-sidelya- yazar profili

-sidelya- kapak fotoğrafı
-sidelya- profil fotoğrafı
rozet
karma: 1803 tanım: 168 başlık: 11 takipçi: 63
Hayat çok kısa. Ama sözcükler uzun ve ipsiz...

son tanımları


children of heaven

bir çift ayakkabının hikayesi bu kadar güzel anlatılabilir" cümlesi ile tarafıma tanıtılan ve tarafımca çocukluğun, içimizdekinin, üstü kapalı bilinen bir ülkenin derinliklerinin estetik ve etik kaygılarımızı da doyurarak anlatıldığı su gibi filmlerden biri olarak tanımlanan yapıt. su gibi evet, abisinin ayakkabısının tekinin peşinden canhıraş koşan kız çocuğunun arkadaşının ayağında kendi ayakkabısını gördüğünde hissettiği öfkeyi ben de hissettim; tüm koşu yolunu o küçük çocukla birlikte ben de koştum. derinliğini suyun yüzeyini en iyi biçimde yansıtmasından alan bir film 'cennetin çocukları'.
devamını gör...

ödünç kitap okumanın dezavantajları

ödünç kitap okunursa en sevdiğin dizelere kalemle dokunamazsın.
emanet aldığın kitap olduğu için kitaba zarar vereceğinden ödün koptuğu için kitaba odaklanamazsın. keyif alınamaz kısacası insanın kendi kitabı olmalı. dokunabilmeli, sevmeli, cümlelerini çizebilmeli.
devamını gör...

the lord of the rings the rings of power

lotr'nin dizi olarak gelmesine sevinsemde fragmanla beklentimi biraz aşağılara çektim. izlediğim kadarıyla, naria günlükleri, hobbit ve harry potter karması olacak gibi.*
devamını gör...

yazarların en son okuduğu kitap

günler, aylar, yıllar kitabı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kitabı kısaca özet geçersem;
kimilerimiz bir sorunla karşılaştığında ya o sorundan kaçar ya da çözüm bulmak için sonuna kadar savaşırız. kitaptada ana tema umut, yaşama ve yaşatma azmi üzerine yoğunlaşıyor.

kuraklık nedeniyle köylülerin terk ettiği yerde kalan, sadece 72 yaşında bir köylü, kör bir köpek ve bu iki canlının yaşama tutunmasını sağlayan mısır fidesi arasında gidip geliyor...
okumanızı tavsiye ederim.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

yirmi7- sokak lambası
devamını gör...

yazarların unutamadığı film replikleri

"kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir."
dead poets society
devamını gör...

kitabevi gezip internetten kitap alan tip

bu tip, ekonomik olarak zorlanmadan kitap almanın kolay yolunu bulan tiptir. evet kitaplara dokunarak, okuyarak o kitabı keşfetmek gibisi yok ancak mağazadan da alınacak gibi değil artık.doğrusu da internetten almaktır. kitapevlerinde 50 tl lik kitapları internet sitelerindeki kampanyayla 15-20 tl'ye bile alınabiliniyor.
devamını gör...

yazarlara ait gökyüzü fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanları itici yapan detaylar

her konuda ama her konuda fikrini beyan eden insanlar, sürekli eleştiren, kendini diğerlerinden üstün gören, insanları kullanmaya çalışan kişiler bana göre itici yapan detaylar.
devamını gör...

pozitif olmak için tavsiyeler

ne kadar tavsiye versekte kişinin kendi benliğinde bu özelliği barındırması gerekiyor. üzülecek durumlarda bile ne olursa olsun hayatın bir şekilde akıp gittiğini, yaşanması gerekiyorsa da yaşanacak olmasının bilincinde olursa kişi... 3 günlük dünya diyerek ufacık durumlar bile mutlu edebilir. çok beklentiye giren kişi beklentisinin karşılığını alamazsa hayal kırıklığına uğrar. o yüzden beklentiyi minumumda tutmak gerekir.
devamını gör...

türk insanının beceremediği şeyler

bilmiyorum demeyi bilmiyoruz ve beceremiyoruz. bilgisi olan olmayan her konuda bir fikir beyan ediyor. keşke 'bilmiyorum' demeyi becerebilsek. *
devamını gör...

uğultulu tepeler

1847 yılında yayımlanan (bkz: emily bronte)' nin yazarın tek romanıdır uğultulu tepeler. yazar ilk önce şiirler yazmıştır ancak (bkz: victoria dönemi) ndeki katı kurallar yüzünden ve kadının ikinci planda tutulmasından dolayı, şiir kitabını erkek takma adıyla (bkz: emily ellis bell) yayımlamak zorunda kalmıştır. aynı şekilde bu romanınıda takma adıyla yayımlamak zorunda kalan yazarın kardeşi (bkz: charlotte brontë) tarafından gerçek ismiyle 1867 yılında yeniden yayımlanmıştır.*

bu eserde gerek romantik akım gerekse gotik özelliklerden izler görürüz. o dönemin en büyük özelliklerinden biri kadın sosyal olarak yüksek ve zengin bir eşle evlenmelidir. ancak romanın başkahramanı catherine, dönemin bu düşüncesiyle tamamen zıt giden ailesinin kim olduğu bilinmeyen, dışlanmış 'öksüz, buluntu, garip' olan heathcliff' e aşık olur. bu yönden toplumun koyduğu ahlaki ve etik kurallara uymadığı için o da toplum tarafından günahkar ve kötü olarak addedilir. bu yüzden heatchliff ile şehir ve toplum hayatından uzakta tutkulu ve yasak bir ilişki yaşamaya çalışır ancak victorya gelenekleri, değer yargıları ve sosyal baskı catherine'nin istediği aşka kavuşmasına izin vermez. bu yüzden catherine sosyal baskılardan, dayatmalardan ve toplumun öngördüğü kadın modelinden kurtulmak için ölümü seçer. çünkü yaşarken gerçek aşkına kavuşamamışsada ölüm sevgisine "vampir kadın" olarak da olsa kavuşma fırsatıdır ve hayalet olarak sevdiğine gerçek aşkına ulaşabilecektir.
devamını gör...

sözlük yazarlarının korkuları

sevdiklerimi kaybetmek, istemsizce korkuyorum.
devamını gör...

the african doctor

düzgün film bulmanın zorluğunu çeken biri olarak; yeni keşfettiğim izlenebilecek en güzel içeriğe sahip bir film bulmuşken sizle de bunu paylaşmak istedim. gerçek bir hikayeden alınmış. kongolu başarılı bir doctor fransa'nın küçük bir köyünde çalışmaya başlar. burada ailesiyle birlikte, hiç de misafirperver olmayan yerel halkın kalbini kazanmaya çalışır. kasaba halkı ile uyum sağlamak için verdikleri olağanüstü çaba anlatılıyor. gördükleri ayrımcılığa ve ırkçılığa rağmen yılmayan doktor zantoko'nun bu süreçteki hikayesini izleyeceksiniz. eğer aile ile izlenecek film arıyorsanız da hemen listenize ekleyin derim. *

“iyiliğin karşılığı para değildir ama her iyiliğinde bir kalp kazanırsın”

dipnot: eğer green book izlediyseniz bu filme bayılacağınıza eminim.
devamını gör...

ilahi komedya

yedi yüz yılı aşkın süredir halâ okunmaya devam edilen ve benim gözümde bir insanın kültürüne en önemli katkıları yapan kitaptır.
meşhur yazar dante alighieri tarafından yazılan cehennem, araf ve cennet serilerinden oluşan 3 bölümden oluşur. cehennem ve araf boyunca dante'ye şair vergilius; cennet'te ise büyük aşkı ve ölene kadar seveceği beatrice eşlik etmiştir. vita nuova 'yı (yeni hayat) okuyanlar beatrice'i daha iyi bilirler..
dante ilahi komedya'da teslis ilkesini kullanıp üç sayısına büyük önem vermiştir. üç bölümden oluşan eserin her biri otuz üç kantodur ve beatrice araf otuzuncu kantoda ortaya çıkar.. bunun gibi birçok örnek verilebilir teslisin eserdeki önemine.
eserin bana göre en ilginç kısmı buzlarla kaplı olan cehennem.. dante'nin yarattığı cehennem iç içe dokuz kattan oluşan ve aşağı doğru inildikçe cezaların da arttığı bir dairedir. yani günah ne kadar fazlaysa, ceza da o denli fazladır. lucifer'in de ortaya çıkması ilginçliği arttırır. tabi ki birçok filme hatta kitaba da konu olmuştur. bence en iyisi de dan brown tarafından yazılan ınferno'dur. (cehennem) araf ise lucifer'in dünyaya düşerken açtığı cehennem çukurundan savrulan toprakla oluşmuştur ve üst katlara çıkıldıkça cezalar azalır.
cennet, dante'nin alevlerle tabir ettiği yerdir. ve on kattır. her katı bir gezegen olarak adlandırılmıştır. ve burada beatrice, dante tarafından övülür..
her katta karşımıza ünlü, şair, yazar, siyasetçi, düşünür, din adamı ve daha birçok kişi çıkar. her biri, yaptığı şeyler ve dante'nin tasvip etmediği yaşamları yüzünden cezalandırılırlar...

yavaşça, anlayarak ve üzerinde düşünerek okunması gereken bence bugüne kadar yazılmış en iyi eserdir ilahi komedya.
devamını gör...

kafamıza göre radyo yayını

favori şarkım çaldı tutmayın beni, hadi yine iyisin iyisin sen işini bilirsin deli dolu birisin birisin, enerjik bir yayın.*
devamını gör...

kafamıza göre radyo yayını

90'lar şarkısı varsa bende varım diyorum. yerimi aldım, kulağım radyoda.
devamını gör...

bilinmeyen bir kadının mektubu

şunu söylemeliyim ki stefan zweig'ın birçok okuduğum eserine bayılmıştım. onlardan biri bilinmeyen bir kadının mektubu dur. içselleştirmelere doyamadığım, hatıralarıyla birlikte ring caddesi'nde dolaştığım, dönemin siyasetini ve erkek-kadın ilişkilerini en iyi kurguya döken yazarlardan biri: stefan zweig.
zweig, novellalarında tezatlıkları seviyor. ulaşılmak istenen taraf bazen bir kişi olsa bile bazen bir kalp oluyor bazen de bir hedef oluyor fakat o hedefte her daim bir umursamazlık hakim. anlatıcı karakterlerin bitmek bilmeyen çabası bu kitapta da en çok göze batan çabalardan biri. kürk mantolu madonna'nın raif bey'i gibi kapıda beklemelerden tutun da amelie filmindeki gibi amaçlanmış kişiden başka kişilerin asla ve asla anlatıcıya tam olarak ulaşamadığı, kitapta esintileri olan konulardan. deneyimsizlik, sevgi konusundaki saflık, herhangi bir şeyden habersiz olması, manevi yöndeki eksiklikler bu kızı oluşturan parçalar.
bu kitapta hiçbir cümle boş değil, her cümle o kadar samimi ki bilinmeyen bir kadının sevdiği adam keşke siz olaymışsınız da bu mektubu size yazsaymış diyesiniz geliyor. 1920 yılında bir gün, postacı gelip de kapınıza böyle bir mektup bıraksa sizin de eliniz ayağınız düğümlenirdi.
devamını gör...

felsefe tarihi

felsefe tarihi, felsefenin ne anlama geldiğini tanımlanmasından hemen sonra tarihte neden mısır'da değil de, antik yunan'da doğuşunun irdelenmesiyle devam eden thalesten başlayıp baudrillard'a kadar olan modernizmden postmodernizm'e kadar ele alan çok yönlü bir süreçtir. bir bakıma düşüncelerin tarihsel süreçteki evrimine şahit oluyorsunuz. bu alana ilgiliyseniz alfa yayınlarının felsefe tarihi üzerine ansiklopedi niteliği taşıyan bir kitabı var tavsiye ederim.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim