ruhunu insana satmış şeytan yazar profili

siyah: gerçeklik
mavi: özgürlük
yeşil: tabiat
kırmızı: hayat (kan)
beyaz: ölüm
sarı: gündoğumu ya da batımı
gri: yokluk, varolamayan.

ve biliyordu ki değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

sadece evrime değil, bilimsel olan tüm bilgilere ve sonuçlarına inanmayan insandır. yaşama ve düşünme şeklini dogmatik inanç sistemi belirler..

bağımsız fikirlere ve özgür iradeye karşı daima şiddet ve nefret ile yaklaşırlar. hatta size "moğdem moymundon gölduk, öteküsü moymunlar nödon önson olmodu?" diye sorular sorabilir ve derin bir paradoks içinde çırpınmanızı izleyebilirler.

umutsuzluğun zirvede olduğu listedir.
sonrasında gelenler ise ya teferruat ya da umutsuzluğun sonucudur.

"gönül gözü kimi görürse güzel o'dur." diyen atasözümüz bu durumun izahı için geçerli bir cevap niteliğindedir..

aşkın kenarından

ayrılık güzel eğer hemen döneceksen...

"yalnızlığın dayanılmaz hafifliği" bunun en geçerli ve güzel örneğidir..

bir diğeri de modern zaman aşıkları. aşık dediysem yanlış anlaşılmasın lütfen, kastım aşkı tek öğünlük yemek olarak gören, gördüğü her tabağa ağzının suyu akan maneviyat yoksunu oburlar..

yoksa yeşilçam'ın saf aşıklarına saygımız sonsuz efendim..

varlığı ve saflığı korunduğu sürece, insanın manevi anlamda eksiksiz bir insan olmasını sağlayan, içimizdeki adliye sarayının gerçek hakimidir vicdan.

zaten günümüzde yaşadığımız tüm kötülüklerin nedeni de bu saflığı koruyamamış, pişmanlığı yitik insanlar değil midir?

sabahattin ali'nin de dediği gibi "vicdan azabı dedikleri şey ancak bir hafta sürer. ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için gerekli mazereti bulmuştur."

kendi kendine yetebilme kabiliyeti ile yaşar..

peki nedir bu kabiliyet?

başkalarının övgüsü ile yükselmeye ihtiyaç duymamak, yergisi ile de eksiklik hissetmemek, mutluluk ve huzurun maddi varlıklarda değil de manevi olgulardan faydalanarak geleceğini bilmektir.

yani manevî tatminin herkesten ve her olgudan daha önemli olduğunu anlamak, "yaşam" denilen ve hızla akan yolculuğu doğru pencereden seyrederek sonlandırmaktır.

soru sormaktır.. bu sayede sorgulama yetisini kazandırarak, doğruluğu ya da yanlışlığı kesin olmayan, daha doğrusu kişiden kişiye değişen tüm değerleri, her olgu ve yargıdan bağımsız olarak düşünmektir felsefenin amacı.

kızmıyorum canım, sadece oksijen alıp vermeni ziyan olarak görüyorum.

eksilecek olan o birileri toksik karakterli ise son derece faydalı olan bir eksilmedir. hayatınızdaki güzellikleri görmenize engel olan bu karamsarlık gözlüğü takılı insanların gidişini, her yıl milli bayram niyetine bile kutlayabilirsiniz.

yok eğer bu eksilme ölüm ile geliyorsa hayatın en büyük ve acı gerçeği ile yüzleşmişsiniz demektir ki her zaman bu devinimi yaşamaya hazır olun.

bu devinimin acısını en aza indirmek için ise bu toksik insanları hayatınızdan en erken şekilde hayatınızdan kendiniz çıkarın ve sizden çaldıkları en önemli olguyu, yani zamanınızı kaybı size sonsuz acı verebilecek olan güzel insanlara ayırın.

saç ve cilt bakımı için nemlendirici etkisi yüksek olan bir yağdır. hoş kokusundan dolayı kullanımı ayrıca zevklidir.

ayrıca elinizde tam organik olanı mevcutsa kahve ve kek yapımında kullanırsanız lezzeti arşa çıkarabilirsiniz

insan denen canlı türünden uzak, bir yüzü denize bir yüzü ormana bakan, bahçesinde rengarenk çiçekler dikilmiş olan, ahşaptan yapılmış, kendisi küçük günbatımını izleyeceğim salıncağın asılı olduğu terası kocaman olan bir ev.

bugün mola aldım hayattan
alışkanlıklarımı aşmak üzere.
boşluğa bakacağım sadece.
ara sırada hüzünlenip ağlayacağım.

ruhumu dinlendireceğim bugün,
hiçbirşey yapmayacağım bugün,
yapamadıklarım içinde
hayıflanmayacağım bugün.

dedim ya,
mola aldım hayattan bugün.

füsun akıncı

"mor cepken" evlilikte yeri, zamanı geldiğinde, darda kalan yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesidir. mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “mor çatı” adı oradan gelir.

liyakatsizliğin başını alıp gittiği sözlük.

kendisine "siz" diye hitap ettiğim kişinin, bana "sen" diye hitap etmesi. değil kişiden hayattan bile soğuyorum.