asla yemem dediğin yemek

taze fasulye tek başına yeterli

kereviz , enginar , mumbar , şırdan, işkembe , pis deniz ürünleri (midye , ıstakoz , karides , yengeç, isitridye ve daha sayamadıklarım) , domuz eti , at eti ( pahalılıktan sırf yemeğe tat versin diye almaya çalıştığımız azıcık et bile zor alınıyor . o alınan ete de sahtekârlar içine ne katmıştır kim bilir . kimseye güven olunmuyor artık .

şırdan, mumbar, işkembe çorbası.

kara lahana çorbası.

ciğer. her türlüsü. yemem değil yiyemem.

edirne ya da diyarbakır'a gittiğimde yedirmek için uğraşanlar oldu. kusunca vazgeçiyorlar neyse ki.

(bkz: bumbar)
(bkz: bulgur pilavı)
(bkz: bamya)

gibi b harfi ile başlayan yemekler.*

maalesef asla diye bir şey yokmuş. ben bunu öğrendim.

ömrüm boyunca ağzına koymadığım bulgur pilavı, şimdi neredeyse ana yemeğim.

bunu da uzmanlar açıklıyor zaten, sürekli damak tadımızın değiştiğini.

sushi

deniz ürünlerinin pişmişleriyle bile aram yok, hoş benim genel olarak hayvan etleriyle hiç aram yok zaten. neyse, çiğ halini denemem bile, bana uymayacağına eminim.

balık içeren her şey

(bkz: başlık sıçmak)
(bkz: sözlük formatı)
(bkz: şahsa hitaben başlık açmak)

genellikle uzak doğu mutfağına ait çoğu besin grubu diyebilirim. daha da açmam gerekirse, herhangi bir " sürüngen" sıfatında geçen hayvanı ve iri deniz canlılarını tüketmem. misal; yılan, kara fatma, fare, ıstakoz, kurbağ, köpekbalığı, ahtapot vb.

çok şaşırtıcı gelebilir ama köpekbalığını kızartıp, servis edenler var. hadi ahtapot yiyenler bir derece normal bulunuyor - ki şahsım adına asla bulmuyorum- köpekbalığı bence çok saçma bir seviyeye tırmanan olay haline geldi. insanlar gerçekten iyice doğada yaşayan, kontrolsüz vahşi hayvanlara dönmeye başladılar. önlerine ne gelirse tüketiyorlar.

insanın mutfak konusunda bir standardı olmalı. her şey yenmez.
sırf insanların bu yersiz merak duygusunun hannibalism'i bir gün patlatacağına inanmaya başladım. her şeyi yiyen insandan, her şeyi beklerim üzgünüm.

balık dışında deniz hayvanları
et yiyen hayvanların etleri
köfte hariç kızarmış et
sakatat

bunu yemem diyen herkese afiyetle o yemem dediği şeyi yedirebilirim, mutfakta o kadar iddialıyım.muhtemelen yapılan yemekten yada yemeğin yanlış yapılmasından kaynaklıdır. örneğin pırasanın acısını almadan, salça katmadan, havuç katmadan falan yaparsanız omu bende yemem. yada bezelye yemeği, salça çok önemlidir. enginarın ise portakallı denedinizmi? misal ben bulgur pilavını sevmem ama kabuska yemeğinin içinde bulgur yerim, yada kısır bayılırım veya çiğköfteye. yada mantının kızarmış halini hiç sevmem, haşlanmış haline bayılırım vs ...

içinde saçma sapan koruyucu olan her türden paketli gıda. beden bana emanet sonuçta.

sulu nohuttan nefret ediyorum..

doğu karadeniz mutfağının çoğu. bazı yemekleri efso güzel ama zeytinyağlı sarmaya kuş üzümü ve fıstık koyarsanız ceketimi bırakır kaçarım aga...

babannem hep böyle yapardı kendisi de sürmeneli. oradan böyle bir tespit yaptım yoksa orada yemek kültürü böyle mi tam bilmiyorum.

cenazede dağıtılan yemeklerin tamamı. pide olur, lahmacun olur ya da ne bileyim pilav üstü et falan olur.
bunun sebebi saydığım yemeklerin alelacele, özensiz yapılmış olması değil. bunun sebebi 9-10 yaşındaki bir pic kurusu. o zamanlar bende aynı yastaydim. uzaktan yakınımizin cenazesine goturmuslerdi beni. neyse cenaze defnedildi sıra taziye evinde yemek yemeye geldi. bu pic kurusu bana "biliyor musun bu yemek ölünün etinden yapılıyor. senin miden bulanır sen bana ver ben yerim" dedi.
bu benim hayatımdaki ilk dolandirilma hikayemdir aynı zamanda. yıllar yıllar geçti eşek kadar adam oldum hala taziye evinde yemek yiyemiyorum. asla da yemem.

aç kalmamışsınız siz. hele bir aç kalın, böceği yılanla harmanlayıp yersiniz.

ahanda bu yemek. adı ne bilmiyorum ama bildiğim tek şey insan umduğunu değil bulduğunu yemeli. belki de bulduğun umduğundan daha lezzetli olacak nereden biliyorsun? here şeye pozitif bakmak lazım.

kelle paça, işkembe,şırdan vb sakatatları yemem.