sana söyleyecek çok şeyim var. kızacağım, sonra kızmaya kıyamayıp sarılacağım öylesine çok şey…

yine aynı noktadasın. zor bela kendini kurtardığın düşünceler yine sarmaya başladı seni. aylardır var aslında bu sadece kendine itiraf etmekten çekiniyordun. hatırlıyorsun diymi, bu seslerden kurtulmak için gittiğin psikiyatrinin verdiği ilaçlarla intihar etmiştin. ettin de ne oldu sanki? hayatın boyunca unutamayacağın bir gündü. ve o gün 24 saatten çok daha fazla sürmüştü senin için.
haklılar, sen mutluluk ne demek bilmiyorsun. annen de haklıydı o da. hiçbirine kızgın değilim. sana sadece yıldız hanım, sana çok kırgınım.

ve şimdi doyuncaya kadar yaşa bakalım çok arzuladığın yalnızlığı. yerin altında olduğundan çok daha yalnızsın yerin üstünde. kendine çarparak yürüdün hep, kendine çarpacak kadar kalabalıktın.

birgün şu olmasını arzuladığın şey olacak, sen yüksek bir tepenin en ucunda bağıra çağıra, ağzından ve gözlerinden küfürler yağdırarak haykıracaksın. rahatlayıp gözyaşlarını sildiğinde son kez ciğerlerine havayı dolduracaksın ve o saatten sonra aşağıdaki denizin soğukluğu umurunda olmayacak.

son kez ruhsal ve fiziksel çekeceğin acı başkalarının sebep olmadığı, kendi elinle yarattığın bir duygu olarak saklı kalacak sende.

o gün gelene kadar sık sık görüşeceğiz seninle aynalarda.

(işbu entry adoucit la melodie - arianna savall dinlenilerek yazılmıştır)
devamını gör...
puslu bir ocak ayı..
peşinde pazartesi ve 2016.
önünde salı.
yalnızsın..

şehir tenine buruk bir veda busesi bırakmış.
gecenin karanlığından gün ışığına uzanan yolun; ege'nin yorgun ve kurulan hayallerle eskitilmiş bir deniz kenarına varmış.

kendine karşı sessiz kalamayan ve hayatla derdi olan her insan gibi sende, aklından parmaklarına uzanan bir kaos yaratmışsın.

pek misafirperver olmayan kalbin yine aynı dikene uzanmış. en sevdiğin şarkıları dikiz aynalarında bırakmışsın.

tuzaklarla kucaklamış seni tadına baktığın dudaklar..

geçmişin tam olarak neresinde bıraktığını bilmediğin benliğin, akdeniz'de; güzel bir kadının sarı saçlarıyla birlikte denize karışmış.

yalanların salgın hastalıklar gibi bulaştığı uysal sokaklardan kıyılarına kaçıp bir sigara yakmışsın.

şehrin en ücra yerlerinde bulduğun kasvetli ve kara kapıların ardında, gökyüzünü kızıla boyayan bir gün batımını göreceğini sanmışsın.

hata yapmışsın.

sen güçlüydün oysa..
asfalt karası gözlerin vardı senin.
sert bir küfürdün sahteliğe..
imla hatalarıyla dolu hayatların yanında süslü bir şiirdin.
baskı hatası taşımayan sayfalar kadar temizdi zihnin.
esaret içinde bir firariydin..
devamını gör...
merhaba, canım kendim.
bugün nasılsın diyeceğim uzun zamandır vermiyorsun bu sorunun cevabını
hayır veriyorum deme iyiyim derken iyi olduğuna sen bile inanmıyorsun çünkü.
inkar etme.
bugün telefon konuşmasında fark ettim biliyor musun? birinin bana sarılmasına ihtiyacım olduğunu.
saatlerce sarılı kalmak istediğimiii.
meğer ihtiyacım varmış.
güçlüsün ,bıcır bıcır, cıvıl cıvılsın diye her şeyin hallolduğunu sanıyorlar
bu kız her şeyi halletti zannediyorlar
evet güçlüyüm ama benim de bir küçük şefkate ihtiyacım var. birinin başımı okşamasına...
ya hep sitem ediyorum hep bir şeyleri özlediğimi dile getiriyorum
ben o şefkati özlüyorum aslında . onun bana verdiği şefkati,ilgiyi .. biz hiç babası tarafından şefkat gören çocuklar olmadık çünkü.
tamam ben tek başıma bir şeyleri bir yere kadar halledebiliyorum ama bir yerde o pil tükeniyor işte.
bende yetemiyorum bazen kendime.
arkadaşımla konuşurken ona ayrı kendime ayrı üzüldüm bugün
bizde birazcık hak ediyorduk ya
hatta o benden daha fazla ... o kadar güzel bir kalbi var ki inanın her şeyi en iyisiyle hak ediyor.
bu kız üzülmez demeyin üzülüyorum elbette.
kalpsiz değilim. elbette kalbim var
güvensiz değilim sadece güvenemiyorum öyle kolay kolay.
bakmayın bu kadar fevri olduğuma içimde çok küçük bir kız çocuğu var.
oysa aşırı pozitif bir insandım..
büyüdükçe kayboluyor işte.
inanın çok emek veriyorum buna.
ölmesin, yaşasın diye . o karanlığa düşmesin diye çok emek veriyorum.. inanın çok şanslıyım çok güzel insanlar var hayatımda ...
hepimizin derdi kendine yük. kim kime ne desin?
bizde çok kritik bir şey olmadığı sürece deliliğe vuruyoruz kendimizi.
bir şey olmamış gibi davranıyoruz ama biliyorum ki hepimizin içinde kıyamet yangın yeri.
arkada şu şarkı çalıyordu

ınstagrama girdim bu post
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu gece kendime sarılarak uyuyorum...
bir gün her şey iyi olacak diye inanmak istiyorum.
bir gün o güneş benim için de doğacak.
hâlâ vaktinin gelmemiş demek ki diye düşünüyorum.
bugün sana kocaman sarılıyorum sevgili ben..
hiç yalnız değilsin sadece bazen kendine ulaşamıyorsun.
seniii çok seviyorum.
kalbindeki iyilik ve umut hiç bitmesin.
senin çok güzel dostların var. sen de onlar da çok şanslı..
sen kocaman bir iyiii ki kocaman bir dünyasın
devamını gör...
4,5 milyar yaşındaki bu dünyaya 28 yıllık bir tecrübeyle savaş açamazsın.

sus, dinle.
ve sonra sadece,

git.
devamını gör...
(bkz: iyi halt ettin)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ben bu yazıyı kendime yazdım" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim