140journos'un cehape zihniyeti videosu

10 dakika kadar evvel yüklenmiş video. rekor süreyle 47 dk 44 sn.
izlenimlerimi bu entry altında belirteceğim.

ilk 10 dakikası itibariyle kılıçdaroğlu propagandası şeklinde geçen belgesel. 47 dakika uzun bir süre. bakalım kalan dakikalar ne getirecek.

edit: kılıçdaroğlu'nu en çok ben öveceğim abi belgeseli olmuş. chp belgeseli falan değil. çünkü chp'yi nagehan alçı'ya sormazsınız herhalde?

video linki
izlemeye başlıyorum, görüşlerimi bitince belirtirim, hadi bakalım.
edit: tüm video boyunca kılıçdaroğlu övülmüş ancak yine de çok bilgilendirici bir video olmuş. izlenmesini tavsiye ederim. chp’nin amaçlarını, politikasını anlamaya yardım edecek bir video olduğunu düşünüyorum.

izleyip bitirdiğim videodur. kemal kılıçdaroğlu’nun chp içindeki atatürk sömürücüsü anti demokratları parti içinden nasıl temizlediği anlatılmakta çoğunlukla. o yüzden videonun adı “cehape zihniyeti” olarak belirlenmiş. videonun içinde konuşan köylülerin demirtaş hakkında konuşurken nasıl elinde tırpanla gezen orta çağ köylülerine dönüştüğü gözümden kaçmadı. bu kadar nefret bu ülkenin içinden nasıl atılacak hiç bilmiyorum gerçekten.

izlemeyenlerin yorum yaptığı başlığa şöyle tanımımı katayım dedim kendimce izleyip.* genel başkandan bahsedildiği yer çoğunluktaydı "birisi sana evet diyorsa dinlemesen de olur. ama birisi sana hayır diyorsa dinleyeceksin" sözü çok hoşuma gitti. nagehan alçı ne kadar doğru seçim röportaj için bilemiyorum ancak bütünleştiricilik ön plana çıkarılmış ve öz eleştiriler birtakım cevaplamalar vardı. bu karma kanalın profesyonel editlerini hep beğeniyordum. birçok soruyu saklamadan direkt sormuş olmaları güzeldi. her kesime bir tarih belgeseli edasıyla yaklaşıyorlar videoda da öyle olmuş.

az önce izledim. ilk dakikalarda aklıma kılıçdaroğlu propagandası olarak görüldü ve geneli yine o çerçevede olan bir öyküydü.
kılıçdaroğlunun farklı bakış açılarını birleştirmek parti kültürünü yok ederek onları dahil etme planını zaten görüyoruz. nitekim ben buna en büyük örnek olarak(benim nezdimde parti'nin "her kesime açık olma" halinin yanlış yönlendirilmesi yanlış uygulanması olarak görüyorum)açılım hareketidir ki zamanında tepkiler büyüktü çünkü chp ilkelerine aykırı hareket etmekti.

videoya bakılınca parti içinde asla dinmek bilmeyen çatışmanın olağan olduğunu bu olmazsa siyaset olmadığını adalet olmayacağı söylemlerini ve bu durumu normalleştirdiklerini de görüyoruz. tabii ki fikirler farklılık gösterecek tabii ki tartışılacak adalet budur!? fakat aynı ideolojik savunma çerçevesi içinde/çatısı altında olan insanların bu kadar keksin zıtlıklardan dolayı anlaşamıyor olması daha çok değişen değerler ve çıkarlar sonucu olur ki burada adalet çerçeve dışına çıkarılmaktır.( yer yer böyle kararlar verildiği aşikar)

sana evet diyeni değil hayır diyeni dinle mottosu gerçekten çok doğru fakat dinledikten sonra uygulama kısmı daha önemli bunun da eksik olduğunun farkındayız.


muharrem ince nin bu şekilde videoya dahil edilmiş olması ve chp söz konusu iken parti'nin temelinin ne olduğunun kurulması ve sonrasındaki süreçte yaşanılanlar ile şimdiki değişimin büyüklüğünün ve tezatlıklarının bu kadar hafif bir şekilde anlatılması büyük bir soru işareti yarattı ama cevabı videonun başlığında da bulabiliriz belki. chp zihniyeti bu mudur?

not: bu yazı (yani muharrem ince nin rakı masası yorumuna benzer olacak belki ama) izmir'in dağlarında açan çiçeklerin ezilmesine engel olamadığını, her yıl cumhuriyet bayramı'nda değişmeyen aynı kutlamaları yaparken gerçekten sahip çıkmayı unuttuğu için cumhuriyetin artık bayramı'nın bile kutlanamadığı, bu ülkede yaşayan bu ülkede doğan bu ülkede büyüyen ve eğitim gören her çocuğun artık sabahları türküm diye bağıramadığı hatta bunu bilmeyerek büyüyen bir nesil oluşmasına engel olamadığını, mustafa kemal atatürk e saygı duymayı,bize bıraktıklarını korumayı, ilelebet payidar etmemizi söylediği her şeye sahip çıkmaya çalışmayı holigastırarak kemalizm diye bir şey oluşmasına sebebiyet veren bir partiye dönüştüğüne inanan kişi beyanıdır!

atatürkçü ve milliyetçi bir ailede yetiştiği halde chp'ye karşı ön yargılarımı biraz da olsa azaltan bir videodur.

yalnız kafamda bir soru işareti oluştu. son günlerde kemal kılıçdaroğlu'nun olası bir cumhurbaşkanı adaylığı konuşulurken bu videonun gelmesi nabız yoklaması olabilir mi diye bir düşünmedim değil. kılıçdaroğlu, çizdiği imajla, siyasetiyle türkiye'deki en demokrat insandır.

yıllarca subaylara ve teknokratlara hitap eden bir partiden halka inen bir partinin dönüşümü de anlatılıyor tabi. chp son 5 yıldır büyük bir değişim halinde. bunu, 2017'deki referandumda görebilirsiniz. kısıtlı sürede halka çabuk ulaştılar. akp'nin en güçlü olup, dünyaya meydan okuduğu bir dönemde 1 milyon 300 bin farkla yenilmek aslında büyük bir başarıdır. 2018 seçimlerindeki fiyaskodan sonra 2019 seçimlerinde akp'nin kalesi olmuş 2 büyükşehri almak bir başarıdır. bunları değişen stratejileri sayesinde yaptılar.

chp iktidar olur mu bilemeyiz fakat 128 milyar dolar meselesinin peşini bırakmamaları lazım. zira akp'nin yediği naneler kendi finanse ettiği televizyon kanallarında bile tartışılır duruma geldi. chp'nin hdp harici bir formül ile diğer partiler ile birlikte hareket etmesi lazım. çünkü ittifaktaki diğer partilerle tabanlar hemen hemen aynı.

şimdi bitirdiğim ve etkileyici olduğunu düşündüğüm belgesel.
genel olarak kemal kılıçdaroğlu öncülüğünde chp'nin son yıllarda gerçekleştirdiği değişimi anlatıyor. siyaseti sevmiyorum takipçisi olduğumu da söyleyemem fakat hir süredir chp'ye karşı olumlu şeyler düşünüyorum. videoda bahsedildiği gibi bence de chp kısmen demokratik şekilde yönetiliyor. ben baktığım zaman en güçlü bir kişi değil birden fazla kişini ön planda olduğunu gücün tek elde olmadığını görüyorum. bu bence olumlu bir durum.

ayrıca nagehan alçı'nın videoda olmasını eleştirmenin mantıklı olduğunu düşünmüyorum. kendisine katılmayabilirsiniz, düşünceleri saçma olabilir, yalancı ya da yandaş olduğunu düşünebilirsiniz (ki ben de sevmiyorum kendisini) ama böyle olması konuşmamasını gerektirmiyor. bırakın saçmalasınlar ve saçmalıkları görünsün. muhakkak bunu görmesi mümkün olmayanlar var ama öyle olması konuşmamasını gerektirmiyor.

benim her yerde anlattığım, çok değerli olduğunu savunduğum chp içerisindeki demokratikleşme ve açılım hamlelerinin nasıl bir sürecin eseri olduğunu anlatan bir solukta izlenecek mini belgesel.

kemal kılıçdaroğlu perspektifiyle aktarılması da doğru olmuş zira kendi dar kitlesine kemalizm satıp küçük olsun bizim olsun rahatlığına saplanmış olan chp kadrolarını tüm okların hedefi olmayı göze alarak tek başına çekti çevirdi bu adam. chp içindeki dinozorlardan partisini arındırması partiyi 1970'lerden beri ilk kez gerçek bir kitle partisi yaptı. meyvelerini de son yerel seçimlerde aldığı gibi genel seçimlerde de alacaktır diye düşünüyorum.

cb'nin söylediği sözü görüp " gerçekten böyle bir şey söylemiş mi ?" diyip gülmesi beni benden aldı. sn cb'nin söylediklerine aklı başında herkes ağzı açık bir şekilde bakakalıyor. kendisi ben ne diyorum yahu demiyor, ilginç.

128 milyar dolar nerede ?

çok seslilik diye yola çıkıp tek adamlığa evrilen bir partinin karşısında tek adam kültürünü yıkıp çok sesli bir parti olarak şansı olacağını anlayan bir parti genel başkanın siyasi bakış açısını yansıtıyor.
demokrat partili bir ailenin adalet partisi, doğruyol diye giden siyasi yolculuğunda trenden çoook önce inmiş beni, bu yaştan sonra "cehapeli teyze" mi olsam diye düşündürtmüştür.