drama / yerli
2.7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir amazon prime video filmi. başrollerini farah zeynep abdullah ve boran kuzum'un paylaştığı aşk-ı memnu uyarlaması filmin yayınlanma tarihi 16 kasım 2023.

bihter - resmi tanıtım fragmanı | prime video / amazon prime video türkiye
devamını gör...
masalsı bir hava yaratılmış. güzel görüntüler yakalanmış ama içi dolu bir şey beklemeyin. hiç bir duygu verilmiyor. ben çizgi film izler gibi seyrettim. kedi fareyi ne zaman yakalayacak, kuş kafese ne zaman girecek, güzel kız kameraya ne zaman bakacak soruları ile izledim. estetik görüntüler, renkli giyim kuşamlar, göz alıcı renler, dekorlar, dikkat çekici kadın ve erkek figürü var. dramatik bir hikayeyi komedi tadında vermek istemişler sanırım. yönetmenlerine lafım yok adamlar bu zamana kadar hep iyi iş çıkardılar, güzel çektiler de senaryo kısmında ciddi sıkıntılar var. ya da 2 saatlik bir anlatış biçimi bu hikayeye pek uygun değilmiş gibime geldi. uzun bir dizi geçmişi ile ister istemez kıyası yapılan film için her şey hava da kalmış diyebilirim. keşke bihter in hikayesini değil de daha önce hiç yazılmamış bir kadının hikayesini anlatsalarmış belki biraz daha anlaşılabilir olurdu. bu şekilde olmadı efendim.

gelelim oyunculara,
osman sonant çok güzel giden oyunculuk kariyerini bu film ile baltalamış olabilir. sıcak kafa dan sonra bu nasıl bir kafa? bu film de adnan bey, sönük ve yapay yaratılmış hiç bir derinliği olmayan karakter. bu rol için çok tanınmamış bir oyuncu tercih edilebilirdi.
matmazel tam da kitaptaki gibi ebru özkan tarafından canlandırılmış. kendisine bu rol çok yakışmış lakin rolünün çok olmayışı beni üzdü.
beni artık yeni yüzler heyecanlandırıyor: dikkatimi çeken peyker rolünde yer alan kişi nezaket erden oldu mesela. çok karakteristik bir yüzü var. öte yandan nihal karakterini canlandıran helin kandemir de, nihal in o masum ve dik tarafını güzel yansıtmış.
farah zeynep abdullah ile boran kuzum un uyumunu pek beğenmedim açıkçası. bihter kadınsı, behlül çocuksu kaldı. bence behlül'ü oynayan oyuncu kesinlikle doğru bir tercih değildi. boran kuzum un ifadeleri çok masumca, bu karakteri taşıyamadığını düşünüyorum. bihter deki geçişler hissedildi ama behlül donuk kaldı bu hikayede.
söyleyeceklerim bu kadar izlerseniz iyi seyirler..
devamını gör...
boran kuzum ve poposundan behlül olmayacağının net şekilde gösterildiği filmdir.

bu millet bihter'in mezar taşını çalıyor eve saklıyor, bu millet yengesini evire çevire seviyor. bu millet "tabii siz anneleri tarafından" tiradını ezbere biliyor. yani kısaca sizin bu parodi üsluplu ruhsuz filminizi yer yutar köşeye tükürürler. akıllı olun amazonu garip işlerinize alet etmeyin. sonra bize zam yapıyorlar boran abinin göt masrafını ödüyoruz.
devamını gör...
uzun zamandır izlediğim en berbat yerli film. boran kuzum un dötü hariç güzel tek şey yok. finali de değiştirmişler. 8. sınıf tiyatro izlemiş gibi oldum. sıkı bir aşkı memnu bağımlısı olabilirim ama çok tarafsız bakmaya çalıştım. en role uygun kişi ebru özkan olmuş onun da rolü plastik kalmış. tecavüzcü adnan var ortada. mehmet binay eşiyle düşünüp bunu yapacağına keşke gidip doğru düzgün bir film çekseydi.
devamını gör...
bu film kesinlikle aşk-ı memnu değil, bunu bilerek izlemeye başlayın.
haaa bunu aklınızda tutarsanız da filmin senaryosundaki hızlı geçişleri, boşlukları ne yapacaksınız, işte onu söyleyemiyoruz.
adnan bey sadece karısıyla cinsel birliktelik yaşamak üzerine evliliği konumlamış. eşine karşı tek duygusu bu diye anladım. bunu da iyi yapamadığı bihter tarafından hepimize ifade ediliyor.
bihter, eşiyle cinsel açıdan mutsuz ama nemfoman bir kadın olduğu için arayışta bir kadın oluvermiş.
behlül, bildiğimiz gibi.
filmde yatakta geçen sahneler, ayakta geçen sahneler kadar.
aşk-memnu dizisi ile kıyaslama hadsizliğine düşmeyeceğim elbette. gerek senaryosu gerek oyunculuklar ve gerekse kadrosu ile bambaşka bir düzeyde. bu film sadece bihter.
mehmet binay ve caner alper'in başka filmlerini de izledim. değişik bir bakış açıları olduğunu biliyordum ama bölümlerce ilmek ilmek işlenmiş bir hikayeyi alıp iki saate tıkıştırmalarına anlam veremedim. senaryosunu yazan merve göntem'i not aldım, altına imza attığı bir projeyi izleme gafletine düşmemek için.
ne firdevs hanım, ne deniz hanım, ne bülent ne de mutfak tayfa doğru dürüst yok filmde. bihter'in annesi ile ilişkisini alırsan elinde ancak evdeki genç adama yanlayan bir hafifmeşrep kadın kalır işte.
yaa o kadar sıkıldım ki filmden dekorların güzelliği, renklerin ahengi, kostümler hiç aklımda kalmadı. oysa filmin en güzel yanlarıydı. hadi haksızlık etmeyeyim, sadece onlar güzeldi. geriye kalanları olsa olsa çöpten ibaret.
bu film amazon prime için çekilmiş ama herhangi bir majör kanalda yayınlanır mı, asla. çünkü kesilmekten kuşa dönerdi.
filme puanım on üzerinden üç. o da iki buçuktan.
son olarak, vaktinizi daha iyi bir şeyle değerlendirin.
devamını gör...
bir senaryo tutunca aradan zaman bile geçse dibini sıyırma çabasıyla yani para için çekildiğini düşündüğüm filmlerden.

peşin belirteyim filmi izlemedim. çünkü böyle filmlere karşıyım. oturup bir senaryo yazana saygı duyuyorum, başkasınınkini tırtıklamak bana biraz abes geliyor.

sadece az çok karşıma çıkana göre söyliyim film film gibi değil de tiyatro veya skeç gibi sanki. zaten şu başrolün kameraya bakarak konuşması olayını sevmiyorum. hasan can'ın bir dizisi vardı onda da vardı aynı olay, enola holmes'ta da.

bunu izleyeceğinize açın konusu az çok gerçek aşkı memnu'ya benzeyen, brad pitt'i bence brad pitt yapan film olan ihtiras rüzgarları'nı izleyin.
devamını gör...
2023 yapımı bir amozon prime filmi.
2008 yılındaki diziyi izlemiş biri olarak beklentim yüksekti. ancak vasatın çok çok altında bir film olmuş.
2008'deki dizi, aşkı memnu'nun günümüze uyarlamasıydı. bihter'de film 1920'li yıllarda geçiyor ki bence bu bir dezavantaj değil. tam tersi eski bir filmi günümüze uyarlamak daha riskli. neyse konuya dönecek olursak oyunculuk kötü, hikaye kötü, anlatım kötü, duygu yok, her şey rezalet.
filmde bihter aynı zamanda anlatıcı rolünde ve bu durum filmi çok uyduruk göstermiş. ayrıca son sahne fazlasıyla saçma olmuş.
sözüm ona daha feminist bir hava oluşturmak istemişler ama son sahneyle daha beter şekilde sıvamışlar.


filmin son sahnesinde ednan bey oldukça sinirli bir şekilde bihter'in yanına gelirken, bihter "özgürüm, sadece özgürüm" diyerek oradan elini kolunu sallaya sallaya nasıl çıkıyor?
2008'deki dizide behlül'ün evden nasıl kaçtığı sahne sorgulanır, bu filmde saçmalığın daniskası var.
devamını gör...
kitabını okuduğum film veya dizileri pek izlemem ama merak ederim içeriği ne kadar gerçek kılabilmişler o yüzden fragman karıştırırım hoşuma giderse izlerim.
ki "bihter" karakterini yansıtan bir oyuncu olduğunu sanmıyorum. fragmanına bakmıştım ama beğenmedim. kriterlerimi sağlamadı.
filmler kitapları, yeni hâlleri de eski film/dizileri aratıyor çoğu zaman.
yenilerken eskiyi geçme şartını prensip hâline getirseler hiç fena olmaz.
§§ çevremde izleyenler beğenmedi. beğenmemek için fragman yeterli gibiydi ama kendileri bilir...
devamını gör...
amazon prime’ın güçlü bir kadın, farklı bakış açısı gibi tanımlamalarına da bakarak bihter’in büyük fikirlerle yola çıkılan bir proje olduğunu anlamak güç değil. günümüzde retelling/yeniden anlatım görsel medyadan tutun edebiyata kadar popüler olan bir akım. güzel kullanıldığında eski ve belki kalıplaşmış hikayelere farklı bir bakış açısı sunulduğundan faydasının bol olduğunu düşünüyorum. tabii bu faydadan da öte disney ve ben kirke’nin artçılarında görebileceğimiz gibi bir grup bu trendin ekmeğinden yemek istiyor.

şimdi gelelim bihter filmine. ben bütün bilgileri verip ne kendimi yormak istiyorum ne de arkadaşların anlattıklarının üstüne tekrara girmek. olabildiğince sade olmak istiyorum.

buradan aşağısı spoiler içermektedir

diğer yazarların belirttiği gibi içerik filme sığmamış. tamam ilk başta bazı atlamalar güzel ama hem film akmıyor hem de bu atlamalarda hikayenin derinliği kaybolmuş oluyor. matmazel giriyor çıkıyor, bir anda ada ve hala belirip tekrardan kayboluyor. bu atlamalar hikaye kadar karakterlerin de derinliğinden çalıyor. beşir bir ara hastaydı ama sonradan hastalığı hakkında hiçbir şey öğrenmiyoruz. bihter’in behlül’den neden hoşlandığını yine anlamayamıyoruz. firdevs hanım neden bir anda bihter’e yardım etmeye başladığı anlayamıyoruz gibi gibi bu örnekler uzatılabilir.

behlül dışında oyuncu seçimlerini genel olarak başarılı buldum. yine de farah’ın ölüyorum anlasana kısmı inanılmaz başarısız, adnan’ın oyunculuğuysa biraz tekdüzeydi. adnan örneğinden gidecek olursam bihter’i tutkuyla sevmeyen, elde etme gayesinde bir profil çizilmiş. örneğin karakterimiz bihter’e tecavüz ediyor. onun dışında ne yapıyor resim falan çiziyor. firdevs hanım’ın da belirttiği gibi hem bihter’le ilgilenmiyor ama yeri geliyor ilgileniyor da. filmin sonunda bir bakıyoruz mıymıntı adnan bey beşir’in lafıyla bihter’in yanına şiddetlenerek gidiyor. kısaca çok havada kalıyor.

mesela finalde güçlü bir bihter görüyoruz ama daha beş dakika öncesinde kadar kırılgan, behlül’ün gitmesine dayanamayan bir bihter var. bihter ölüyorum anlasana’dan nasıl bu noktaya varıyor anlamıyoruz. sadece filmin başlarında behlül’e haydi kaçalım demesiyle filmin sonunu açıklayabileceğimiz düşünüldüyse büyük yanılgı.

hikaye ve karakterleri yani filmi bir arada tutabilmek için yapıştırıcı bir etkenin olması gerekir; güzel müzikler, görseller, çekimler, inandırıcılık. film keyifli bir görsel sunuyor ama 2 saatte fazla sıkılıyor, karakterleri anlayamadan bitiriyorsunuz. fragmanlardan beklediğimden daha iyi ancak genel anlamda da vasat bir filmdi.
devamını gör...
2023 yapımı bir amazon prime video filmidir.

filmin yapımcısı* timur savcı ve cemal okan, yönetmeni mehmet binay ve caner alper, senaristi de merve göntem' dir.

halit ziya uşaklıgil'in aşk-ı memnu eserinin merkeze alındığı bir uyarlama filmidir. filmde, farah zeynep abdullah, boran kuzum, osman sonant, tilbe saran, hande ataizi, ebru özkan gibi isimler yer almaktadır.

öncelikle bilinmesi gereken, klâsik eser ya da klâsik uyarlamalardaki gibi bir tat almak beklenmemelidir bu filmden. çünkü sadece bihter karakterine odaklanır ve başka bir boyutta değerlendirmeye çalışılmıştır. beren saat'in, "ölüyorum anlasana! gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar... ben işkenceler içinde kıvranırken, onların mutluluğundan ölüyorum!!!" feryadına ek toygar ışıklı jeneriği ile tüyler tiken tiken olanların dikkatine.

aslında bu fikri sevmeme rağmen, uygulama konusunda oldukça başarısız ve yetersiz buldum filmi. edebiyat uyarlamalarında "ya böyle olsaydı" şeklindeki yaklaşımlar dikkat çekici bir detay olabiliyor fakat bu film özelinde, bu yapılmaya çalışılırken biraz arada kalmışlık, biraz tatsızlık ve biraz da dokusuzlukla yakalanmış kötü bir film çıkmış ortaya. böylesine uzun ve derinlikli bir eserde, karakter üzerine yoğunlaşıp başka bir mesaj odaklı bir iş yapilmak isteniyorsa, bihter karakterinin derinliğine daha çok yer verilebilirdi ama hikaye başında, ortasında, sonunda kopuk kopuk, birbiriyle örtüşmeyen sahneler ve tonlama geçişi ile ilerliyor; duygu geçişi demiyorum bakın, filmde herhangi bir duygu yansıtılamıyor çünkü. mesela bihter, büsbütün alaycı ve sığ bir tip olarak karşımızda. bir dönem filmi olarak çekilmiş film ama bazı replikler 1925'ler bazıları da "üff snne be slk" tadında gibi :d. bu film ile yapılmaya çalışılan şey, -aslında ayrı ayrı işlerde izleyip, oyunculuğunu beğendiğim isimlerin, tilbe saran’ın dahi alaycı mimikleriyle,- yeni bir bakış açısı sunan bir projeden çok, arkadaş grubu ile kafaları çekerken o sırada ele geçen bir yazıtla t..şak geçiyormuş havası yaratmasının gölgesinde kalmış. tamam, bir esere farklı yaklaşıp, her türlü uyarlayabilir ve istediğiniz mesajı verebilirsiniz fakat yine de bu iyi bir oyunculuk gerektirir. oyunculuklar tümüyle vasat ve altıydı.

bir diğer sıkıntı cast. bu film çekilirken hande ataizi 50 yaşında ve 48-50 yaşında gösteren bir kadın iken; farah zeynep abdullah, 34 yaşında ve 34 yaşında gösteren bir kadın. bu ikisini anne-kız yapmak kimin fikriydi acaba?

üçüncü duvarı yıkma konusuna gelince, ben bu tarz teknik işlerin doğru kullanıldığında filmi başka bir noktaya taşıyacağını düşünüyorum. yani doğru işte ve doğru şekilde kullanıldığında ilgi çekici bir detay. bu demek değil ki oyuncu hep kameraya bakarak oynasın... bütün duygu durumları bu teknik ile farah zeynep abdullah tarafından kameraya bakarak söylenince ve alakasız miniklerde de sürekli kameraya bakması iyice saçma sapan bir hale getirmiş konuyu. bihter'in alaycı üslubu ve farah zeynep abdullah'ın "rahat olacağım" kasıntısı bir araya gelince, kameraya bakarak söylediği repliklerde ses yutmasından dolayı kendi dilimde film izlerken alt yazı açtım iki kere.

sonuç olarak, fikri ve görsel tonlamaları sevdim ama uygulamada pek başarılı bulamadığım, kötü oyunculukların da pastadaki çilek sayılabileceği bir deneysel çalışma gibi olmuş. "amazon prime video kötü filmleri sever yeaa" diye bir motivasyonla çekilmiş gibi bir yapım.

demek ki neymiş, şu hayatta anlımıza boran kuzum'un g.tünü, amazon prime farkıyla full hd izlemek de yazılmış.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bihter (film)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim