17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı

son zamanlardaki akılalmaz skandallara dev bir tanesinin daha eklendiği maçtır.

fenerli sporcular maç mı oynadı savaşa mı gitti belli değildi. adeta "trapzone"spor'dan çıktılar bir şekilde galibiyetle. galip gelemeselerdi işler çok büyüyecekti ama belki de yine de büyümeli. böyle "spor" olmaz ya. bu bildiğin harp.

ayrıca halil umut meler'i bu maça vermek de neyin nesidir?! yakın dönemde ankaragücü başkanından yumruk yemiş, trabzon seyircisini öfkelendirecek bir karar veremeyecek psikolojideki bir hakemi neden böyle gerilimli olacağı belli olan bir maça atarsın?

böyle gitmez hakikaten. bu kadar kepazelik olamaz. yani cinayet falan çıkması mı bekleniyor gerekli adımların atılması için?!

bir oyuncunun kendisine saldırmak için gelen, hamlesi sonrasında canından olma, sakatlanma, mesleğini icra edemeyecek hale gelme ihtimalleri olan durumda hiçbir şey yapmadan durmasını beklemek bana oldum olası saçma geliyor. tabi ki kendilerini savunacaklar bana göre ama kural öyle değil. ne bu maça özel çıktı, ne sadece ligimizde var olan bir kural. dolayısıyla rakip taraftarlarla kavgaya tutuşan, görüntü kaydı olan osayi, batshuayi, osterwolde ve fred ceza almalı.

iki hafta önce inönü stadında kafamıza su yağarken kimse bişey demiyordu, şimdi taraftar edebiyatı yapmaya lüzum yok. yaşı yetenler bilir geçmişte fb gs maçında mondragon'un kulağının dibinde ses bombası patlamıştı. gerets'in alnı yarılmıştı. o yüzden maç tatil edilmeliydi diyen arap ve taraftarı da boş yapmasın. bu bu ülkenin gerçeği. her derbi aynı. biz birlikte maç izlemeyi falan beceremiyoruz. şu görüntüler ne united-city arasında olur ne barca-real. ama bu adamlar gökten inmiyor, burdaki gibi taraftarlar. maçta olsanız belki aynı şeyleri yapacaksınız. surda izlediğini bile yazarken manipüle etmeye çalışan yok mu. burda birbirine söven taraftar maçta fırsat bulsa aynı şeyi yapmayacak mı, tiyatro izler gibi izleyecek mı.

ıçimin yağlarını eriten maçtır. keşke daha çok tese taraftari dayak yeseydi.

trabzon bu ülkenin milli güvenlik sorunudur. şehirlerini araplara güle oynaya satarlar sonra da sokakta fenerli görünce 1e 30 dalarlar.

çenesine ne güzel yedi yumruğu ya açıp açıp keyifleniyorum.

yönetmelik açık, oyuncunun, teknik direktörün ya da hakemlerden birinin kafasına yabancı madde isabet ediyorsa? maçı tatil edebilirsin.

peki sayın halil umut meler bu basirete sahip mi? cevap: hayır.

sonra yaşananlar zaten rezalet. yazmak istemiyorum.

sonuç: kendimizi dünya ya rezil etmeyi bir şekilde tekrar başardık.

çözüm önerisi: trabzonspor a fenerbahçe maçlarında seyircisiz oynama cezası verilmeli. sayıyı siz belirleyin.

örnek: trabzonspor a sivasspor maçında seyircisiz oynama cezası değil. trabzonspor a fenerbahçe maçlarında seyircisiz oynama cezası verilmeli.

sen 5 maç bu cezayı ver bak bakalım o tribünler nasıl sütlaç oluyor.

tekrar geçmiş olsun.

bira eşliğinde tekrar izliyorum.

koyduğumuz maçtır. tr*abzonun lig dışı edilmesi gerektiğinin kanıtıdır aynı zamanda. bu kadar çirkef, futboldan uzak başka bir taraftar yok. otobüs kurşunlamak da bunlarda, maçta yenilince kavga çıkarmak da. anladık bizi hazmedemiyorsunuz da bu işin sudan çıkması da var hamsiler.

toplumun gerildiği ve yöneticilerin maç öncesi ortamı bırak yumuşatmayı daha gerginleştirecek demeçler vermeyi başarabildiği bir ülkedeyiz. neden? millet geçim derdinden bunalmış gelecek kaygısı taşıyan gençler bunalmış. biri yan baksa da dalsak modunda herkes. stres atmak için gidiliyor maça. tam da yöneticilerin istediği bir ortam. kaos olsun her şey unutulsun.

1 top 22 futbolcu gibi genel geçer futbol bilgisi ile kanal değiştirirken, beyaz tv'de beyaz futbol'a sadece 20 saniye bakmış insan yorumları görüyorum. halil umut meler'i zan altına almak için ali koç savsatalarına inanan yığınlar görüyorum ve gördükçe gülüyorum. haksız goller, verilmeyen kartlar, yedek kulübesinden taraftarı provoke eden itleri göremeyen ama her şeye rağmen "trabzonspor'un içinden geçtik" diyebilecek taraftarlar da gözümden kaçmıyor hani. vizyonsuz başkanınız size sanırım en çok vizyonsuzluğu; olmayan şampiyonluğu, haram puana rağmen başarılı oynadığınızı inandırdı küçüklerim. iddia ediyorum, maç başından beri orada duran, sorun çıkaran kitle ali koç'un "pavalı köpekler" diye adlandırılan grubundan başka bir şey değildi. kupasını çaldığınız takımın sizin şampiyon olamadığınız yıllarda şampiyon olması muhtemelen bozuk kanınıza dokundu.

trabzon halkından bir halt olmadığını olmayacağını gösteren maç.

kendileri her yerde istediği gibi seviniyor sorun yok rakip takım sevinince tahrik olmuşlar.

fb li futbolcuların ellerine sağlık evire çevire dövüp hadlerini bildirdiler.

trabzondan bir bok olmayacağını kanıtlayan maç.

maçta yaşanan güvenlik zafiyetinden dolayı istifa etmesi gerekenler, bugünkü basın toplantısı dahil her yerde suçu başkasına atmakla meşgul. hatta aynı toplantıda "siyaset yapmayın" falan dendi. bunu diyen de belediye başkanı adayı. yani siyasetin kendisi, en olmaması gereken yerdeyken, siyaset yapmayın falan deniyor. trabzonspor'un ne kadar siyasetin içinde olduğunu ya da siyasetin ne kadar trabzonspor'un içinde olduğunu varın siz düşünün.

kulübün başkanı, "sahadaki adam ölseydi biz ailesine ne diyecektik" dedi aynı toplantıda. biz ailesine ne diyeceğiz dediği adam da yüzü maskeli bir şekilde elinde bıçakla sahaya dalıyor. yani adamın amacı birini bıçaklamak belki de öldürmek! sahaya futbolcuları dövmeye belki de öldürmeye gelen kitleye karşı futbolcuların kendini savunmasını eleştiriyorlar kaç gündür. yanlış olmasın, olmaması gereken yere inen taraftarı değil, onlara karşılık veren futbolcuları suçluyorlar. yani öyle bir kitle ki futbolcunun birinin eli cebinde uçaktan inmesinden bile tahrik oluyor. yok kulübede biri olta işareti yapmış falan...

aynı kitleden biri, daha dün, çok ses çıkarıyor diye chp otobüsünü taşladı. bu kitlenin geçmişte maç sonunda hakemi odaya kitlemişliği var. hatta geçmiş zamanda sahaya kale direği, rakı şişesi falan da atıyorlardı. yani bu kitlenin tahrik olması için bir şey olması gerekmiyor. siyaset bu kitleyi o kadar kayırıyor ki her yaptıkları bir şekilde yanlarına kâr kalıyor.

sonuç olarak bu maç, sonrasında yaşananlar ve bugünkü toplantı bize öğretti ki "tüm şehrin yaptığını birkaç kişiye mâl edemeyiz" evet,evet tüm şehrin!

fenerbahçe taraftarı olarak televizyon başında kahroldugumuz maç. o an orada olmayı, takımımızın yanında olmayı, futbolcularimizla birlikte savaşmayı isteyen binlerce belki milyonlarca fenerbahçeli vardı. işte bazen elden bir şey gelmiyor. öylece izliyoruz. izledik işte elimiz kolumuz bağlı.

6 yaşından beri sporun içerisindeyim. ben bu kadar kötü bir dönem görmedim. sadece futbol değil sporun her alanında ciddi bir yozlaşma var. konuşacak söylenecek çok şey var. burada sadece yazabiliyoruz. spor olmuş bize siyasal spor. kimse farkında değil. futboldan kafayı çıkarıp diğer spor dallarına baksanız kafayı yersiniz. şimdilik çıkarmayalım kafayı. konu futbol.

bir camia düşünün en büyük efsanesini beşiktaş'a kaptırmış, bir camia düşünün tekme tokat dayak yemiş maskeli bir iti kahraman ilan etsin, bir camia düşünün bundan 6-7 yıl önce basketbol maçında yine sahaya girip kadın bir hakeme saldırsın. bunları düşününce zaten ciddiye almıyorsunuz. ciddiye alınmamalı bu camia. ciddiye almayınca ufak bir rahatlama geliyor insana ama o rahatlama hissi bile kesmiyor.

fenerbahçe'ye olan nefret ve kin, riyad'dan sonra iki katına çıktı. federasyon yetkilileri "ali koç bütün işi bozdu" diye devlet yetkililerine şikayet etti mi? etti. ali koç üzerine çıkıp "ben başkan olduğum sürece fenerbahçe şampiyon olamayacak" ve "saraydan randevu alamıyorum" dedi mi? dedi. fenerbahçe'ye en uygun müdahale trabzon deplasmanında yapılırdı ve yaptılar. sırp tetikçi görevini trabzonspor üstlendi.

halil umut meler denilen eyyamcı insan müsveddesi hala sahaya çıkıp maç yönetiyor bu ülkede. kurallara göre 60. dakikada çoktan 3. anonsu yaptırması ve maçı bitirmesi gerekirdi. beşiktaş - galatasaray maçında bir pet şişeye anons yaptırdı mı? yaptırdı. o zaman nerede adalet? burada neden yapmıyorsun? ismail yüksek bir ara elinde sahaya atılan meşaleyle savunma yapmaya çalışıyordu. bildiğin oyun akıyordu lan. bunların hepsi işte sorunluluktan kaçmak için yapılan "ben maçı bitireyim, ihale bana kalmasın" hareketleri. belki de yukarıdan gelen talimat. yoksa maçı durdurmamasının önünde başka bir engel yok.

futbol ortamının düzelmesi için önce o yılanın başı gidecek. mehmet büyükekşi denilen kunduracının türk futbolundan bir an önce uzaklaştırılması lazım.

pfdk yağmur gibi ceza açıklayacak. siz o zaman görün kopan cümbüşü.

fenerbahçe'ye karşı olan nefretin dışa vurmuş halinin yaşandığı maç.

fenerlilerin hâlâ ağlayıp zirlamaya devam ettiği maç. ben fener beynini hiçbir zaman anlamadığım için biri bana anlatsa da anlamam mümkün değil.

yaw arkadaş fenerin adını bile duyunca bı kaşık su da boğacak, fener stadında bomba patlasa gram üzülmeyecek zirdeli trabzon taraftarı bile şu maç hakkında yöneticisiyle taraftarıyla öyle olumlu ve gayet mantıklı şeyler konuştular ki tebrik etmemek mümkün değil. hemen hemen hepsi olaylarda kendi hataları da olduğunu kabul ediyor. ha sonra yine abuk subuk konuşuyorlar ama en nihayetinde bazı gerçekleri kabul etmişler.

ama ben daha bugüne kadar bir tane fenerlinin yerde yatan adama tekme tokat girişen osterwolde için bile tek bir laf edeni ne gördüm ne duydum. hâlâ kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi görmelerine neremle güleceğimi de şaşırdım diyecektim ama sonra bir baktım bunlar uefa ve cas onaylı tescilli sikeci bir takım. şikeyi bile kabullenememisler bunu niye kabul etsinler dedim ve uzandım yatağıma..

iki takımda ceza almalıdır.

öyle bir maç ki bundan 100 sene sonra bile hatırlanır. fenerbahçe 3-2 kazanmasına rağmen bu maçtan sonraki yaşanan olaylar silsilesi neticesinde bütün branşlardan elenip sezonu kupasız tamamlayacak.