bedelli askerliğin 43 bin 150 lira olması

en çok da 150 tl küsüratla ne yapacaklarını merak ettiğim ücrettir.

bu durumda:
gariban kesin gidecek,
zengin kesin gitmeyecek,
orta sınıf için de gitse bir dert gitmese bir dert

ben 7 ay yaptım hani benim 43 bin liram dediğim olaydır. bedeli hep vatandaş vermemeli.

halen düşük bir rakamdır. düğün salonuna, kına tahtına, gelinin ağabeyine altın zincir almaya falan gelince bolca para çıkartabilenlerin ya da bir güzel borçlanarak en az 150 bin lira borcu göze alıp evlenenlerin çoğunlukta olduğu bir toplum için bu rakam düşüktür. her sene umreye gidenin evladı için de düşük bir rakamdır bu.

ben bu kadar ucuz bir bedelli askerliğe bazı gerekçelerle karşıyım. çünkü çocuk sayılan yaşta everilmiş veya iki eşli bir zırto olan, bilmem kim ağanın tosununun ömründe belki de ilk defa yadırgandığı ortam kışladır. nitekim lise mezunu bile önemli işlerim var diyerek bedelli hakkına sahip mevcut uygulamada!! düşünsene bu tosun ilk defa ilçesinden farklı bir toplulukta tutunmaya çalışacak aylarca, kasabasındaki dünyanın hayli zıddı bir yerde. çay yapmanın, patates soymanın "avrat işi" olmadığını öğretecekler üstüne bir de.

evde anacığı tarafından elma soyulup önüne getirilen berkecan'ın ise yaşamında ilk defa naz yapamayacağı yer kışladır. yatağını toplayacak, bir topluluk içinde "biricik" olmadığı hissini sonuna kadar yaşayacaktır herkesle beraber duş sırası beklerken. topluluktan aldığı kadar topluluğa vermesi gerektiğini öğreteceklerdir berkecan'a gece 3-5 nöbetlerinde. bu açıdan, kamu bankasından düşük faizle pandemi döneminde konut/taşıt kredisi alırken pek ağlamayan anacığı da eğitilmiş olur hatta.

hani şu herkesin malumu kurtlar vadisi oyuncusunun çocuk yaşta dedesi yaşındaki adamlarca eli öpülerek ruhu zehirlenen evladı için de bir panzehirdir kışla. verirler eline paspası; sil evladım sil. sivilde bilmem ney dergahında öpülen o ellerinle sil! falan köyden ahmet ile eşit hissedene kadar sil! çünkü zaten eşitsin evlat, bi farkına var şunun.

askerliğin ya da bir süre mecbur tutulduğumuz birçok başka şeyin faydası şöyle olabilir: insan düşündüğü gibi yaşayamazsa yaşadığı gibi düşünmeye başlar. ücretsiz kamu hizmeti vermek gibi alternatifler de üretilmeli lgbt bireyler yahut vicdani redçi kişiler için ama öyle üç haftacık değil en az 12 ay. tabii kendi evinde konaklamadan. karaşimşek yiyerek.

elbette iki eşli maho, dergahta el öptüren rükneddin ya da excalibur from kazlıçeşme tadında berkecan'ın seçmenler olarak yöneticileri belirlemesine razıysan kredi çekip 36 ay taksitle bir güzel ödeyebilirsin 43 bin 150 lirayı sen de! bankalar sms'le sana ulaşacaktır tasalanma.

her gün seçim anketi yapanlar, ağır ceza mahkemelerinde, canavarca hisle öldürme gibi suçlardan hüküm giyen mahkumlar arasında bir araştırma yapsalar keşke. mesela kaçı hiç kışlaya uğramamış? kaçı terhis belgesini banka şubesinden almış? dökseler önümüze grafiklerle oranları.

(bkz: tuik'in uğramadığı başlıklar)

gidin bedelli yapın arkadaşlar. burada konuşan gerzekleri umursamayın. 6 ay devlete zararsınız. 3 öğün yemeğiniz, kıyafetiniz, aylık alacağınız maaş, hepsini işin içine kattığın zaman, ciddi bir maddi külfet ortaya çıkıyor. ben bu külfeti para olarak ödüyorum, devlete 6 aylık kışlada oturan askerden daha fazla katkım var. yani en az 3 uzman maaşı ödeyecek kadar vergi veriyorum aylık.
sanki savaş var, ülke savaş halinde, askere ihtiyaç yok beyler. kanıtlarıyla gösterir rezil ederim adamı. 12 ay askerlik bekledim ben. 12 ay şaka değil, sınıflandırma bekledim. 3 ay 3 ay diye işlerimi yoluna koyamadım sıkıntıları saymakla bitmez. 5 - 7 bin arası 3 kuruş paraya çalışamaya para diyen öküzler eleştirir tabi. hayatları o kadardır, vizyonları öyledir. siz bakın keyfinize, bedelli yapabiliyorsanız yapın. sokakta. yanınıza yaklaşamayacak ezikleri dikkate almayın.

43 bin 150 liranın şu an için 5000 dolar olması da acı verici...

zamanında 15 bin liraya kapattığım olayın 43 bin 150 lira olması.

devletimizin askerlik çağı gelmiş evlatlarına sağladığı haktır. isteyen bu haktan yararlanır isteyen yararlanmaz, o kısmın kritiğini yapmak da ilgili gruptaki zatın kendisi dışında kimseye düşmez.

lakin, bedelli hakkından faydalanmamış kimselerin bunu maddi imkansızlıklar nedeniyle yapmadığını ve imkan tanınacak olsa yapacağını iddia etmek, askeriye bünyesi içerisinde bulunan geçici ya da daimi personele fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulandığına dair yalan ithamlarda bulunmak en kibar tabiriyle aşağılık bir davranıştır.

kimsenin milli duygularını ya da maddi imkanlarını sorgulamak ve eleştirmenin üzerime düşmediğini belirtmekle beraber; sizler de insanların hislerini altı doldurulamayacak asılsız beyanlarla yönlendirmeye, fikirlerini manipüle etmeye çalışmayın.

devletin tanıdığı hak diyerek başlamıştım tanıma, oradan devam edeyim. adından da açıkça anlaşılabileceği gibi "bedel" söz konusu. siz belirlenmiş ücret ve 21 günlük hizmetinizi; zorunlu askerlik bedelinizin yerine vermektesiniz. bedenen ve zihnen aktif olarak hizmet etmek yerine, bunun büyük bir kısmını maddi olarak ödeyip devletin harcamalarına katkıda bulunursunuz.

bu ödemelerin büyük bir kısmı şehit ve gazi yakınlarına yapılan yardımlarda kullanılan fona aktarılmakta. yani siz rahat rahat her haltı eleştirin diye "ölen" insanlar var ya hani, bilmem bilir misiniz... onların çocukları da eksiklik çekmeden okuyabilsin diye, temel ihtiyaçlarından mahrum kalmasınlar diye harcanıyor. terör bölgelerindeki öğrencilere yardım adına kullanılan bir kısmı da var diye biliyorum. vicdanen bu durum size ne hissettiriyor bilemeyeceğim tabii.

işleriniz aksayabilir, bütçenizde zorluklar yaşanabilir ama orta doğu sınırlarında olduğunuzun farkına varın. eğer siz bugünlere gelip, o şartlara erişirken türlü zorluklarla karşılaşmadıysanız bu yapılmış fedakarlıklar sayesinde. coğrafya kaderdir. sizin adınıza norveç değil ülkemizde dünyaya geldiğiniz adına ilgili yerlerden ben özür dilerim.

bir de madem belli bir maddi ödeme yapıyoruz neden buna rağmen yine de fiziki hizmet veriyoruz diyenler var. üstte belirttiğim gibi, bu bölge şartları bunu gerektiriyor. böyle düşünen kimseler gerekçelerini öğrenmek adına seferberlik durumunu bir araştırsınlar.

tanımımı bitirmeden önce ittihatçı ruh'un #1112986 no'lu tanımında yazmış olduğu her şeyin altına gönül rahatlığıyla imzamı atacağımı belirtmek isterim. bireyler bazen öz eleştiri yapmalı, fikir-zikir ilişkisini kurabilmelidir.

bedelli askerlik kavramı bu ülkenin gördüğü en haksız uygulamalardan biridir. zengine kaç, fakire biat et demektir.

erkek olma vergisidir. soygundur.

daha 2 sene önce benden 15k aldınız hacı? %300 zam yapmanın mantığı nedir? millet bakaya mı gezsin?

askerliğin artık 5,5 ay kadar kısa bir süreye düşmesinden mütevellit pek de sorun edilmemesi gereken durumdur. eğer ki 5,5 ayda 43 bin veyahut üzeri bir miktar kazanabiliyorsanız, bedelli yapmak gayet makul bir karar olacaktır. aksi takdirde ülkemizin berbat ekonomisini de hesaba katarsak, 5,5 aylık süreçte bu parayı kazanamayacak kişilerin kesinlikle askerlik yapmalarını tavsiye ederim. 5,5 ay lan! tatil gibi resmen.

yarabbb kadınlara da askerlik hakkı nasip eyle.
onların da bedel parasını verdiğini göremmm.
amenn
cumanız mübarek olsun.

15 aylık asgari ücrete tekabül eder.