1.
verimli değeri bilinmeyen topraklar asya ve avrupanın birleşim noktası.
devamını gör...
2.
atatürk,coğrafya, ilmek ilmek işlenmiş topraklar...can pahasına verilmiş armağan.
devamını gör...
destansı bir ahmed arif şiiri. kopyala-yapıştır metni aşağıdadır.

anadolu

beşikler vermişim nuh'a,
salıncaklar, hamaklar,
havva ana'n dünkü çocuk sayılır,
anadoluyum ben,
tanıyor musun ?

utanırım,
utanırım fıkaralıktan,
ele, güne karşı çıplak...
üşür fidelerim,
harmanım kesat.
kardeşliğin, çalışmanın,
beraberliğin,
atom güllerinin katmer açtığı,
şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
kalmışım bir başıma,
bir başıma ve uzak.
biliyor musun ?

binlerce yıl sağılmışım,
korkunç atlılarıyla parçalamışlar
nazlı, seher-sabah uykularımı
hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
haraç salmışlar üstüme.
ne iskender takmışım,
ne şah ne sultan
göçüp gitmişler, gölgesiz!
selam etmişim dostuma
ve dayatmışım...
görüyor musun ?

nasıl severim bir bilsen.
köroğlu'yu,
karayılanı,
meçhul askeri...
sonra pir sultanı ve bedrettini.
sonra kalem yazmaz,
bir nice sevda...
bir bilsen,
onlar beni nasıl severdi.
bir bilsen, urfa'da kurşun atanı,
minareden, barikattan,
selvi dalından,
ölüme nasıl gülerdi.
bilmeni mutlak isterim,
duyuyor musun ?
 
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.

gör, nasıl yeniden yaratılırım,
namuslu, genç ellerinle.
kızlarım,
oğullarım var gelecekte,
herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
kaç bin yıllık hasretimin koncası,
gözlerinden,
gözlerinden öperim,
bir umudum sende,
anlıyor musun ?

ahmed arif
devamını gör...
coğrafi olarak genç, hareketli, diridir.
devamını gör...
kendisini süper anlatan bir film vardır. tr tarihinin en iyi filmlerinden (bkz: bir zamanlar anadolu'da) izleyin, izletin.
devamını gör...
adını* yunanca güneşin doğduğu yer, doğu anlamına gelen anatole kelimesinden almıştır.*
devamını gör...
türkiye 'nin topraklarının oluşturduğu bir yarımada.
devamını gör...
anatolia; güneşin doğduğu topraklar anlamına gelir efem...
devamını gör...
9. (tematik)
anadolu, kuzeyde karadeniz, güneyde akdeniz, batıda ege denizi, kuzeybatıda marmara denizi ile sınırlanmış bölgedir.
devamını gör...
bin yıllardan süzülen acının, yitmişliğin , dile getirilmekten korkulan kötülüğün ve iyiliğin ana toprağıdır.
devamını gör...
pagan kültürünün, kadına verdiği öncelik olmasını dilerdim kelime kökeninde ama değil, ben uydurdum. neden "babadolu" dememiş.
çünkü ana dolu bu topraklar.
devamını gör...
bir rivayete göre daha önceden bu topraklarda birçok asker savaşmaktaymış. bir nene bunlara su getirmekteymiş birine fazla vermiş suyu o da "ana dolu ana dolu, dolu ana ana dolu" demiş ve o zamandan itibaren bu topraklara anadolu denmiş.
devamını gör...
iki nehir arası olan mezopotamya ile komşu olan topraklar. insanlar nehirler yoluyla buradan yeryüzüne dağıldılar. su ve ayran hikâyesi ile anlatılan "ana dolu" önermesi çok klasik ve toprakların kadim geçmişi ile alakası yok gibi. çatalhöyük, zeugma, nemrut dağının arkeolojik zenginliğine bakıyorsun sonra ayran yahut su içiyorsun. ilginç.
devamını gör...
coğrafya kaderdir, anadolu zenginliktir hitit'tir, uzaktan asya'dan aşageldiğimiz anayurt edindiğimiz yerdir. anadolu insanı güleçtir, elleri kavruktur, gönlü zengindir. anadolu rock candır (vesselam).
devamını gör...
yunancada "güneşin doğduğu yer" demek deseler de aslı olduğunu düşünmüyorum.
"natolia" eski roma dilinde "taşra" demektir. bizans'dan sonra bölge artık taşra olmadığı için natolia'nın önüne, yunanca olumsuzluk arz eden "a" getirilip anatolia diye anılmaya başlar.
devamını gör...
tandoğan'ın kimsenin kullanmadığı, sonradan değiştirilen ismi.
devamını gör...
iç anadolu tamam da dış anadolu ne tarafı diye düşündüğüm topraklar.
devamını gör...
...durakta indim ve yürümeye başladım. valiliğin ilerisindeki cumhuriyet lisesi'nin yanından geçtim. sağda kalan merkez caminin önündeki tarihi çınar ağacının altını mesken tutmuş simitçiden aldığım simit-ayranı, '...belediyesi' yazılı bankta oturup yerken, dar kaldırımlı yolun karşısındaki tıklım tıklım dolu olan tarihi kebapçıdan gelen mis gibi koku, susam tadını bastırıyordu.

aşağıdaki dört yolun birleştiği kavşağa kadar yürüdüm, eski sinemanın yanından geçtim. atatürk heykelinden sola döndüm. adını hatırlayamadığım yerel bir kahramanın adını taşıyan caddenin girişindeki eski pasaj, doğru yerde olduğumu gösteriyordu. biraz ileride, eski belediye binasının dibindeki çay bahçesinde oturmuş sevgililerin, ailelerin, bastonuna dayanmış yaşlıların arasından geçip arka sokaklara daldım. böylece, yolumu kısaltmış olacaktım.

boş arazilerdeki otoparklar sinek avlarken sokaklar boyunca, sağlı sollu arabalar dizilmişti. buna rağmen top oynayan, bisiklet süren çocukları görünce, bu sıkışıklığı umursamadıklarını düşündüm. tek yönlü ana caddeye çıkınca, yarısı taşınmış devlet hastanesinin önündeki yoğun trafik, rahatsız edici bir gürültü oluşturuyordu.

ilçe dolmuşlarının kalktığı garaj, eski şaşaalı günlerini kaybetmişti. yeni terminalin yakınına yapılan yeni hastane, dolmuş esnafını taşınmaya itse de yeni terminaldeki kiraların yüksekliği yüzünden çıkan anlaşmazlık bu gidişle bir müddet daha sürecek gibi gözüküyormuş. bu durum çözülürse, ilçelerden gelen gariban köylüler bir de şehir içi ulaşım ücreti vermeyecekmiş. tüm bunları, bileti kesene kadar beni lafa tutan eli ağır dili bayır biletçinin kaba saba ağzından duydum. dışarıya çıktım. yağlı boyayla boyalı beyaz zemin üzerine mavi italik el yazısıyla, '... turizm koop.' yazan peronun altında, benimle birlikte şehrin asıl görülmesi gereken yerine gitmek için bekleyen sırt çantalı ve şortlu turist kafilesi, çuval, bidon ve koli ağırlıklı görüntüyü taşıyan eski anadolu insanlarından ayrılıyordu. çoğu umursamazken, bazılarının bizi bakışlarıyla ayıpladığına şahit oldum. çığırtkanların bağırtısı arasında, garajın sonundaki duvarına kırmızı boyayla yazılmış wc'ye gittim. bir metrekare alanda jeton veren adam çok pratikti. bozuk paraları, gelen kişinin kağıt para vereceğini düşünerek üst üste dizmişti. dışarıda, minik bir masanın arkasında oturmuş ucuz peçete ve kolonya uzatan yaşlı adamı umursamadan çıktım. minibüsüm gelmişti...
devamını gör...
habitatım olur, benim yaşam alanımdır
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
arkadaşlarım
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anadolu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim