unutulmazdır her biri, her daim sevilmeye devam eden, ışıl ışıl sözcükleriyle ruhları genişletip hayatın başka boyutlarına işaret eden bir armonidir. sohrap sepehri'den bir örnek vermesek olmaz:

niçin at soylu hayvandır
güvercin güzeldir diyorlar
niçin kimsenin kafesinde akbaba yok
yoncanın kırmızı laleden neyi eksik
gözleri yıkamalı
başka türlü görmeli
sözcükleri yıkamalı
sözcük rüzgar olup esmeli yağmur olup yağmalı
devamını gör...
aysel git başımdan diye bir şiir var...
devamını gör...
beni güzel hatırla!
bunlar son satırlar...
farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu
kaybolup gittim, belki de bir rüyaydım senin için
uyandın ve ben bittim...

beni güzel hatırla!
çünkü sevdim seni ben, her şeyini...
sana sırdaş oldum, dost oldum,
koynumda ağladın.
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini,
beni üzdün, kınamadım.
alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım...

beni güzel hatırla!
sayfalarca mektup bıraktım sana.
şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım.
sakladım günahını, sevabını içimde
sessizce gittim...
senden öncekiler gibi sen de anlamadın.

beni güzel hatırla!
sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar...
gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım.
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka,
söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
vedalar bıraktım duraklarda.
ne ararsan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımda.

beni güzel hatırla!
dizlerimde uyuduğunu düşün,
saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı,
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
alnından öptüğüm dakikaları...
birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
şaşırtmayı severim biliyorsun.
bu da sana son sürprizim olsun.
şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
beni güzel hatırla.
gidiyorum...

mikail müşfik
devamını gör...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..

nazım hikmet'in "düşman bile değiliz artık" isimli şiirinden...
devamını gör...
güzel olan
her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
erimek yarını olmayan zamanlarda
durdurmak bir yerde bütün saatleri
bütün kuralları kırıp parçalamak
sonra varmak o yerlere
mevsimlere dur demek
kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
delicesine içmek
ve unutabilmek her şeyi ansızın
sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
güzel olan
sevmek seni tanrılar gibi
seninle tanrılaşmak.

bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin
ne bu şehir kalacak
ne bu duygusuz sürü
bu korkunç kalabalık
her vapur seni getirecek bana
bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
kapılar sana açılacak
senin için söylenecek şarkılar
şiirler senin için yazılacak
her evde bir resmin
her meydanda bir heykelin olacak
ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
kopup ötelerden, ötelerden
yalnız bana geleceksin
bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.

ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
sende buldum erişilmez hazları
yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
duyguların en ölmezini sende duydum
susuzluğum dudaklarında dindi
yalnızlığım ellerinde
çoğu gün unuttum açlığımı
sende doydum.

ilk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
anladım yaşadığımı her nefes alışta
seninle geçtim bütün zamanlardan
seninle var oldum
eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.

boynunda bir yer vardır, ben bilirim
ne zaman oradan öpsem,
değişir gözlerinin rengi
yanar dudakların, terler avuçların
dökülür kapkara aydınlık gibi
omuzlarına saçların
gitgide artar kalbinin vuruşları
bir musiki halinde dünyamı doldurur
ansızın bütün sesler kesilir
zaman durur
bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde
her gün seninle yeniden var oluruz
eriyip kaybolduğumuz yerde.

sesini duymadığım gün
yaşanmış değil
açan çiçek değil
öten kuş değil
yüzünü görmediğim gün
içimde yıldızlar sönük
güneşler güneş değil
seni sevmediğim gün
seni anmadığım gün
olacak iş değil.

her günüm seninle geçsin
o güneşe en yakın
kimsenin varamayacağı bir dağ başında
uçsuz bucaksız uzak denizlerde
insan ayağı değmemiş ormanlarda
uzaklarda, en uzaklarda
o gemilerin uğramadığı limanlarda
ışığım ol, alınyazım ol benim
vatanım ol, evim ol
yeter ki bir ömür boyu benim ol
her günüm seninle geçsin.

ümit yaşar oğuzcan
devamını gör...
çok klişe olabilir de, orhan veli'nin herhangi şiiri mükemmeldir benim gözümde.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
sana şiirler okuyacağım, gitme
güneşler doğacak yalnızlığımdan
sana bir ışık getireceğim
büyük aydınlığımdan

sana bir dolu umut getireceğim
küçük ellerine sığmayacak
sana afrika gecelerini getireceğim
sımsıcak

sana çiçekler getireceğim
bozulmuş güz bahçelerinden
sana bir serinlik getireceğim
yağmur tanelerinden

sana avuç avuç yıldız getireceğim
güneşimden başka
sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
köpük köpük dalga dalga

sana bir rüzgar getireceğim
dağlardan, tepelerden
gitme, sana zamanı getireceğim
zamanın bittiği yerden

ümit yaşar oğuzcan - adak
devamını gör...
ah muhsin ünlü
buradan dinle
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.

yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor tam arlarımda
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
birbiriylebağlantılıyüzbinlerceyılım var.

seni sevmem
bu savaşı
kesintiye uğratmaz
ama ordan bakma!
bu, werther`in
leş kanını
gül kılar.

birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.

gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
bu çağın açısını dik tutacaklar.

bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
ufka bir bakın ordum akıp gidecek
elimde çözülecek makina ve cinayet
marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.

inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden

helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben

-ve emir 'kûn' diyor; doğuruluyorum-

'bu ülke'den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.

bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
ilk dildar tohum ekecek sözüme yoksa
ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
ellerini tutarım ki kudurtucudur ellerin
bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.

ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!

ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
beynime düşer infilak eder

ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
olma. yokluğun bulunmaman bedenime lacivert lavlar akıtır.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.

biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim

ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum
mıknatıssız bir pusula olarak...

ah muhsin ünlü
devamını gör...
sessiz gemi

artık demir almak günü gelmişse zamandan
meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

biçare gönüller! ne giden son gemidir bu!
hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

yahya kemal beyatlı
devamını gör...
arkadaşım badem ağacı

sen ağaçların aptalı
ben insanların
seni kandırır havalar
beni sevdalar
bir ılıman hava esmeye görsün
düşünmeden gelecek karakış...
açarsın çiçeklerini...
bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
bir güler yüz bir tatlı söz...
açarım yüreğimi hemen
yemişe durmadan çarpar seni karayel
beni karasevda
hem de bilerek kandırıldığımızı
kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
koo desinler bize şaşkın
sonu gelmese de hiçbir aşkın
açalım yine de çiçeklerimizi
senden yanayım arkadaşım
havanı bulunca aç çiçeklerini
nasıl açıyorsam yüreğimi
belki bu kez kış olmaz
bakarsın sevdan düş olmaz
nasıl vermişsem kendimi son sevdama
vur kendini sen de bu güzel havaya
aziz nesin
devamını gör...
emin ol ki yapayalnızsın bu savaşta.
emin ol ki yapayalnızım bu savaşta.
yalnız savaşında sana başarılar dilerim.
yalnız savaşımda kendime başarılar dilerim.
başarı dileklerim bize mikron mikron güç veriyorsa, artık yalnız değiliz ve kazanacağız. hazırlıklar başlasın çünkü kazanacağız ve çok kalabalık yalnızlarız. kazanacağız çünkü devrim başıbozukluk ister.
başı bozmak için değişim şarttır.
efesli herakleitos bile devrimle değişir.
zafer çelengini ben örerim mersin yapraklarından...

balkanlardan himalayalara kadar uzanan on beş yaşında bir iskender olurum.
sen yeter ki beni de sevme.
ben seni sevmeler diktasını ilan ederim.
diktatörlük günlerinde, git okulunu falan as örneğin.
okulun yoksa da işinden istifa et.
işin de yoksa bu avantajını sanata dök.
işin sanatın olsun, seni sevmekse benim sanatım.
yorulursan, ayaklarına ben yaparım en güzel masajları...
dithyrambos, bağbozumu şenliklerini başlatır.
bağlar bile değişimle bozulur...
yine filizleniriz bahar yeniden gelince.
merak etme; parasız da kalmayız; parasız kalacaksak da aç ve keyifsiz olmayız; denizlerin balıkları ve ormanların meyveleri halen canlı ve leziz.
bağlarda, güvercin yumurtası büyüklüğündeki üzüm taneleri halen bizim.
plajlar halen yatılabilecek ve cırcırböcekleriyle panik ataklar yaşayabileceğimiz kadar geniş...
ben seni böyle de severim ve panlar, kendi çıkardıkları sirinks seslerinden panik içinde kaçışır.
cırcırböcekleri ve çekirgeler, kendi çıkardıkları cırrr seslerinden uçuşur.
ateşböcekleri üçer beşer deniz fenerine dönüşür.
biz o aralar hiç oralı olmayız ve üstümüzü gece örter pikelerin en güzeli olup...
bakarsın, bir yerlerden bir lir sesi duyulur.
ben ne zaman bir lir sesi duysam, durur dinlerim.
ben ne zaman bir şeyi durup da dinlesem, ona âşık olurum.
parmaklarım hem liri, hem de seni sever.
"git, bir işe yara" diyenlerden de olamam.

sen beni sevmesen de olur, çünkü benim için güzel olan, "salt fonksiyonel olmayan"dır. benim için güzel olan, "yüzde elli tahmin edilebilir ama yüzde elli öngörülemeyen"in adıdır.
azıcık güneş görmek için, en soğuk iklimde bile kendisini hırpalayanıdır...
benim için güzel ol; bir fırtınanın başlatıcısı bir kelebek.
ben sütbeyaz omuzlarının üzerine "cupidon"lar bile kondururum.
uğruna "daktil"ler dökerim, sen bir işe yaramasan da olur.
çünkü sevgide işlevsellik yoktur ve benim işim güzeli sevmektir.
senin için beş para etmesem de olur çünkü seni seviyorum.
"pes sühan kütâh bâyed vesselâm." (o halde sözü kısa kesmek gerekir vesselâm.)
"ben de seni" deme.
bana aniden bir şeyler söyle.
devamını gör...
koşup duruyoruz hırslarımızın peşine,
üzülüp seviniyoruz hep bir şeyler için.
oysaki hiçbiri kalmıyor geride
vardığımız yer hep aynı sonunda;
bir avuç toprak,
bir yudum su,
bir nefes hava...
peki ne için tüm bu döktüğümüz çaba?
devamını gör...
aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.


ülkü tamer - konuşma
devamını gör...
üçüncü şahsın şiiri - attila ilhan
devamını gör...
gün eksilmesin penceremden.
devamını gör...
bu, gördüğüm en iyi aşk şiiri olabilir. kısa olduğu için türkçeye çevireceğim. şiir çevirisi biraz karmaşık bir şey. kıtaların son iki satırlarını böyle yapmak bana daha iyi göründü şu anda.


gecenin bin tane gözü vardır

gecenin bin tane gözü vardır,
gündüzünse yalnızca bir;
ancak ölen güneşle
aydınlık dünyanın ışığı ölür.

zihnin bin tane gözü vardır,
kalbinse yalnızca bir;
ancak aşk bittiğinde
tüm yaşamın ışığı söner.


belki şu çeviri daha iyi de olabilir ama:

gecenin bin tane gözü vardır,
gündüzünse yalnızca bir;
ancak aydınlık dünyanın ışığı ölür
ölen güneşle.

zihnin bin tane gözü vardır,
kalbinse yalnızca bir;
ancak tüm yaşamın ışığı söner
aşk bittiğinde.


francis william bourdillon

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
"nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ"
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar,
üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında
amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz,
siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim
vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın
vatan, mızraklı ilmühalse
vatan, polis copuysa
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ

vatanseverlere selam olsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sevilen şiirler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim