vicdan

kişinin ahlak terazisidir,toplumun değil. özneldir ve asla genele indirgenemez. o yüzden hep kapıldığımız bir kurtarıcı değildir ve asla olamaz. biz yine aldanadurduğumuzla kalalım.

ateistlerin tanrısıdır.

freud'a göre süper ego. medeniyetin getirisi.

insanın bütün his, duygu ve düşüncelerini, maksat ve niyetleri adım adım izleyen; hatır, gönül, hoşgörü, merhamet, dostluk ve benzeri tanımadan, dıştan içe, içten dışa bir muhakeme yapmaktır...

bir başka deyişle insanı, insan mertebesinde değerli kılan, onun iç dünyasında duyduğu ahlaki olgunluğu ifade eden bir karar mekanizması...

insanı insan yapan önemli bir olgu.vicdan masturbasyonu diye bir kavramda var,ona pek girmeyelim. (bkz: vicdan mastürbasyonu)

iyi ve kötü insandan ziyade vicdanlı ve vicdansız insan olduğuna inanıyorum. herkes hata yapabilir ama herkes yaptığı hatadan dolayı kendini sorumlu tutup yargılayamaz. veya yapılacak bir hatadan tam da düşülecek olan bu duygu nedeniyle dönülebilir. her ne olursa olsun iyi insanlar kötü şeyler, kötü insanlar iyi şeyler yapabilirler. önemli olan vicdanı hissetmek, onun varlığından emin olmaktır. hayatınızda hep bir vicdanı olan insana denk gelirsiniz umarım.

vijdan olarak yanlış kullanılan kelimedir.

bilmeden edememe durumudur

tanrısal mıdır yoksa beşeri mi?

vicdan vahyin ışığıdır. bunu kavradım. insanların otokontrol mekanizması. allah yaratırken bunu bir cellat gibi koymuş ve size ahirette bilmiyordum deme gibi bir şansı bırakmamış.

ınsanda bulunan iç mahkemedir bir olayın sizin içinizdeki müvekkil avukat hakim tarafından sizin tarafınızdan kendinize hüküm vermektir
vicdan azabı yaşamakta kendi içinizde davayı kaybetmişsiniz demektir

her şeyden önce insan'da vicdan olmalı. vicdanı çıkarınca geriye ne kalıyor ki?

aslında her insanın vicdanı vardır . bazılarında bir gümbürtü kopar , bazılarında sinek vızıltısı işitilir.
önemli olan sesin yüksekliği değil dinlemek isteyen bir kalbin olmasıdır.
bazen bir sinek vızıltısı gümbürtüye , bir gümbürtüde sinek vızıltısına döner.

çoğu zaman cüzdan ile rekabete girdiği söylenir. yani bir adli yıl açılış konuşmasında yargıtay başkanı söylemişti. o zaman mevzu bahis hakimlerdi.

simdi bakıyorsun kamu dairesindeki tüm devlet memurları bu seçimde bir taraf belirler olmuş çünkü kimsenin cüzdanı dolu değil artık.

hoş gerçi vicdanı cüzdan ile yarıştırır hale geldiysek vay halimize.

zor bulunan bir şeydir

var olanı zaten içinde barındırır gösterip hava atmaz, bende var diyeni sadece hava atar gerçek hayatta kullanmaz.

ara ki bulasın kıvamında kavram.

my religion.

insanın adalet mekanizmasıdır. adalet olmayan yerde, huzur, refah ve üretkenlik olmaz.

varlığı ve saflığı korunduğu sürece, insanın manevi anlamda eksiksiz bir insan olmasını sağlayan, içimizdeki adliye sarayının gerçek hakimidir vicdan.

zaten günümüzde yaşadığımız tüm kötülüklerin nedeni de bu saflığı koruyamamış, pişmanlığı yitik insanlar değil midir?

sabahattin ali'nin de dediği gibi "vicdan azabı dedikleri şey ancak bir hafta sürer. ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için gerekli mazereti bulmuştur."

vicdan, derinlikli ve yüz yıllar öncesine anlamı uzanan bir kelimedir aslında.
leksikolojik olarak kelimenin anlamına yönelmek de bu kavramın üzerine düşünmek için bir çok vesile yaratacaktır.

bundan mütevellit affınıza sığınarak bir kaç kelam etmek istiyorum.

öncelikle kelimenin kökeni, esasen "ilahi aşka dalma, coşku ve heyecan" anlamına gelen وجد /vecd arapça ismidir.
hatta وجود / vücud sözü de varlık anlamına gelip aynı kökene dayanmaktadır. çünkü varoluş, ilahi aşktan duyulan heyecandan mütevellit vuku bulan bir şeydir.

peki nedir vicdan?
işte وجدان / vicdan, leksikolojik olarak bu vecd kökünün fi'lan veznine girmiş halidir. ve anlamı coşkuyla bulma, bilme ve buradan doğru insanın iyi ve kötüyü ayırt etme yetisini içermesi anlamına gelir.
yani vicdan; varlık bilgisine dayanan ve içten, yani varoluştan gelen bir bilgi ve yahutta muhakeme gücü manasını taşır.
işte insan olmak, var olmak ve vicdan arasındaki bağ bir başka anlam kazanır bu denklemde. insan var olduğu, yani ilahi coşkuyu hissedebildigi için, insandır ve insan olduğu için bu varlık bilgisiyle vicdana ulaşır.

neden hala vicdansız insanlara, "insan değil" dediğimizi bir de buradan kavrayınız ey sözlük.
çünkü biz, bu kelime ilişkilerini ve kökenlerini hiç bilmesek dahi dil ve kültür, işte bu bilgileri hep saklar, içerir ve aktarır. çünkü bu bilgiler unutulsa bile manalar aynı kalır.