatları

brandon sanderson'ın kitaplarına baktım kitapçıda, o kadar moralim bozuldu ki anlatamam. 3 kitap sandığım seri 4 kitapmış ve her kitap da 2 cilt (ağlıyorum) sissoylu'nun sadece ilk üç kitabını okudum aylar oldu o da, anlamak için hepsini almam lazım ama yani kim bilir kaç bin tutacak gerçekten of
devamını gör...

yazarların itiraf köşesi

birey olmayı o kadar beceremedin ki kendi adına yabancısın, kendi adını kullanamıyorsun, eserlerinde hangi mahlası kullansan diye dört dönüyorsun. ve iyi olduğuna o kadar inandırmışsın ki kendini bunu yeni fark ediyorsun. bravo.
devamını gör...

yazarların itiraf köşesi

2023 için yaptığım hedef listesine bakarken o kadar boş hissediyorum ki, hepsi anlamsızmış önemsizmiş gibi. şu bir haftada kaç yaş aldım bilmiyorum...
devamını gör...

bu gece olması istenen mucize

iki şey var aslında aklıma gelen. ilki bir mesaj. gereksiz ve hatta başıma iş açabilecek ortalığı karıştırabilecek bir mesaj ama bilmiyorum zaaf işte. ikincisi de huzurlu bir uyku. birbirine zıt iki şey ksjksldldld
devamını gör...

4 kişiyle pazar kahvaltısı yapma şansınız olsa

mezun olduğum için görüşemediğim arkadaşlarım b, b, s + f. böyle bir planım var ama ne zaman nasip olur ya da nasip olur mu bilmiyorum, bakalım.
devamını gör...

okuduğun kitaptan bir alıntı bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sahte krallık - leigh bardugo

birinin gölgesi olma fikri, günahlarının fiziksel olarak karşına dikilmesi garip ama bir o kadar da hoş bir düşünce bence.
devamını gör...

yazarların 2023 yılbaşı gecesi planları

arkadaşlarımla görüntülü konuşacağım, sonra da geçe kalmadan uyuyacağım.
devamını gör...

bugün kendin için ne yaptın sorusu

dergi aldıım. üniversitedeyken zaman ayırıyordum, farklı şeyler okuyordum, birkaç aydır fırsat bulamıyordum. iyi oldu ya mutlu ettim kendimi
devamını gör...

öz güvensiz çocuklar yetiştirmek

kendimi hiçbir şey için yeterli hissetmiyorum. "bak her şeyde kötüyüm ama şunu iyi yaparım" diyebileceğim hiçbir şey yok. bu kimin hatası diye çok düşündüm, benim mi ailemin mi diye. suçu aileme atıp kendimi kayırmak istemiyorum, biliçli olamamam benim hatam. her neyse. ama işte "sen kimsin ki neyin kararını veriyorsun" lafını üniversite ikiye hatta üçe giderken bile duydum ebeveynlerimden. çok basit, çok sıradan konularda, arkadaş seçimlerimde ya da nereye gideceğimle alakalı şeylerde bu tepkiyi aldım. ama mesela üniversitede ne okuyacağım ya da hangi üniversiteye gideceğim kararı bana aitti, ne bir şey söyleyen oldu ne yol gösteren. basit bir şey hakkında karar veremeyen bir insan hayati bir konuda nasıl doğu kararı verebilir? bilmiyorum anlayamıyorum. bu yüzden karar veremiyorum, kimin hatası gerçekten? beni birey olarak saymayan ailemin, akrabalarımın, türk kafa yapısının mı yoksa "ailem sonuçta" diye düşünüp her şeyi yakıp yıkamadığım için benim mi? buna bile krar veremiyorum çünkü buna karar verebilecek yeterlilikte miyim bilmiyorum lskslskls

kısa bir ağlama krizinden sonra devam ediyoruz ldsksldk

edemiyormuşuz arkadaşlar llsdkslsl bir yere bağlanmadı ama silmeye de kıyamıyorum. sadece, iyi olmadığımı bir not düşmek istedim, kendim için bu not. kimseyle bu konuyu konuşmaktan hoşlanmıyorum. psikologla konuşmak isterim ama ona da gidemiyorum işte lskdsşdls neyse iyi akşamlar, herkese şimdiden mutlu huzurlu yıllar diliyorum
devamını gör...

yazarların bugün yapmak istedikleri

yok olmak istiyorum
devamını gör...

30 aralık 2022 normal sözlük yılbaşı çekiliş etkinliği

böyle şeyler de mi varmış lsksls hadi bakalım
şimdiden herkese mutlu yıllar *

1886
devamını gör...

dead poets society

kitabı okumaya fırsatım olmadı ama biraz önce filmi izledim. kitabını da en kısa zamanda okumayı planlıyorum.

film 1989 yapımı. günümüz yapımlarından anlam olarak çok daha dolu bir film.

neil, babasının isteğiyle o okula giden, notları en iyi olan öğrencilerden biri. ama tutkusu edebiyat, dönem başında bir derginin editör yardımcısı olacakken babası izin vermediği için olamıyor malesef. ölü ozanlar derneği'yle tanıştıktan sonra ise gerçekten ne yapmak istediğini bulmaya çalışıyor ve buluyor da: oyunculuk.


cümle aleme duyurduğum için burada da söyleyeyim: yazar olmak istiyorum. öyle ne bileyim şu yüzden yazar olmak istiyorum diyemem size ama bu kendimi bildim bileli istediğim şey. genelde ciddiye alınmadım, ailem manevi olarak beni pek tatmin edemedi çünkü beni tanımadılar. hep "sert" bir çocuktum o yüzden duygularımın olduğunu düşünemediler sanırım... neil'ın yaşadığı şey, yolundan, ona nefes aldıran şeyden vazgeçmesinin istenmesi o kadar kötü ki bunu tarif edecek, tam olarak karşılayacak bir cümle kuramam. yaptığı şeyi hiç düşünmedim diyemem ama bunu yapmak için net bir gerekçem yoktu, "kimse bana inanmadı" desem kimse bunu ciddiye almazdı lsdksl * belki onun o anki yaşından büyük olduğum için neil'in yaptığının yanlış olduğunu düşünüyorum, daha farklı bir yol bulunabilirdi, sayabilirim bu yolları ama o yaşta bi insan sayabilir mi bilmiyorum çünkü onun yaşında olsam aynısını yapardım. evet, inandığın yolda yanında seninle yürüyen biri ya da arkanda dimdik durup seni destekleyen bir ailen olmaması zor. ama bundan daha zoru önünde engel olarak dikilen bir aile.

ne desem bilemiyorum, sadece çok üzgün hissediyorum. umarım daha çok insan filmi izler, kitabı okur.
devamını gör...

wednesday (dizi)

başta fazla konuşulduğu ve göze sokulduğu için izlemej istemedim ama arkadaşım 'tam senlik' diyince dedim hadi bi bakayım. ve dizi tam benlikmiş ksksls

addams family'nin ya da yönetmenin geçmişini bilmiyorum, oyunculardan da aha bu şuydu dediğim yok çinkü sektörden uzak duruyorum. o yüzden 'ne kadar abartıldı ya' düşüncem dışında tamamen nötr idim başladığımda.

dizi kendini izletiyor. kan ve cinayet dolu olsa da öyle aman aman insanı iğrendirecek/korkutacak bir sahnesi yoktu. var derseniz de bu ses düzeninin arttırılmasıyla sağlanmaya çalışılmış derim, her neyse.

büyük spoiler'ı, yani katilin kim olduğunu, bilerek diziye başlamış olsam da karakter en başından beri gözümüze sokuldu zaten. neyse ki hep ikinci erkeği tutarım, o yüzden üzülmedim.

çok diyemesem de az denemeyecek kadar mantık hatası vardı, tek tek saymaya gerek duymuyorum. tarafsız bir göze izletilse, mantık hataları giderilip öyle yayınlansa belki unutulamaz bir yapım olabilir, addams'ların geçmişlerinden bağımsız olarak bir başyapıt olabilirdi. ama malesef * çerezlik bir dizi olmuş.

wednesday'in bu yaşına kadar 'yumuşamaması' ama yeni tanıştığı bir oğlana karşı yelkenleri suya indirmesi saçmaydı. 4 yaşından beri bilmem ne 12 yaşından beri de bilmem ne yapan, sadist ve mazoşist olan bir kızın bu kadar kolay tuzağa düşmesi, planlarını hemen açık etmesi akıl alır bir şey değil. daha iyi kurgulanabilirdi.

kamera çekimleri, oyunculuklar gerçekten güzeldi,nkar edilemez.

sonuç olarak dizi sizi hemen kendine bağlasa da kurulan planlardan, akıl almaz tuzaklardan zevkten dört köşe olacağınız bir yapım değil. bir * tık çerezlik kaçıyor. yine de tavsiye ederim, emeklerine sağlık.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim