1.
zihindeki sürekli düşünce akışını, iç sesi veya zihinsel gürültüyü durdurma arzusunu ifade eder. bu, özellikle stresli, kaygılı anlarda veya meditasyon yapmaya çalışan kişilerde sık karşılaşılan bir durumdur.
zihni tamamen "susturmak" yerine, onunla daha barışık bir ilişki kurmayı hedeflemek genellikle daha sağlıklıdır.
beyni susturup tek bir şeye odaklanmak neredeyse imkansızdır.
zihni tamamen "susturmak" yerine, onunla daha barışık bir ilişki kurmayı hedeflemek genellikle daha sağlıklıdır.
beyni susturup tek bir şeye odaklanmak neredeyse imkansızdır.
devamını gör...
2.
ben kalbimi susturmuşum, beyin ne ki?
devamını gör...
3.
bazı insanlar aklını başına al der. oysa ben başımdan alınacak akıl borcum var . çünkü orada fazla gürültü var. beynim, 7/24 açık olan bir çağrı merkezi gibi; operatörleri sinir krizi geçiriyor, her hat meşgul, bekleme müziği olarak da varoluş çalıyor. ben sadece sessizlik istiyorum. ama beynim, o sessizliğe bile sesli düşünüyor.
pragmatizmin en güzel tarafı, işe yarayan her şeyin doğru sayılmasıdır. o halde beyni susturmanın en pragmatik yolu, ona mantıklı bir bahane sunmaktır:
sevgili prefrontal korteksim, şu an seni değil, kahvemi düşüneceğim. çünkü kahve beni daha az yargılıyor.
beyin önce bir duraksıyor. mantıklı, diyor. işte orada kazandın.
beyni susturmak, aslında bir tür zekayı kandırma sanatı.
ama tabii işler o kadar kolay değil. çünkü beynin, özellikle gece 03:27’de, dertli bir arkadaş gibi içini dökme huyu vardır. yarın her şey kötü olacak der. bir de çocukken yaptığın o saçma hareketi hatırlıyor musun?
ben de hatırlamıyorum, diyorum, ama o inadına flashback atıyor.
pragmatik çözüm:
kafaya yastık koymak. ama ses yine içeriden geliyor.
çünkü bu, ses değil:
sistem hatası.
bir noktada fark ediyorsun:
beyni susturmak değil, onunla anlaşmak lazım.
yani, bana fikir verme, bana huzur ver.
ama o, meditasyonun ortasında bile bu işe yarıyor mu acaba? diye soruyor.
o yüzden ben artık beynime müşteri gibi davranıyorum:
değerli düşünce kullanıcımız, şu an hizmet veremiyoruz. lütfen iç sesinizden sonra bip sesiyle mesaj bırakın.
zaten kimse aklını tamamen susturamaz, ama hepimiz susturuyormuş gibi yapıyoruz.
sosyal medyada ve sözlükte huzurlu pozlar ve entryler,
sonuç?
beyni susturmak bir hedef değil, bir performanstır.
düşünceleri yok etmek değil, onlara daha sonra ara demektir.
modern çağda beyin, kendi kullanıcı sözleşmesini bile okumadan kabul et’e tıklamış bir yazılım gibidir.
bazen beyni susturmak için, onunla birlikte saçmalamayı öğrenmek gerekir.
çünkü delilik bile bir tür sessizliktir sadece biraz yankılı.
pragmatizmin en güzel tarafı, işe yarayan her şeyin doğru sayılmasıdır. o halde beyni susturmanın en pragmatik yolu, ona mantıklı bir bahane sunmaktır:
sevgili prefrontal korteksim, şu an seni değil, kahvemi düşüneceğim. çünkü kahve beni daha az yargılıyor.
beyin önce bir duraksıyor. mantıklı, diyor. işte orada kazandın.
beyni susturmak, aslında bir tür zekayı kandırma sanatı.
ama tabii işler o kadar kolay değil. çünkü beynin, özellikle gece 03:27’de, dertli bir arkadaş gibi içini dökme huyu vardır. yarın her şey kötü olacak der. bir de çocukken yaptığın o saçma hareketi hatırlıyor musun?
ben de hatırlamıyorum, diyorum, ama o inadına flashback atıyor.
pragmatik çözüm:
kafaya yastık koymak. ama ses yine içeriden geliyor.
çünkü bu, ses değil:
sistem hatası.
bir noktada fark ediyorsun:
beyni susturmak değil, onunla anlaşmak lazım.
yani, bana fikir verme, bana huzur ver.
ama o, meditasyonun ortasında bile bu işe yarıyor mu acaba? diye soruyor.
o yüzden ben artık beynime müşteri gibi davranıyorum:
değerli düşünce kullanıcımız, şu an hizmet veremiyoruz. lütfen iç sesinizden sonra bip sesiyle mesaj bırakın.
zaten kimse aklını tamamen susturamaz, ama hepimiz susturuyormuş gibi yapıyoruz.
sosyal medyada ve sözlükte huzurlu pozlar ve entryler,
sonuç?
beyni susturmak bir hedef değil, bir performanstır.
düşünceleri yok etmek değil, onlara daha sonra ara demektir.
modern çağda beyin, kendi kullanıcı sözleşmesini bile okumadan kabul et’e tıklamış bir yazılım gibidir.
bazen beyni susturmak için, onunla birlikte saçmalamayı öğrenmek gerekir.
çünkü delilik bile bir tür sessizliktir sadece biraz yankılı.
devamını gör...
4.
(bkz: alkol)
ama adını unutacak kadar içeceksin, öyle yarım yamalak değil…
ama adını unutacak kadar içeceksin, öyle yarım yamalak değil…
devamını gör...
5.
bench press sırasında susması mümkündür
devamını gör...
6.
size, "size göre" en doğruyu seçtiren şeyi susturmanızdaki sebep nedir?
bırakın bu ayakları ve kendimle yüzleşmeye cesaretim yok diyebilin.
sanki içeride atomu parçalarına ayırıyorsunuz, bulunmamışı bulmaya zorluyormuşcasına bir "düşüncelerim ağır basıyor" havaları*
altı üstü dümdüz bir insan hayatının dertlerini (hepimiz gibi) taşıyor.
bırakın bu ayakları ve kendimle yüzleşmeye cesaretim yok diyebilin.
sanki içeride atomu parçalarına ayırıyorsunuz, bulunmamışı bulmaya zorluyormuşcasına bir "düşüncelerim ağır basıyor" havaları*
altı üstü dümdüz bir insan hayatının dertlerini (hepimiz gibi) taşıyor.
devamını gör...