#ödüllü filmler
komedi / drama / yerli
8.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

başrolünü şener şen'in oynadığı yavuz turgul filmidir. haşmet aşk filmleriyle bilinen bir yönetmendir ve insanlara sadece aşk filmleri çeken bir yönetmen olmadığını kanıtlamak için yeni bir film işine girişir. film de haşmet asilkanin filmi cekmek icin gösterdiği çabayi konu alir.

bu yönüyle filmi muhsin bey'e benzeten cok izleyici var. asla katilmadigim bir düşünce bu. muhsin beyin tertemiz mücadelesi beyefendi karakteriyle haşmet beyin karakterinin ilgisi yok zaten muhsin bey filminde uyandirdigi o hisleri de uyandirmadi.

karşılaştırma yapmaksızın bakarsak evet güzel bir yavuz turgul filmidir.
nubar sen ermeni değil misin ?
devamını gör...
bu entry'de spoiler yoktur!

en iyi yavuz turgul filmi olmayabilir fakat geçirdiğiniz zamana değen, verdiği mesajlarla hayattan ders çıkarmanızı sağlayan keyifli bir filmdir.

filmin konusu çok basit görünür ama altında yatan fikir, hemen herkesin kendine pay çıkaracağı türdendir. konusu, yüzden fazla aşk filmi çekip bu alanda ustalaşan bir yönetmenin, aşk filmleriyle sınırlı kalmayıp yeni tarz bir film çekmeye uğraşması ve çekim boyunca yaşadığı zorluklardır. bununla birlikte kameramanından yapımcısına, oyuncusundan set işçisine kadar pek çok yeşilçam emektarının yer verildiği bu filmde, pek çok usta oyuncunun da son demlerini görme imkanına sahip olursunuz. sırf bunun için dahi izlemeniz tavsiye edilir.
devamını gör...
yavuz turgul'un 1990 yılında hayatımıza giren başyapıtı. başrollerde şener şen, pıtırcık akkerman, ilker inanoğlu rol alıyor. yıllarca melodram filmleri çekip sonra arabesk şarkıcı filmlerine yönelen, sonra da değişimden etkilenip politik filmler çevirmeye karar veren yönetmen haşmet asilkan'ın (şener şen) serencamının konu edildiği filmi. aslında bir çeşit yeşilçam hicvidir. bir dönemin kapanışını ilan eden, 1980'li yıllarda geçirilen dönüşüm, tüketim kültürü ve arabesk yaşam biçiminin büyük bir yozlaşma olarak hicvedilmesidir. yönetmen asilkan, eski filmlerine dönmemeye kararlıdır. amacına ulaşmak için entelektüel çevrelere yaranmaya çalışıp sanat filmleri furyasına dalış yapar, resimden hiç anlamadığı halde sergilerinde boy gösterir.

filmin akıllara kazınan bir sahnesi vardır. o sahnede filmin ana karakterini oynayan yaşlı oyuncu çekim sırasında kalp krizi geçirince cenazedeki musalla taşı sahnesinde şener şen, sami hazinses, cevat kurtuluş, nubar terziyan ve imam cenaze namazındalar. terziyan, bu sahnede gerçek nubar terziyan olarak oynuyor. şener şen ile arasında şu diyalog geçer :
- nubar
- ne?
- sen ermeni değil misin?
- ermeniyim
- namazda ne işin var?
- ne yapayım? cemaat o kadar az ki adama ayıp olacak.
devamını gör...
1990 tarihli bir şener şen ve yavuz turgul başyapıtı filmdir. oktay kaynarca'nın oynadığı ilk film olması ile de bilinmektedir. izlemeyenlere tavsiye ederim. en sevdiğim yerli filmdir açıkçası.
devamını gör...
yönetmen ve senarist koltuğunda yavuz turgul'un oturduğu, şener şen'in başrolünde yer aldığı türk sinemasının son güzel filmleri arasında yer alan film.

film, aşk filmleri yönetmeni haşmet asilkan'ın gelişen ve değişen dünyada* politik ve unutulmaz bir film yapma arayışını anlatır.

yavuz turgul ve şener şen klasikleri arasındadır bana göre film. şener şen'in çok yönlü bir sanatçı olduğunu anlatan klasiklerinden biridir ayrıca. haşmet asilkan aslında yeşilçamda var olmuş birçok yönetmenin bir replikasıdır. sınırlı, hatta yok denecek kadar düşük bir bütçeyle, kalıcı izler bırakmaya çalışan yönetmenle doludur türk sineması.

filmde beni en çok etkileyen etmenlerden biri ise hiç şüphesiz yeşilçamın gerçek emekçilerinin içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermesidir. nubar terziyan, cevat kurtuluş ve sami hazinses gibi emekçiler hiçbir zaman maddi refaha eremediler. bu yönüyle kurgu içinde bir realizm de vardır.

yazmadan geçmeyeyim. film, erler film'in bir ürünü. yapımcı türker inanoğlu'nun oğlu ilker inanoğlu'nun filmde hem küçük bir rolünün olması hem de asistanlardan biri olması da türk sinemasının neden 90'lardan sonra bittiğinin bir göstergesidir.

sinemada yönetmenler dönemi başladı!

selamlar olsun sana haşmet asilkan!
devamını gör...
bir yavuz turgul filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen yavuz turgul yazmıştır. benim için aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni, gölge oyunu ve muhsin bey ile birlikte bir üçlemedir. zihnimde böyle bir yeri var bu filmlerin. üçü de tam anlamıyla yavuz turgul filmidir.

filmin başrollerinde adını andığım diğer iki filmde de olduğu gibi şener şen oynamıştır. ve bu sefer de bambaşka bir karakterle yansır perdeye usta oyuncu. ona, pıtırcık akerman, oktay kaynarca, yavuzer çetinkaya ve aytaç yörükaslan'ın yanı sıra yeşilçam emektarları da eşlik etmiştir.

aşk filmlerinin unutulmaz yönetmenidir haşmet asilkan ama sinema perdesinde ve perde arkasında esen toplumcu rüzgar tarafından bir köşeye savrulmuş hisseder kendini. kendini bu işe o kadar adamıştır ki mümin olan ismini haşmet olarak değiştirmiştir sinemaya uygun olsun diye.

kendini basit bir aşk filmi yönetmeni olmaktan kurtarıp derdi olan bir film çekmek ve cemaate kabul edilmek ister ve bunun için de yapmayacağı şey yoktur.

her katil cinayet mahalline döner. her cinayet kendi kendine bir cezadır. aşk filmleri güzeldir.
devamını gör...
şener şen'in başrolde olduğu ismi tuhaf olan film. konusu yönetmenlik yaparak geçimini sağlayan, eski ününden eser kalmayan, sinemada farklı dönemler açmak isteyen idealist bir yönetmenin hayatıdır. sinemanın acı gerçeklerini göstermeyi başaran aynı zamanda da baba çocuk ilişkilerine değinen hoş bir yapıt. izlerken oldukça keyif almıştım, herkese tavsiye ederim :)
devamını gör...
filmin konusuna değinirken spoiler vereceğim, spoiler belirtecini tüm tanımda kullanmamak adına önceden belirtmek isterim.

başrolünde şener şen'in yer aldığı, 1990 yılı yapımı yavuz turgul filmidir.

aşk filmlerinin yönetmeni haşmet, günün birinde politik bir film çekmeye niyet eder. ne parası ne de onu tam olarak destekleyen bir yapımcısı vardır. herkes eski tarzda filmlerine devam etmesi gerektiğini söylerken haşmet filminin bir ‘müjde’ filmi olacağını anlatmaktadır.
müjde yerine jeyan, ekip yerine geçmişten gelen bir avuç sinema emekçisi ile birlikte; eski bir evde, adak olarak kesilen horoz sonrası, çekimlere başlanır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


haşmet tek gayesi olan eserini yaratma adına kendisini fazlasıyla hazırlar. fularını takar, sakallarını uzatır, evinin dekorunu ayarlar ve yaşadığı her durumu görmezden gelerek yalnızca sahneye odaklanır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

aksilikler elbette haşmet'in peşini bırakmaz. başrol oyuncularından birisi olan arkadaşı nihat sette ölür ve kaplumbağasını haşmet’e emanet eder.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

cenazesini ise bir avuç emekçi defneder. ermeni nubar da bu insan azlığı nedeniyle merhuma ayıp olmasın diye cenaze namazına katılır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

merasima dahil olanların uyumsuz bütünlüğünde taşınan tabut da haşmet’ in filmine benzemektedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kendisine emanet edilen kaplumbağa ile film boyunca dertleşir haşmet. hatta ondan akıl aldığı zamanlar da olur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kaç gündür yemiyorsun açlıktan öleceksin
nihat öldüyse öldü ölenle ölünmez bak ben yaşıyorum
yaşıyorum da noluyor sanki bir film bitiremiyorum
*

öyle böyle derken amacına bir şekilde ulaşır haşmet ve filmi gösterime girer. bu aşamalarda gurur, haşmet için mesele olmaktan çıkar; tek derdi filmden ibaret hale gelir. ancak onca çaba, uğraş ve kendisini çiğnese de haşmet istediğini elde edemez. haşmet de karşılaştığı bu sonucu, hepimiz gibi, şekil eksikliklerine ve diğer insanlara dair olumsuzluklara bağlar. onlar yapmadı, onlar dışladı, ben gereken her şeyi yaptım ve kendimi ortaya koydum diye düşünür.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
-boşver.
-boş mu vereyim? dalga mı geçiyorsun? boşvermiş.
-yapacak bir şey yok. oldu bitti.
-oldu bitti, ne kolay. neredeydi seninkiler? uğraş, didin, parçalan.. bu kadar emek. bu film için yaptıklarıma sen şahitsin. peki neredeydi seninkiler?
-kim benimkiler?
-seninkiler! çok iyi tanırsın. onların gözüne girebilmem için daha ne yapmam lazımdı? aa evet, hapishaneye girmem lazımdı. işkenceden geçmem lazımdı. en azından gözaltında olmam lazımdı.
-gerek yoktu. iyi bir film yapsan yeterdi.
-ben iyi bir film yaptım.
-hayır yapamadın.
-ben taş gibi bir film yaptım.
-yapamadın. keşke yapabilseydin. zaten bu koşullarda nasıl iyi bir film yapabilirdin ki?
-ne oynadın o zaman?!
-benim senden ne farkım var ki?! çaresiz, oradan oraya saldırıp duruyorum. bir umut, bir yerlerden yırtmak. aslında hepimiz birbirimize benziyoruz. niye aşk filmlerinin yönetmeni olarak kalmadın sanki?


haşmet de insan, ona da ağır geliyor söylenenler. çünkü kendi gerçeklerimizden farklı olarak asıl gerçekler mevcut dünyada, işte bu gerçekler asıl ağır gelen ve kabul edilemeyenler oluyor. bunları duymamak, bunlarla yüzleşmemek için onca saçmalığa boğuluyor, kendimizi kurban rolünde görerek her şeyden kaçıyoruz. kendimizi ortaya koyuyoruz ancak atladığımız kısım sadece yaşamak; hayatta hiçbir şey kendimizi ortaya koymamızı, olmayanı oldurmamızı zorunlu kılmıyor. kendi arayışlarımız biz buna mecbur hissettiriyor yalnızca.

haşmet de kaçıyor, gerçeklerle yüzleşince daha önce hiç çekmediği bir filmin daha peşine düşüyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ancak ısrarla çalan o telefon ile yeni kaçışlara devam ediyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hepimizin hayat döngüsünü anlatıyor bu film. ahlat ağacı'ndaki gibi. kendimizi gerçeklerle yüzleşene kadar çok ama çok haklı görüyoruz. başka ihtimalleri düşünmüyor, onların doğuşlarına engel oluyoruz. çünkü elimizde olan gerçeğimizi denemek, belki tekrar denemek ve sonunda onu evrensel kılmak istiyoruz. farklı bir sona yönelmezsek de tilkinin dönüp geleceği yer kürkçü dükkanıdır lafını bir kez daha hayata kazandırıyoruz.

güzellikler, doğruluklar ve gerçeklikler hepimizle olsun.
devamını gör...
şener şen ve yavuz turgul ikilisi işin içindeyse her şeyi izlerim diyebilirim.
şener şen, insana bir konfor veriyor. tanıdıklık sunuyor. olduğu şeylere tatlılık atfediyor.

ününü kaybeden bir yönetmenin, bu sefer farklı bir şey çekerek ekranlara dönmek istemesi konu alınmaktadır. terörizmi güzellemeye çalıştığı sanılsa da sadece barış adına politik bir film çekmek istemektedir.
müjde ar'ın filminde oynamasına da takıntılıdır yönetmenimiz. fakat müjde ar kabul etmeyince soluğu yeni yüzleri oynatmakta almıştır.

parasızlık, oyuncu eksikliği, hatta bir de oyuncuların giderek eksilmesi ve daha birçok zorluğa rağmen filmi çekmeye kararlıdır.

hem ağlatır hem güldürür, tatlı bir filmdir.
devamını gör...
bu film beni sarmamıştır.
dokunaklı sahneleri olan ve sanat yönü ağır basan bir film denemesidir.
beğenenler olacaktır.
özetle şener şen alışılageldik tarzının oldukça dışına çıkmıştır.
devamını gör...
şener şen ve yavuz turgul birlikteliğinin en özel işlerinden biridir bu film. yönetmen haşmet asilkan'ın, aşk filmleri çekmekten sıyrılıp, toplumsal mesaj içeren bir film yapıp, sosyal bir statü kazanmak istemesini anlatır. cem yılmaz'ın erşan kuneri karakteri için esinlendiğini düşünürüm hep.

konu yavuz turgul olunca, filmin mutlaka aklıda kalıcı alt metinleri olur. bu film bir kara komedidir. 80 sonrası toplumsal mesaj içeren film yapma furyasını eleştirir. aynı zamanda 90'lar sinemasındaki imkansızlıkları ve emeği de anlatır bize.

yavuz turgul'u hem senaryoda hem de yönetmen koltuğunda gördüğümüz için güçlü bir filmdir. ajite etmeden, yalın hali ve güçlü senaryosuyla döneminin en iyi filmlerinden biridir.
devamını gör...
sırf sinema camiasında kabul görmek için inşa ettiği sahte kimlik kadar gerçek bir şey yok bence. mümin olan adını haşmet ibriktaroğlu diye değiştirmesi, saray kökenli bir aileden geliyoruz, aslında galatasaray mezunuyum demesi, taktığı fuları, tipi, konuşması... sırf gelen gidene hava atmak için eve doldurduğu ama ne anladığı, ne de yüzüne baktığı onca yabancı sanat dergisi, plak... bugün sanat-sinema camiası böyle tiplerle dolu. iki tane kitap okumamış, yalnız kaldığında tivorlu ismail dinleyip, evindeki piyanonun üzerinde mozart posteri olan bir güruh. yakın zamanda biri kendini ele vermişti ya kürk mantolu madonna için madonna'nın hayatını anlatıyor demişti. çünkü herkesin haşmet ibriktaroğlu olduğu yerde mümin olamazsın, bilmiyorum, okumadım demek ayıp, küçültücü bir şey(!), arkandan ne alay ederler duysalar değil mi?

cem yılmaz'ın bir filmi vardı pek yakında. orada eski yeşilçam rejisörü ahben sonat rolünde zafer algöz'ün ilk filmimde onu oynatacağım diye enis fosforoğlu'na verdiği sözün üzerinden geçen 40 yıla rağmen ısrarını, bu filmde haşmet'in müjdeyi oynatacağım takıntısından ilham alındığını düşünüyorum.

öldüğünde cenazesine kimsenin gelmediği bir zamanların ünlü jönü nihat'ın cenaze namazında haşmet ve bir iki eski figürandan oluşan 4 kişilik bir cemaat vardır. musalla taşının önünde şöyle bir diyalog yaşanır.

- nubar sen ermeni değil misin?
- ermeniyim
- namazda ne işin var?
-ne yapayım cemaat o kadar az ki adama ayıp olacak...

bir de filmin sonundaki isyanı geliyor aklıma, onlar gibi olmak için ne yapmalıyım daha...
devamını gör...
ne izlesem diye youtube'da gezinirken temiz versiyonunun yüklenmiş olduğunu gördüm. e tabi rastlamışken izlememek olmaz. sevgili haşmet asilkan, beni bu gece ne izleyeceğim derdinden kurtardığın için teşekkür ederim.

ayrıca, bu film, hollywood'da çekilseydi ve başrolün adı sen-er allen falan olsaydı imdb listesinde kafaya oynardı!

devamını gör...
her geçen sene bu filmdeki tiplemelerin gerçekliğine ve türk sanat hayatıyla, yarı aydınlarımızın sefaletine dair yapılan nokta atış tespitlerine daha çok iman ediyorum. züğürt ağa, muhsin bey gibi şener şen için hazırlanmış projelerin gölgesinde kalsa da bu çalışma en az onlar kadar gerçekçi. seneler önce bu filmdeki haşmet asilkan gibi değil ciddi ciddi türk sinemasına damga vurmuş, ikinci dereceden akrabam olan bir yönetmenin anılarını okuduğumda tespitleri ve özellikle kadınlara bakışındaki çiğlik beni okuduğumdan utandırmıştı. bir kere bu filmde herkesin iyi ve kötü yanları var ama konuşulması gereken esas kişi haşmet asilkan. onu anlamadan filmi yorumlayamayız.

haşmet yahut gerçek adıyla mümin, zaten jeyan'ın filmin sonunda yaptığı konuşmayla tasvir edilebilir. asla entelektüel çevreye giremeyecek, taşra ve varoş kökenli, hayatı boyunca sektörün içinde kaldığı için olayın mutfağını çok iyi bilen, random seyircinin nabzını tutan, eğitim eksikliğinin acısını eğitime önem verdiği için değil, 80'lerde sanat filmi denilen bireyselleşen insanı konu alan türün rağbet bulmasıyla, kendini eksik hissetmesinden kaynaklanan bir insiyakla kimlik tadili yapmaya çalışan bir yönetmen. ancak bu kimlik, tövbekar bir hayat kadınının üzerinde namus nasıl duruyorsa öyle iğreti gözüküyor. haşmet o değil ve asla oraya giremeyecek. jeyan '' sen dışarıdasın'' derken haklı.

jeyan da kendi tabiriyle kefeni yırtmak, o çevrede kendini kabul ettirmek için bedel ödemeye hazır, daha şehirli bir tip. bu uğurda çocuğunu bile terk etmiş. bu arada tarcan ( oktay kaynarca) ile yattığı için ona hakaret eden şener şen'e verdiği cevap efsane.

aytaç yörükaslan, yavuzer çetinkaya adeta nakış gibi karakterlerini işlemişler. yavuzer abi'nin film bittikten sonra haşmet asilkan'a söyledikleri de çok dokunaklı. öyle garip geldi garip gitti yavuzer abi.

son sözüm de sadece iki sahnede görülen şener şen'in eski karısı rolündeki hanımefendiye. her geçen sene demiştim ya, işte her geçen yıl çaresiz kaldığı için son yol olarak kapısına gelen haşmet'e altınlarını bozdurup veren o eski eşin söylediği '' aşk filmi çek olur mu ? ne güzel çekerdin o filmleri '' lafı daha çok içime oturuyor. zaten başımıza ne b.k geldiyse olduğumuz gibi olamadığımız, ederimizden fazlaymış gibi davrandığımızdan geldi.
devamını gör...
yavuz turgul'un yönetmenliğini yaptığı ,aşk filmleriyle ünlenen ancak zamanın değişmesiyle birlikte eski popülerliğini yitiren bir yönetmenin güne ayak uydurma çabasını anlatan güzel bir filmdir. şener şen'in ne denli usta oyuncu olduğunu, bir kez daha kanıtlar. muhsin bey filminin sinema sektörü versiyonudur bir nevi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim