#netflix filmleri
komedi / romantik / yerli
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir erkek 10 günde nasıl kaybedilir çakması netflix romcom'u. orijinalini 3 kez izlediğim için bunu tabii ki izlemem ama keşke netflix türkiye şu saçma sapan işe para harcayacağına 50m2'ye 2. sezon çekseydi.
devamını gör...
biraz önce bitirdiğim bir film 5. dakkadan sonra nasıl biticeğini tahmin ettiğiniz , romantik komedi tarzı , birçok sahnesi klişe , yapay kokan bir film zaman kaybı
devamını gör...
film incelemesi ve yorumlaması yapmayı çok isterdim fakat bunu yapacak kadar iyi kalite özelliklerine sahip bir film olduğunu düşünmüyorum.

yönetmen ve senarist hariç tüm sahne arkası arkadaşlara emeklerinden dolayı teşekkür ederim kamera, ses, ışık, kostüm tasarımı vs. keşke (normalde keşke demeyi sevmem ama burada şimdi diyorum.) sahne arkası ekibi bu enerjilerini daha iyi fikirlere harcayabilecekleri senaryolar olsa. işte...

daha iyi orijinal bir senaryo olabilirken klişeleri tercih ettikleri için maalesef yorum yok. resmen ilkokul da ödevini yapmayı unutmuş arkadaşını ödevini ödev teslim dersine kadar teneffüste yetiştirmeye çalışan öğrenci davranışı bu. filmi izlerken her kelimesinde klişe demekten geçemedim dikkat edin her kelime dedim sahne değil çünkü baştan aşağı bir copy paste bunun tv dizilerinden ne farkı var ki ?

eğer yemek yerken arkada ses olsun diye youtube video arıyorsanız hiç gerek yok bunu kullanabilirsiniz. hah... ama unutmadan diyeyim. izlerken beyninizi kenara kaldırın zira ihtiyaç duymayacaksınız.

türk dizi/film uygulamasında her geçen gün daha ileri seviyede orijinal senaryolar üretmelerini beklerken tekrara düşmek... işte bu beklenilir bir şey olmamalı.

daha fazla üzerinde konuşmaya gerek yok çünkü konuşulacak bir eser yok.!!


-ykmcsnn-
devamını gör...
tüm türk dizilerinde bulunan klişeleri her birinden birer tutam alınarak (gerek yağmurda aynı taksiye binmek gerekse aynı yerde tesadüfen karşılaşmak gibi) ortaya çıkarılmış rezil bir film.
ılla çok merak ediyorsanız murat sonerin eleştirisini izleyebilirsiniz. hem zamandan tasarruf hem de o batmaktan adeta bir çıkış bileti.
devamını gör...
emre kabakusak'ın 2022 yapımı filmi. aynı zamanda galiba uyarlama.

her şey en yakın arkadaşım ebru'ya seneler önce zorla incir reçeli 2'yi izletmemle başladı. beni bilen bilir. ben bir çöp içerik canavarıyımdır. zuhal topal ile yemekteyiz'den tutun işte benim stilim'e, babamın kemanı'ndan tutun bütün dabbe ve siccin serilerine, bu gözler her şeyi gördü. bu kız işte benim stilim üzerinden tüketim çağı üzerine ödev hazırladı medya iletişim okuyan arkadaşına arkadaşlar. *

neyse, tabii ben bunları izlemekle kalmadım, türlü çeşitli şımarıklıklar, baskılar, duygu sömürüleri ile eşime dostuma da izlettim. onlar kıvrandıkça ben keyif aldım. * ama sonuçta ne oldu, içlerinden bi' manyak çıktı (bkz: ebru) ve bu duruma adapte oldu. işkenceden keyif almayı başardı. olayı bir adım ileriye taşıdı. "balık iiiiiğğğrenç bir film izledim, kesin izlemen lazım" diyerek gelmeye başladı bana. işte ben bu akşam, bu filmi tam olarak bu nedenle izledim tavşan örerken...

yani ne diyebilirim? vallahi film hakkında ne söylenmiş diye adını tarayıcıya yazınca çıkan imdb: 7.2'yi görünce dehşete düştüm ve gidip siteden baktım, korkmayın 5.2 imiş.


her şeyden önce aşk filmi dedin mi, karakterlere ferhat ile şirin, kerem ile aslı, leyla ile mecnun isimleri vermek nereden çıktı allahaşkına? böyle bir iki filme daha denk geldim. hayır ne oluyor yani bu isim benzerliğinden (senaryoda) bi şirinlik bi sempati mi damıtıyorsunuz? damıtamıyorsunuz.

hayatımda daha kabız çok fazla romantik komedi, romantik dram, romantik herhangi bir şey izlemedim arkadaşlar. bu film zirveyi zorlar. esas kız arkadaşları ve hayran kitlesi ile (bloggermış çünkü) iddiaya tutuşuyor "piyüüü ben gözüme kestirdiğim adamı kendime aşık ederim." diye, esas oğlan da iş arkadaşları ile.

işte bir mekanda denk gelen aslımızla keremimiz satranç oynar gibi cilveleşmeye başlıyorlar. "ilk ben ararsam kaybederim", "şalımı düşüreyim de geri getirsin, karşılaşmak için bahanemiz olsun", "aman kıskandırayım" gibi birbirinden gerzek taktikler uygulamaya başlıyorlar birbirlerine. sonra tabi tahmin edebileceğiniz gibi çanak çömlek yapıyoruz ayağına aşık oluyorlar. yani o kadar klişe ki, esas oğlanı küçükken anası terk etmiş de ondan bağlanamıyormuş. "ya bana ne arkadaşım senin çocukluk travmalarından, 30 yaşına gelmişsin daha da çözemediysen git öl, senin mommy işuuzunu ben onarmak zorunda mıyım?" demiyor aslımız. bu acıklı hikayeyi duyunca kalbi eriyor zaten. el ele çömlek yapınca midede kelebekler, bi de kapadokyada balona biniyor bunlar. meğer kızda da yükseklik korkusu yok muymuş? sen orada bi panik atak krizi geçir, keremimiz göğsüne yaslayıp alnını öpe öpe sakinleştirince bunu tabi, aşık olmak için tüm şart ve koşullar sağlanmış oluyor.

hayır adamın evine gidilmiş (gidilsin), sevişilecek (sevişilsin) lönk diye durup "kaç kız geldi buraya? hepsiyle burada mı seviştin? bana onların hiç birine söylemediğin bi' şey söyle." diye adamı darlamak nedir bacım? şimdi "sen daha önce kaç kişiyle seviştin? hepsini evine mi getirdin?" diye adam hesap sorsa geri kafalııı, namusu bacak arasında arıyooor, rererörörö yaparız ama şimdi bunu kadın yapınca "aooooo kıyamam, özel olmak istiyor, korkuları var" mı oluyor? ya sevişesin varsa sevişirsin, yoksa sevişmezsin. insan dediğin garanti belgesiyle takdim edilen bir şey değil ki. adam haysiyetsiz ve davarsa zaten sana ömründe hayatında gördüğü, bildiği, sevdiği tek kadınmışsın gibi hissettirirken 5893953 fındık kırar zaten. sonra keremimizin evinde piyano varmış. diyo o annemin piyanosu, bana çalmayı o öğretmişti. bizi terk edip gidince ne ben dokundum ne başkasına izin verdim falan filan. sonra sevişilmeden uyuklanıyor. işgüzar kızımız test ediyor ya oğlanı, hiç üşenmeden kalkıyor sıcak yataktan, geçiyor piyanonun başına, dım dım çalmaya başlıyor, oğlan piyano sesiyle uyanıyor. ya bu nası bi alan ihlalidir dostlarım, vallahi şirin değil böyle şeyler. aynı durumda ben olsam karşımdakini evden kovarım. dün bir bu gün iki sen kimsin ya? bi de bile isteye, hani ben geleceğim sana diyeceğim ki bu piyano bak anamdan kaldı. bu konuda da o kadar yaralıyım ki ne ben dokunabiliyorum ne başkasına izin veriyorum. sen kafana göre oturup kurcalayacaksın. mozart olsan dinlemem. senaryoda keremimiz cinnet geçirmek yerine bunu kucaklayıp hooop yatak odasına. * ha mesela acık daha twist yapalım deseler oğlana cinnet geçirtseler bu sefer kız ağlayarak gidecek hepimiz kıza acıyacağız adama da "öküze bak, hayvan oğlu hayvan" falan diyeceğiz. olaya gel.

ya neyse tabi bu iki salak "aa biz negzel ciddi ciddi aşık olduk, hadi birlikte olalım" da demiyorlar tabi. konuşmak iletişim kurmak da yok. salak gibi durduk yere ayrılıyorlar. film de aslımızın kerimimizi uçaktan indirmesi, vıcık vıcık aşk cümleleri sarf ederek öbüşmeleri ile bitiyor. şaşırmadık tabi.

yemin ederim bir romantik komediden çok fazla şey bekliyor değilim. vallahi bir gaspar noe'nun love'ını filan beklemiyorum. bir bertolucci'nin the dreamers'ını beklemiyorum. bunlar zaten dram mram yani, koftirik romantik komedi değil, bunların farkındayım ben. ben de istiyorum ki hormonlarım coşsun, içim ısınsın, salak salak gülümseyeyim. hepsini geçtim en azından cringe olmaktan ayak parmaklarım büzülmesin. sabah akşam sanat filmi izle, festival filmi izle, olmaz bu. vallahi bana da uymaz. ama eli yüzü düzgün bir şey üretin de biz de güzel güzel kafa dağıtalım kurbanınız olam.


izlemenizi tavsiye etmem ama ille de izleyeceğiz derseniz diye bol spoilerlı film gömen tanımımı gizledim arkadaşlar.
devamını gör...
bugün nefretle izlediğim ne kadar film varsa hepsini tek tek anlatmak geliyor içimden. bunları izlediğim için özür dilerim ama inanın amacım sadece dalga geçip eleştirmek çünkü eleştirmeye bayılıyorum, editör olma hevesimden midir nedir?

kerem ile aslı hikâyesinin modern hikâyesiymiş. kesin çok modernsinizdir. vasatsınız.

aslıcığımız reklam şirketinde çalışıyor, bak sen şu allah'ın işine ki yine birisi şirketlerde beyaz yakalı olarak çalışıyor. bu millet neden hiç çiftçi, işçi, inşaatçı, öğretmen falan olmuyor da hep şirketlerde çalışıyor? ülkeye başka meslek atanmadı mı daha? aslıcığımız aynı zamanda bir blog yazarı. erkeklere sövüp feministim diyen tiplerden olma olasılığı çok yüksek yani. tam bir rezil. birini kendine aşık etmek için taktik falan uyguluyor, milletten beğeni almak için her şeyi yapıyor yani. güya aslıcığım erkeklerin hepsini çözmüş, millete de bunu anlatacakmış. insana sorarlar, derler ki "ulan hepsini nasıl çözdün? ülkenin erkeklerinin hepsine mi yani?" ben dedim, siz de demişsinizdir. üç tane erkekle sevgili olmakla tüm erkekleri bildiğini sanmak cahilliğin ve geri zekâlılığın hangi boyutu? saf mısınız siz?

aslıcığım kendisine keremciğimi aşık etmeye çalışıyor, bak sen şu allah'ın işine ki kerem de şirkette çalışıyor. ya ben bunların şirket merakını anlamıyorum. ulan şirkette çalışmayan insan zengin olamıyor mu? bari birini müteahhit yapsaydınız, ev satarken aşık falan olsalardı. ya yemin ediyorum ona da razıyım ama bu şirketten bıktık be kardeşim. bol bakışmalı ve bol mantıksız filmimiz bildiğiniz yaz dizisi şeklinde, asla mantık aranacak bir yanı yok. zaten nedense bu saçma sapan filmlerde kadınla erkek hep karşılaşıyor. yahu ben aynı mahallede oturduğum insanlarla karşılaşmıyorum, bu millet nasıl her dakika karşılaşabilir ya? ama sıkıntı değil, birkaç sevişme sahnesiyle her şey çözülür. vallahi o da var. demet kurban olayım bırak bu sektörü, koca parası yesen bile savunacağım "en doğru sensin" diyeceğim. oyunculuğun yok sadece popülersin.

film "romantik/komedi" yerine geçiyor. romantiği atarsak kesinlikle komediydi. ben hiçbir filmde bu kadar güzel kahkahalar atmadım. ilk kez korku filmi izleyen çocuklar gibi ekranı kendimden uzaklaştırıp uzaklaştırıp "ya bu nedir aw?" diyerek kahkaha attım. izleyin, aynı benim gibi düşüneceksiniz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşk taktikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim