açıköğretim mezunlarının üniversite mezunu sayılması ironisi

özel üniversitemsilerde (namı diğer apartman üniversiteleri) okuyanlardan yeğdir açıköğretim mezunları.

hem örgün okudum hem açık öğretim hem de uzaktan eğitim.. örgün de gerçekten çok ama çok emek veriyorsun sadece eğitim için konuşmuyorum ailelerin masrafları yolda geçirilen zamanlar yüz yüze görmek zorunda olduğun ve yaşadığın bir sürü şey, resmen ömürden ömür gidiyor. açık öğretim efsanee kimseyle muhatap değilsin. ister gir derse, ister sonra izle, istediğin zaman gerçekten harika. uzaktan eğitim de ise mecbur derse belli saatte gireceksin ama kimseyi çekmek zorunda değilsin, bu da harika. eğitim açısından bakarsak hem eğitimcilerin kimler olduğu hem de eğitilenin kim olduğu önemli bence.

bunlar ve benzeri akademik kadrodan eğitim alanların üniversite mezunu sayılması kadar ironik değildir .

... burada söz edilen üniversite, üzerinde üniversite tabelası bulunan e5 kenarı beton yığınları ya da para aklamak için saçma sapan isimlerle, sanki arkadaşına gidiyormuş gibi telaffuzu olan okullar değildir. gerçek üniversite kavramından söz ediyorum. her şeye saldıran ve aziz sancar benzetmesi yapan yazar arkadaş, biliyoruz sen yaralısın, ama biz diplomayı kağıt parçası olarak almadık, dünya çapında hatırı sayılır okullardan, önünde saygıyla eğilinen hocaların elinden aldık. bugün bile o hocaların adını desturla anıyor millet. bilgisi ve zekası olmayanın, küfürü ve saldırısı var örneğine konu olan yazar arkadaşın tahminen yaşadığı taçlandırma, bizim uğradığımız haksızlık durumu.

şu anda zaten açıköğretim okuyoruz. ne yani biz de yarı üniversite mezunu mu olacağız? aman tanrım olamaz ben hemen tekrar sınava giriyorum.

bunun aynından benim de başıma geldi.
aöf okuyup dgs ile geçiş yaptığında 4 sene okuyunca o zaman 4+2 yıl okuduğu için üniversitede akademisyen olacağını düşünüyordu.
1 hafta gidip gelip aynını dedi sonunda ya pes etti ya da ben iyice kafasına kazıdım olmuyor olacağını