berberi aldatmak

son 5 yıldır yaptığım eylem. aldatmak olarak nitelemesem de senden daha iyisini buldum dost diyemediğim için belki bir nebze suçlu hissedebilirim. napalım rasyonel tüketici olmak zorundayız.

(bkz: vicdan azabi)

bunu bir türlü yapamıyorum. 10 yıldır aynı adama gidiyorum. ona da söyledim artık ilgilenmiyorsun hızlıca yapıyorsun diye. mercedes fiyatı istiyorsun ama tofaş hizmeti alıyorum diye de belirttim. çok daha iyi işini yapanlar var biliyorum. ama sanki kötülük yapacakmışım gibi geliyor. olmuyor dostlar bırakamıyorum.

umurumda bile değildir berber falan.
canımın istediği yere giderim.

ben tıraş makinesiyle aldatıyorum... acaba bu aldatma sayılır mı? evde kendimi kendim tıraş ediyorum... kapısının önünden geçerken adımlarımı sıklaştırıyorum. uzun zamandan beri selam bile vermiyorum. yolda görsem görmemiş gibi yapıyorum, çok mahcubum...

bir de berberle zorunlu ayrilik yasamak var. adam göctu buradan. oyle sap gibi boslukta kaldim. ne makara adamdin sen be hakan abi.

kadınlarda böyle bir sorun yokken erkeklerde niçin böyle bir zorunluluk var anlamıyorum. cidden hep aynı berbere gitmek zorunda mısınız?

(bkz: saçmalık).

yaklaşık 5 yıldır aynı berbere gidiyorum, kestiği saçı beğenmiyorum ama evime çok yakın olduğu için başka bir yere gitmek zor geliyor. düğünüme 2 hafta kala gittim saçları hafif toparla dedim, her zaman olduğu gibi ağzına sıçtı, damat tıraşı yaparız dimi dedi, evet evet daha 2 hafta var şimdi olmaz dedim. açık konuşmak gerekirse düğün günü üşenmedim gittim adam akıllı bir kuaföre saçlarımı güzelce yaptırdım, o gündür bir vicdan azabı çekiyorum anlatamam size. düğünden sonra saçlarımı kestirmeye gittim, düğün için gelmedin dedi. liseden kuaför arkadaşım vardı damat tıraşını illa ben yapacağım dedi bende engel olamadım dedim. ama hala içim sızlıyor. bu berberle aramızda nasıl bir ilişki varmış arkadaş ya başkası anlatsa inanmazdım.

kuaförle flörtleşince gerçekleşir. berber ve kuaför farklı şeylerdir. berberin sahibi yaşlıdır, kuaförün sahibi orta yaşlı yavşak elemandır. berber mahalle arasındadır, kuaför caddeleri mesken edinmiştir. berberde arka planda neşet baba çalarken kuaförde aleyna tilki çalmaktadır.

- sen karından korkmaz mısın?
+ nasıl korkmam, bir gece boğazımı kesiverse?

sevgili kardeşlerim!

bunu yazarların itiraf köşesinde itiraf etmek istiyordum lakin; burada başlığı görünce, tutamadım kendimi. artık bu baskıya dayanamadığımı elem duygularla ifade etmek isterim.

muhterem yazarlar!

ben, hiçbirinizin bilmediği üzere, ilişkilerinde sevgililerine bile berberine sadık olduğu kadar sadık olamamış bir herifim...

indirimler yaptılar!
bakım ürünleri hediye ettiler!
'yahu tamam, bize gelmiyorsun anladık. bari şu makineyi al' diyerek makineler verdiler, yine de berberimi bırakmadım.

berberim askere gitti.
aylarca berber dükkanının önünden geçmedim.
saçlarımı uzattım.
tezkere aldığı gün, bir yavuklunun gurbetten dönen yarine koşması gibi koştum berber dükkanına.
o berber önlüğünü bir gelinin duvağını kaldırır gibi geçirdim üstüme...

fakat...

tüm dünyanın içinde olduğu bu virüs belasından sebep;
zorunlu bir mağara adamı konseptine bürünmezden hemen önce;
birkaç sene evvel, bir belediye dairesinde evlilik akdini imzaladığım pek kıymetli eşim; kapanma boyunca her sabah muhteşem fikirlerle gelip; beni hipnoz olmuş tavşan yavrusu gibi peşinden koşturuyordu.
ekmek de yaptık, yağlıboya da yaptık...

kıymetli kardeşlerim...
en son, eşim yine her pandemi sabahında olduğu gibi parlak fikirle uyanacağı bir pandemi sabahına ''neden ben eşimin saçlarını kesmiyorum?'' sorusu ile uyandı...
o uyanış, benim on yıllardır yapmadığım, yapmayı şiddetle, esefle kınayarak reddettiğim bir şeyi maalesef ki yaptırdı...

evet kıymetli kardeşlerim...
bu benim itirafımdır...
ben berberimi nikahlı karımla aldatıyorum...

buradan, ümraniye'de, şirin dükkanında, belki de hala bir umutla beni bekleyen berber yusuf'a sesleniyorum...

yusuf!
çok üzgünüm kardeşim...
biliyorum, özür dilemek için çok geç...
affetmeye de gönül razı değil...
ama bil...
bunu istemeden yaptım...
mecburiyetten yaptım...

suç olmadığı halde insana suçlu ve kirlenmiş hissettirir. geri donsen de bir şeyler onarilamaz derecede zarar görmüştür. o eski mesut günler artık sadece bir anı olmuştur. yapmayın bunu iliskinize.

aldatmak için doğru bir kişinin seçildiğini işaret eder. berberimi bir kasapla aldatıp kasaba saçlarımı kestirecek halim yok ya, elbette ki başka bir berber olacaktır.

bu ay yapacağım ve yapmaktan zevk alacağım eylem.

karşılık olarak berberin “kollarının yerine dayasaydım taşlara” demesi muhtemel durum.

berberlerden randevu almayı hiç sevmem. fiyatını ve işçiliğini bildiğim 3 ayrı berberim var. benim sabit berberim yok. hangisini denk düşürürsem ona tıraş olurum. hepsi aynı cadde üzerinde zaten.*

karısı değilseniz mesele de yoktur. go go.

baska 1 berbere veya erkek kuaforune gitmek. yakalanirsaniz berberin de sizin de caninizi yakar.

o yuzden berberde baska berbere gittigimde sonra gene ona gittigimde hayirdir sacin azalmis diyor, ben de ben kestim abi diyorum. allah affetsin.

kuaforle aldattiysaniz ılıksınızdır. net. evet.